EKONOMİ - 16 Şubat 2019 Cumartesi 21:42

Doğu Anadolu ile İran arasında seyahat çilesi son buldu

A
A
A
Doğu Anadolu ile İran arasında seyahat çilesi son buldu

İran ile en uzun sınır hattına sahip Van’da yaklaşık 2 yıl önce temeli atılan ve proje maliyeti 100 milyon TL olan Kapıköy Gümrük Kapısı’ndaki modernizasyon çalışmalarının sona ermesiyle birlikte İran’a seyahat çilesi sona erdi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 63 bin metrekarelik alanda inşa edilen ve Türkiye’nin en modern gümrük kapılarından biri olarak kabul görülen Kapıköy Gümrük Kapısı, İran ile ticaretin daha da geliştirilmesi amacıyla yeniden modernize edildi. Yolcu salonu ve sosyal donatı alanlarının yer aldığı gümrük kapsı, özellikle Nevruz Bayramı için Türkiye’ye gelen İranlı turistlerin yaşadığı sıkıntıların da son bulmasını sağlayacak.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan eski Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, Van ilinin 50 yıllık hayalinin gerçekleştiğini belirtti. Bu hizmete açılan gümrük kapısının bölge turizmi ve ticaretine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Çiftci, “Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, eski Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci’nin katkılarıyla bu 100 milyon TL’lik yatırımı başlattık ve dün itibariyle hizmete açtık. Bu hizmet, bölgenin turizm ve ticaretine büyük katkı sağlayacaktır. Van üretecek ve ürettiğini satacak. Van geçmişte bir çıkmaz sokaktı ama artık İran’a, Orta Doğu’ya açılan kapısı olacaktır. Van’ın ilinin değişimine, dönüşümüne ciddi katkısı olacak ve Van’ı bölgenin cazibe merkezi yapacak. Bu konuda en çok mutlu olan insanım. Nasip oldu bu yatırımı sonuçlandırdık ve Van’a kazandırdık” dedi.

“Van’ın 50 yıllık hayali gerçekleşti” 

Yatırımın hizmete girmesiyle birlikte Vailinin 50 yıllık hayalinin gerçekleştiğini dile getiren Çiftci, “Van halkına karşı mahcup olmadık. Cumhurbaşkanımızın Van’a yaptığı yatırımlar Kapıköy’de taçlandı. 2017’de 958 bin kişi, 2018’de İran’da kaynaklanan bir takım sıkıntılardan dolayı 682 bine düştü ama 2019 yılıyla beraber bunun milyonları aşıp ve çok ciddi bir turizm akışı olacağını düşünüyorum. Van’ın şu an 100 milyon dolar olan ticaret ve ihracat hacminin milyar dolarları aştığında değişecek, dönüşecek. Bu hizmetle Van’ın 50 yıllık hayali gerçekleşti” diye konuştu. 

“Türkiye’nin en modern kapılarından oldu” 

Kapıköy Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen modernizasyon çalışmalarıyla beraber Türkiye’nin en modern kapılarından olduğunun altını çizen Çiftci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınır kapıları ülkelerin aynalarıdır. Van Kapıköy Gümrük Kapımızın gidişatları gerçekten kötüydü. Ancak bugün Türkiye’nin en modern kapılarından oldu. Bitti ve inşallah bundan sonra orada kötü görüntüler olmayacak. Bu kapının ekonomi açısından çok ciddi dönüşleri olacak. Ben inanıyorum kısa süre içinde Van da bunu hissedecek. Van ekonomisini ayakta tutan İranlı turistlerdir. Ancak hizmete açılan modern sınır kapımızla birlikte İranlı turistler daha da artacak. Van adına, ülkem adına çok mutlu ve gururluyum. Hayırlı ve uğurlu olsun.”

Öte yandan modernizasyon çalışmalarının son bulduğu Kapıköy Gümrük Kapısı’yla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise, Doğu Anadolu ile İran arasında seyahatin artık çok daha rahat olduğunu ifade etti. Van Kapıköy Gümrük Kapısı’nın bu sabah fiilen devreye girdiğini açıklayan Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Ticaret Bakanı başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.

Yılmaz Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğünden Ramazan ayında beslenme önerileri Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, Ramazan ayı dolayısıyla beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken hususları hatırlatarak, "Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermeliyiz" dedi. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, uzmanlar da beslenme konusunda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarılarda bulundu. Ramazan’da beslenmeye karşı daha dikkatli ve duyarlı olunması gerektiğini belirten Alaşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Dilek Koz Hayta, "Ramazan ayında toplu oturulan sofralar, gün boyu oluşan açlık, iftar sonrası tatlı istekleri, öğün düzeni ve yiyeceklerin tüketim miktarları değişkenlik göstermektedir. Uzun saatler aç kaldığımız için bu dönemde dengeli beslenmek büyük önem taşıyor. İlk olarak sahuru atlamamalıyız. Sahur gün boyunca sürecek olan uzun açlık için vücudumuzun enerji ve besin ihtiyacını karşılayacağımız bölüm olacak. Bu nedenle sahurda bizi uzun süre tok tutacak başta yumurta olmak üzere; peynir çeşitleri, yoğurt, ayran, süt gibi protein değeri yüksek besinleri sahurumuza eklemeliyiz. Aynı şekilde kan şekerimizin çok fazla dalgalanmaması için tam tahıllı ürünlere yer vermeliyiz. Mevsim sebzelerinde oluşacak salatalarımızı hem iftar hem de sahurda tüketmeliyiz ki tokluk süremizi uzatabilelim. Sahurda gün boyu susuzluk hissi oluşturacak çok tuzlu-baharatlı yiyeceklerden ve kalorisi yüksek hamur işi grubu yiyeceklerden uzak durmalıyız. En az 1 litreye yakın su tüketmeliyiz. İftar öğününü de en az sahur kadar önemli. Orucu bir çorba ile açmak ve bir süre ara verdikten sonra ana yemeğe geçmek daha doğru bir tercih olacaktır. Ana yemekte tavuk, balık, köfte gibi et grubu yemekler, etli sebze yemekleri veya kurubaklagil yemekleri tercih edilmelidir. Yoğurt, ayran veya cacık gibi süt ürünleri yine iftarda da tüketilerek protein ihtiyacı karşılanmalıdır. Tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. Hamur işlerinden, kızartmalardan, aşırı yağlı ve şekerli besinlerden, çok baharatlı ve tuzlu yemeklerden, asitli içeceklerden uzak durmak mide yanmalarını, hazımsızlıkları, reflüyü engelleyecektir. İftardan 1,5-2 saat sonra küçük bir ara öğün yapmak kan şekeri dengemizi düzenler ve artan tatlı isteğimizi giderir. Bunun için meyve, kuruyemiş ve süt ürünlerinden oluşan ara öğünler yapılabilir. Rutine bindirmemek şartıyla arada şerbetli, yoğun tatlılar yerine daha hafif olan sütlü, meyveli tatlılar veya 1 dilim güllaç tercih edilebilir. 1,5 litre kadar iftardan yatana kadar olacak şekilde bolca su tüketmeliyiz. Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemleri ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulamadır. Fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen göstermelisiniz. Ramazanda hareketsizlik, bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabilir. İftardan sonra yarım saatlik yürüyüşler yapmak hem sindirimi kolaylaştırır hem de bu ayı hareketsiz geçirmemizi engeller" dedi.
Ankara Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenecek olan Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’nda yarışacak milli sporculara başarılar diledi. Down sendromlu sporcuların olimpiyat oyunları olarak adlandırılan 2. Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları (2024 Trisome Games), 33 ülkeden 858 down dendromlu sporcu, antrenör ve idarecinin katılımıyla Antalya’da düzenlenecek. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 4 yılda bir yapılan ve ikinci kez yapılacak Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları’na ev sahipliği yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, Türkiye’nin düzenlediği başarılı organizasyonlarla dünya çapında bir marka haline geldiğini söyledi. "Önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz" Türkiye’de spor devrimi yaşandığına söyleyen Bakan Bak, "Son yıllarda yapılan stadyumlar, spor salonları, yüzme havuzları, sahalarla ülkemiz büyük bir değişim yaşadı. Avrupa’nın ve dünyanın en yeni, en modern tesislerine sahibiz. Bunun neticesinde hem sporcularımız uluslararası alanda madalyalar kazanıyor hem de önemli şampiyonalara ev sahipliği yapıyoruz. Bu gurur ülkemizindir. Yaşanan tesis devriminde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum" Oyunlarda mücadele edecek tüm sporculara başarılar dileyen Bakan Bak, şunları kaydetti: "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; özel sporcularımız kaybedeni olmayan bir organizasyonda mücadele edecek. Hepsi bizim gözümüzde gerçek birer şampiyondur. Turnuva denilince akıllara hep rekabet gelir ancak, sporun özünde dostluk ve kardeşlik vardır. Down sendromlu sporcularımızın kazanma azmi, centilmence mücadeleleri tüm madalya ve kupaların üzerindedir. Down sendromlular Dünya Spor Oyunları için ülkemize gelen değerli konuklarımızın, Anadolu halkının misafirperverliği ile kendi evlerinde hissedecekleri bir ortam bulacağına yürekten inanıyorum. Güzel ülkemizden unutulmaz anılarla, dostluklarla ayrılacaklardır. Tüm sporculara, antrenörlere başarılar diliyorum."
Elazığ Elazığ’ın camileri mukabele halkalarıyla şenlendi Elazığ’da Ramazan ayında camilerde 14 asırlık mukabele geleneği sürüyor. Elazığ’da Ramazan ayında camilerde mukabele geleneği devam ediyor. Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve Hz. Cebrail’in Kur’an-ı Kerim’i karşılıklı okumaları anlamına gelen mukabele geleneği, Elazığ’da İmam-ı Azam ve tarihi İzzet Paşa ile Saray camilerinde de yaşatılıyor. Öğle namazının ardından başlayan mukabele halkalarına yoğun şekilde katılan Elazığlılar, genç hafızların Kur’an-ı Kerim tilavetinin huzurunu yaşıyor. Din görevlilerinin yanında hafızlık eğitimi alan öğrencileri de Kur’an okuyarak halkaya katılıyor. İmam-ı Azam Camisinde Altınçevre Kur’an kursu öğrencilerinden yaşları 12-16 arası olan hafızlardan Burak Arda Bay, Mevlüt Efe Gür ve Miraç Aydın, Kur’an okuyor, hatim yapmak isteyen vatandaşlar da namazlarını kıldıktan sonra camide mukabeleye katılıyor. Camii İmam Hatibi Şinasi Bay, ’’Burada hafız kardeşlerimiz ezbere Kur’an-ı Kerim okuyorlar. Bu manada hocalarını da takdir ediyoruz. Ramazan-ı Şerif’in İslam alemine hayırlar getirmesini niyaz ediyorum’’ dedi. Cami cemaatinden Ali Kaya ise ’’Yıllarca hep aynı şekilde süregelen, her Ramazan ayında Cebrail ile Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) karşılıklı okumuş oldukları ayetleri bizler de günlük bir cüzü genç hafız kardeşlerimizin mukabelesini takip ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu bir aydayız. Evveli rahmet, ortası mağfiret olan Ramazan ayına bizi buluşturan Mevla’ya hamdolsun. Bizler her gün İmam-ı Azam Camisinde sabah, öğle ve ikindi vakitleri olmak üzere günde üç kez mukabele yapıyoruz. Cemaat de bunu yakinen takip etmektedir. Bir ay boyunca günlük bir cüz okumak itibariyle devam ediyoruz. Ay sonunda 30 cüzü tamamladıktan sonra hatim duaları ile bunu tamamlamış olacağız’’ diye konuştu. Mukabeleye katılan vatandaşlardan Esat Aslan da ’’Her sene Ramazan ayında mukabele okuyoruz. Genç hafızlarımız okuyor, biz de takip ediyoruz. Bu bir gelenektir. Her Ramazan ayında okunur” şeklinde konuştu.