POLİTİKA - 06 Mart 2019 Çarşamba 19:11

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'S-400’lere ihtiyacımız varsa alırız'

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'S-400’lere ihtiyacımız varsa alırız'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO’nun Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi almasına karşı çıkmasının kabul edilemez olduğunu söyleyerek, “S-400’lere ihtiyacımız varsa alırız” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Balıkesir'de AK Parti Altıeylül Belediye Başkan Adayı Hasan Avcı’nın seçim bürosu açılışında yaptığı konuşmada NATO’ya sert çıktı. Çavuşoğlu, Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemine sahip olmasını engelleyen NATO’yu eleştirerek, “Efendim ben güçlü ülkeyim, benim istediğim olacak, olmaz. Hem satmayacaksın hem de başka yerden alamazsın demek olmaz. Bizim ihtiyacımız varsa alırız” diye konuştu.

Türkiye’nin uluslararası ilişkilerde söz sahibi olması için çaba gösterdiklerinin altını çizen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’de savaşı siyasi bir çözüme götürebilmek için çaba harcayan tek ülke olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, “Evet, zorluklar var. Ama her zorluğun bir de kolaylığı var. Evet, sorun olabilir, her zaman olur. Özellikle uluslararası ilişkide sorun bitmez. Ama her sorunun da bir çözümü var. Yeter ki o çözümün nasıl olacağını bil, gayret göster, samimi ol. İşte bu samimiyet bizde var. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu gayret bizde var. Dik duruş bizde var. Diplomasi ne gerektiriyorsa onu yapmasını beceriyoruz.

Müzakereyse müzakere, aynı şekilde uzlaşıysa uzlaşı. Ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Ama bir şeyi unutmayalım hiç kimsede unutmasın artık Türkiye Cumhuriyeti sahada da güçlü, masada da güçlü sahadaki kazanımlarımızı masada kaybettirmiyoruz ve kaybettirmeyeceğiz. Her ülkeyle ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

Etrafımızdaki sorunları çözmek için gayret gösteriyoruz. İşte Suriye’deki savaşı siyasi bir çözüme götürebilmek için sahada şu anda devam eden ateşkesi kalıcı kılmak için ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için, anayasa komisyonunun kurulması dahil tüm adımları atmak için en çok çaba sarf eden, samimi gayret sarf eden, gizli bir gündemi, ajandası olmayan tek ülke Türkiye’dir. Ve sahada teröristlerle de göğüs göğüse savaşan ve Suriye’de sahada teröristleri; PKK’sını, YPG’sini, FETÖ’sünü ve yine DAEŞ’ini, tüm terör örgütlerini temizleyen ülke de Türkiye’dir” diye konuştu.

“Türkiye artık kendi kararlarını kendi alıyor”

Bakan Çavuşoğlu, S-400’lerle ilgili yaşanan gelişmelere ilişkin de, “Ülkelerle ikili ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bazı ülkelerle sorunlar yaşayabiliriz. Ama herkes şunu aklında tutsun; artık Türkiye kararlarını kendisi alıyor. Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Türkiye’nin çıkarları ne ise bizim başkalarının çıkarlarında gözümüz yok, o çıkarlara göre hareket etme durumundadır. Ve ihtiyacı ne ise onu karşılamak için gerekli adımları atmak durumundadır” dedi.

“Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almamız NATO’yu rahatsız etti” diyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“İşte Rusya’dan S-400 savunma hava sistemini aldık. Yani hava sahamızı Türkiye’ye yönelik tehditlerden korumak için S-400 savunma sistemini aldık ve sözleşmeyi yaptık. Biz yıllarca müttefiklerimizden almak istedik ve müttefiklerimizden almak istediğimizi kendilerine resmen bildirdik. Bazen basit planların bile satılmasına engel çıkaran bu müttefiklerimiz, nedense S-400’ü aldıktan sonra rahatsız olmaya başladılar. Neden rahatsız oluyorsunuz? Şu anda hepimiz NATO müttefikiysek ve dayanışmamızı artırmamız gerekiyorsa o zaman Türkiye talepte bulunuyorsa sen de satacaksın.

Eğer sen vermek istemiyorsan, Türkiye’nin başka birisinden ya da NATO dışı bir ülkeden almasına da karışmayacaksın. Eğer NATO müttefikleri, NATO ülkeleri dışından ürün alamaz dersen, biz şu anda S-300’leri ülkesinde bulunduran diğer NATO üyesi ülkelere bakacaksınız. Onlarda niye var? İkincisi bunun esasen çerçevesini de NATO Genel Sekreteri belirlemiştir. Ne demiştir; evet, NATO müttefikleri içinde dayanışma olmalı, ama her ülke bağımsız bir ülkedir, devlettir, dolayısıyla savunma sistemi dahil alım-satımda bağımsız hareket edebilir. Daha ne istiyorsun? Efendim ben güçlü ülkeyim, benim istediğim olacak, olmaz. Hem satmayacaksın hem de başka yerden alamazsın demek olmaz. Bizim ihtiyacımız varsa alırız.”

“Burada bizi bağlayan ABD Devlet Başkanı Trump’un söyledikleridir”

“Bizi başka kurumların değil Trump’ın sözleri bağlar. Esasen bu konuda ABD yönetimi içinde farklı sesler geliyor” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, “Trump’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza söyledikleri ortada. Sayın Cumhurbaşkanımız bunları paylaşıyor: Ama bazen Pentagon’dan, bazen başka kurumlardan farklı sesler geliyor. Burada bizi bağlayan ABD Devlet Başkanı Trump’ın söyledikleridir. Nasıl Türkiye’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söyledikleri bağlayıcı ise, Amerika’da da Cumhurbaşkanımızın muhatabı Trump’dır, Trump ne dediyse bizi o ilgilendirir.

Bu konuda da Trump’ın tutumu ortadadır. O yüzden başka kurumların çatlak ses çıkarması bizi bağlamaz, bizi ilgilendirmez, o ülkenin iç meselesidir, ona da karışmayız. Ama bildiğimiz bir şey var; Türkiye ihtiyacı olanı istediği yerden alır, hiç kimse de buna karışamaz. Artı Türkiye Cumhuriyeti ve Recep Tayyip Erdoğan bir anlaşmanın altına imza attıysa, bir söz verdiyse o sözünün ve o anlaşmanın gereğini yapar. İnşallah bu anlayışla tüm ülkelerle ilişkilerimizi her alanda sürdüreceğiz.

Ne kadar zorluk olursa olsun hiçbir şey bizi ye'se kaptırmasın. Yani karamsar olacak hiçbir şey yok. Her zaman zorluklar olabilir. Dünya geçiş sürecinde; çok zorluklar var. Ama fırsatlar da var. Bize düşen zorlukların üstesinden gelmek, fırsatları da iyi değerlendirmektir. Çetrefilli konular olabilir. Bazen gerginlikler, krizler olabilir. Uluslararası siyasette ilişkilerde gerginlikler ve krizler hiçbir zaman bitmez. Biri biter, biri başlar. Ama bizi ilgilendiren konularda emin olun hiçbir şey kontrolümüzün dışında değildir. Her şey Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetimizin ve devletimizin kontrolündedir, hepsinin de üstesinden geliyoruz”.  

Hasan Otağ Fırıncıoğulları - Ömer Kantarlıoğlu

 


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.