EĞİTİM - 11 Şubat 2015 Çarşamba 09:57

Dershanelerin yerini alacak okullar eğitime hazır

A
A
A
Dershanelerin yerini alacak okullar eğitime hazır

‘Dershanelerin dönüşüm projesi’ çerçevesinde Uğur Dershaneleri’nden dönüşen Uğur Hazırlık Liseleri, 4 yıllık akademik lise eğitimi ile üniversite giriş sınavına hazırlayarak lise ve dershane eğitimini bir arada sunacak.

Kariyer planlaması yapan ilk lise olma özelliği de taşıyan Uğur Hazırlık Liseleri 4 yıllık eğitim sürecinde İngilizce eğitimini de verecek. Özel eğitimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için büyük önem taşıyan dershanelerin okullara dönüşme süreci devam ediyor. Uğur Dershaneleri’nin ‘dershanelerin dönüşüm projesi’ çerçevesinde kurulan Uğur Hazırlık Liseleri, 4 yıllık akademik lise eğitimi ile üniversite giriş sınavına hazırlayan ve kariyer planlaması yapan ilk lise olma özelliğini taşıyor.

KARİYER PLANI VE EĞİTİM BİR ARADA

Uğur Hazırlık Liselerinin eğitiminde üç unsuru ön plana çıkardıklarını ifade eden Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak, “Bizim dönüşümümüz dershanelerin dönüşüm süreci ile başladı. Dershaneler önümüzdeki yıldan itibaren olmayacak ve dönüşüm okulları adı altında lise, ilkokul, ortaokula dönüşecek. Biz Uğur Dershaneleri olarak tamamını Temel Liseye birkaç tanesinin de ortaokula dönüşmesine karar verdik. Bunu yaparken Üniversite hazırlık bitmeyecek ve devam edecekti. Biz Uğur Hazırlık Liseleri’nde üç şeyi ön plana çıkardık. Bir üniversiteye hazırlayacağız. İki öğrencinin kariyerini planlayacağız üniversite hazırlığı lise 1’den itibaren başlayacak ve 4 yıla yayılacak. Son olarak bu okullar dil ağırlıklı olacak. İngilizceyi en azından üniversiteyi kazandığında hazırlığı geçecek kadar vermeyi hedefliyoruz. Bu nedenle lise birden son sınıfa kadar bu okullarda İngilizce eğitimine de önem vereceğiz. Dolayısıyla önümüzdeki yıldan itibaren artık dershane yok. Hayatımızda bu okullar var” dedi.

ÜNİVERSİTE HAZIRLIĞI 4 YILA YAYILACAK

Uğur Hazırlık Liseleri ile üniversite eğitimini 4 yıla yayacaklarını vurgulayan Lokman Durak, “Üniversite sınavı müfredatı zaten belli. Bu konular okul müfredatından çıkıyor. Çocuklar lise son sınıfa geldiklerinde bir telaşa kapılıyorlar. Lisans Yerleştirme Sınavı’nın (LYS) büyük bir kısmı da lise son sınıf müfredatından çıkar. Öğrenciler bu son sınıf müfredatını dershaneye giderek hızlı bir şekilde almaya çalışırdı. Aslında kayıpları vardı. Şimdi bir şansları var. Lise son sınıf müfredatını tam olarak zaten işleyecekler üzerine üniversite hazırlığı, lise bir ve 2’de kariyer planlama, 3 ve 4’te de üniversiteye hazırlayan bir plan içersinde devam edecekler. Üniversite hazırlığını 4 yıla yayma nedenimiz içerisinde kariyer planlamasının da olması yer alıyor. Çocuk lise bir ve 2’de ne olacağını bilsin. 3ve 4’te de hangi mesleği hedeflemişse ona göre devletin vermiş olduğu müfredattan şaşmamak üzere eğitim verelim. Çocuğun kariyer planlaması ile ilgilenen bir rehberi olacak. Ona hangi mesleğin uygun olduğunu neyi seçerse daha mutlu olacağına karar verecek. Çocuk anne babasının istediği yere değil de kendi istediği yere gitmeli. Bizler bunu sağlamaya çalışacağız” diye konuştu.

TEKNOLOJİ IŞIĞINDA EĞİTİM

Liselerde teknoloji ve yanı sıra İngilizce eğitimine önem verdiklerinin altını çizen Durak, “İki tür hazırlık liselerimiz var. Bir tanesi Anadolu Lisesi statüsünde. Geçen sene 14 lisemiz vardı. Bu sene o sayı 25’lere çıkacak. Bunlarda daha ağırlıklı İngilizce ve teknoloji var. Geçici olan temel liselerimizde yaklaşık Anadolu liseleri kadar teknoloji ve İngilizce var. Bir çocuğun 24 saat ulaşabileceği uzaktan bir İngilizce eğitimi sunacağız. Öğrencilerimiz Eylül’den itibaren okula başladıklarında İngilizce eğitimini uzaktan destekli alacaklar. Yüz yüze eğitimin bir buçuk iki katı kadar uzaktan eğitim alacaklar. Teknoloji de böylelikle hayatımıza girecek” dedi.
Durak liselerin dönüşüm sürecinde ortaya çıkan Temel Lise kavramını da şu sözlerle açıkladı: “Temel Lise dershanelerin dönüşüm sürecinde ortaya çıktı. 4 yıl sürecek ve ikili eğitim yapabilecek. Bu liselerin özelliği 35 saat dersin 30 saati yüz yüze 5 saati uzaktan eğitim olacak. Biz bu uzaktan eğitimi 5 saat ile sınırlamadık. Öğrenciye 24 saat açıktan eğitim verecek bir sistem kurduk.”

UĞUR HAZIRLIK LİSELERİ’NDEN OLUMLU SONUÇLAR ALDIK

Geçen yıl ilk mezunlarını veren Uğur Hazırlık Liseleri’nin mezunlarından olumlu sonuçlar aldıklarını söyleyen Durak, “Mezunlarımız gayet başarı sağladılar. Öğrencinin hedefi üniversite. Dönüşüm süreci korktuğumuz gibi olmayacak iyi bir süreç olacak ve okullaşacağız. Bu liselere talep çok iyi. Anne ve babalar rahat olsunlar merdiven altı ruhsatsız yerlere para verip vakit harcamasınlar” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ünlü Modacı Dilek Hanif Atılım Üniversitesinde Türkiye’nin önde gelen modacılarından Dilek Hanif, Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileriyle bir araya geldi. Haute couture ve hazır giyim alanında Türkiye’nin en önemli tasarımcılarından biri olan, eserleri gösteri dünyasının yıldızları ve stil ikonları tarafından taşınan Dilek Hanif, bilgi ve deneyimlerini modaya gönül vermiş gençlerle paylaştı. Kültürel mirasımızı, incelik ve ustalıkla tasarımlarına aktaran Dilek Hanif, yaptığı televizyon programlarıyla Anadolu’da yüzyıllar boyunca tekstil alanında oluşan değerlerin bilinmesi ve geleceğe aktarılması konusunda önemli bir misyonu yerine getiriyor. Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün benzer bir amaçla yürüttüğü yıl sonu projesi, ülkemizin dokuma zenginliği konusunda farkındalık oluşturarak, genç modacıların güncel tasarımlarında Anadolu’ya özgü kumaşlar kullanmalarını, tekstil mirasımızın geleceğe taşınmasını amaçlıyor. Söyleşi öncesinde Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün düzenlediği sergide dokuz öğrenciye ait eserler incelendi. Kemal Zaim Sunel Konferans Salonunda gerçekleşen söyleşi sonrası Dilek Hanif İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada öğrencilerin projesini çok beğendiğini dile getirdi. Hanif, “Öğrencilerin projesini çok beğendim. Benim halkın sanatı projesinden esinlenen bir program olması dolayısıyla da çok mutlu oldum. Bu projedeki amacımız gençlere yol açan bir alan oluşturmaktı. Atılım Üniversitesi’nin böyle bir projeye sahip çıkması çok önemli. Öğrenciler çok iyi iş çıkarmışlar. Büyük bir keyifle izledim hepsini” ifadelerini kullandı. Anadolu’da tekstil alanındaki unutulmuş değerlerin gün yüzüne çıkarılması için tüm paydaşların beraber hareket etmesi gerektiğini belirten Hanif, “Sektörün büyük markalarla iletişimi benim gibi birçok tasarımcıların, gençlerin ya da üniversitelerin bu üreticilerle yan yana gelmesi büyük firmaların bunlara destek olmasıyla bu çark daha hızlı dönebilir. Çünkü orada yok olmaya yüz tutmuş tezgahların, el sanatlarının tekrardan hayata geçmesi için çarkın döndürülmesi gerekiyor. Onun içinde birilerinin bir yerden başlaması gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a 13 yıl sonra resmi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin muhtemel sonuçlarını paylaşan Askeri Stratejist ve Akademisyen Dr. Kemal Olçar, “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 13 yıl sonra yapılan kritik ziyaretin ana gündem maddesi terörle mücadelede iş birliği oldu. Askeri Stratejist Dr. Kemal Olçar, ziyaretin muhtemel sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu. Dr. Olçar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başta devlet başkanı olmak üzere güçlü bir ekiple Irak’a yapmış olduğu ziyaretin Irak Devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tescil edilmesidir. Bu sebeple Erdoğan, özellikle Bağdat yönetimini muhatap almıştır. Irak’ın bütünlüğü önündeki en büyük engel PKK terör örgütüdür. PKK’nın ortadan kaldırılması için Türkiye tarafından mevcut imkân ve kabiliyetleriyle son derece sert bir operasyon planlaması yapılmıştır” ifadelerini kullandı. “Sosyal bütünlük tesis edilebilecek” Irak ve Türkiye’nin güvenlik mimarisinin değişeceğini ve Irak’ın Batılı emperyalistlerden bağımsız siyasi bütünlüğünü gerçekleştireceğini belirten İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, “Irak-Türkiye ortaklığı İran’ı da mevcut denkleme dahil olmasını sağlayacak ve Gazze katliamında ihtiyaç duyulan Filistin yanlısı koalisyonun kurulma imkânı ortaya çıkacaktır. Irak’ta yaşayan farklı mezhepsel ve etnik farklılıklar minimize edilecek ve sosyal bütünlük tesis edilebilecek duruma gelecektir” şeklinde konuştu. “Terör örgütünün gerçek yüzü ortaya çıkacak” ABD’nin PKK hamiliğinin zarar göreceğini ve Amerikan çıkarları için bölge insanlarını feda eden terör örgütünün gerçek yüzünün ortaya çıkacağını söyleyen Dr. Olçar, “Irak’ta yaşayan insanların terör penceresinden okunan yaşam tarzı ve algısı ticari ve iktisadi alanların açılmasıyla refah, demokrasi, eğitime ilişkin uygar dünyaya entegrasyonu sağlanabilecektir” dedi. “Türkiye Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Dr. Kemal Olçar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır. Türkiye enerji ihtiyaçlarını düşük maliyetli bölgeden karşılama şansını elde edebilecektir. Kalkınma Yolu Projesiyle Hindistan-Ortadoğu-Avrupa (IMEC) koridorunu kurulmadan etkisiz hale getirebilecektir. Teknik konularda yapılan anlaşmalar hayata geçirebilirse uzun zamandır ihmal edilen halklar arası temas ve yakınlaşmalar ön yargılardan arındırılarak yeniden tesis edilebilecektir.” “Tüm gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine bağlı” 5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ve 18 Temmuz 1936 tarihinde 1926 Ankara antlaşmasına getirilen bazı hükümlerin yeniden değerlendirmeye tabi tutularak ek maddelerin eklenebileceğini belirten Dr. Olçar, “Ancak bütün bu gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine, siyasi bütünlüğünü sağlamasına, PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesine ve başta ABD ve İran olmak üzere yayılmacı devletlere karşı durabilme iradesine doğrudan bağlıdır” ifadelerini kullandı.
Ankara Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencilerinden 23 Nisan’a özel “Deprem ve Umut” sergisi Quick Sigorta, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ulusal egemenliğin sembolü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, dünyanın birçok ülkesinden gelmiş ailelerin öğrencilerine ev sahipliği yapan Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu’nda ve eşzamanlı olarak Quick Tower’da kutladı. Bu yıl 23 Nisan için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş arkadaşları için resimler çizdi. Quick Tower’da yer alan Quick Sigorta fuaye alanında sergilenmeye başlayan resimlerin oluşturduğu umut, Alanyalı çocukların minik ellerinden çıkıp Hatay’daki kardeşlerine yeni bir okulun müjdesi oldu. “Deprem ve Umut” adıyla fuaye alanında 27 Nisan’a kadar sergilenecek resimler aynı zamanda sanal ortamda da görülebilecek. Çocuklar QTruck ile doyasıya eğlendi Quick Sigorta, 23 Nisan’da Alanya’da eğitim veren Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nda da öğrencilere unutulmaz bir gün yaşatmak için etkinlikler düzenledi. Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu, Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ME-Nova Gelişim Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mine Erdemoğlu ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile tüm öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte QTruck da alanda yerini aldı. Çocuklar, QTruck ile eğlenceli aktiviteler gerçekleştirirken, sokak oyunları, palyaço gösterileri ve lezzetli atıştırmalıklarla festival havasında dolu dolu bir gün geçirdiler. “Çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için şu ifadeleri kullandı: “Okulumuzun öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş ama umutlarını kaybetmemiş arkadaşları için resimler çizdiler. Biz de fuaye alanımızda bu muhteşem eserleri sergiledik. Minik ellerden çıkan duygu dolu bu resimler sadece ‘Deprem ve Umut’ sergimize misafir olmadı, oluşturdukları duyguyla deprem bölgesindeki kardeşlerine umut aşılayan çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” dedi. “Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek” Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy ise coşkuyla geçen etkinlikler ilgili şunları söyledi: “Ulusal egemenliğimizin 104’üncü yılında Atatürk’ün en güzel armağanlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocukça bir heyecan ve mutlulukla kutluyoruz. Bu sebeple haftalar öncesinden hazırlıklara başladık, çocuklarımızın bugünü neşe içinde geçirebilmesi için hiçbir detayı atlamamaya çalıştık. Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek. Geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın eğitimine katkı sunmak için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nu 2022’de açmış ve çocuklarımıza kazandırmıştık. Ancak binayı yapıp çekilmedik hiç, bugün olduğu gibi hep onların yanında olmaya devam edeceğiz.” Quick Sigorta, çocukların mutluluğunu ve geleceğini ön planda tutarak, topluma katkı sağlamaya devam edecek.
İstanbul Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat Tapu işlemleri için verilen vekaletlerde önemli riskler olduğunu ifade eden Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi. Özelmacıklı günümüzde verilen vekaletlerin birçoğunun hatalı verildiğini belirtti. Vekalet verme işlemlerinin günümüzde çoğunlukla yanlış yapıldığı ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır. Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” dedi. Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.” dedi. Vekâletnamede aranan hususlar Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiği hatırlatan Özelmacıklı “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır. Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” dedi. Vekâletnamelerde yetki Vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini de paylaşan Özelmacıklı “Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar. Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” dedi. Vekâletin sona erme nedenleri Özelmacıklı “Vekâlet ilişkisi aksi kararlaştırılmamış ise taraflardan birinin ölümü, gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilmesi yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve süreye bağlanmış ise sürenin dolması ile son bulur. Kanunda sayılan vekâleti sona erdiren sebeplerden herhangi birisi bulunmadığı sürece hatta düzenleme tarihinin üzerinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile o vekâletname ile işlem yapılabilir. Vekaletten azil herhangi bir şekle tabi değildir. Azil noter vasıtasıyla yapılabileceği gibi, dilekçe, mektup ve faks ile de yapılabilir” dedi.