POLİTİKA - 19 Kasım 2019 Salı 20:37

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ndan Kabine toplantısı sonrası açıklamalar

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ndan Kabine toplantısı sonrası açıklamalar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Erişim ve satışın kontrol altına alınması ve bir takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Siyanürü aldıktan sonra bunun nerede kullanıldığı, ne şekilde işlem gördüğü ile ilgili bir takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Kullanımı Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik var, siyanürün buraya dahil edilmesi ile ilgili bir çalışma ivedilikle başlatıldı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kabine toplantısının gündemindeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinin başarıyla gerçekleştiğini belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin tezlerini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunun altını çizdi. Ziyaret öncesindeki ‘kriz olacak’ beklentilerinin boşa çıkartıldığını belirten Kalın, Londra’da gerçekleştirilecek NATO zirvesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddi bir hazırlık yaparak gideceğini belirtti.

NATO zirvesi esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransa, Almanya ve İngiltere liderleri ile dörtlü bir zirve gerçekleştireceğini kaydeden Kalın, zirveye katılan ülkelerle ikili ilişkiler, bölgesel konuların ele alınacağını söyledi.

“Bunları durdurmak Rusya ve ABD tarafının tasarrufundadır, mesuliyetindedir”

Sahada tahrikler ve tacizlerin olduğunu belirten ABD ve Rusya ile yapılan güvenli bölgeden teröristlerin çıkartılması ile ilgili yapılan anlaşmaların gereğini yerine getirmeleri çağrısını yineleyen Kalın, “Terör unsurlarının yaptığı intihar saldırılarının, taciz atışlarının, sivillere yönelik baskılarının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Bunları durdurmak Rusya ve ABD tarafının tasarrufundadır, mesuliyetindedir” dedi.
İdlib’deki durumun hassasiyetini koruduğunu, Rus makamları ile bu konunun görüşüldüğünü dile getiren Kalın, “İdlib gerginliği azaltma bölgesi çerçevesinde yaptığımız anlaşma hala bakidir. Mevcut statükonun korunması İdlib’te yeni bir insani krizin yaşanmasının önlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bizim orada 12 tane askeri gözlem noktamız var. Bunların güvenliği açısından da, 12 askeri gözlem noktasının koruduğu sivillerin yaşam haklarının muhafaza edilmesi açısından da rejimin tahriklerinin ve tacizlerinin mutlaka engellenmesi gerekiyor. Bu konuda Rusya tarafına bir sorumluluk düştüğünü ifade etmek istiyorum. Aksi halde yeni bir insani kriz, göç dalgası anlamına gelecektir" diye konuştu.

Barış Pınarı Harekatı’nın yanı sıra eş zamanlı olarak Irak sahasında Pençe Harekatı ve sınır içinde Kıran Harekatı'nın devam ettiğini belirten Kalın, “Geçtiğimiz 3-4 aylık süre içinde aynı anda Irak sahasında, Suriye sahasında ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarında birbiri ile koordineli ama farklı üç büyük harekatın yapılmakta olduğunu hatırlamakta fayda var. Zaman Zaman Silahlı Kuvvetlerin askeri imkan ve kabiliyetleri ile ilgili spekülasyonların yapıldığını, terörle mücadelede etkin netice alınamadığını söyleyenler oluyor, bu tabloya baktığımız zaman PKK terör örgütüne, karşı onun Suriye’deki uzantılarına karşı, DEAŞ terör örgütüne karşı, onun farklı yerlerdeki uzantılarına karşı çok ciddi neticelerin alındığını artık görmekteyiz“ şeklinde konuştu.
ABD ile yapılan anlaşma sonrasında PYD terör örgütü tarafından Resulayn ve Tel Abyad bölgesinde DEAŞ’lıların serbest bırakılması sürecini hatırlatan kalın, “Aslında YPG DEAŞ’ın geri gelmesini istiyor. Bunu kendini meşrulaştıracağı bir araç olarak kullanmak istiyor. Terör örgütü kimliğini gizleyip, batı dünyasına batabilmek için DEAŞ tehdidinin devam etmesi gerektiğini gayet iyi biliyor. Terör örgütünün DEAŞ ile mücadele gibi bir önceliği yok. Onların önceliği işgal ettikleri Suriye topraklarında devletimsi bir yapı ya da otonom bir yapı kurmaya çalışmak. Biz buna müsaade etmeyeceğimizi ifade ettik” ifadelerini kullandı.

“Bu, işgali meşrulaştırma çabasıdır”

ABD’nin İsrail’in Batı Şeria’daki “yerleşimci” diye ifade edilen yerlerin uluslararası hukuka aykırı olmadığı şeklindeki açıklamasının son derece talihsiz olduğunu söyleyen Kalın, “Uluslararası hukuku yok sayan, Filistinlilerin hakkını, hukukunu ayaklar altına alan bu açıklamayı reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Burada bir kelime oyunu oynandığını kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum. Türkçede ‘yerleşimci’ diye tercüme ettiğimiz bu yerler yerleşimci falan değildir, düpedüz işgalcilerdir. İşgal altındaki Filistin topraklarında Filistinlilerin zeytin bağlarını, evlerini, tarihi mekanlarını işgal eden kişilerin kurduğu yerlerdir. ‘Yerleşimciler uluslararası hukuka aykırı değildir’ ifadesi, ‘işgal uluslararası hukuka aykırı değildir’ demekle eş anlamlıdır. Bu, işgali meşrulaştırma çabasıdır” açıklamasında bulundu.

“Ahıska Türkleri yaşadıkları bölgeden büyük bir sürgüne maruz kaldılar”

Kalın, “14 Kasım 1944 tarihinde Ahıska Türkleri yaşadıkları bölgeden büyük bir sürgüne maruz kaldılar. Sürgünün gayri insani sonuçları nesiller boyunca Ahıska Türkü kardeşlerimiz tarafından yaşanmaya devam etti. Sürgünün yıl dönümünde Ahıska Türkü kardeşlerimizin bulundukları yerde huzur ve barış içinde yaşamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NATO zirvesinde bir araya gelmeyi planlıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de yaptığı ziyarette gündeme gelen ve iki ülke arasında oluşturulan mekanizmanın çalışma takviminin sorulması üzerine Kalın, “Bununla ilgili bir görevlendirme oldu. Biz kendi tarafımızda bu çalışmayı başlattık. Bir noktaya gelince Amerikalı muhataplarımızla paylaşacağız. İlk önemli buluşmamız 3-4 Aralık’ta Londra’da yapılacak NATO zirvesinde bir araya gelmeyi planlıyoruz. Biz tekliflerimizi önereceğiz, onların tekliflerini alacağız. Dolayısıyla bir sürecin başladığını ifade edebiliriz” diye konuştu.
Kalın, S-400 meselesinin aşılayacak bir sorun olmadığını, iddia edildiği gibi F-35 programına tehdit oluşturan bir mesele olmadığını, bunun teknik ve siyasi olarak çözümünün mümkün olduğunu kaydetti.
S-400’lerle ilgili 2017 yılının Nisan ayında imzalanan anlaşma çerçevesinde sürecin devam ettiğini belirten ve yeni bir anlaşmanın söz konusu olmadığını vurgulayan Kalın, “S-400’ler NATO güvenlik sistemini ya da hava savunma sistemine entegre edilmeyecek. Kendi başına müstakil bir savunma sistemi olarak kalacak. Mevcut NATO savunma sistemlerine bir tehdit oluşturması söz konusu değil. Bu bir savunma sistemi. Bu bize yönelik tehditleri bertaraf edecek bir sistem. Bununla gidip başka bir ülkeye saldırmayacağız. Adı üstünde savunma sistemi” şeklinde konuştu.

“Bu izni kimler istedi, kimler verdi, adli ve idari soruşturma çerçevesinde daha net ortaya çıkacak”

Gümüşhane’deki Dipsiz Göl ile ilgili sorulan bir soruya cevap veren Kalın, “Dipsiz Göl’de yaşanan hadisenin çok üzücü olduğunu ifade etmeliyim. Bununla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı derhal harekete geçtiler. Soruşturma başlatıldı. İlgililer görevden alındılar. Bu izni kimler istedi, kimler verdi, bunlar adli ve idari soruşturma çerçevesinde daha net ortaya çıkacak. Bu alanda bir toplumsal bilincin yerleşmesi ve yayılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bizim bu tür tarihi ve doğal güzelliklerimizi ortadan kaldırmaya dönük hareketleri toleransla karşılamamız söz konusu değil. Burası doğal sit alanı ilan edilecek, buranın korunması için de bir takım çalışmalar başladı. Eski doğal haline kavuşması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığımızın bir çalışması söz konusu” şeklinde konuştu.

“Bu bir toplu intihar değil, cinayettir”

Siyanür ile ilgili yaşanan ölümlerin hatırlatılması üzerine Kalın, “Şunun altını et bir şekilde çizmek istiyorum, bu bir toplu intihar değil, cinayettir. Öldürme ve öldürülme şekli ne olursa olsun, siyanür kullanılsın, silah kullanılsın, bunun adı toplu intihar değil, toplu cinayettir. Bunu yapan kişi son tahlilde bir cinayet işlemiştir. Bu tür hadiselerin yaşanmaması için biz bütün birimlerimizi harekete geçirmiş durumdayız. Erişimi son derece kolay bir kimyasal. İyi amaçlarla da kullanılabilen ama kötü amaçlarla da kullanılabilecek bir kimyasal. Bununla ilgili İçişleri Bakanımızın yaptığı sunumla konu gündeme geldi, Kabine toplantısında. Bir düzenleme yapılacak bununla ilgili. Erişim ve satışın kontrol altına alınması ve bir takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Siyanürü aldıktan sonra bunun nerede kullanıldığı, ne şekilde işlem gördüğü ile ilgili bir takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Yönetmelikle ilgili bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor, kanuni düzenleme gerekirse bu Meclis’te de gündeme gelecek. Kullanımı Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik var, siyanürün buraya dahil edilmesi ile ilgili bir çalışma ivedilikle başlatıldı” ifadelerini kullandı.

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehirspor’un 18 yıldır gollerinin sesi olan adam işine ve siyah-kırmızıya duyduğu aşkı anlattı Aralarında 3 büyüklerden takımında bulunduğu birçok kulüpten aldığı teklifleri reddederek, Eskişehirspor’un attığı golleri 18 yıldır seslendiren Gökhan Güldaş, "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım" dedi. Eskişehirspor’un yaklaşık 18 yıldır gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, işini ve Eskişehirspor sevgisini anlattı. Gol atan futbolcunun adını anons ettikten sonra destekleyen Eskişehirspor taraftarına, ’Teşekkürler Efsane’ diyerek karşılık veren Güldaş’ın lakabı da ’Teşekkürler Efsane’. Yeri geldiği zaman A Milli Futbol Takımı’nın da gol anonslarını yapan Gökhan Güldaş, taraftarı olduğu takımın maçlarını ilgiyle takip edip, hasta dahi olsa mikrofonun başındaki yerini daima alıyor. Görevli olduğu 18 yıl boyunca aralarından 3 büyüklerden bazı takımlarında olduğu kulüplerden dolgun maaşa iş teklifleri alan 46 yaşındaki Güldaş, Eskişehirspor aşkından bunların hepsini hiç düşünmeden reddetti. Aynı zaman da bir otobüs firmasında yöneticilik yapan Gökhan Güldaş, sağlığı el verdikçe Eskişehirspor’un gollerini seslendirmeyi devam etmek istiyor. "Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici” İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine işe başlama hikayesini anlatan Gökhan Güldaş, "Bu işe tamamen tesadüf eseri başladım. Eski stadyumdayken bir gün anonsçunu gelmeyeceğini söyleyerek bana çıkıp çıkmayacağımı sordular. Ben de seve seve yapacağımı ifade ettim ve sonrasında artık bu işi benim sürdüreceğimi belirttiler. Çok heyecanlı bir işti. İlk çıktığımda acaba yapabilir miyim, acaba olacak mı diye düşündüm. Çünkü Eskişehirspor gibi büyük bir camianın içinde olmak benim için mutluluk ve gurur verici bir işti. Ondan sonra tabii ki ister istemez heyecanımı yenmeye başlasam da her maç benim için ayrı bir heyecan, ayrı bir gurur verici olmaya başladı. Her maçta her yapmış olduğum hazırlıklarda da üstüne bazı şeyleri biraz daha koyarak bugünlere kadar geldik" dedi. "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım" 39 yıldır Es-Es taraftarı olan Güldaş, Eskişehirspor gol attığında yaşadığı sevincin sesine ve taraftara yansıdığını belirtirken sözlerine şöyle devam etti: "7 yaşından beri Eskişehirspor taraftarıyım. O gol anonslarını yaparken gönülden yapıyorum. Yani sadece anons olsun diye değil, canı gönülden, seve seve, içten gelerek yaptığım için bence bu kadar başarılıyım. Mümkün olduğu kadar dikkat etmeye çalışıyorum. Sadece sesime değil, herkes gibi kendi sağlığımı da göz önünde bulunduruyorum. Zaten sağlığımız olduktan sonra gerisi geliyor. Şükürler olsun bir Allah vergisi, bugüne kadar sesimde bir sıkıntı olmadı. Bundan sonra da olmayacağını düşünüyorum inşallah." "Unutamadığım anılarımdan birisiydi" Eskişehirspor’un, Galatasaray maçındaki anısını anlatan Gökhan Güldaş, "Eskişehirspor, Süper Lig’deyken Galatasaray maçında ilk yarı Koray Arslan’ın attığı golle öne geçmiştik. İkinci yarının başlamasına yakın arka tarafta elimi yüzümü yıkamaya gitmiştim. Tam o sırada ikinci yarı başlamış, başlar başlamaz tribünlerin gol anonsuyla odama geri geldim. Herkese sorduğumda golü Koray Aslan’ın attığını dile getirdiler. Ben de ilk golü onun attığını bildiğimi belirterek tekrardan ikinci golü kimin attığını sordum. Daha ikinci yarının başlamasının 30. ya da 40. saniyesi falandı. O kadar heyecanlanmıştım ki. Bu unutamadığım anılarımdan birisiydi. Maç bittikten sonra gol anonsunu geç yaptığım için Koray Arslan’dan özür dilerim. O da ’Çok güzel oldu’ dedi, kendi aramızda esprileştik" dedi. "Ediz, ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi" Güldaş son olarak 5 Eylül 2012 yılında hayatını kaybeden Ediz Bahtiyaroğlu ile olan anısını şöyle anlattı: "Rahmetli Ediz Bahtiyaroğlu’yla güzel bir anım var. Yine eski stadyumdayız. Futbolcular ısınmaya çıkarken o sırada Bahtiyaroğlu yanıma geldi, hal hatır sordu ve muhabbet ettik. Maçtan önce futbolcuların flaş röportajları oluyordu. Özel bir televizyon kanalı o zamanlar Bahtiyaroğlu ile röportaj yapmak istedi. O da ’Gökhan abi izin verirse yaparım, vermez ise yapmam’ dedi. Ondan sonra döndüler bana baktılar Ardından ben de şaşkın bir ifadeyle, ’Ediz şu anda müsait değil’ diyerek muhabbetini yapmıştım. Tabii ki sonra röportaj yaptık ama onunla böyle güzel bir anım olmuştu."
İstanbul Esenyurt’un yolları bakımlı ve modern bir görünüme kavuştu Esenyurt Belediyesi, ilçe genelinde eskiyen ve bozulan yollara asfalt kaplama çalışması yaparak vatandaşların rahatça seyahat etmelerini sağlamanın yanı sıra mahalleleri de yeni bir görünüme kavuşturuyor. İlçe genelindeki çalışmalarını hummalı bir şekilde sürdüren Esenyurt Belediyesi, Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptı. Esenyurt’un dört bir yanında çalışmalarını devam ettiren ekipler hem vatandaşların sağlıklı ve konforlu bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor hem de mahalleleri yeni bir görünüme kavuşturuyor. Çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren ilçe sakinleri Esenyurt Belediyesi’ne teşekkür ederken, belediye yetkilileri ise benzer çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini açıkladı. “Artık rahat bir şekilde seyahat edecekler” Esenyurt Belediyesi bünyesinde kontrol mühendisi olarak görev yapan Ozan Bahadır çalışmaların hummalı bir şekilde devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Esenyurt genelinde çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Bugün de vatandaşlarımızdan gelen yoğun talep üzerine Akevler Mahallesi 1069. Sokak ve Mevlana Mahallesi 1990. Sokak’ta asfalt serim çalışmaları yaptık. Bu çalışmalarımız sonucu vatandaşlarımız artık daha rahat ve güvenli bir şekilde seyahat ederken, mahallelerimiz ise bakımlı ve modern bir görünüme kavuşmuş oluyor.” “Anında geri dönüş sağlıyorlar” Mahalle sakini Ercan Akın ise Esenyurt Belediyesi’nin vatandaşın taleplerine anında cevap verdiğini belirterek “Bir vatandaş olarak belediyeyi aradık ve bölgede yaşanan sorunu kendilerine ilettik. Arkadaşlar talebimize hemen geri dönüş yaparak asfalt çalışmalarına başladı. Başarıyla yürüttükleri çalışmalardan dolayı Esenyurt Belediyesi’nden memnunuz. Emeği geçen herkese hem kendim hem de mahallem adına teşekkür ederim” dedi.
Karabük Safranbolu Ali Büyüközdemir ile değişime hazırlanıyor AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir, “1 Nisan sabahı, Allah nasip eder de, Belediye Başkanlığına layık görülürsem, makam kapısını çıkartacağım. Bizim kapımız tüm Safranbolulu hemşehrilerimize açık olacak.” ifadelerine yer verdi. Safranbolu’yu gerçek belediyecilik ile buluşturacak projelerinden tek tek bahseden ve hepsini yapacağını aktaran Büyüközdemir, "Geçtiğimiz günlerde Karabük’e gelen Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Safranbolu’nun bende yeri çok ayrı, biz Safranbolu’yu da, Safranboluluları da çok seviyoruz. Belediyeyi kazanın, her türlü desteği vereceğiz.’ dedi. 5 yıllık vizyon projeler ile Safranbolu’ya değer katacak eserler kazandırmak istiyorum. Göreve geldiğim zaman, kimseyi dışlamadan, kayırmadan, ayrıştırmadan yönetim sağlayacağız.” şeklinde konuştu. Safranbolu’yu Safranbolularla hep birlikte ayrıştırmadan birleşmek suretiyle yöneteceklerini ifade eden Büyüközdemir; ” Şu anda Safranbolu’da partiler üstü bir ittifak söz konusu. Daha öncesinde Safranbolu’ya hizmet etmiş farklı siyasi partilerde görev almış hatta halihazırda görevi devam eden kıymetli siyasi büyüklerimiz dahi bize güvenlerini ifade ediyorlar, desteklerini ifade ediyorlar. Safranbolu halkı birlik ve beraberliği önemseyen bir halk. Yerel seçimlerde özellikle siyasi partiye, genel siyasete bakmıyorlar. Kişi odaklı bir tercih yapıyorlar. Biz yapacağımızın her hizmetin temeline istişareyi, fikir alışverişini koyacağız. Proje kitapçığımızın içerisinde yer alan projelerin tamamı Safranboluluların hayali ve bize vermiş olduğu fikirlerin derlenmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Sokak sokak gezdik, esnaflarımızı kapı kapı dolaştık. Her birinin önerilerini, fikirlerini, tavsiyelerini aldık ve neticede ortaya bu proje kitapçığı çıktı. Herhangi bir siyasi partiye aidiyetten ötürü ayrıştırmayacağız. Bize destek verip vermemesinden ötürü kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Kimseyi eleştirmeyeceğiz. 31 Mart’ta Safranbolulular bizi bu görevi layık görürlerse biz Safranbolu’ya hizmet etmeye talibiz. O yüzden gücümüzü Safranbolulardan aldığımızdan kendimizi güçlü hissediyoruz. Daha mutlu hissediyoruz. Kimseyi ayrıştırmayacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiçbir mahallemizi diğer mahallemizden farklı bir yerde tutmayacağız. Her yere eşit hizmet etmek için var gücümüzle çalışacağız. Her mahallenin her sokağın ihtiyaçlarını ayrı ayrı belirleyip o mahalleye özgü çalışacağız. Safranbolu’nun en çalışkan personeli olacağım” dedi. Başkan Adayı Büyüközdemir teleferik projesini çok önemsediğini ifade ederek, “Safranbolulularda bu projeyi duyduktan sonra çok heyecanlandılar. Ben Sarıçiçek Yaylası’nı Safranbolu’nun gökyüzüne açılan balkonu olarak ifade ediyorum. Esentepe bölgemizden Sarıçiçek bölgemize teleferik projemizi gerçekleştireceğiz. Teleferikten indikten sonra bir seyir terası olacak. Hemşehrilerimizin ve turistlerimizin keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar olacak. Yürüyüş parkurları, bisiklet alanları olacak. Piknik yapabilecekleri mesire alanları olacak. Restoranlar olacak. Burada konaklama da mümkün olacak. Bungalov evlerimiz olacak. Bu evlerde sıcak havuzlar olacak. Call Center’ı belediyenin bünyesinde kuracağız. Safranbolulular burada kendilerine bir iş imkanı bulacaklar. Safranbolu istihdam ofisi oluşturacağız. Sahadayken işveren işçi bulamıyoruz diyor. İşçi iş bulamıyoruz diyor. İstihdam ofisi ile amaçladığımız şey işverenler işçi taleplerini Safranbolu Belediyesi’nin istihdam ofisine bildirecek. İstihdam Ofisinin web sitesinde iş ilanlarının akışlarını sağlayacağız. İş arayan Safranbolulularda oradan bakıp kendilerine uygun işlere başvurabilecekler. İşverenlerde kendi aradıkları niteliklere uygun işçiye daha kolay ulaşabilecekler. Safranbolu’da işsizlik kalmayacak. Safranbolu göç verir değil göç alır hale gelecek” dedi.
Antalya Türkiye turizmde 2024 yılına damga vuracak: "Tarihimizde ilk defa erken rezervasyonda İspanya’nın önüne geçtik" Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Kavaloğlu, “WORLD Travel Market, Utrecht Fuarı’ndaki sinyaller son derece olumluydu. EMITT’te de aynı olumlu hava vardı. Berlin fuarına gittik ve durum orada tamamen şekillendi. Ve biz tarihimizde ilk defa erken rezervasyonlarda İspanya’nın önüne geçtik. Mart ayı itibarıyla yaklaşık 1,5 milyon Alman, Antalya’da tatil yapmak için erken rezervasyon yaptırdı. Bu çok önemli bir veri. İngiltere pazarı da çok iyi gidiyor. Eğer Rusya-Ukrayna savaşı sona ermezse bu sene Alman tatilciler Rusları geçebilir” dedi. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, turizmde 2024 yılına ilişkin beklentileri açıkladı. Antalya’ya gelen turist sayısının bu yıl yeni bir rekor kırabileceğini vurgulayan Kavaloğlu, “Ana pazar sıralamasında birinci sırada Almanlar ikinci sırada Ruslar yer alır. Üçüncü pazar yine İngiltere olacak ve İngilizler bu yıl 1,5 milyon kişiyi bulacaktır. Totalde ise Antalya bu yıl 17 milyon turist bandını geçer. İsrail turizm pazarı da bizim ilk 10 pazarımız içindeydi ancak bölgede yaşananlar nedeniyle İsrail turizm pazarını tamamen yok sayıyoruz” diye konuştu. Kavaloğlu, turizmde yeni planları ise şöyle anlattı: “Şimdi TÜBİTAK ile ‘astro turizm’i konuşuyoruz. Turist Antalya’ya gelecek hem tatil yapacak hem de gökyüzü hareketlerini izleyecek. Bu coğrafyada buna çok uygun alanlar var. Mesela vegan grupları ağırlayacağız. Onlara göre mönüler hazırlayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı festivaller çok etkili ve içi dolu. Çok kısa sürede bu festivaller için ülkemize gelen turistleri ağırlayacağız. Süreci doğru şekilde yönetirsek neden festivaller ülkesi olmayalım?”