KÜLTÜR SANAT - 07 Eylül 2021 Salı 15:30

Domuztepe Höyüğü'nde 7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu

A
A
A
Domuztepe Höyüğü'nde 7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu

Kahramanmaraş’ta 2013 yılından bu yana Domuztepe Höyüğü’nde sürdürülen kazılarda Sümer, Akad, Asur ve Babil topluluklarından önceki yaşamın izleri gün yüzüne çıktı.

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ile Pazarcık ilçe sınırlarında olan Kelibişler Mahallesi kırsalındaki Domuztepe Höyüğü’nde kazı çalışmalarına yeniden başlanıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinesi ve Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin başkanlığında sürdürülen alanda yeni bulgu ve bilgiler elde ediliyor.

Domuztepe Höyüğü'nde 7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu

Bölgenin ilk kez 1996 yılında İngiliz ve Amerikalılar tarafından 2012 yılına kazıldığını belirten Doç. Dr. Tekin, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi adına burada kazılar yürütüyoruz. Bizden önce 1996 yılından 2012 yılına kadar İngiliz ve Amerikan heyetleri kazılar yürütmüşlerdi. 2013 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın olurları ile biz kazıları devraldık. Özellikle höyüğün zirve kısmında kazıları yürütüyoruz. Yakın bir zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı istimlakını gerçekleştirdi. 2021 yılı itibariyle yeni bir alanda tamamen Türk kazısı olarak başladık ve 4 hafta bitti 5’inci hafta içindeyiz. Oldukça ilginç bulgulara ulaştık” dedi.

Domuztepe Höyüğü'nde 7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu

Domuztepe Höyüğü yaklaşık 22 hektar genişliğinde çok geniş bir yerleşim yeri olduğunu ifade eden Tekin, "Günümüzden yaklaşık 9 bin yıl önce ilk kez burada bir köy yerleşim yerleri başlıyor. İlk köylüler basit bir hayat sürdürmüşlerdir. Koyun ve keçi besicilikten süt ve süt ürünlerini tüketerek çevrede bulunan meşe palamudu, fıstık ve benzeri yiyecekler tüketerek kısıtlı da olsa tarımsal yiyeceklerle yaşamışlardır. Gayet güzel bir şekilde her hangi bir kavgaya neden vermeksizin barışçıl bir hayat sürdüklerini biliyoruz” dedi.

"7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu"

Bölgede 15 kişilik ekiple çalışmalarını yürüten Doç. Dr. Tekin, Sümer, Akad, Asur ve Babil topluluklarının öncüsü olan halkın da bölgede yaşadığını ve ilk izlerini bulduklarını söyledi.

Domuztepe Höyüğü'nde 7 bin 500 yıllık yerleşim yeri bulundu

Tekin, "2021 yılında ulaştığımız en önemli bulguları günümüzden yaklaşık 7 bin 500 yıl öncesine tarihlendirilen köy yerleşiminin çok küçük bir kısmını açma imkanımız oldu. Taş temelli mekanlar, silolar ayrıca içlik dediğimiz doğada buldukları ya da kendilerinin hazırladıkları öğütme taşları ve bunların stoklandığı pişmiş taşlar çıktı. Yeniş Taş Çağı, eskiden okul kitaplarımızda biz Cilalı Taş Çağı deniliyordu. Taş Çağı’nın son evresi ve hala köy hayatı sürüyorlar. Eşitler arasında hiyerarşi olduğunu düşünüyoruz. Savaş yok ve hiçbir silah bulmadık. Aslında beslenmek için her türlü ortam ellerinde var. Arkeolojik bulgular bize gösteriyor ki Mezopotamyalılar Sümer, Akad, Asur ve Babil topluluklarının öncüsü olan bir topluluklar var burada” dedi.

Halil Ulubey
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 arttı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”