SAĞLIK - 27 Temmuz 2021 Salı 12:45

'Doğurganlık çağında epilepsi hastası olan kadınlarda ilaç tedavisi seçimimiz çok önemli'

A
A
A
'Doğurganlık çağında epilepsi hastası olan kadınlarda ilaç tedavisi seçimimiz çok önemli'

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Karadaş, “Epileptik nöbetlerin görüldüğü kişiler içerisinde özellikle doğurganlık çağındaki kadınlar bizim için en öneli grupların başında geliyor. Çünkü doğurganlık çağında epilepsi hastası olup tedavi gerektiren kadınlarda bizim ilaç tedavisi seçimimiz çok önemli” dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş, epilepsi hastalığı tanısı konulan kişilerde tedavi uygulanacak hassas grupların başında doğurganlık çağındaki kadınların geldiğini söyledi. Prof. Dr. Karadaş, doğurganlık çağındaki kadın hastalara eğer bir ilaç tedavisi uygulanacaksa bu ilaçların çok dikkatli olarak seçilmesi gerektiğini ve mümkün oldukça tek tip ilaç kullanılması gerektiğini belirterek, “Epilepsi nöroloji dalının ana hastalıklarından biri. Tabi bu bayılmalar derken, gerçekten epileptik bayılma mı ona bakmamız lazım. Yani epilepsi derken biz beyindeki nöron dediğimiz hücrelerdeki ani anormal deşarjlardan kaynaklandığını biliyoruz. Eğer bunlardan kaynaklanıyor ve tekrarlıyorsa epilepsi dediğimiz hastalıktan bahsediyoruz demektir. Ama bu deşarjlar olmadan, bazı psikolojik nedenlere bağlı, üzüntü ile tetiklenen, ancak anormal deşarjların olmadığı, beyinin devreye girmediği durumlara ise psikojenik nöbetler diyoruz. Eğer bunlar gerçekten epileptik nöbetse, bu nöbetlerin görüldüğü kişiler içerisinde özellikle doğurganlık çağındaki kadınlar bizim için en öneli grupların başında geliyor. Çünkü doğurganlık çağında epilepsi hastası olup tedavi gerektiren kadınlarda bizim ilaç tedavisi seçimimiz çok önemli. Bu yüzden özellikle bu doğurganlık çağı bizim için en önemli kısım diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Eğer hasta epilepsi hastası ise ve gebe kalmışsa veya kalacaksa öncelikle bu kişilerin ilaç tedavilerinin düzenlenmesi gerekir”
Epilepsi hastalarının, epileptik nöbetlerinin düzenli olarak takip edilip, nöbetin türüne göre en uygun tedavi yönteminin seçilmesi gerektiğinin altını çizen Nöroloji Kliniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş, şunları kaydetti:

“Şunu kesinlikle söylemem gerekir. Bir epilepsi hastası olmak, bir anne epilepsi hastasıysa, tabi ki biz tüm çocukların sağlıkla doğmasını isteriz. İşte bu sağlığın oluşturulması ve idamesi için bazı kurallara riayet etmemiz gerekiyor. Eğer hasta epilepsi hastası ise ve gebe kalmışsa veya kalacaksa öncelikle bu kişilerin ilaç tedavilerinin düzenlenmesi gerekir. Bu düzenlenme ne demek? Bir kere bazı epilepsi ilaçları, özellikle eski jenerasyon ilaçlar diyoruz. Bunları kullanırken düşük de olsa özürlülük oranı biraz artıyor. Örneğin, epilepsi rahatsızlığı olmayan bir annede özürlülük oranı yüzde 2-3 iken sadece epilepsi tanısı bunu yüzde 4-5’e çıkarıyor. Bir de ilaç kullanıyor olması, kullandığı ilacın tipine göre yüzde 5-6’dan belki 10-11’lere kadar çıkarıyor. O yüzden bu oranı en az artıracak ilaçları tercih etmek gerekiyor. Tabi bu ilaç tercihi kişinin epileptik nöbetinin tipine göre de çok önemli. Bizim bu nöbetin tipini belirledikten sonra en zararsız ilacı kesinlikle tercih etmemiz gerekiyor ve bu en zararsız ilacın da en düşük dozundan başlayıp, nöbetsizliği sağladığımız en düşük dozunda tutmamız gerekiyor. Eğer bir eski tip anti epileptikleri gerekenden fazla dozda kullanırsak, maalesef doğacak çocuklardaki özürlülük oranını biraz daha yüksek görüyoruz. Dolayısıyla biz hem kanıtlanmış, özürlülük oluşturma oranı ki bunlar bir çok çalışma ile kanıtlanmış düşük olan ilaçları tercih etmek ve mümkünse mono terapi dediğimiz tek tip ilaç kullanmamız gerekiyor. Çünkü çoklu ilaç kullanımının da bu özürlülük oranını artırdığını biliyoruz.”

Doğurganlık çağında olan, hamile olan veya hamilelik düşünen kadınlar için kullanılacak ilaçların son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ömer Karadaş, “Gebelik döneminde kişi epilepsi nöbetleri geçirebilir. Biz bunu istemiyoruz. Epileptik nöbetlerin durdurulması gerekiyor. Bunun için de ilaç tedavisi yapılması gerekiyor. Ama en güzel yaklaşım; tek ilaç, uygun ilaç, uygun doz, bu uygun dozda da mümkün mertebe nöbetlerin kontrol altına alındığı en düşük doz olarak söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.