POLİTİKA - 03 Mayıs 2019 Cuma 15:34

Devlet Bahçeli'den Cumhur İttifakı mesajı: İstikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır

A
A
A
Devlet Bahçeli'den Cumhur İttifakı mesajı: İstikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “ Elbette bir olacağız, sağlam birlikteliğimizle ülkemizin ve milletimizin bekasını mutlaka koruyacağız. Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderine kendisi yön verecek, Cumhur İttifakı da istikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır” dedi.

Bahçeli, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "3 Mayıs Milliyetçiler Günü müstesna bir uyanışın adı, muazzez bir uyanıklığın ahlakı, muhteşem bir mücadele ufkunun anısıdır. Türk ve Türkiye düşmanı akım, görüş, fikir ve yabancı ideolojilere karşı demokratik itirazlarını, meşru reflekslerini, sivil tepkilerini cesurca gösteren dönemin Türk milliyetçileri her türlü takdir ve övgünün üzerindedir. Onlar bizim heyecan ve iftihar kaynaklarımızdır” dedi.

3 Mayıs 1944’de Türkiye üzerinde oynanan oyunlara demokratik gösterilerle karşı durulduğunu belirten Bahçeli, şunları ifade etti:

“3 Mayıs 1944’de Komünist hedefler, kozmopolit emeller, baskı ve dayatmalar reddedilmiş, masum şekilde milli bir ruhun eşliğinde protesto edilmiştir. Tertemiz vicdanlı milliyetçi gençlerin haklı ve haysiyetli direnişleri müteakip süreçlerde işkence, zulüm, eziyet, mahrumiyet ve mahkûmiyetle örselenmeye çalışılmıştır. Türklük şuurunun, Türkçü duruşun, Türkiye sevdasıyla yanıp tutuşmanın faturası ağır olmuş, İstanbul 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde utanç davasına dönüşmüştür. 3 Mayıs 1944’te aslen ve esasen milli bekanın müdafaası yapılmış, Türk milletine mensubiyetin kuvveden fiile çıkan iradesi yüksek bir çağrı olarak sahnelenmiştir. Vesayete karşı çıkılmış, Türkiye üzerinde oynanan oyunlara belki de ilk kez demokratik gösterilerle karşı durulmuştur.

3 Mayıs haktan, halktan ve hakikatten yana olanların inançlı duruşudur. Allah’a çok şükür bu tarihi duruş, zaman içinde dalga dalga büyümüş, gittikçe alanını genişletmiş, toplumsal zeminde kökleşip milliyetçi bir harekete istikamet çizmiştir. 3 Mayıs 1944 olayları vesilesiyle tutuklanan 24 milliyetçi kahraman sırf düşüncelerinden, sadece Türklük ve Türkçülük ülkülerinden dolayı nice iftira ve isnatlara maruz kalmışlardır. Milliyetçiliğin demokrasiyle özdeşliğinin derin izleri, tam bağımsızlık ve hürriyetle birlikteliğinin kanıt ve kararları hiç kuşku yok ki zorlu 1940’lı yılların hüzün dolu sayfalarında bulunacaktır. 3 Mayıs Milliyetçiler Günü; zulme, çileye, haksızlığa, işbirlikçiliğe sabır, akıl, iman ve azimle meydan okumanın ifade kudretidir. Bilinmelidir ki Türk milliyetçileri her zaman ve her seviyede milli birlik ve kardeşlikten yanadır.”

“Yanlışa yanlış demek, hıyanet ve karanlığın karşısında milli ve ahlaki tavır göstermek hem vakarımızın gereği, hem de üstlendiğimiz milli görevin gayesidir” diyen Bahçeli, “Türk milletine tuzak kuranlardan hesap sormak, Türkiye’ye parmak sallayanlara haddini bildirmek tarihi bir sorumluluğumuzdur. Küresel tehditlerin, bölgesel tehlikelerin, emperyalist kuşatmaların tesirsiz hale getirilip püskürtülmesi hususunda dün olduğu gibi bugün de kararımız kesin, duruşumuz katidir. Elbette bir olacağız, sağlam birlikteliğimizle ülkemizin ve milletimizin bekasını mutlaka koruyacağız.

Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderine kendisi yön verecek, Cumhur İttifakı da istikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır. 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nde en başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere 3 Mayıs’ın muhterem isimlerini rahmetle, hürmetle, hasretle anıyorum. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum.

Türkiye’nin varoluş mücadelesinde, Türk milletinin beka ve payidarlık davasında sorumluluk alan, samimiyet gösteren, elinden gelen çabayı gösteren her insanımızı gönülden selamlıyorum. Unutulmasın ki, Türk milleti sevdasını yüreğinde taşıyan fazilet ve fedakârlık burcu evlatları sayesinde adından ilelebet söz ettirecek, anılarından ve kutlu varlığından her daim bahsettirecektir" ifadelerini kullandı.  

Mevlüt Hasgül

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.