ASAYİŞ - 12 Kasım 2020 Perşembe 18:24

Diyarbakır anneleri Şırnak annelerine destek verdi, HDP'li vekil acılı annelere parmak salladı

A
A
A
Diyarbakır anneleri Şırnak annelerine destek verdi, HDP'li vekil acılı annelere parmak salladı

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığını belirten ailelerin HDP Şırnak İl Başkanlığı önünde gerçekleştirdiği eylem 10'uncu haftasına girdi. Bu hafta Şırnak annelerine Diyarbakır anneleri destek verirken HDP'li vekilin acılı ailelere parmak salladığı görüldü.

Şırnak'ta eşleri ve evlatları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan aileler, HDP Şırnak il binası önünde 10’uncu haftada da bir araya geldi. HDP'liler acılı ailelerin açıklama yapmasını ses sistemlerini açıp ses çıkararak engellemeye çalıştı. HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ve partililer il binası önünde toplanarak, basın açıklamasını engellemeye çalıştı. HDP Milletvekili Hasan Özgüneş acılı annelere parmak salladı.
Acılı ailelere şehit aileleri ve Şırnaklı kadınlar ve Diyarbakır'dan gelen anneler eşlik etti. Yoğun güvenlik önlemleri altında ellerinde Türk bayrakları ve dövizlerle HDP il binasına yürüyen kadınlar, terör örgütü PKK'ya ve HDP'ye tepkilerini dile getirdi. Kadınlar sık sık 'Kahrolsun PKK', 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganları attı.

"Çocuklarımıza kavuşsak da desteğimiz devam edecek"

14 yaşındaki oğlunun 5 yıl önce dağa kaçırıldığını belirten Hamdiye Aslan, "Çocuklarımız küçüktü. Çocuklarımızı götüreceklerine kendi çocuklarını götürseydiler. Zenginler bizim gibi fakirlerin çocuklarını kaçırdılar, parayla satılar. Bu 14 yaşındaki çocukları ailelerine göndersinler. Diyarbakır anneleri de bize desteğe gelmişler. Biz çok memnun olduk. Çocuklarımıza kavuşsak da gene desteğimiz devam edecek" dedi.
Şehit ailesi Fatma Güngör ise "Şırnaklı kadınlar olarak buradayız. Bu gün onuncu haftamız. Anneler çocuklarına kavuşana kadar bu kutlu davamız devam edecek. Anneler daha fazla acı çekmesinler. Biz bu nöbeti her hafta devam ettireceğiz. Onların evlatları gelene kadar. Bize Diyarbakır’dan desteğe gelen bütün annelere teşekkür ederiz" diye konuştu.

Diyarbakır annelerinden Şırnak annelerine destek

Tunceli'nin Pülümür ilçesi yolunda 2015 yılında terör örgütü PKK tarafından kaçırılan asker oğlu Adil Kabaklı (24) için Diyarbakır'dan gelen Cennet Kabaklı, "Diyarbakır’dan geldim. Oğlumu otobüste silah zoruyla aldılar. PKK terör örgütü ve HDP oğlumu götürdü. Oğlumu versinler artık, ben 6 yıldan beridir oğlumu görmüyorum. Kahrolsun PKK, kahrolsun HDP. Oğlumu ben HDP’den istiyorum" şeklinde konuştu.

Oğlu Ramazan için Şırnak annelerine desteğe gelen Mevlüde Üçdağ, "Diyarbakır’dan geldim. Şırnak’taki annelere selam olsun. Onları Diyarbakır HDP önündeki çadıra davet ediyoruz. Hep beraber olalım ki tek çocuk dağda kalmasın. Hepsini bu zalimlerin elinden kurtaralım. Teslim olan çocuklar bizi umutlandırıyor. Gelenler bize bir ışıktır bir umuttur. HDP önünde oturuyoruz ki evlatlarımızı kurtaralım. Bizler hepsini kurtaracağız. Biz bir baş kaldırdık sonunu getireceğiz. Terörü bitireceğiz. Annelerin gözyaşı terörü bitirecek. Ben eminim ki benim evladımı da getirecekler. Cumhurbaşkanı ve içişleri bakanımıza teşekkür ederim. HDP PKK kalleştir, Kürt Türk kardeştir" dedi.

"Acımız da yaramız da büyük"

Dağa kaçırılan kızı Ceylan Tekin için eyleme katılan Türkan Mutlu, "Diyarbakır’dan geldik, acımız büyük, yaramız büyük. Bir anne ne için yaşar, evladı için yaşar. HDP 7 sene oldu evlat acısı bana çektiriyor. Şimdi ben onların kapsında onlara acı çektiriyorum. Onlarda biraz hasiyet gurur varsa bir gün bu çocukları yanlarında tutamazlar. İnşallah biz davamızda kazanacağız. Kızım öğrenciydi. Okusaydı burada öğretmen olurdu, çocuklara ders verirdi. 7 yıl oldu kızımın bütün hayallerini ellerinden aldılar. Allah’ta onları perişan etsin" diye konuştu.

Diyarbakırlı anneler adına basın açıklamasını okuyan Ayşegül Biçer de, "Diyarbakırlı annelerden Şırnak şehit ve gazi ailelerine selam olsun. Diyarbakır’dan Şırnak’a bu büyük mücadelemiz var. Silahlı örgütün pençesine kaptıran gelmek isteyen ve gelemeyen ailelere buradan çağrıda bulunmak istiyorum, gelin korkmayın, zaten evlatlarımızı hain terör örgütüne kaptırdığımız gün biz ölmüştük. Daha ne kadar öleceğiz. Gün birlik beraberlik günüdür. Doğu ve güneydoğu halkı artık uyansın. PKK’nın uzantısı HDP’nin gerçek yüzünü görsün. Yeter artık kardeş kardeşi vurmasın. Diğer evlatlarımızı taşeron terör örgütü PKK’ya kaptırmamak için bugün bu mücadele devam etmekte ve edecektir. Gelin birleşelim. Hep beraber evlatlarımızı dağdan indirelim. Hain taşeron terör örgütü PKK’yı yeryüzünden silelim. Sözde halkların demokratik partisi PKK'nın uzantısı HDP 40 yıldır annelerin gözyaşını dökmekten başka ne verdi bizlere. Gelin hep birlikte evlatlarımızı onlardan söke söke alalım. Bakın bu mücadele başladığı günden bu yana 20 tanesi Diyarbakır anneleri olmak üzere toplamda 196 evladımızı geri kazandık. Rabbim devletimize ve kolluk güçlerimize güç kuvvet versin. Buradan 81 ile çağrımızdır. Gelin anne ve babalarımıza destek olalım. Hep birlikte taşeron terör örgütünü bitirelim Ya zafer ya ölüm" şeklinde konuştu.

HDP il binası önünde bir süre eylem yapan aileler, daha sonra dağıldı.

Melih Yiğit
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.