DÜNYA - 24 Ocak 2020 Cuma 14:05

Davos'tan Türkiye'ye güzel haber

A
A
A
Davos'tan Türkiye'ye güzel haber

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) bağlı 4. Endüstri Devrimi Merkezleri Ağı'na katıldı. İsviçre'nin Davos kasabasında imzalanan iş birliği ile MEXT, Dünya Ekonomik Forumu'na bağlı merkezlerden biri olarak tescillendi.

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), kurduğu MEXT Teknoloji Merkezi ile WEF'in 4. Endüstri Devrimi Merkezleri Ağı'na katıldı. Geçtiğimiz Eylül ayında Dünya Ekonomik Forumu platform üyeliğine kabul edilen ve ilk işveren sendikası olan Türkiye'de alanında ilk ve en kapsamlı teknoloji merkezlerinden biri olacak MEXT'i hayata geçirmeye hazırlanan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde yaptığı iş birliği ile dijital dönüşüm konusunda üstlendiği rolü global arenaya taşıyor.

MESS, Türkiye'yi 4. Endüstri Devrimi Merkezleri Ağı'nda temsil edecek

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın öncülüğünde imzalanan iş birliği anlaşması ile Türkiye'yi ve MESS üyelerini Dünya Ekonomik Forumu'nun 4. Endüstri Devrimi Merkezleri Ağı'nda temsil edecek. MESS'in hayata geçirmeye hazırlandığı MEXT Teknoloji Merkezi bünyesinde bulunacak 4. Sanayi Devrimi Bağlı Merkezi, dünyada yürütülen tüm teknoloji uygulamalarına dair ilk elden bilgiler edinecek, ileri teknoloji uygulamalarını yaygınlaştırmak için Türkiye'ye özel projeler geliştirecek. Ayrıca, kamu ile iş birliği içinde pilot uygulamalar ve bunlara yönelik mevzuat önerileri geliştirme imkanlarına sahip olacak. Nesnelerin interneti (IoT), robotlar, yapay zeka, otonom araçlar, drone'lar ve blockzincir gibi pek çok kritik konu için yol haritaları hazırlayacak.

"Ülkemizde atılan adımları küresel platformlara taşıyacağız"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptığı açıklamada, "Kurulacak bu merkez, çok taraflı işbirliklerine açtığı kapıyla hem sanayicimize hem de kamudaki karar alma süreçlerine pozitif katkılar sunacak" şeklinde konuştu. Varank, Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla hazırlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisinde dijital dönüşüme ve inovasyona önem verildiğini dile getirerek, "Yüksek verimlilik, düşük maliyet ve esnek üretim yapısını sanayiye hakim kılmak istiyoruz. Bunu başarmanın yolu sanayinin teknolojiyle entegrasyonundan geçiyor. Gelişen teknolojiler, hem özel sektör hem de kamu tarafında yeni gereksinimleri beraberinde getiriyor. Yapay zeka, büyük veri ve blokzincir gibi alanlarda geliştirilen teknolojilerin uygulamaya geçiş aşamasında kamu politikalarının etkin ve esnek bir şekilde yeniden tasarlanması önemli" dedi. Bakan Varank, "Bu sayede ülkemizde atılan adımları küresel platformlara taşıyarak uluslararası politikalara yön verme şansına da sahip olacağız" diye konuştu.

"Ülkemize büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz"

MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ise, "Türkiye'de sanayinin dijital dönüşümü konusunda üstlendiğimiz öncü rolü global arenaya taşıyoruz" ifadelerini kullandı. Sadece metal sanayisine değil, tüm sektörlere katma değer sağlaması beklenen söz konusu iş birliği nedeniyle gurur duyduklarını dile getiren Akkol, "Dünya Ekonomik Forumu ile iş birliğimizin hem MESS üyelerine hem de ülkemize büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz" dedi.

"Türkiye'nin söz sahibi olmasını sağlayacak"

WEF 4. Endüstri Devrimi Merkezi Ağı Genel Müdürü Murat Sönmez de 4. Sanayi Devrimi ile birlikte yaşanan değişimin büyüklüğü ve hızı göz önüne alındığında bu alanda süratle hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "İş dünyası, devlet ve geniş ölçekte sivil toplum bir araya gelebilirse Türkiye'de kuracağımız bu teknoloji merkezi ülke için çok faydalı olacak ve yeni teknolojilerin küresel boyutta yörüngesini belirlemede Türkiye'nin söz sahibi olmasını sağlayacaktır" dedi.

Dünya Ekonomik Forumu toplantıları için İsviçre'de bulunan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise Türkiye'nin 4. Endüstri Devrimi Merkezleri Ağı'na katılımını sağlayan iş birliği anlaşması vesilesiyle ilgili forum temsilcileri ve MESS yetkilileri ile bir araya geldi. MEXT bünyesinde çalışacak 4. Sanayi Devrimi Bağlı Merkezi'nin yürüteceği faaliyetler hakkında bilgi aldı.

Hedef, teknolojik gelişmelerden toplum için maksimum fayda sağlamak

Dünya Ekonomik Forumu’na bağlı olarak faaliyet gösteren 4. Endüstri Devrim Merkezleri Ağı-C4IR Network, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin toplum yararına en iyi hizmet edecek şekilde uygulanmaya konmasını hızlandırmayı hedefliyor.

MEXT'in 2020'nin 3. çeyreğinde faaliyete geçmesi bekleniyor

60. yılını kutlayan MESS, "yeni nesil sendikacılık" doğrultusunda dünya standartlarında teknoloji merkezi olan MEXT'i 2020'nin 3. çeyreğinde faaliyete açmaya hazırlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın desteklediği projede, yerli kaynaklarla geliştirilen 10 bin metrekare üzerine kurulu MEXT çatısı altında üretimin her aşamasında görev alan çalışanları dönüştürecek deneyime dayalı eğitimler verilecek. Harvard ve MIT Üniversiteleri'nin iş birliğiyle yılda 30 bin çalışan, 2 yıllık bir eğitim planının parçası olacak ve gelişimleri yakından takip edilecek. Oluşturulacak "dijital fabrika"da hem parçalı üretimin hem de galvanize çelik üretiminin dijital ikizi oluşturulacak. Avrupa'nın en büyük uygulamalı bilimler araştırma ve geliştirme organizasyonu olan Fraunhofer Enstitüsü de MESS üyelerinin dijital dönüşümü için bir yol haritası çizecek. Dijital potansiyel değerlendirmesi kapsamında her üye 2 yıllık periyotlarla takip edilip güncellenecek. Dünya çapında en başarılı şirket ve kurumlar, dönüşüm sürecindeki MESS üyeleriyle bu merkezde bir araya gelecek ve bilgi alışverişinde bulunacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta Filistin için yürüyüş düzenlendi Bitlis’in Ahlat ilçesinde sivil toplum kuruluşları öncülüğünde Gazze’deki saldırı ve ablukanın sonlanması, Filistin’in özgürlüğü için yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi Filistin bayrakları ve çeşitli dövizlerle katıldı. İlçenin Akkoyunlu Camii önünde başlayan yürüyüşte sloganlar atılarak 15 Temmuz Çeşmesine geçildi. Burada ortak basın açıklamasını okuyan Bitlis Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Emrullah Erkan, Gazze’yi unutmadıklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarını söyledi. Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinlilerin yanlarında olduklarını göstermek için alanlarda olduklarını söyleyen Erkan, “Kendi yolunda cihat edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun. Tarih boyunca haddini aşmış nice tağutları helak eden, yeryüzünün mustazaflarına özgürlük ve salih kullarına yeryüzünün verasetini vaat eden Eabbimize hamdolsun. Gazze’deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 6. ayını da geride bıraktı. Altı Gün Savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi. İnsanlık, tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apartheid rejimi işgalci İsrail; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze; direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor. İslam dünyası ise anlamıyor. Nitekim, Filistinli imam Mahmut Hasanat, hutbeye çıkarak; ’30 bin şehidin, 70 bin yaralının, 100 bin sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuzun uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım’ dedi ve hutbeden indi. İnsanlık için feveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz” dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de son 10 günde kene vakalarında artış yaşanıyor Gümüşhane’de ilkbaharın gelmesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarında artış başladı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde bulunduğu Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek son 10 günde vaka artışları yaşandığını söyledi. Türkiye’de ilkbahar mevsiminin etkisini göstermesiyle birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakaları görülmeye başladı. Yılın ilk vakasının görüldüğü Gümüşhane’de ise vakalar artmaya devam ediyor. Son olarak kentte A.S. ve H.S. isimli karı koca da KKKA hastalığı teşhisiyle tedavi altına alındı. Son günlerdeki vaka artışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Gümüşhane Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Furkan Kurt, Gümüşhane’nin de içinde yer aldığı Kelkit Vadisinin en riskli bölge olduğunu belirterek bu bölgede yaşayan insanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu. “Şu anda 3 hastaya kesin tanı koyduk” İlkbaharın gelmesiyle birlikte son 10 günde vakalarda büyük artış olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kurt, “Hastanemize çok fazla kene sonrası başvuru olmakta ama şu ana kadar tanısını koyduğumuz 3 tane vakamız oldu. 1 tane hastamız tedavisini olup taburcu edildi, 1 hastamız hala yatıyor, 1 hastamızı da Trabzon’a sevk ettik ve durumunun iyi olduğunu öğrendik. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı keneler yoluyla bulaşmakta ve bu keneler daha çok Kelkit vadisi yani Kelkit Çayı’nın aktığı 256 kilometrelik bir hat üzerinde yoğun. Bu hat üzerinde Tokat, Sivas, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane bulunuyor. Kenelerin aktifleştiği dönemler ilkbahar ve yaz ayları olduğu için son 10 gündür vakalarda resmen patlama var. Çok fazla başvuru oluyor hastanemize ama şu an 3 tane hastaya kesin tanı koyduk. Hastalar genellikle ateş, baş, kas ve eklem ağrısı şikâyetleri yani sanki bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bulantı, kusma ve ishal şikâyetleriyle başvuruyorlar. Hastalar daha geç başvurursa bu şikâyetler kanamalarla seyredip, hastalar kaybedilebiliyor” dedi. “Gümüşhane en riskli noktalardan birisi, vatandaşlar daha çok dikkat etmeli” KKKA hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi olmadığının altını çizen Dr. Kurt, “Bu hastalığın kanıtlanmış bir tedavisi yok. Biz destek tedavileri yapıyoruz. En önemli yol ise korunma yöntemleri. Bölgemiz de bu noktada yoğun olduğu için vatandaşların bilinçli olması gerekiyor. Riskli bölgelerde vatandaşlarımızın pantolon paçalarını çoraplarının içine koymalılar, açık renkli giyişiler giymeleri gerekiyor keneyi fark edebilmek için. Bu riskli yerlerden ayrılma durumunda hem kendilerini hem de çocuklarını kene var mı diye kontrol etmeleri gerekiyor. Kene ile karşılaşma durumunda ise eğer sağlık kuruluşuna başvurma zaman alacaksa bunun çıkarılması lazım. Çıplak elle dokunmamak kaydıyla, bir bez, bir eldiven, naylon bir poşetle kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden tutulup çıkarılması lazım. Kene çıkarıldıktan sonra da 10 gün boyunca hastalık belirtilerini takip ederek bunun gerçekleşmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Kenenin üzerinde sigara söndürmek, kolonya dökmek, deterjan dökmek, yakmak kenenin kusup taşıdığı mikrobu daha fazla boşaltmasını sağlayacağından yapılmaması gereken şeyler. Keneyi hafife almadan tedbirli olmamız gerekiyor. Gümüşhane bu hastalık için en riskli bölgelerden birisi olduğu için burada yaşayan vatandaşların ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çok dikkatli olması gerekiyor” diye konuştu.
Niğde ’Yılın Doktoru’ Mustafa Doğan Niğde’de Başhekim Oldu Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya’nın görevden ayrılması ile başhekimlik görevine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Doğan getirildi. Niğde’de ’yılın hekimi’ olarak seçilen Dr. Mustafa Doğan, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Osmaniye merkez, Kırıkhan, İskenderun ve Hatay merkezde fedakârca yürüttüğü çalışmalardan dolayı yılın doktoru seçilmişti. Doğan, yine deprem döneminde Hatay Adli Tıp Grup Başkanlığı ve önceki dönemde 5 yıl süre ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevlerini üstlenmişti. 3 yıldır Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği görevini yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya veda açıklaması yayınladı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çetinkaya yaptığı veda açıklamasında, "Yer ve görev fark etmeksizin, devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için aralıksız çalışmaya devam edeceğim" dedi. Çetinkaya; "Yaklaşık 3 yıldır büyük bir onur ve gurur ile sürdürmüş olduğum Niğde Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik görevimden görev süremin bitmesi nedeniyle ayrılmış bulunmaktayım. Bu süreçte herkes için en iyi hizmeti sunmak ve Niğde’mize on yıllarca hizmet edecek olan yeni hastanemizin inşasına katkı sunmak için tüm gücümüz ile çalıştık. Sağlık Bakanlığımız, birlikte çalışmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Valilerimiz Cahit Çelik ve Mustafa Koç, milletvekillerimize, Belediye Başkanımız Emrah Özdemir, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Koray Okur, mesai gözetmeksizin çalışan tüm hastane personelimize, başhekim yardımcılarıma, başarılı çalışma ekibime ve tüm Niğde halkına teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bana hep destek olan büyüklerime, dostlarıma ve birlikte çalıştığım tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yer ve görev fark etmeksizin, Devletime ve milletime hizmetin en iyisini sunmak için azim, heyecan ve gayretle aralıksız çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı beklerim" ifadelerini kullandı.