SAĞLIK - 09 Aralık 2018 Pazar 11:28

Düşük yapmakla ilgili doğru bilinen yanlışlar

A
A
A
Düşük yapmakla ilgili doğru bilinen yanlışlar

İleri yaş gebeliklerde düşük ihtimalinin arttığını belirten Prof. Dr. Faruk Buyru, "Yanlış bir inanış var. Koşmak, zıplamak, uzanmak, kısaca fiziksel egzersiz düşüğe neden olmaz’’ dedi.

Anne baba adaylarının bebek sevinci bazen düşükle yarım kalabiliyor. Günümüzde 35 yaş üstü gebeliklerin artması ve buna bağlı kromozom bozuklukları, obezite, tiroid ve şeker hastalığı, sigara içme alışkanlığının fazla olması, rahimle ilgili sorunlar, polip, miyom gibi pek çok nedenden dolayı düşük yaşanabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, günümüzde her 5-6 gebelikten birinin düşükle sonuçlandığını vurguladı. Buyru, ‘‘Bu anne yaşına bağlı olarak da artıyor. İleri yaşlarda düşükle karşılaşma ihtimalimiz daha fazla. 40 yaş üzeri her 4 gebelikten birinde düşük oluyor. Bu düşüklerin altında yatan neden büyük çoğunlukla kromozom bozuklukları, yani oluşan embriyonun normal kromozom yapısına sahip olmamasıdır. Bu gebeliklerin çoğu gebeliğin ilk sekiz haftasında; ilk iki ayda düşükle sonuçlanıyor. Yapılacak araştırmalarda bunu ortaya koymak mümkün. Çok da umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor, ’bu düşük beni nerden buldu’ diye düşünülmemesi gerekir. Çünkü sonraki gebelik yüzde 80’in üzerinde bir ihtimalle sağlıklı bir doğumla, canlı bir bebeğin eve gitmesi ile sonuçlanacaktır” dedi. 

Düşüklerin birçoğunun nedeninin de bilinmediğini kaydeden Prof. Dr. Faruk Buyru, ‘‘Çevresel faktörler de etkileyebilir ama düşüklerin birçoğunun nedenini bulamıyoruz. Tek düşük durumunda herhangi bir araştırmaya gerek yok. Çünkü bu durum rastlantısal olarak ortaya çıkan, sperm ile yumurtanın normal birleşmemesinden kaynaklanabiliyor. Fakat bir sonraki gebelikte sağlıklı bir embriyo oluşup normal bir süreçte devam edecektir’’ diye konuştu.

"ENFEKSİYONLAR ZANNEDİLDİĞİ GİBİ DÜŞÜĞE NEDEN OLMUYOR" 

Tekrarlayan düşüklerde araştırma yapılmasının şart olduğunu belirten Prof. Dr. Buyru, ‘‘Her beş altı gebelikten biri düşükle sonuçlanıyor ama gebelik kaybı deyince yüzde 2-3’lük bir orandan söz etmek gerekiyor. Yani 20 kadından birinde tekrarlayan gebelik kaybı ortaya çıkıyor. Tekrarlayan gebelik kaybı demek üst üste iki ya da daha fazla düşükle karşılaşmak demek. Bu durumda nedeni araştırmaya yönelik bir takım tetkikler yapmak gerekir. Bunlar annenin, babanın kromozom yapısı, rahimle ilgili doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan şekil bozuklukları, tiroid, diyabet gibi bir takım hormonal bozukluklar olabiliyor. Halk arasında çok yaygın olarak enfeksiyonların düşüğe neden olduğu zannedilse de bu çok doğru değil, enfeksiyonlar daha az oranda düşüğe neden oluyorlar’’ ifadelerini kullandı.

"GEBELİK ÖNCESİ TİROİD VE ŞEKERE BAKILMALI" 

Gebelik öncesinde tiroid hastalığı, yüksek seyreden şekerin var olup olmadığına bakılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Buyru, "Tiroid ve şeker düşüğe neden olabilir, ama bunların oranı çok fazla değil. Rahimle ilgili sorunlar, doğuştan gelen şekil bozuklukları, rahim içinde bölme olması gibi problemleri gebelik öncesi kontrollerde ortaya koymak ve gebe kalmadan düzeltmek mümkün. Sonradan ortaya çıkan yine rahimle ilgili polip, miyom gibi rahim şeklini, gebeliğin yerleştiği yeri bozan bir takım problemleri de gebelik öncesinde tespit edip düzeltme şansına sahibiz. Anne adayları şunu da unutmamalı, nedenlerin çoğu gebelikle birlikte ortaya çıkıyor. Yani kromozom bozukluğunu önceden çok fazla araştırma durumu söz konusu değil, buna gerek de yok, üst üste düşük olunca bazı araştırma yöntemlerine başvurmak gerekiyor. Tek gebelik kaybından sonra çoğunlukla araştırma yapmaya gerek yoktur’’ dedi.

"TÜP BEBEK DÜŞÜK RİSKİNİ AZALTMAZ" 

Bazı hastaların ‘‘acaba tüp bebek yapsak, yardımcı üreme tekniklerine başvursak düşük riskimiz azalır mı’’ diye sorduklarını söyleyen Buyru, ‘‘Sadece tüp bebek yöntemine başvurulması düşük riskini azaltmaz , yani kendi kendine gebe kalan bir kadınla tüp bebek yöntemi ile gebe kalan bir kadının düşük riski arasında aslında çok fazla bir fark yok. Hatta yardımcı üreme tekniklerinde düşük riski daha fazla diyebiliriz. Ama genetik inceleme işin içine girerse yani tüp bebekle elde edilen embriyoyu genetik incelemeye tabi tutup, sağlıklı kromozom yapısına sahip embriyoyu rahim içine yerleştirirseniz düşük ihtimali azalır, sağlıklı bebekle eve dönme şansı artar’’ şeklinde konuştu.

DÜŞÜKLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER 

Yaşanan düşüklerde bazı yanlış inanışlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Buyru şunları söyledi:
‘‘Hareket etmek, koşmak, zıplamak, uzanmak bunlar düşüğe neden olmaz. Fiziksel egzersiz, cinsel ilişki, aşırı hareket bunların hiçbirinin düşükle ilgisi yok. Nadiren gebeliğin ikinci üç aylık döneminde rahim ağzı ile ilgili problem varsa anne adaylarının aşırı hareketten kaçınmasını, istirahat etmesini öneriyoruz. Ama bu çok sık karşılaştığımız problem değil. Çevresel faktörlerin, stresin ve beslenme biçiminin düşükle ilişkisi tartışmalıdır. Aşırı kahve tüketimi, alkol bağımlılığı, bazı ilaçlar düşüğe neden olabilir. Gebelikte ve hatta öncesinde sigara kullanmamak gerekir. Stres düşüğe neden olmaz. Yine aynı şekilde maydanoz gibi, sakatat gibi besinlerin de düşüğe yol açtığı gerçeği yansıtmamaktadır.’’  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.