SAĞLIK - 25 Aralık 2018 Salı 12:04

Diş hekimliğinde son dönem gelişmeleri

A
A
A
Diş hekimliğinde son dönem gelişmeleri

Diş Hekimi Ahmet Mustafa Zeren, “Hastalarımızın bir bölümü ağzında hiç dişi olmaması şikayeti ile kliniğimize başvururken bir kısmı ise uzun dönem kötü hijyenin sebep olduğu yaygın diş çürüğü veya diş eti hastalıkları nedeniyle bir anda bütün dişlerini kaybetme durumu ile karşı karşıya kalabiliyor. Yaygın bilginin aksine diş hekimliği alanında yeni gelişmeler ışığında eskiden aylar, yıllar süren uygulamalar uygun ağızlarda kısa sürelerde bitirilebiliyor” dedi.

Medicine Hospital Diş Hekimi Ahmet Mustafa Zeren, diş hekimliğinde son dönem gelişmeleri ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında açıklamalarda bulundu. Zeren, “Hastalarımızın bir bölümü ağzında hiç dişi olmaması şikayeti ile kliniğimize başvururken bir kısmı ise uzun dönem kötü hijyenin sebep olduğu yaygın diş çürüğü veya diş eti hastalıkları nedeniyle bir anda bütün dişlerini kaybetme durumu ile karşı karşıya kalabiliyor. Yaygın bilginin aksine diş hekimliği alanında yeni gelişmeler ışığında eskiden aylar, yıllar süren uygulamalar uygun ağızlarda kısa sürelerde bitirilebiliyor” dedi. 

“Diş hekimliğinde fast& fixed veya all on four-six diye adlandırılan aslında yeterli sayıda implantın aynı anda ağıza belli bir tutucu kuvvetin uygulanmasıyla yerleştirilmesi sonucu hastalarımıza 72 saat içerisinde anında sabit geçici dişler kazandırılabiliyor” diyen Zeren, “Bu uygulama sonrası hastamız 4 hafta müddetince makarna ve balıktan daha sert olmayan gıdalarla beslenip bu sertlikteki gıdaları çiğneyebiliyor. 4 hafta sonra dilediği gıdaları yemeye başlayan hastalarımıza ortalama 8-10 hafta sonra sabit geçici dişler yapılabiliyor. Bu sistemler hastaya uygulanan implantları eğimli yerleştirilmesine müsade ettiğinden sinüslere kemik eklenmesi gereken tam dişsiz hastalarda tedavi süresini 1 yıldan 3 aya kadar indirebiliyor” ifadelerini kullandı.

Zeren, protezlerinin sürekli çıkmasından şikayet edenler için şunları kaydetti: “Tam dişsiz hastalarda en sık karşılaşılan durum alt protezlerin sürekli yerinden çıkarak yemek ve konuşmaya engel olmasıdır. Hastalarımız ilerleyen yaş ile beraber alt çenede kemik kayıpları yaşarlar ve damak artık protezin hareketini engellemede yetersiz kalmaya başlar. Ayrıca alt çenede dilin varlığı da protezin hareketine sebebiyet verir.”

"Uzun ve teferruatlı cerrahi işlemlere sağlık durumu gereği katlanamayacak ileri yaştaki hastalarımızda veya tüm çenede implant için uygun kemiği olmayan hastalarımızda hastanın çenesinin ön bölgesine konan 3-4 adet implantla protezi konumunda sabit tutmak ve hastalarımıza dişli hallerine yakın bir yeme kazandırmak mümkün olabilmektedir” diyen Zeren, “Bu seçenekte tedaviler ortalama 3 ay sürer. Dişler diş hekimliğinde 'ball ataşman' veya 'locator' ismiyle adlandırılan halk arasında çıtçıt ismiyle tabir olunan aparatlar vasıtasıyla proteze bağlanır ve istenildiğinde hasta tarafından çıkartılarak temizlenebilir” şeklinde konuştu.

Diş beyazlatmak mı temizletmek mi?
Zeren diş temizliği hakkında şu önemli bilgileri paylaştı:

“Diş temizletme (detertraj) ağzında çok fazla diş taşı olan bireylerin bu taşların diş eti enfeksiyonu oluşturmasını engellemek veya oluşmuş enfeksiyonun tedavisi için yapılan bir işlemdir. Diş temizliği onarılan dişler doğal rengine kavuşur. Diş beyazlatma ise temiz ve sağlıklı olan dişlerin var olan renk tonunun birkaç ton açılması işlemidir. Bu iki işlemin de dişlere herhangi bir zararı yoktur. Bu işlemlerin ardından dişler de hassasiyet oluşması normal bir durumdur ve uygun bir tedavi ile anında geçirilebilir.

Diş temizlemeye neden ihtiyacımız var?
İki sebepten dolayı diş temizliğine ihtiyacımız var; Kalp hastalığı, demans ve diyabet komplikasyonları gibi vücudun geri kalanındaki hastalıkları önlemek için, iş kaybını önlemek için. 

Ağız, tüm vücuttan tamamen farklı bir alandır ve yediğimiz yemeklerden ve gün boyu yaptığımız konuşmadan oldukça etkileniyor. Ve bu da özel dikkat gerektirir. 

Diş temizliği plak ve tartar oluşumunu giderir. Fakat çok fazla plak ve tartar oluşumu diş eti hastalığına yol açar. 

Ağız kuruluğu, vücudunuzun bağışıklık sisteminin iltihaplı ve kanamalı diş etleri ile bu tartar birikmesine tepki vermesidir. Diş eti hastalığı ilerledikçe, ağzınızdaki kemik ve dokulara zarar verir. 

Diş temizliği bunları önlemede kritik öneme sahiptir. 

6 ay ve ya senede bir diş temizliği yaptırın
Diş yüzeyleri iyi temizlenmediği takdirde diş plağı dediğimiz mikrobiyaldenplak oluşur. Bu mikrobiyaldenplak tükürük ile birlikte tükürük içinde bulunan kalsiyum ve fosfat iyonları ile birlikte çökelmeye başlar ve bu nedenle diş taşı oluşur. 

Diş taşı, diş aralarında bir süre sonra diş eti çekilmesine sebep olarak bu sefer kısır döngü halinde tekrar diş taşı oluşumu, tekrar diş eti çekilmesi olarak devam eder. Bu durumun önüne geçmenin tek yolu diş taşı temizliğidir. Altı ayda bir ya da sene de bir mutlaka diş taşlarını kontrol edip temizletmemiz gerekir.
Diş taşlarınızı temizletmediğiniz takdirde bu kısır döngüye girerseniz eğer zaman içerisinde diş etleriniz ve diş destek dokularınızda kayıplar oluşarak dişlerinizde sallanmalar meydana gelebilir. Hatta diş kaybına kadar gidebilir. Dolayısıyla diş taşlarınız birikmemesi, kötü ağız kokusu olmaması için altı ay veya sene de bir diş temizliği yapmanız gerekir.

Diş beyazlatma
Beyazlatma dişlerin yapısında oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Estetik diş hekimliği yöntemleri arasında sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Beyazlatma işlemi sonucu; çay, kahve, sigara vs. kullanımıyla birlikte ya da zamanla kendiliğinden oluşan renk değişimlerinde dişler geçici olarak beyazlar.
Zamanla dişlerin mineral yapısındaki bozulmalara bağlı olarak mine tabakası daha gözenekli bir yapı halini alır. Bu yapı dişlerde pigmentasyona uygun bir ortam hazırlayarak diş renginin koyulaşmasına neden olur. Ayrıca çay, kahve, sigara, tetrasiklin türevi antibiyotikler ya da aşırı flor alımı dişlerin renginde değişikliklere neden olabilmektedir. Beyazlatma dişlerin yapısında oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Şu anda bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır.

Diş beyazlatma zararlı mıdır?
Diş ağartma ya da diş beyazlatma işleminin kalıcı hiç bir zararı tespit edilememiştir. Özellikle diş dokusu aşırı geçirgen olduğunda kişiden kişiye fark gösterecek şekilde diş beyazlatma işlemi hassasiyete neden olabilmektedir. Bu hassasiyet kişiye nahoş bir his verebileceği gibi 24 içerisinde kaybolacaktır ve kalıcı değildir. Diş beyazlatma süresi meydana gelebilecek bu hassasiyete göre kısaltılmalıdır. Bu kişilerde diş beyazlatma işlemi sayı olarak daha fazla seanslar halinde, daha kısa sürelerde uygulanarak yapılmalıdır.

Diş beyazlatmada nelere dikkat etmeliyim?
Yapılan beyazlatma işlemini takiben özellikle ilk haftalarda çay, kahve, kırmızı şarap, vişne suyu ,sigara ve bazı ağız gargaraları gibi dişe rengini verebilecek unsurlardan kaçınılmalıdır. İlk haftalarda dişler dış etkenlere daha fazla açık olacaktır.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.