ZAFER ÇAKMAK/ANKARA
TBMM Dışişleri Komisyonu, ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'i davet ederek ABD Temsilciler Meclisi'nde görüşülmesi beklenen sözde Ermeni soykırımı tasarısıyla ilgili bilgi aldı. Görüşmenin sonunda gazetecilerin açıklamalarda bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mercan, ABD Büyükelçisi'ni Komisyon'a davet ederek Komisyon üyeleriyle birlikte son gelişmeler hakkında bilgi aldıklarını söyledi.
Jeffrey'in, 4 Mart'ta ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu'nda sözde Ermeni soykırımı tasarısının görüşüleceğini söylediğini hatırlatan Mercan, "Biz de iktidar ve muhalefet tek bir ses olarak böyle bir tasarının görüşülmesinin, oylanmasının, Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmesinin Türk-Amerikan ilişkilerine çok büyük zarar vereceğini açık ve net bir şekilde kendisine ilettik" diye konuştu.
Her yıl 24 Nisan'a yaklaşırken ortaya çıkan bu tür çabaların Türk milleti ve TBMM üzerinde çok olumsuz etkiler yaptığını, Türk-Amerikan ilişkilerini zedelediğini, Türk halkının bu tartışmalardan rahatsız olduğunu ABD Büyükelçisi'ne ilettiklerini kaydeden Mercan, Jeffrey'in de Dışişleri Komisyonu'nun bu görüşlerini hem Temsilciler Meclisi'ne, hem de hükümete aktaracağını söylediğini anlattı.
Katar'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'un görüşmesi sırasında ABD'nin Doha Büyükelçisi Joseph LeBaron'un neden olduğu krize ilişkin soru üzerine Mercan, bu tür davranışların, nezaket kurallarının çok zorlanması, hatta ihlal edilmesi olduğunu söyledi. İki ülkenin Başbakanı ile Dışişleri Bakanı görüşürken bu görüşmenin ne zaman biteceğini, bu görüşmelerin nasıl sonlandırılacağını içeride bulunan şahısların, bir büyükelçiden çok daha iyi takdir edeceklerini ifade eden Mercan, bu davranışı şık ve doğru bulmadığını dile getirdi.
Dışişleri Komisyonu'nun ABD Temsilciler Meclisi'ni bir ziyarette bulunup bulunmayacağının sorulması üzerine Mercan, bugün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Türkiye'nin yeni Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın ABD'de çeşitli görüşmeler yapacaklarını söyledi. Sinirlioğlu'nun yarın Türkiye'ye döneceğini bildiren Mercan, "Geldiği zaman beraber bir değerlendirmede bulunacağız. Bu görüşmede ABD'yi bir heyet olarak ziyaret etmenin şartlarını değerlendireceğiz ve böyle bir karar olursa önümüzdeki hafta içinde mutlaka bir ziyaret gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
TBMM'nin ve Dışişleri Komisyonu'nun hiçbir şekilde bu tür çabaları hoş karşılamadığını vurgulayan Mercan şöyle konuştu:
"Biz açık ve net tarihimizden şeref duyarız. Geçmişimizin en ince ayrıntısına kadar ortaya konması, araştırılması konusunda en ufak bir tereddüdümüz yok. Tarih komisyonu kararı hem hükümetin, hem bu Meclis'in aldığı bir karardır. Asıl önemli olan bu kararları engelleyecek bir takım adımlar atılmamasıdır. Bu bakımdan hiçbir zaman biz, tırnak içinde söylüyorum, bize tavsiye edilen bir takım davranışlar içinde olmayız. Halkımız için ne doğruysa, ne gerekiyorsa onları yaparız. Bunları açık ve net bir şekilde
sayın Büyükelçiye de ilettik."
"MECLİS'E BASKI YAPARAK BU PROTOKOLLERİ ONAYLATMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Komisyonu üyesi Onur Öymen ise, görüşlerini ABD Büyükelçisine açıkça ifade ettiklerini söyledi. Öymen, Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın, protokollerin içeriğini ve anlamını özlü biçimde değiştirdiğini ifade ettiklerini belirtti. Protokollerin içeriği değişmemiş bile olsa bu protokollerde Ermenilerin işgal ettikleri Azeri topraklarından çekileceklerine dair hiçbir husus olmadığını vurgulayan Öymen, bu eksikliği başından beri ifade ettiklerini, Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararının, bunun üzerine ilave bir sıkıntı oluşturduğunu söyledi. Ermenistan'ın, işgal ettiği toprakların Ermeni toprağı olduğunu kanıtlayacak en küçük bir delili bulunmadığını vurgulayan Öymen, bu işgalin tamamen hukuk dışı olduğunu ifade etti.
Başbakan'ın sözlerinin hem kendisini, hem hükümetini, hem de Türkiye'yi bağladığını dile getiren Öymen şunları söyledi:
"Onun için bu mesele halledilmeden bu protokollerin bu Meclis'ten geçmesi mümkün değildir. Bunu Amerikan Büyükelçisine açık bir şekilde söyledik. Amerikan Büyükelçisi de, Amerikan Kongresi'ni sunulmuş olan bir tasarıdan bahsetti. Bu tasarı soykırım iddiasını Amerikan Kongresi'nin kabul etmesini öngören bir tasarıdır. Bunu kesinlikle reddettiğimizi söyledik. Üstelik bu tasarıda iddialar 1915 olaylarıyla sınırlı değil, 1923'e kadar getiriliyor. Atatürk dönemi de dahil olmak üzere Türkiye'yi soykırımla suçluyor. Bunlar kesinlikle kabul edilemeyecek şeylerdir. Dedik ki, 'Böyle bir tasarı geçerse, bu, Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde son derece olumsuz bir etki yapar'. İktidar ve muhalefet milletvekilleri bu konularda aynı görüşler doğrultusunda fikir ifade ettiler."
Geçmişte buna benzer durumlar olduğunu hatırlatan Öymen, o zaman Türkiye'nin ABD Kongrelerini ikna edebildiğine işaret etti. Öymen, "Bu defa da ikna edebileceğimiz ümidini muhafaza etmek istiyoruz fakat bunun için yeterince temas kanalı yoktur. Evvelce çok sık ve yoğun temas ediyorduk. Şu safhada Parlamenterler arasında yeterince temas olmamasını da bir eksiklik olarak anlattık. Biz Amerikan Kongre üyelerine yüz yüze anlattığımızda bazı gerçekleri kabul ettirebileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
Ermeni lobisinin Amerika'da bütün kararların alınmasına tek başına amir olacak bir güce sahip olmadığını vurgulayan Öymen, ABD'de en büyük lobinin Amerikan hükümeti olduğunu söyledi. Öymen, "Herkes bilsin ki TBMM'ye baskı yaparak bu protokolleri onaylatmak mümkün değildir. Bunu iktidar olarak da, muhalefet olarak da söyledik" dedi.
Öymen, bir soru üzerine şu aşamada ABD Meclisi'ne planlanan bir ziyaret olmadığını kaydetti. Katar'da yaşanan büyükelçi krizine ilişkin soruya Öymen şu karşılığı verdi:
"Bunlar şık değil. İçeride yapılan görüşmelere saygı göstereceksiniz. Herhalde karşınızdaki insan da programını biliyor. Bilmesine rağmen görüşme süresini uzatıyorsa herhalde buna gerek duyduğu içindir. Diplomatların görevi böyle kriz oluşturmak değildir. Bunu üzüntüyle karşıladık. Hiç hoş değil. Büyükelçilerin çok daha dikkatli hareket etmesi lazım. İlişkilerimize olumlu katkı yapmaz bu gibi davranışlar. Bu gibi davranışlarda bulunanları kınıyoruz."