Diyarbakır'da, bazı inşaatların etraflarının açık olması ve güvenlik tedbirlerinin alınması tehlike davetiye çıkarıyor. Vatandaşlar, kentte hemen her gün iş kazaları ve intihar vakalarının yaşandığı inşaat alanlarında güvenlik önlemlerinin arttırılmasını istedi.
“Tedbir alınmayan inşaatlar tehlikeye neden olabilir”
İnşaatlarda güvenlik zafiyetinden kaynaklı intihar ve iş kazaları ile ilgili bilgi veren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Nihat Noyan, tedbir alınmayan inşaatların tehlikeye neden olabileceğini söyledi. Noyan, “İnşaatlarda temel kazası yapılmadan önce çevre güvenliğinin alınması lazım ve uzman ve orada çalışmaya yetkisi olmayan kişilerin inşaat alanına girmesi kesinlikle engellenmelidir. Bunun için gerekli tedbirlerin alınması lazım. Bu çevrenin çitle kapatılması, duvar örme veya tel örgülerle kapatılması gibi değişik metotlarla önlem alınabilir. Ama inşaat alanında kazı yapılmadan önce çevre güvenliğinin alınması sonrası kazıya geçirilmesi gerekir. Bunlar yapılmadığı taktirde kazalara sebebiyet verileceğini ve sivil ölümlerin yaşanabileceği geçmişte görüldü. İşte kimi yerde kanalizasyon çukuruna düşerek sivil insanların ölümüyle sonuçlanan kazalar yaşandı, kimi yerde ise ilgisiz insanların inşaatlardan düşmesi sonucunda ölümler yaşandı ve buna benzer birçok örneği gösterebiliriz" dedi.
"İnsanların hayatları söz konusu"
İşveren ve işçilere de çağrıda bulunan Noyan, "İş güvenliğinin ve disiplinin sürekli kılınması lazım. Bu öyle ya da böyle olacak bir konu değil. İnsanların hayatı söz konusu diyebiliriz. İşverenlerin kazalara sebebiyet verilmemesi adına tedbir alması ve uzman kişilerin görüşlerinin dışına çıkmaması gerekiyor” diye konuştu.
“İnşaatların çevresinin açık olması intiharlara sebebiyet veriyor”
B Sınıfı İş Sağlı ve Güvenliği Uzmanı Nurullah Acar da inşaatlarda son günlerde yaşanan olaylarla gündeme geldiğinin takipçisi olduklarını söyledi. Acar, “Diyarbakır'daki inşaatların en büyük sıkıntıları inşaat yapılırken çevresinin kapalı olmaması, bu hem inşaat çalışanları açısında hem de normal sivil vatandaşlar için çok büyük bir tehlike arz ediyor. İnşaat yapıldığı zaman çevresinin kapılı olması bizim bir söylemimiz değil, bu Çalışma Bakanlığının yönetmenlik kanununda yer alıyor ve zorunludur. İnşaatın dış cephesinin kapalı olması durumunda normal sivil vatandaşların oraya baktığında bir inşaat var anlaması gerekiyor. Açık olduğunda intihar ve benzeri olaylar yaşanmaktadır. Zaten inşaatlar çok tehlikeli sınıfında yer alan iş yerleridir. Hiçbir şey yapmasanız bile inşaatın çevresinde bulunduğunuzda yukarıdan taş ve kalıp tahtalar düşüyor ve her türlü tehlikesi vardır. Açık olduğunda geçtiğimiz gün yaşanan olayda bir vatandaş intihar etmişti. Bunun en büyük nedeni ise inşaatın çevresinin açık olmasıdır” şeklinde konuştu.
“İşçiler, güvenliği kültür haline getirmesi gerekir”
Bunun önüne geçilmesi için mutlak tedbir alınmasının zorunluk olduğunu belirten Acar, şöyle devam etti:
“İş kazaları ve intiharları önlemek için, inşaatın çevresini bariyerlerle kapatabilirsiniz. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olarak, inşaatlarda en büyük etken İşverenleredir. İşverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Burada büyük iş işverenlere düşüyor, son çalışanlara düşüyor. Bizler İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı olarak yapılması gerekenleri işverenlere ve işçilere söyleriz. Bunu rapor haline de getiririz. Ama ondan sonra bu sözün havada kalması var, faaliyete geçirilmesi var ve işlenmesi var. En büyük kazaya maruz kalanlar işçilerimizdir. Onlarında iş sağlığı ve güvenliğini kültür haline getirmesi gerekiyor."
Sedat Irmak
