POLİTİKA - 19 Ekim 2021 Salı 20:30

Türkiye ve KKTC’den ortak tepki

A
A
A
Türkiye ve KKTC’den ortak tepki

Türkiye ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları tarafından, Yunanistan, Mısır ve GKRY liderlerinin katılımıyla 19 Ekim 2021’de yapılan üçlü zirvenin ardından yayınlanan bildiriye dair açıklamalar yapıldı.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin olmadığı hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağının gösterildiği belirtilerek, "Hem kendi haklarımızı, hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edeceğiz." denildi.

Açıklamada, “Yunanistan, Mısır ve GKRY liderlerinin katılımıyla 19 Ekim 2021’de yapılan üçlü zirvenin ardından yayınlanan bildiri, Yunan/Rum ikilisinin Türkiye’ye ve KKTC’ye yönelik hasmane politikalarının yeni bir tezahürüdür. Bu bildiriye Mısır’ın da dahil olması ise, Mısır yönetiminin Doğu Akdeniz’de işbirliği yapabileceği gerçek adresi halen kavrayamamış olduğunun göstergesidir. Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin dahil olmadığı hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağını dosta da düşmana da gösterdik. Türkiye, bölge ülkeleri arasında işbirliğini artıracak enerji projelerini desteklemektedir. Ancak, bu projelerin Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını göz ardı etmemesi ve kapsayıcı olması lazımdır. Bildirideki ifadelerin aksine, bölgedeki gerginliğin esas kaynağı Yunan/Rum ikilisinin maksimalist ve gayri hukuki deniz sınırı iddiaları ve Kıbrıs Türklerini yok saymalarıdır. Bu ikilinin Doğu Akdeniz’de gerginlik çıkarmak için kıta sahanlığımızı ihlal teşebbüslerine geçtiğimiz günlerde gerekli cevap verilmiştir. Hem kendi haklarımızı, hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edeceğiz." denildi.

Açıklamanın devamında, "Öte yandan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından söz konusu ortak bildiriye ilişkin yapılan açıklamayı destekliyoruz. Ada’daki gerçekleri reddeden bir anlayışın Kıbrıs meselesinin çözümüne katkı sağlaması mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecinin başlamasının söz konusu olmayacağını bir kez daha hatırlatırız. Ayrıca, bir takım gayrimeşru gruplara verdikleri destekle Libya’nın istikrarsızlığa sürüklenmesine yol açan bu ülkelerin, şimdi Libya’nın meşru Hükümetiyle imzaladığımız Mutabakat Muhtıralarını hedef almaları, en başta Libya’nın çıkarlarına ve egemenliğine saygısızlıktır” ifadelerine yer verildi.

Musa Erdoğan

'YOK HÜKMÜNDEDİR'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ise, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan ve Mısır’ın gerçekleştirdikleri üçlü zirve sonrası yaptıkları ortak açıklamaya tepki göstererek, “Rum tarafının Yunanistan ve Mısır ile yaptığı ortak açıklama KKTC için yok hükmündedir” dedi.

Yunanistan’ın başkenti Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis üçlü zirve gerçekleştirdi. Zirvenin ardından yapılan ortak açıklamaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tepki gösterdi. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan ve Mısır’ın 19 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirdikleri üçlü zirve sonrası yaptıkları ortak açıklamada yer alan hususlar adadaki siyasi ve hukuki gerçekleri yansıtmamaktadır” denildi.

Kıbrıs Adası’nda biri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) diğeri de GKRY olmak üzere iki ayrı devlet bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu iki devletin yaptıkları açıklama ve aldıkları kararlar sadece kendilerini bağlamaktadır. Rum tarafının Yunanistan ve Mısır ile yaptığı ortak açıklama KKTC için yok hükmündedir. Kıbrıs meselesine ilişkin konularda GKRY ve diğer tarafların muhatabının KKTC olduğunun bir kez daha altının çizilmesinde yarar görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk halkının haklarını ihlal eden Rum tarafının siyasetine Mısır’ın destek vermesini kınamaktayız”

Açıklamada, “Anılan ortak açıklama gerçekleri saptırmayı amaçlamaktadır. Her şeyden önce Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim Rum tarafının tek taraflı faaliyetlerinin bir eseridir. Rum tarafının ilk kışkırtıcı faaliyetinin Mısır ile imzaladığı tek yanlı deniz hudutlarının sınırlandırılması anlaşması olduğu da anımsanacaktır. Kıbrıs Türk halkının haklarını ihlal eden Rum tarafının siyasetine Mısır’ın destek vermesini kınamaktayız” denildi.

“KKTC, Türkiye ile birlikte meşru hak ve çıkarlarımızı muhafaza etme kararlılığını sürdürecektir”

Kıbrıs Türk tarafının Temmuz 2019 tarihinde hidrokarbon kaynaklarının ortak yönetimine ilişkin kapsamlı ve yapıcı bir öneri yaptığı hatırlatılan açıklamada, “Bu önerimiz halen geçerlidir. Bölgede işbirliğinin yolunu açacak bir öneri de anavatan Türkiye tarafından yapılmıştır. İlgili tarafları bir konferansta bir araya getirmeyi öngören bu öneriyi KKTC de desteklemektedir. Ancak, GKRY ve Yunanistan ile diğer üçüncü tarafların haklarımızı ihlal edecek girişimlerine sessiz kalmamız beklenmemelidir. KKTC, anavatan Türkiye ile birlikte meşru hak ve çıkarlarımızı muhafaza etme kararlılığını sürdürecektir” ifadeleri kullanıldı.

“Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerine eşdeğer ve eş zamanlı adımlarla karşılık verilecektir”

Açıklamada, “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Devletimizin belirlediği ruhsat alanlarında Kıbrıs Türk halkı adına çalışmalarını yürütmeye devam edecektir. Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerine eşdeğer ve eş zamanlı adımlarla karşılık verilecektir” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Önyargılara meydan okuyan Ağrı’nın tek kadın futbol takımı zirveye yükseliyor Ağrı Aile ve Sosyal Hizmetler Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar 3. Lig 2. Grup’ta mücadelesine devam ediyor. Gösterdikleri kararlılıkla 2. Lig yolunda emin adımlarla ilerleyen takım, önyargılara da meydan okuyarak, önemli başarılara imza atıyor. Yeşil sahalarda gösterdikleri performans ve sosyal sorumluluk projelerindeki katkılarıyla 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan teşekkür plaketi alma başarısını gösteren cesur kadınlar, sahadaki başarılarını Ağrı’yı ve Türkiye’yi gururlandırmak için kullanıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki ASP Gençlik ve Spor Kulübü ile spora adım atan takım, büyük bir kısmı erken yaşta ve zorla evliliklerle karşı karşıya kalan yaşıtlarının aksine, futbol oynama tutkularını gerçeğe dönüştürüyor. Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un destek ve katkıları, takımın moral ve motivasyonunu zirveye taşıyor. Neslihan Gül Koç, kadın futbolcularla sık sık bir araya gelerek, maçlarını izliyor ve yanlarında olarak onlara güç veriyor. Futbolculardan Merve Kurt, "Futbola ilk başladığımda ailem buna çok karşıydı. Sonradan hocalarımın ve arkadaşlarımın desteğiyle bu engeli aştık. Futbola sadece erkeklerin oynayabileceğini düşünmek yanlış. Biz bunu başardık ve kanıtladık. Hedefimiz şampiyonluk ve bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’a, hem yardımlarından hem de maç esnasındaki desteklerinden dolayı en içten dileklerimizle teşekkür ederiz" dedi. Takım kaptanı Kader Şimşek ise, "Biz Ağrı’nın tek kadın futbol takımıyız ve çok da başarılıyız. Seyirciler bizi izleyerek kadınların futbola karşı olan ön yargılarını yıkıyorlar. Bu bize ilham veriyor ve örnek oluyoruz. Daha fazla seyirciye ve desteğe ihtiyacımız var. Bu sayede farkındalık oluşturabilir ve daha fazla kızın bu spora katılmasını sağlayabiliriz" şeklinde konuştu. Takımın antrenörü Önder Tunay da, "Hedefimiz ikinci lige yükselmek. Bu zor bir hedef ancak kızlarımızın azmi ve kararlılığıyla bunu başaracağımıza inanıyorum. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadın futbolunun zorluklarının farkındayız. Fakat futbol kızlarımıza birçok imkan sunuyor. Spor lisesine geçişlerde önemli rol oynuyor, üniversite imkanı sunuyor ve beden eğitimi öğretmenliği gibi alanlarda iş imkanları oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un desteğine değinen Tunay, "Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç hanımefendi bize çok büyük destek oluyorlar. Bu sayede şampiyonluk hedefimiz daha da güçlendi. Onların desteğiyle Ağrı’ya ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne bu şampiyonluğu getirmek istiyoruz" cümlelerine yer verdi.
İzmir Medical Point araç tercihini ‘çevreden’ yana kullandı ‘Gezegenin sağlığı eşittir insan sağlığı mottosuyla’ yoluna devam eden İEÜ Medical Point Hastanesi’nde çevre dostu elektrikli araç TOGG, makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Medical Point Hastaneleri olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak fosil yakıt üretmeyen TOGG’u tercih etmek oldu” dedi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında sıcaklık artışını 1,5 C ile sınırlı tutmak için, sera gazı salımını 2030’a kadar yüzde 45 azaltmak, 2050 yılına kadar da net sıfır hedefine ulaşmak hedefleniyor. Medical Point Hastaneler Grubu da net sıfır hedefinde önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Uyguladığı enerji politikaları sonucunda geçtiğimiz yıl "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası" almaya hak kazanan İEÜ Medical Point Hastanesi’nin bahçesine elektrikli araçlar için iki adet şarj istasyonu da kuruldu. “Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz” İEÜ Medical Point Hastanesi, makam aracı tercihini de ‘çevreden’ yana yaptı. Yerli ve milli üretim, çevre dostu elektrikli araç TOGG, hastanede makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Tamamen elektrikli olan TOGG’un karbon salınımı, geleneksel yakıt tüketen araçlara oranla çok daha düşük. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba ‘net sıfır karbon’ hedefiyle çevre dostu uygulamaları hayata geçirdiklerinin altını çizdi. Kubba, “Son yıllarda dünyada iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Bu da bize her geçen gün gelecek için sorumluluk almanın aciliyetini hatırlatıyor. Medical Point Hastaneler Grubu olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak TOGG’u tercih etmek oldu. TOGG, yerli ve milli olması dolayısıyla bizleri gururlandırmakla kalmıyor, fosil yakıt tüketmediği için de çevreyi de kirletmiyor” diye konuştu.
Gaziantep Büyükşehir’den İskenderun’a altyapı ve üstyapı desteği Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, deprem sonucunda ciddi hasar gören İskenderun’un altyapı çalışmalarına destek amacıyla yaklaşık 10 gündür bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar gören Hatay’ın İskenderun ilçesinde normalleşme sürecini hızlandırmak ve kentin daha yaşanabilir bir ortama kavuşmasını sağlamak için harekete geçti. Gaziantep Büyükşehir, İskenderun’un altyapı ve üstyapı sürecindeki mesaisine hem teknik açıdan destek veriyor hem de personel takviyesinde bulunup sürecin hızlı ve koordineli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlıyor. Gaski ilçedeki atıksu sorununu çözdü “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat depremleri dolayısıyla altyapıda hayati öneme sahip olan atıksu çalışmalarına Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ekipleriyle destek olup iyileştirme çalışmalarını tamamlayan Büyükşehir, ayrıca Fen İşleri Daire Başkanlığı, Kent Estetiği ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı ekipleriyle de ilçedeki teknik desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve teknik ekibi, ilçeye ziyarette bulunup İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez ve ekibiyle saha gezisi ve istişare toplantılarına katıldı. Bölgenin eksikleri ve yapılan çalışmalar konusunda bilgi alınarak yeni destekler konusunda talepler dinlendi.
Erzurum ETÜ’de TÜBİTAK’tan destek alan öğrenciler için ödül töreni düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi’nde (ETÜ), 2023 yıllarında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) “2209-A Üniversite Öğrencileri Destekleme Programı” kapsamında destek almaya hak kazanan proje ekipleri için ödül töreni düzenlendi. Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, dekanlar, akademisyenler ve projeleri kabul edilen öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Çakmak, ETÜ’de geliştirilen ve kabul alan proje sayısının her geçen dönem arttığına dikkat çekerek: “Malumunuz olduğu üzere TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları üniversitemiz ev sahipliğinde düzenleniyor. Onları gördüğümde sizin küçüklüğünüz aklıma geliyor. Çünkü proje kültürü o yaşlardan itibaren kazanılmaya başlıyor. Proje denildiğinde genelde akademisyenler tarafından hazırlanan Ar-Ge faaliyetleri akla gelirdi. Ancak son dönemde TÜBİTAK’ın da desteğiyle bu anlayış değişti ve artık öğrenciler tarafından hazırlanan projeleri de konuşuyoruz. Bu noktada sizlerin elde ettiği başarılar üniversitemizin tanınırlığına ve bilinirliğine önemli katkılar sunarken kariyerleriniz açısından da çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Çünkü mezun öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimlere baktığımızda iş verenlerin akademik başarının yanı sıra takım çalışmasına yatkınlık ve proje kültürüne sahip olmak gibi kriterlerine de öncelik verdiğini görüyoruz. İnanıyorum ki aynı kararlılık ve azim ile kabul alan proje sayımız önümüzdeki süreçte daha da artacak. Bu vesileyle başta siz değerli öğrencilerimiz olmak üzere bilgisi ve tecrübesiyle size yol gösteren danışman hocalarımıza teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” diye konuştu. Program Rektör Çakmak’ın ve Rektör Yardımcılarının öğrencilere ve danışmanlarına teşekkür belgelerini takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.