GÜNDEM - 05 Haziran 2020 Cuma 13:59

Denizden çıkanlar ‘bu kadarına da pes’ dedirtti

A
A
A
Denizden çıkanlar ‘bu kadarına da pes’ dedirtti

Mersin’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde denizden çıkanlar, ‘bu kadarına da pes’ dedirtti. Mersin Çamlıbel Balıkçı Barınağında yapılan yarım saatlik temizlikte, dalgıçlar denizden 6 sandalye, iki araba lastiği, onlarca şişe ve plastik çıkardı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Önceden ‘denizden babam dahi çıksa yerim’ diye bir kavram vardı, şimdi denizde yiyecek bir şey kalmadı gördüğünüz gibi” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir dizi etkinlik düzenledi. Etkinlikler, sabah saat 09.00’da Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen törenle başladı. Törene, Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hüseyin Özgür Yalçın’ın yanı sıra müdürlük ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile çalışanları katıldı. Katılımcıların maskelerle ve sosyal mesafeyi gözeterek yer aldıkları tören, Atatürk Anıtı'na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi.

Denizden çıkanlar ‘pes’ dedirtti

Etkinliklerin ikinci bölümü ise kent merkezindeki Çamlıbel Balıkçı Barınağında gerçekleştirildi. Balık ekmek teknelerinin de yer aldığı Balıkçı Barınağında, Mersin Büyükşehir Belediyesinden 3, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığından 2 olmak üzere 5 dalgıç, tekneler arasında denize dalarak temizlik yaptı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katıldığı etkinlikte, yaklaşık yarım saat süren temizlikte dalgıçların denizden çıkardıkları çöpler şaşkınlıkla izlendi. Dalgıçlar, denizden 6 sandalye, iki araba lastiği ile çok sayıda şişe, kutu ve plastik çıkardı. Başkan Seçer, denizden çıkan onca çöpü görünce, vatandaşlara sitem ederek, “Denizde balık dışında ne ararsan var” yorumunu yaptı.

Dalgıçlar, çalışmanın ardından denizde Türk Bayrağı ve Atatürk posteri açarak, izleyenleri selamladı. Dalgıçların daha önce yaptıkları temizlikte denizden çıkardıkları çöpler de Balıkçı Barınağı kıyısında ‘Deniz Çöpleri Sergisi’ adıyla sergilendi.

“Yeni normalde de hijyen çalışmalarımız devam edecek”

Başkan Seçer, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, pandemi sürecinin insanlığa bazı gerçekleri hatırlattığını söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak, pandemi sürecinde Mersin halkının görüşlerini öğrenmek üzere bir araştırma yaptıklarını belirten Seçer, vatandaşın ‘temizlik bilincimiz arttı’ değerlendirmesinin son derece önemli olduğunu kaydetti. Seçer, “Biz de pandemi sürecinde bu bilinçle pandeminin iki unsurundan biri olan çevre hijyenine çok önem verdik. Bütün kurumlar bu konuda önemli katkılar sundu. Bu süreç, yeni normalde de devam edecek” dedi.

“Dünya kirleniyor”

“Dünya kirleniyor” diyen Başkan Seçer, ekolojik dengenin bozulması, hızlı nüfus artışı, köyden kente göç, yaşam koşullarının değişimi, gelişen sanayi ve teknoloji, kimyasalların çok kullanılması ile tarımda vahşi sulamadan birçok alanda yanlış uygulamaların sera gazı emisyonunu ve çevre kirliliğini artırdığına ve beraberinde iklim değişikliğini getirdiğine dikkat çekti. Seçer, “Dünya ters yüz oluyor. Her santigrat ısı artışı dünyada önemli denge değişikliklerine neden oluyor. Bu bilinçle Çevre Dairemiz önemli çalışmalar yapıyor. Yeni kurduğumuz İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğümüzü oluşturmamızın temel sebebi çevre bilincine verdiğimiz önem” diye konuştu.

“14 ayda yaklaşık 550 bin ton katı atık işlenerek elektrik enerjisine dönüştürüldü”
Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında 4 bin kilometre temizlemeleri gereken alan olduğuna işaret eden Seçer, yönetime geldikleri günden bu yana 14 ayda düzenli katı atık tesislerinde yaklaşık 550 bin ton katı atık işlenerek 60 bin konuta yetecek elektrik üretildiğini vurguladı.

“Denizde yiyecek bir şey kalmadı”

Denizden çıkan çöpleri de değerlendiren Seçer, “Denizden sandalye, lastik, şişe çıkıyor. Önceden ‘Denizden babam dahi çıksa yerim’ diye bir kavram vardı, şimdi denizde yiyecek bir şey kalmadı gördüğünüz gibi. Biz deniz temizliğine de önem veriyoruz. Geçtiğimiz şubat ayında Adana, Hatay ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ‘Temiz Akdeniz’ projesini imzaladık. Yaşama, ekolojiye ilişkin her ne varsa bizim için önemli. Yaşayacağımız başka bir dünya yok. Bu dünya bize atalarımız tarafından miras bırakıldı; aynı temizlikle biz de torunlarımıza bu mirasa ihanet etmeden bırakma zorunluluğumuz var” ifadelerini kullandı.

Denizden çıkanlar ‘bu kadarına da pes’ dedirtti

“14 ayda 19 gemiye 36 milyon lira ceza kestik”

Mersin’in bir liman kenti olduğuna işaret eden Seçer, gemilerle mücadele etmekte önemli sıkıntılar yaşadıklarını da söyledi. Büyükşehir Belediyesinin, sorumluluk alanları içinde müdahale etme şansı olduğunu belirten Seçer, “14 aylık süre içerisinde 19 gemiye 36 milyon lira ceza kestik. Cezalar yüksek, caydırıcı olması lazım ama üzülerek ifade edeyim ki, denetimi daha sıkı yapma gerekliliği olduğunu gözlemliyorum. Biz kendi alanlarımız içerisinde bu denetimi yapıyoruz. Çevre Bakanlığına da müracaatta bulunduk, ‘denetim alanımızı genişletin’ talebimizi ilettik. Henüz bir dönüş alamadık. Bir diğer konu da kurumlar arasındaki yetki karmaşası; bu da son derece önemli. Biz, bakanlıktan Çamlıbel Balıkçı Barınağının tahsisi için aylardır uğraşıyoruz ama bu konuda da henüz bir gelişme olmadı” dedi.

Denizden çıkanlar ‘bu kadarına da pes’ dedirtti

“Bilinçsizce çevreyi kirletenlerden bıktık”

Temiz bir çevre için en önemli görevin vatandaşlara düştüğünü vurgulayan Seçer, vatandaşlara sitem ederek şunları söyledi:

“Mersin’in temizliği yurttaşlarımızın ellerinde. Biz önemli çalışmalar yapıyoruz ama annelerimizin bizim arkamızı toplamaktan bıktığı gibi biz de bilinçsiz bir şekilde çevreyi kirletenlerden bıktık. Birileri inadına çevreyi kirletiyor, elindeki pet şişeyi yolun ortasına, kaldırıma atıyor, oradaki çöp kutusuna atmıyor. Parklarda çekirdek çitliyor, diğer torbaya atmaya eriniyor; elindeki yiyecek poşetini işini bittiği zaman çöpe atmıyor, yolun ortasına atıyor. Biz bunları temizlemekten bıktık. Artık medeni toplumlarda böyle tablolar görmüyoruz. Vatandaşlarımızın eğitilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çevre bilincimizin gelişmesi ve vatandaşlarımızın katkı sunmaları lazım.”

Kıymet Gökçe
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.