ASAYİŞ - 16 Ekim 2021 Cumartesi 11:13

DHKP/C'nin kaos planı deşifre oldu: Devlet görevlilerine yönelik terör planı engellendi

A
A
A
DHKP/C'nin kaos planı deşifre oldu: Devlet görevlilerine yönelik terör planı engellendi

Terör örgütü DHKP/C'ye yönelik dün düzenlenen operasyon kapsamında haklarında gözaltı kararı bulunan 126 şüpheliden 79'u yakalanırken, örgütün Türkiye çapındaki korkunç planı da deşifre oldu. Sansasyonel eylem arayışındaki örgütün soruşturma evresindeki DHKP/C davalarına bakan ağır ceza hakimleri ile polisleri silah zoruyla kaçırıp ülke çapında kaos çıkarma planı yaptığı ortaya çıktı.

Elde edilen bilgilere göre, iki yıl önce terör örgütü ‘DHKP/C'nin Türkiye’deki beyni’ olarak bilinen, zırhlı kapıları ve çelik plakalarla güçlendirilmiş kalın duvarları olan bir binaya düzenlenen operasyonda, örgütün dijital arşivi ve örgütsel faaliyetlerine ilişkin eylem planları, güvenlik güçlerince ele geçirilmiş, ana arşiv çökertilmişti.

DHKP/C'nin kaos planı deşifre oldu: Devlet görevlilerine yönelik terör planı engellendi

Yakalanan bir hücre üyesinin itirafları örgütün kirli planını deşifre etti

O tarihlerde art arda düzenlenen onlarca operasyonun son halkasında, geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan ve sorguda çözülen bir hücre üyesinin verdiği bilgi ve belgelerden yola çıkan güvenlik güçleri, DHKP/C’nin yeni eylem şemasına ve kirli planına ulaştı. Söz konusu örgüt üyesinin polise yaptığı itirafların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı titizlikle araştırıldı. Elde edilen örgütsel dokümanlar ile DHKP/C’li itirafçının aktardığı bilgi ve belgeler birbiriyle örtüşünce örgüt şemasındaki isimler tek tek tespit edildi. DHKP/C ve ona yakın dernek ve grupların her hareketi mercek altına alındı. Ardından eylem hücrelerini çökertmek için dün düğmeye basıldı. Sabah erken saatlerde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ile İstanbul Terörle Mücadele (TEM) ekiplerince İstanbul, Ankara, İzmir ve Çanakkale başta olmak üzere 16 ilde başlatılan operasyonda çok sayıda adrese baskın yapıldı. Operasyonlarda haklarında yakalama kararı bulunan 126 şüpheliden 79’u yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, önceki operasyonlarda DHKP-C’nin “karargah” olarak kullandığı İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen baskında yakalanan R.A., Suriye’de silah ve bomba eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye dönerek örgütün sözde ‘Hatay il sorumluluğunu’ yürüttüğü iddia edilen S.Ö., yine aynı örgüte mensup olduğu gerekçesiyle geçmişte Doğu Karadeniz bölgesinde yakalanıp tutuklanan H.B.Y., örgüt talimatıyla açlık grevi eyleminde bulunan S.Ç.’nin yanı sıra geçmiş soruşturmalarda ‘canlı bomba' iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan ve sonrasında tahliye edilen D.K. gibi isimler de yer alıyor. Polis ve jandarma, baskın yapılan adreslerde bulunamayan firari şüphelilerin yakalanması için çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.

DHKP/C'nin kaos planı deşifre oldu: Devlet görevlilerine yönelik terör planı engellendi

Adalet ve güvenlik bürokrasisini hedef alan kaos planının gizli kodları deşifre oldu

İstanbul merkezli yapılan operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin sorgusu Terörle Mücadele Şubesi ve İl Jandarma Komutanlığı’da sürerken, soruşturmanın perde arkasında çarpıcı detaylara ulaşıldı. Eylem talimatının örgütün yurt dışında bulunan sözde ‘Merkez Komitesi'nden geldiği sanılırken, DHKP/C'nin kaos planının çökertildiği operasyonlarda, devlet görevlilerine yönelik korkunç planın gizli kodları da deşifre edildi.

DHKP/C'nin kaos planı deşifre oldu: Devlet görevlilerine yönelik terör planı engellendi

Hazırlık aşamasındaki eylem için gizli plan

İddiaya göre örgütün, ülke genelinde DHKP/C davalarına bakan kimi ağır ceza hakimi ile polis mensuplarını silahla rehin alıp kaçırmayı, bu yöntemle sansasyonel eylem gerçekleştirmeyi hedefledikleri, ancak bu planın henüz hazırlık aşamasında olduğu belirlendi.

Söz konusu saldırıları ilerleyen süreçte devreye sokarak halk arasında gerilim ve kaos çıkarıp, toplumsal karışıklığı hedeflediği ileri sürülen örgütün, planlanan muhtemel eylem için uygun zaman kolladığı tespit edildi.

Adreslerde bulunamayan silahların izi sürülüyor

Eylemlerde kullanılmak üzere çok sayıda tabanca, uzun namlulu silah ve mühimmat temin edildiği istihbaratını da alan güvenlik birimlerinin, operasyonda henüz bulunamayan var olduğu düşünülen ‘kayıp’ silahların izini sürdüğü kaydedildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde dün sabah saatlerinde harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi ile İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 126 şüphelinin yakalanması amacıyla Türkiye genelinde 16 ilde geniş çaplı operasyon başlatmıştı.

Sadık Kahraman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor...Davul çalan kendini başka ilçede buluyor Bursa’da yüzyıllardır davul çalanların davulunun patladığı, ’tokat yediği’, aklını kaybettiği ve farklı hallere büründüğü yönündeki rivayetlerden korkan davulcular, Emirsultan türbesinin ve camisinin bulunduğu mahallede ’Pilava pilava’ diye bağırıp zillerine basarak sahura kaldırıyor. Merkez Yıldırım ilçesinde bulunan Emirsultan türbesinin yanında camisinin olduğu ve kendi adının da verildiği Emirsultan Mahallesi’nde yıllardır yurttaşların sahura kalkması için davul çalınmıyor. Bir rivayete göre önceleri davul çalan bir kişinin gece aynı mahalledeki evinde yatmasına rağmen sabah 10 kilometre uzaklıkta bulunan Atıcılar Mahallesi’ndeki bir mezarlıkta kalktığı söyleniyor. Bunları duyan davulcular, Emirsultan Mahallesi’nde sahur vakti davul çalmıyor. “Davul çalan kendini başka ilçede buluyor” Uzun yıllardır mahallede oturan Emirsultan Mahalle Muhtar Azası Şerafettin Torun, “Uzun süredir bu mahallede oturuyoruz. Burada vatandaşlar “Pilava, pilava” diyerek sahura uyandırılıyor. Çünkü burada Emirsultan Hazretlerinin davul sesinden rahatsız olduğu söyleniyor. Bir rivayete göre davul çalan bir kişi, evinde uyuduktan sonra kendini başka bir ilçede uyanmış bulmuş. Başka bir rivayete göre, kiminin davulu patlamış, kiminin de akıl sağlığını kaybetmiş. Halk arasında bu rivayet yayılınca da yüz yıllardır davulcular burada davul çalmaya korkuyor. Bu mahallede vatandaşlar, “pilava, pilava” diye sahura kaldırılıyor” diye konuştu. Mahalle muhtarlığının koordine ettiği gençler, imsak vaktinden 1 saat önce "pilava pilava" diye bağırıp zillere basarak vatandaşları sahura uyandırıyor.
Adana “Her 4 çocuktan 1’i kulak şekil bozukluğuyla doğuyor” Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Salahattin Okur, yaklaşık 4 doğumdan birinde çocukların kulak şekil bozukluğuyla dünyaya geldiğine dikkat çekerek, düzeltilmeyen şekil bozukluklarının çocukları akran zorbalığına karşı savunmasız bıraktığı uyarısında bulundu. Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Salahattin Okur, doğuştan kulak şekil bozukluklarının doğumların yaklaşık yüzde 1’inde görüldüğünü ve bunların yüzde 3 ila 5’lik kısmında kulak şekillendirme işlemi uygulanması gerektiğini söyledi. Dr. Okur, kulak kalıplama yönteminin, yeni doğanlarda kulak şekil bozukluklarının ameliyatsız bir şekilde düzeltilmesi için son derece etkili olduğunu ve doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde başlanırsa yüzde 90’ın üzerinde başarı oranı olduğunu dile getirdi. Kulaktaki şekil bozukluklarının nedeninin bilinmediğini belirten Dr. Okur, “Kesin olarak bilinmese de dış baskıdan, anormal kulak kası gelişiminden ya da genetik yatkınlıktan kaynaklandığına inanılmaktadır. Bu bozukluklar, düzeltilmediği takdirde çocukları akranları tarafından alay edilmeye ve zorbalığa karşı daha savunmasız hale getirir, bu da zihinsel sağlık ve sosyal aktivite üzerinde olumsuz etki oluşturur” dedi. “Östrojen sayesinde kıkırdaklar kolay şekil alabiliyor” Bebeklerde şekil bozukluklarını düzeltmek için yapılan kulak kalıbının, kalıplamanın hayatın ilk altı haftasında gerçekleşmesi durumunda ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırdığını vurgulayan Dr. Okur, erken kalıplaması sadece tedavi süresini kısaltmakla kalmadığını, ileride gerekli olabilecek ameliyatla düzeltme ihtiyacını da azaltacağını ifade etti. Kulak kalıplamanın, yeni doğmuş bir bebeğin hayatının ikinci veya üçüncü günü ile altı haftası arasında uygulandığında, kulak deformasyonlarını ameliyatsız düzeltmede oldukça etkili olduğunu; bu süre zarfında, çocuğun dolaşımında mevcut olan yüksek düzeydeki anne östrojeni nedeniyle kıkırdağın esnek olduğunu ve bu sayede daha hızlı ve kolay şekil alabileceğini söyledi. “Erken müdahale başarı oranını arttırır” Kulak şekillendirme işleminin, kulağın şeklini düzeltmek ve korumak için özelleştirilmiş yumuşak ve esnek malzemeden yapılmış bir cihazın belirli bir süre boyunca sürekli olarak takılmasını içerdiğini anlatan Dr. Okur, “Düzelmenin ilerleyişini izlemek için hasta haftalık olarak kontrol edilir. Şekil bozukluğunun doğru bir şekilde tanımlanması ve kalıplamanın buna göre uyarlanması çok önemli olduğundan, kulak kalıplama işlemi kulak şekil bozukluklarını düzeltme konusunda eğitim almış bir tıp doktoru tarafından gerçekleştirilmelidir. Genel olarak, bir çocuğa ne kadar erken müdahale edilirse, sonuçları da o kadar iyi olur. Bu nedenle, bir bebekte kulak şekil bozukluğu olduğundan şüpheleniliyorsa, bebek derhal değerlendirme ve teşhis için bu konuda uzman bir hekime yönlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Sivas Uzmanı açıkladı: "Bir günlük oruç bir saatlik yürüyüşe eş değer" Oruç tutmanın bir saatlik yürüyüşe eş değer olduğunu belirten Diyetisyen Gülsüm Hazman, Orucun kalp sağlığına da olumlu etkilerinin bulunduğunu belirtti. Oruç tutmanın hem bedene hem de ruha iyi geldiğini söyleyen Diyetisyen Gülsüm Hazman, “Vücudumuzda orucun etkisiyle aktif hale gelen özel proteinler var. Bunlar beynimizin daha iyi çalışmasını ve vücudumuzun daha dayanıklı olmasını sağlar. Bu durum da bağışıklığımızın güçlenmesi demektir. Bununla birlikte oruçlu iken GH yani büyüme hormonu dediğimiz hormonda artış gözlemlenir. Bu hormon aynı zamanda yağ yakıcı hormon olduğu için de kilo verimi hızlanır. Kilo verimi ile birlikte insülin direnci kırılır ve kan şekeri dengelenir. Orucun kalp sağlığına da olumlu etkileri bulunmaktadır. Uzun süreli aç kalmak kalp ritmini düzenlediği gibi yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürürken iyi kolesterol olan HDL’yi artır” dedi. “Oruç, kanser hücrelerini öldürüyor" Hazman, orucun kanser hücrelerini öldürdüğünü ifade ederek, "Oruç tutmanın kanserli hastalar üzerinde bile olumlu etkisi bulunmuştur. Yapılan araştırmalar, kanserli hastalarda tümör büyümesini yavaşlattığını ve kanser hücrelerini öldürdüğünü, kemoterapi ve radyoterapi etkisini artırdığını ispatlamış. Orucun birde psikolojik açıdan önemine bakalım. Spor yaparken vücutta salgılanan endorfin dopamin gibi bize mutluluk veren hormonlar oruç esnasında da salgılanır ve bu sebeple oruç psikolojik açıdan bizlere iyi gelir ve kendimizi daha mutlu hissetmenizi sağlar. Yani Oruç tutmanın insan üzerinde ki etkisi dışarıda yaptığımız 1 saatlik yürüyüşle neredeyse eş değerdir. Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki, oruç vücudun bağışıklık sistemini tamamen yeniler ve vücutta bir onarım sağlar. Hz Muhammedin de dediği gibi ‘Oruç tutunuz sıhhat bulunuz’” açıklamasında bulundu.