SAĞLIK - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 16:14

'Duygusal açlık krizlerine dikkat'

A
A
A
'Duygusal açlık krizlerine dikkat'

Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Diyetisten Eda Kandeğer, Covid-19 salgınında evde daha fazla zaman geçirmenin olumsuzluklarından birinin de duygusal açlık krizleri olduğuna dikkat çekerek, "Bu krizlerde yiyerek rahatlama hissetmek, anlık mutluluğa ve tatmin duygusuna teslim olmak bir çözüm değildir. Bağışıklığı güçlü tutmanın en temel taşı doğru, düzenli ve kaliteli beslenmektir. Ayrıca iştahınızı kapatmak yerine iştahınızı iyileştirebilirsiniz" dedi.

Can sıkıntısı, stres, yalnızlık, öfke gibi sebeplerden dolayı midemiz dolu olsa bile nedensiz açlık hissetmek ve aşırı yemek yeme durumunun duygusal açlık olabileceğini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı, Diyetisyen Eda Kandeğer, “Duygusal açlıkta aslında fiziksel bir açlık söz konusu değildir. Stres, üzüntü gibi durumların tetiklediği olumsuz duyguların bir sonucudur. İçinde bulunduğumuz Covid-19 salgınında yaşanan duygu karmaşaları, endişe, stres, evden fazla vakit geçirmenin oluşturduğu öğün düzensizliği birçok kişide duygusal açlık krizlerine neden olmuş olabilir.” dedi.

"Kişi kendini boşlukta hissettiği zaman çılgınlar gibi yemek yiyebilir"
Diyetisyen Eda Kandeğer duygusal açlığın; bir anda gelen yeme isteği, belirli gıdalara karşı aşırı düşkünlük, tok olduğu halde sürekli yeme isteği, anında doymak istemek gibi belirtileri olabileceğini söyledi. Kandeğer, "Bu durum tamamen olumsuz duygulardan kaynaklıdır ve sonrasında suçluluk oluşturabilir. Kişi kendini boşlukta hissettiği veya olumsuz duygular hissettiği zaman çılgınlar gibi yemek yiyebilir. Özellikle de karbonhidratlı besinleri tercih eder. Bunlar genellikle fast food, çikolata gibi glikoz içeren besinler olur. Çünkü glikoz, beynimizin besinidir. Glikozlu yiyecekler tükettiğimiz zaman vücudumuz insülin hormonu salgılar ve beyin de böylece dış uyaranlara karşı o kadar iyi odaklanır. Böylece kişi içinde bulunduğu olumsuz duygulardan dışarıya odaklanarak uzaklaşmayı seçer. Bu anlık bir aldatma ve hissedilen duyguları çözmek yerine geçici aldatmaca oluşturan beslenme düzeni bozulduğu için aşırı hızlı kilo alma, alınan kiloları geri vermeme gibi sonuçlar oluşturur" ifadelerini kullandı.

Duygusal açlığın işaretleri hakkında da bilgi veren Kandeğer sözlerine şöyle devam etti: "Duygusal açlık yaşadığımızın işaretlerini aslında kendimizde fark edebiliriz. Duygusal açlık, kişinin çevresindekiler yemek yerken, açlık hissetmese bile onlarla yemek yemesi, boşluk hissettiğinde yapacak ya da oyalanacak bir şey olmadığında yemek yemesi, sık sık televizyon karşında yemek yemesi, kendini avutmak için yemek yemesi, gece uykudan uyanıp abur cubur yemesi, aceleci yemesi ve ne yediğini fark etmemesi gibi tepkilerle kendisini gösterir. Peki böyle durumlarda neler yapılmalıdır? Aslında olumsuz duygulara dayalı yeme isteğinde duygularla başa çıkmak için yeme isteğini ortadan kaldırmak için odağımızı başka yöne çevirip, anlık gelen bu ataklarla başa çıkabiliriz".

Yaklaşan yaz günleri öncesi evde uzun zaman hareketsiz kalanların, düzensiz beslenenlerin ve kilo vermek isteyenlerin sayısının hızla artığına dikkat çeken Kandeğer, "Sağlıklı kilo vermek için neler yapılabilir? Yaz mevsimi geldiğinde çoğu kişi psikolojik olarak kışın alınan kiloları verme telaşına düşüp internetten buldukları eşe dosta verilen diyetleri uygulamaya başlar. Bu diyetlerin toplam kalorileri bazal metabolizmanın çok altında olup protein ve diğer besin öğeleri açısından yetersizdir. Kişide su ve kas kaybı olacağı için gözlenen kilo kaybı kişiyi yanıltabilir. Şok diyetler hem bağışıklığı düşürür hem de metabolizmayı yavaşlatır. Eski beslenme düzenine dönüldüğünde ise verilen kilolar fazlasıyla geri alınır. Bu nedenle kişi kendi vücut yapısına, yaşına, cinsiyetine göre beslenme uzmanı kontrolünde tahlillerine varsa kronik hastalıklarına uygun hazırlanan diyet programını uygulamalıdır. Amaç her zaman kısa sürede kilo kaybı değil, sağlıklı beslenmeyi yaşam şekli haline getirmektir. Bu sebeple kilo vermek isteyenlerin öncelikle uzman bir diyetisyene başvurarak kendisine uygun beslenme programı edinmesi gerekir" diye konuştu.

Kandeğer, bu süreçte yapılması gerekenleri şöyle listeledi:
"Beslenme günlüğü tutmak ile başlayabiliriz. Bu günlük bize hangi zamanlarda hangi duyguların, duygusal açlık atağı yaşattığını keşfetmemiz ve bunu yönetmemiz çok daha kolay olacaktır.

Fiziksel olarak aç olmadığınız halde açlık atakları hissettiğiniz zaman, yağlı, şekerli karbonhidratlar yerine, meyve, yoğurt gibi sağlıklı atıştırmalıklar ve örneğin marul, maydanoz gibi hacim olarak büyük kalori olarak düşük yiyecekler tercih edilmelidir.

Kesinlikle temel öğünler atlanmamalıdır. Acıktığımda yerim yerine, ana ve ara öğünleri planlı bir şekilde takip etmeliyim düşüncesi ile hareket etmelidir.

Eğer ki canınız çok yemek yemek istiyorsa küçük ve kontrollü porsiyonlar halinde atıştırmalık tarzı bir şeyler yemek doğru olacaktır. Çünkü kendinizi baskılamak stres ve öfkeyi arttırabilir. Bu atak durumlarında serotonin seviyesine pozitif katkı sağlayan muz, çilek, hindistan cevizi gibi besinler tüketmeye özen göstermelisiniz.
Atak şeklinde gelen yeme krizleri başladığında kendinize kısa bir süre tanımalısınız. Örneğin fast food yemek istediyseniz, 15 dakika sonra yiyeceğim diyerek kendimize zaman kazandırmalıyız. Bu zaman dilimde bir bardak su içmek, bulunduğumuz ortamı değiştirmek (oda değiştirmek, balkona çıkmak, mutfaktan uzaklaşmak gibi) yeme atağını hafifletecek hatta yok edecektir.

Gece geç saatlerde gele yeme atakları için meyve, yoğurt, kuru yemiş gibi atıştırmalıkların yanı sıra rezene, papatya gibi sakinleştirici çaylar da faydalı olacaktır. İçine bir çubuk tarçın da tatlıya duyulan isteği kıracaktır.
Pilates, yoga, esneme gibi egzersizler de atakların azalması, negatif duyguların yönetilmesi açısından faydalı olacaktır.

Alışveriş listesi yaparken sağlıklı besinlere ağırlık vermek bu süreçte oldukça destekleyici olacaktır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Miniklerden coşkulu 23 Nisan kutlaması Mersin’de 1. sınıf öğrencilerinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama töreni büyük ilgi gördü. Minik kalpler, Mersin Üniversitesi Spor Salonunda düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama törenini, salonu dolduran öğretmen ve velilerini gösterileri ile gururlandırdılar. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 104. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, Mersinli Ahmet İlkokulu 1. Sınıf öğrencileri, büyük bir coşkuyla kutladı. Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, okul idarecileri, öğretmenleri, velileri ve öğrenciler birlikte çalışarak unutulmaz bir bayram kutlaması organize ettiler. Program, öğrencilerin hazırladığı dans gösterileri,müzik performansları,izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Öğrenciler, sahnede yeteneklerini sergilerken, veliler de gururla izlediler. Ulusal egemenliğin sembolü olan TBMM’nin kuruluşunun 104. yıl dönümü olduğunu belirten Mersinli Ahmet İlkokulu Müdürü Yusuf Baltacıoğlu, "Bugün toprakları yağmalanan yüce bir ulusun, düşmanlarını yurttan atmak için ant içtiği gündür. Bugün yok edilmeye çalışılan bir ulusun tek bilek, tek yürek haline geldiği gündür. Bugün, harcı atalarımızın asil kanlarıyla yoğrulan, ulusal egemenliğimizin Türk çocuklarına bayram olarak armağan edildiği gündür. Bugün, dünya çocuklarının her yıl ülkemizde kutladığı ilk ve tek bayram günüdür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. Kutlu olsun" dedi. Baltacıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugünlere kolay gelmediğini, bu kutsal topraklar uğruna yüz binlerce şehit ve gazi verildiğini aktararak, "23 Nisan gibi milli bayramlarımızın önemli bir anlamı daha vardır. Bu bayramlar, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz, millet olarak tasada ve kıvançta bir olduğumuz günlerdir. Bu günde bizlere bu cennet vatanı, canları ve kanları pahasına emanet eden atalarımızın emanetlerini nasıl daha iyi koruyarak ve geliştirerek, yarınlara taşıyabileceğimizi konuşmalı ve düşünmeliyiz. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Atatürk’ü büyük kılan sadece bıraktığı eserler değildir. Aynı zamanda yıllar öncesinden bugünü okuyabilmesi ve bugünlerimize de ışık tutan adımları atarak, ülkemize çağdaş medeniyetin yolunu açmasıdır" diye konuştu.
İstanbul Beylikdüzü’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Beylikdüzü’nde bir dizi etkinlikle kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Beylikdüzü’nde bir dizi etkinlikle kutlandı. Beylikdüzü Belediyesi Uluslararası Çocuk Şenliği kapsamında yapılan kutlamalar Yaşam Vadisi Çanakkale Zafer Meydanı ve Atatürk Anıtı’nda çelenk koyma töreni ile başladı. Törenin ardından 23 Nisan Bisiklet Şenliği düzenlendi. Yaşam Vadisi’nde düzenlenen şenlikte 3-14 yaş arası çocuklar kıyasıya yarıştı. Her yaş kategorisinde birincilerin madalya ile ödüllendirildiği şenlikte çocuklar keyifli anlar yaşadı. Etkinlikler kapsamında ayrıca Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beylikdüzü Çocuk Meclisi üyelerini makamına kabul etti. Çocuk Meclisi Başkanı Sümeyye Berber, günün anlamına uygun olarak Başkan Çalık’ın koltuğuna otururken meclis üyeleri de ona eşlik etti. Başkan Çalık daha sonra Uluslararası Çocuk Şenliği kapsamında; Bulgaristan, Romanya, Kazakistan ve Hindistan’dan gelen halk dansları topluluğu üyelerini ağırladı. Çocuklar, Başkan Çalık’a ülkelerini simgeleyen hediyeler verirken Başkan Çalık da katkılarından dolayı çiçek ve plaket takdim etti. Başkan Çalık ve topluluk üyeleri daha sonra kutlamaların yapıldığı Yaşam Vadisi’ne geçti. Burada vatandaşların ve çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Çalık, kurulan stantları gezdi. Çeşitli atölye ve spor etkinliklerinin bulunduğu alanda çocuklarla bir araya gelen Başkan Çalık, onlarla bol bol fotoğraf çektirdi. Sihirbaz ve jonglör gösterilerinin yanı sıra modern dans, bale ve şiir gösterilerinin sunulduğu etkinlikler çocukların beğenisini kazandı. 6 Mayıs Gençliğimiz Var Sahnesi’nde ise Bulgaristan, Romanya, Kazakistan ve Hindistan Halk Dansları Topluluğu gösterileri yapıldı. Gösterilerin ardından Beylikdüzü Belediyesi BB Band Grubu konser verdi. Müzikseverlere keyifli saatler yaşatan konser dinleyicilerden tam not aldı. “Beylikdüzü’nü çocuk dostu bir kent haline getirene kadar var gücümle çalışacağım” Beylikdüzü’nü çocuk dostu bir kent haline getirene kadar var gücüyle çalışacağını ifade eden Başkan Çalık, “Onların yolundan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların yolundan dönmeyeceğiz. Bu güzel vatanı bizler için memleket haline getiren bu insanları ve bize kazandırdıkları değerlerimizi asla unutmayacağız. Çocuklarımız bizim her şeyimiz. Çocuklar için çalışan bir belediye başkanıyım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde bu güzel vatanda, bu güzel coğrafyada Yaşam Vadisi’nin çok özel sahnelerinden bir tanesinde dünya milletlerinin evlatlarıyla buluştuk. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Ben onların gözünden bu kenti yönetiyorum emin olun. Beylikdüzü’nü çocuk dostu bir kent haline getirene kadar var gücümle çalışacağım. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Evlatlarımız için güzel işler yapmaya devam edeceğiz. Beylikdüzü’nü çok seviyorum. Beylikdüzü’nde olmayı çok seviyorum. Sizin için çalışmayı çok seviyorum” diye konuştu.