POLİTİKA - 08 Şubat 2019 Cuma 19:12

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan BM’nin Kaşıkçı raporuyla ilgili açıklama

A
A
A
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan BM’nin Kaşıkçı raporuyla ilgili açıklama

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM’nin Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili raporu hakkında, "Bundan sonraki süreçte BM’nin ya gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyon kurması gerekiyor ya da BM soruşturması başlatması gerekiyor. BM soruşturması için Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkması gerekiyor. Bunu ihtimal dahilinde görmüyoruz. Maalesef bazı ülkelerin tutumu sebebiyle" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Varsak-Otogar 11 kilometrelik 3. etap hafif raylı sistem hattının test sürüşünü gerçekleştirdi. Vatman koltuğuna geçen Bakan Çavuşoğlu, tramvayı yaklaşık 10 kilometre götürdü. Vatandaşlar ve partililer tarafından ilgiyle karşılanan Bakan Çavuşoğlu daha sonra partisinin Kepez İlçe Başkanlığınızı ziyaret etti.

Bakan Çavuşoğlu, ziyaret çıkışı gündeme dair açıklamalarda bulundu. 

BM’nin Cemal Kaşıkçı raporuyla ilgili bir soru üzerine Çavuşoğlu, “BM Raportörü ön bilgi toplamak için Türkiye’ye geldi Agnes Callamard. Uzman ekiplerde vardı. İlk önce ben görüştüm sonra Adalet Bakanımızla görüştüler. Yine Milli İstihbarat Başkanlığımızla bir görüşme gerçekleştirdiler. İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızla görüştüler. Dolayısıyla gerekli mercilerden detaylı bilgiyi aldılar. Tabii ki soruşturma sürecinde elde ettiğimiz bilgi ve delilleri de paylaştık. Süreçle ilgili genel bilgiler de verdik. Bu resmi bir soruşturma değil ön bilgi toplamak için gelen bir heyetti. Bundan sonraki süreçte BM’nin ya gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyon kurması gerekiyor ya da BM soruşturması başlatması gerekiyor. BM soruşturması için Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkması gerekiyor. Bunu ihtimal dahilinde görmüyoruz. Maalesef bazı ülkelerin tutumu sebebiyle" dedi.

"BM'nin inisiyatif alması isabetli olacaktır" 

Bakan Çavuşoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

"Ama gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyonun kurulmasını Genel Sekreterin kendisi yada İnsan Hakları Komiseri gerçekleştirebilir. İki gün önce Washington’da da bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bu konuyu değerlendirdik. Önümüzdeki günlerde bazı ülkelerle birlikte bu başvuruyu yapacağız. Çünkü bugüne kadar halen cevaplanmamış sorular var. Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda önce öldürülüp, sonra cesedinin parçalandığını Sudi Arabistan’da itiraf etti. Ama cesedin nerede olduğunu, parçaların nerede olduğunu henüz bilmiyoruz. Ailesinin de hakkı, özellikle soruşturmanın tüm soruların cevabının aydınlatılmasıyla birlikte sonuçlandırılması açısından da çok önemli. Diğer taraftan herkes bu cinayetin arkasında kim var talimatı kim verdi konusunda tahminleri yorumları var ama henüz bu konuda Sudi Arabistan tarafından net bir cevapta almış değiliz. Ayrıca Türkiye’de yerel işbirlikçilerin olduğunu itiraf ettiler. Fakat bu işbirlikçilerle ilgili bize henüz ulaşmış bir bilgi yok. Türkiye elindeki bilgileri, delilleri tüm uluslararası camiayla paylaştığı gibi Sudi Arabistan’la da paylaşmıştır. Bunun karşılığında Sudi Arabistan’dan henüz bu konularla ilgili, orada yürütülen soruşturmayla ilgili bir bilgi alınamamıştır. Bu gerçekler ışığında BM’nin inisiyatif alması en isabetli yol olacaktır. Raportörün burada özellikle bulguları bizim bugüne kadar tespitlerimizle örtüşüyor, bu da önemli."

"Hendek operasyonları nedeniyle AİHM yapılan başvuruların reddedilmesi" 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 2015-2016 yıllarında olan hendek operasyonlarıyla ilgili Türkiye’nin aleyhine başvuru da bulunulmuştu. Bu başvurular oy birliğiyle reddedildi, bu konuyla ilgili düşüncelerinin sorulduğu Çavuşoğlu, şu açıklamayı yaptı: 

“Her şeyden önce İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu kararı kesindir. Diğer taraftan çukur eylemleri döneminde yürüttüğümüz operasyonlar için aldığımız tedbirlerde sivil insanların zarar görmemesi içindi, sivil ölümlerin önüne geçmek içindi. Bu teröristler sivilleri o zamanda canlı kalkan olarak kullandılar. Ve bunların İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuru oy birliği ile reddedildi. Bu ayrıca mahkemenin Türkiye’de etkin bir iç hukuk yolu vardır, oraya da gitmelisin şekildeki yorumu, Türkiye’de etkin bir iç hukuk yolunu tüketmeden gittiklerinin bir göstergesidir. Ve buna benzer 30’dan fazla dava vardı. Diğer başvurulara da emsal teşkil edecek bir karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden çıktı. Teröristlerin ve onların destekçilerinin yaptıkları başvurular reddedilmiş oldu."  

İsa Akar - Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.
Muğla MSKÜ Kariyer Günleri başladı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun öğrenciler için hazırladığı ve 2 gün boyunca sürecek olan Kariyer Günleri programı başladı. 24 - 25 Nisan tarihleri boyunca Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenecek olan Kariyer günleri programında, öğrenciler çeşitli alanlarda uzman isimlerden meslekler hakkında bilgi alacak. 15 mezun 30 firma konuşmacısı ile okul bahçesinde 36 stant kuruldu. Kariyer günlerinde öğrenciler ile firma yetkilileri bir araya gelirken öğrencilere staj görme imkanı da elde ediyor. Kariyer günleri açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kıvrak "Üniversitemizin sanal işbirliği kapsamında düzenlediği etkinliğimizin, üniversitemiz, ilimiz, firmalarımız ve öğrencilerimiz açısından verimli olmasını diliyoruz. Muğla Meslek Yükseokulu olarak özellikle sektör temsilcilerimizle birlikte, öğrencilerimizin buluşmasını, sektörün gelişmesi, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemsiyoruz. Sektör ihtiyaçlarını karşılayacak insan kaynaklarını, yeni piyasa şartlarına uygun eğitmek, kişisel gelişimlerine destek vermek ve gerekli donanıma sahip mezunlar yetiştirmek bizlerin öncelikli sorumluluğu. Bu sorumluluğu hem öğrencilerimizin kariyer hayatını başarıyla yönetmeleri, hem de sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasında kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Umarım tüm katılımcılarımız açısından verimli ve pozitif bir çıktı elde ettiğimiz 2 gün geçiririz. Bu anlamda katılım sağlayan, destek veren, emek veren, gönül veren tüm paydaşlarımıza, katılımcılara ve konuklarımıza teşekkür ediyorum ”dedi.