GENEL - 15 Haziran 2020 Pazartesi 07:24

Düğün telaşı hızlandı

A
A
A
Düğün telaşı hızlandı

Hiç beklenmedik bir zamanda, 1 Temmuz'da düğün salonlarının açılmasına dair karar çıkınca, evlilik için bekleyen gençlerin telaşı da hızlı başladı.

Bazıları, kararın açıklandığı dakikalarda daha önce anlaştıkları mekanları aramak için telefona sarılırken, bazıları da gelinlikçilere koştu. Yarım kalan provalarını yeniden başlatıp düğün mekanlarını temmuz-ağustos dönemine alabilmek isteyen gençlerin karşısına bu defa da ekstra maliyetler çıktı. Bazı gençler, ertelenmiş düğünleri için tarih kesinleştirmek isteyince yüzde 30'a varan yüksek fiyatlarla karşılaşıp şaşırdı. Pandemi döneminde online gelinlik satışlarıyla müşterilerinin karşısına çıkan gelinlikçiler, şimdi gece yarılarına kadar prova ve seçimlerle uğraşıyor. Yeni sipariş için zamanı kalmayanlar ise hazır gelinliklere yönelerek hazırlık zamanını kısaltmaya çalışıyor. Kuaförlerde dahi randevu sırası sıkıntısı yaşanıyor.

FIRSATÇILAR ATAKTA
"Salgın sebebiyle yeni tedbir aldık" diyen düğün mekânı işletmecileri, kapora ödeyenlerden dahi ek ücret isterken, açık mekânlara olan taleple fiyatlar yüzde 50'ye varan oranlarda arttı. Tüketici dernekleri ise bu tür durumlarla karşılaşmamak için kapora ödemesinin kayıt altına alınmasını, mutlaka sözleşme yapılmasını ve şifahi olarak anlaşılan detayların mutlaka yazıya dökülmesini tavsiye ediyor ve "Çiftlerimiz heyecanla hareket edip para ödüyor, sözleşme yapmıyor. Sözleşme yaparak en mutlu günlerinden birinin hüzünle sonuçlanması önleneceği gibi, maddi kaybın da önüne geçebilirler" diyor...
​Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.