Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı doğa harikası Ayder yaylası yaz sezonunun açılmasıyla günde binlerce tatilciyi ağırlıyor. Rize merkezden 83 kilometre uzaklıkta olan bin 350 rakımdaki tarihi bin 300’lü yıllara dayandığı bilinen Ayder Yaylası, Rize’de turizmin gelişmesiyle yurt içinden ve yurt dışından Rize’ye gelen vatandaşların ilgi odağı olduğu kadar Rizeliler için de kısa süreli tatillerde tercih edilen bir yer halini aldı. Kayın ve ladin ağaçları içerisindeki doğa harikası Ayder Yaylası ağırladığı turistlere temiz hava ve yeşillikler içerisinde dinlenme imkanı veriyor.
Bayram tatili ve sonrasında eğlenmek için Ayder Yaylası’na çıkan binlerce tatilci, yoğun sis ve yağışa rağmen eğlencenin tadını çıkardı. Yeşillikler üzerine kurulan salıncaklarla sallanan turistler, Ayder’in tonlarında fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedi.
Öte yandan tereyağı, peynir, gibi yöresel ürünleri ile de ilgi odağı olan Ayder’de aynı zamanda üzerinde Rize ağzı ile yazılmış terimler bulunan baskılı kupalar, tişörtler, bakır demlikler, minyatür kuzineler de ilgi görüyor. En çok ilgiyi ise ‘Puşi’ olarak bilinen yöreye has başörtüler görüyor. Tesettürlü tesettürsüz tüm kesimlerin dikkatini çeken ve bağlaması bir hayli emek isteyen puşiler, alındıkları mağazalarda işletmeciler tarafından da takılıyor.
Yörede esnaflık yapan Ömer Altun, yöre halkı tarafından üretimi yapılan organik gıdaların rağbet gördüğünü dile getirerek, “Bizim asıl işimiz hayvancılık. Biz bitmekte olan hayvancılığı, üreticiliği yeniden canlandırdık. Köy halkı olarak hayvancılığı Verçenik Vadisi’nde hat safhada yapıyoruz. Buraya gelen insanlarında yoğun bir talepleri var, özelliklere bu ürünlere karşı. Biliyorsunuz doğal ürün piyasada çok fazla kalmadığından, birde doğanın bin bir çeşit çiçeğinin yer aldığı Karadeniz Vadisi’nin bütün doğal ürünlerini burada tatma satma imkanı tanıyoruz. Kendileri de çok memnun kalıyorlar. Bu ürünleri yedikten sonra ‘Demek ki biz hiç tereyağı yememişiz’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Rize ağzı ile köpek bağırmasına ‘Afkur’ denildiğini ve bu kelimenin süs eşyaları üzerine yazılarak satıldığını dile getiren Altın, üzerinde afkur yazılı süs eşyalarının çok ilgi gördüğünü sözlerine ekledi. Altun, “Süs eşyalarının üzerinde yazan yazıların ne olduklarını bilmiyorlar ama soruyorlar. Özellikle ‘Afkur’ kelimesini merak ediyorlar. Diyebilirim ki günde 100 kişi geliyorsa 90 kişiye afkuru açıklamak zorunda kalıyoruz. Bu yaygınlaştıkça herkes öğrenecek, tüm Türkiye afkurun ne olduğunu öğrenmiş olacak. Afkur köpeklerin biz havlamasına denir. Biraz daha toparlandığı zaman kibarca afkur kelimesini kullanıyorlar. Hoş da oluyor yani o şekilde söylediğimiz zaman sorun olmuyor. Gerçekten tuttu, ilk yapanın aklı güzel çalışmış. Burada da Karadeniz zekası yani, biliyorsunuz arkamız sıra dağlar, önümüz deniz. Kısılmışız araya, aklımızı çalıştırıp ekmek paramızı kazanıyoruz” dedi.
Hemşin yöresine has başörtüsü olarak bilinen puşinin, ünlülerin sosyal medya hesaplarında paylaşmasıyla tüm Türkiye’de reklam olduğunu dile getiren Nazmi Altun ise, “Daha çok ünlülere sattığımız için ünlüler paylaşınca diğer insanlarda almak, kullanmak istiyor. Puşi, puşi diye diye gelişti puşi. Masa örtüsü olarak kullanan var, normal puşi olarak başına bağlayan var. Karadeniz kadınlarına özel bir şey bu. Eskilerimiz puşi demişler, puşili görünce zaten anlıyorsunuz” şeklinde konuştu.
İzmir’den tatil için Rize’ye gelen ve sonrasında Ayder Yaylası’na çıkan Ayhan Çiçek ise Ayder’in görülmeye değer bir yayla olduğunu dile getirerek, “Ayder çok güzel bir yer, müthiş bir yer. Doğası müthiş, görmeye değer, tavsiye ediyorum herkese” dedi.
Hasan Fehmi Demir
