KÜLTÜR SANAT - 27 Haziran 2019 Perşembe 15:58

Deniz seviyesinde tiyatro başladı

A
A
A
Deniz seviyesinde tiyatro başladı

Mirket adlı bir grubun “Deniz Seviyesinde Tiyatro” sloganı ile gerçekleştirdiği Datça Tiyatro Festivali başladı.

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve 25 bin kişini ziyaret ettiği Datça Tiyatro Festivali bu yıl 26-30 Haziran tarihlerinle tiyatro severlerle bir araya geliyor. Birbirinden renkli oyunların, gösterilerin ve konserlerin yapılacağı festival 26 Haziran’da Akustikhane’nin açılış konseri ile start aldı. Tiyatro tutkusunu ve muhabbeti bir araya getiren festivale Alican Yücesoy, Beyti Engin, Ceyda Düvenci, Bülent Şakrak, Dicle Doğan gibi isimler katılıyor. Başarılı oyuncu Beyti Engin Festival boyunca alternatif sahnede oyunculuk üzerine söyleşi gerçekleştirecek. Başarılı isimler panayır alanında gerçekleştirilen söyleşilerle atölye etkinlikleri ile ziyaretçilerle bir araya gelecek. 

Bu yıl 50 bin kişinin katılacağı beklenen festivalin basın toplantısı bugün festivalin de gerçekleştirildiği panayır alanında gerçekleştirildi. Festivale büyük katkı sağlayan Beyti Engin, Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak’ın yanı sıra Mirket ekibinin kurucularından Gediz Alper, Büşra Serdar, Bersis Yılmaz basın toplantısında festival sürecini basın mensuplarına aktardı.

“Eksik olay şey dedikleri gibi muhabbet”
Geçtiğimiz yıl da festivale katılan Beyti Engin, “Geçen yıl davet aldığımda ne olduğunu çok bilmeden hop içine atladığım, ne güzel gençler bir şeyler yapıyor diye geldiğim bir şeyi. Ama buraya geldiğimde şunu fark ettim. İstanbul’da aynı sektörün içinde aynı sektöre hizmet ediyor olsak da birbirimizden çok uzakta yaşıyoruz ve sektör adına bulunacağımız girişimlerde, sektörün ilerlemesi adına yapacağımız herhangi bir şeyde eksik olay şey dedikleri gibi muhabbet” ifadelerini kullandı. Engin, geçen yıl aynı kuşağın farklı ekollerinden oyuncuları olarak Datça’da bulunduklarını ifade ederek, festivalin gelenekselleşmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

“Burada muazzam bir şey yapıyorsunuz”
Bülent Şakrak ise, “Biz mesleğe dahil olduğumu sizin içinde olduğunuz yaşlarınızda sizin yaptıklarını yapmaya cesaret mi edemedik, fırsatımız mı olmadı, bu işleri becerecek yeteneği mi görmedik kendimizde bilmiyorum. Burada muazzam bir şey yapıyorsunuz. Bu mesleğe gönül vermiş kim olsa buraya dahil olmak ister. Sizin yaptığınız bir şeye dahil olmak için buradayım. Muhabbetten yola çıktınız. Muhabbeti çok edilen bir festival. Bu yıl ikincisi olmasına rağmen muhabbeti olan bir festival. Yekta Kopan’ın aklı burada kaldı. Size aşkla bağlı biz de bundan sonrasında aşkla bağlı olacağız” ifadelerini kullandı.

“Gençlerin yüreği ve cesareti olduğu sürece bu ülkenin sırtı yere gelmez”
“Gençlerin yüreği ve cesareti olduğu sürece bu ülkenin sırtı yere gelmez” diyen Ceyda Düvenci de, şu ifadeleri kullandı: 

“Biz kendi çapımızda bir şeyler yapıyoruz sanat adına 25 yıldır. Şimdi gençler en kısa zamanda bizim sığdırdıklarımızı sığdırdılar bu çok gurur verici, yaptıkları şey çok kıymetli. Çünkü hem ülkenin bir şehrini kalkındırıyorlar, oranın farklı bir şekilde duyulmasına, anlamına daha büyük anlamlar katmasını sağlıyorlar, Datça’ya bakış değişiyor. Hem tiyatroya gönül vermiş bir sürü genci bir araya topluyorlar. Benim en çok etkilendiğim şey dün Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları, ortaokul, liseler arası tiyatro yarışmasında jüri üyesi olmaktı. Birbirinden kıymetli ve değerli çocuk aynı zamanda sınava hazırlanırken aynı zamanda tiyatro sahnesinde oyun hazırlamışlar ve bizi gördükleri için inanılmaz heyecanlıydılar. Aydınlık, cesur, tiyatroya gönül vermiş gençler verebilirdi bu fırsatı çocuklara. Yaptıkları çok önemli bir köprü. Sanatı dimdik ayakta tutmak. Çünkü bu ülkeyi sanat kurtaracak, bu ülkeyi tiyatroya gönül vermiş gençler kurtaracak. Bu noktada bizim yaptığımız tek şey 25 yıl bize verdiği bilinirliği kullanıp onların sesinin daha yüksek çıkmasını sağlamak”

Bersis Yılmaz ise, festivalin hızla devam ettiğini dile getirerek, “ Dört gün boyunca burada birçok etkinlikler burada 7’den 70’e ziyaretçilerimizle emhal olacağız ve çok keyifli anılar biriktireceğimiz kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı. 

“Yaptığımız işi farklı kılan en büyük şey, bizim yola çıkış noktamız, hayalimizde ütopya olarak adlandırdığımız şey konuşulması en kıymetli olan şey” diyen Büşra Serdar da, “biz çok genç bir ekibiz. Sanat eğitimi, deneyimi nasıl olmalı kültürle sanatla bir arada olmanın bütün dünyada en büyük olayı festivaller. Festivaller dünyada nerede, burada nerede? Biz festival deneyiminden ne aramalıyız gibi konuşurken kendimizi hayal ettiğimiz festivali yapmaya çalışırken bulduk. buradan da Datça Tiyatro Festivali doğdu. Hepimiz muhabbet kelimesinde birleştik. Tiyatro bir muhabbettir. Tiyatro birleştiricidir” dedi.  

Mehmet Ölmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.
Muğla İŞKUR Muğla İl Müdürlüğü İstihdam Teşvikleri için sahada Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Muğla, Ortaca, Datça, Bodrum ve Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası üyesi işverenlerine ve hizmet sektörünün öncü firmalarına yönelik istihdam teşvikleri hakkında bilgilendirme toplantıları düzenledi. İşverenlerin yoğun katılım gösterdiği toplantılar, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Zahide Altınok’un katılımıyla gerçekleşti. İl Müdürü Altınok, toplantılarda yaptığı konuşmada, İŞKUR’un temel hedeflerinden biri olan istihdama vurgu yaparak, “2023 yılında 32 bin kişinin işe yerleştirilmesine aracılık ederek, 60 bin açık iş ilanı aldık. İŞKUR’un aktif işgücü programları kapsamında 2024 yılının ilk 3 ayında 160 programda yaklaşık 500 kişi işbaşı eğitim programıyla iş hayatına kazandırıldı” dedi. Bölge istihdamının önemine değinen Altınok, istihdam kapsamında uygulanan teşvik ve işbaşı eğitim programlarının, işverenlerin işçi maliyetlerindeki yükünü hafiflettiğini belirtti. Altınok kadın istihdamına dikkat çekerek, kadınların işgücüne katılım ve girişimciliğinin desteklenerek artırılması ve bu yolla kadın istihdamının geliştirilmesini amaçlayan ‘İŞ Pozitif’ projesi hakkında bilgi verdi. Engelli istihdamı, nitelikli işgücü kursları, işbaşı eğitim programları ile ilgili Kurum hizmetleri hakkında sunum yapan Altınok, işverenlerden gelen soruları yanıtladı.
Elazığ Elazığ’da süne ile mücadele çalışmaları başladı Elazığ’da buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çalışmaları başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Diyarbakır Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürlüğü teknik personeli tarafından buğdayın ana zararlısı olan süne ile mücadele çerçevesinde İl genelinde hububat alanlarında süne sürvey çalışması başlatıldı. Bu kapsamda 16 ekipten olan 54 teknik personelin hasat zamanına kadar çalışmalarını sürdüreceği bildirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan çalışmada, “Dünyada ve ülkemizde temel besin maddesi olan buğdayın ana zararlısı olan süne (Eurygaster spp.) verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen en önemli etmendir. Süne popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu yer ve yıllarda mücadele yapılmaması durumunda yüzde 100’e varan oranlarda zarar meydana gelmektedir. Bu çerçevede her yıl düzenli olarak ilimiz genelinde hububat ekili alanlarda aralıksız survey ve kontrollerimiz yapılmaktadır. 2023 yılı içerisinde Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ile koordineli olarak yürütülen süne mücadelesi kapsamında 563 bin 860 da alanda Süne Sürvey çalışması yapılarak, 294 bin 583 da alanda kimyasal ilaçlamaya karar verilmiş 116 bin 320 da alanda üreticilerimiz tarafından kimyasal ilaçlama yapılmıştır. Yapılan mücadele çalışmaları sonucunda buğday da emgi oranı yüzde 2 nin altına düşürülmüştür. 2024 yılı süne mücadelesi çalışmaları kapsamında da binlerce dekar hububat ekim alanlarında sünenin verdiği zararı en alt seviyede tutmak için çalışmalar yıl boyunca aralıksız olarak yürütülecektir. Süne kıymetlendirme çalışmaları kapsamında 2024 yılı Nisan ayı içerisinde 16 ekip oluşturularak 54 teknik personel ile mücadeleye esas olacak surveylere başlanmıştır. Hasada kadar olan dönemde survey çalışmaları devam edecek olup, çiftçilerimize zararlının durumu hakkında gerekli bilgilendirme ve duyurular yapılacaktır” denildi.
Şırnak Terörden temizlenen dağlarda yetişen otlar adeta şifa deposu Şırnak’ta güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları ile teröristlerden temizlenen dağlarda artık güvenli bir şekilde gezilebilirken, vatandaşlar bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte şifalı otları toplamak için dağlara akın ediyor. Beytüşşebap ilçesinde 3000 rakımlı karla kaplı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitkiler bölge halkı tarafından hastalıklarda şifa olarak da kullanılıyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha birçok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar, günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk 2 gün sürüyor. 6 kilometre boyunca atların sırtında dağa çıkan köylüler, kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla bitkileri toplamaya başlayan köylüler, kilolarca otu toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satarken, kimisi de kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında yalnızca 20 gün ömrü olan bu bitkileri toplama mesaisi günlerce devam ediyor. Dağlarda şifalı otları toplayan Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık, 6 kilometre yol geldik. Burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli genç ise, "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yıl da geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
Antalya Teleferik kazasında hayatını kaybeden Memiş Gümüş ve ailesinin kabine biniş anları görüntüleri ortaya çıktı Antalya’da yaşanan, bir kişinin ölümü ile 17 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Tünektepe Teleferik kazasına dair güvenlik kamerası görüntüleri, olayın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Görüntülerde, kazada hayatını kaybeden Memiş Gümüş ile yaralı olarak kurtulan ailesinin kabine bindiği anlar da kayıt altına alınırken yolcuların uyarıları ve kazadan sadece saniyeler önce yapılan müdahaleler dikkat çekiyor. Antalya’daki Tünektepe Teleferik kazasında, güvenlik kamerası görüntüleri son anda yapılan uyarıları ve kazanın detaylarını gözler önüne serdi. Güvenlik kamerası görüntülerinde, kazadan önceki beş dakika içinde, yolcuların üst istasyonda teleferik görevlilerini teknik bir sorun olduğuna dair uyardıkları görülüyor. İlk uyarıdan sonra teleferik, 25 saniye süreyle durduruluyor; ancak daha sonra tekrar çalıştırılıyor. Bu sırada, Avukat Memiş Gümüş ve ailesinin de içinde bulunduğu kabin, harekete geçtikten 50 saniye sonra, halat geçemediği için direğe takılarak kaza meydana geliyor. İhmal, kazaya sebep olan ana etkenlerden biri Kazaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde, yolcuların ve operatörün etkileşimleri net bir şekilde gözlemleniyor. Operatör Serkan Yellice, yolcuların uyarısı üzerine teleferiği kısa bir süre durdurmasına rağmen, yeterli kontrolleri yapmadan sistemi tekrar çalıştırıyor. Bu durum, kazanın yaşanmasına sebep olan ana etkenlerden biri olarak değerlendiriliyor. Kaza sonrası ikinci rapor hazırlanıyor Teleferik kazasının ardından olay yersi savcısının ikinci kez inceleme yaptığını açıklayan Av. Figen Çalıkuşu, hazırlanan yeni rapor sonrasında, ANET’in önceki yönetim kurulu başkanı, mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün avukatlarının, tekrar tutuklanma kararına itiraz edeceklerini söyledi. Çalıkuşu, "Bu rapor üzerine itiraz tekrar yapılacak. Savcı ikinci kez inceleme yaptı. İlk ön rapor vardı, tekrar bilirkişilerle olay yerine gidildi. Çok detaylı, uzun zamana yayılan bir inceleme yapıldı. Yeni bir rapor çıkacak, cinayet bürosunun döktüğü görüntüler de yeniden incelenecek. Mesut Kocagöz’ün çıkması gerekiyor. Kepez halkı Mesut beyi belediye başkanı olarak seçti, burada menfaatleri dengelemek lazım. Kamuoyunun menfaati aynı zamanda belediye başkanından hizmet almaktır. Kusuru olmadığı açık. Böyle bir dosya varken, Serkan Yellice’nin dosyayı kararttığı ortadayken, neden bu dosyanın üstüne gidilmiyor?" dedi.