SPOR - 28 Kasım 2016 Pazartesi 11:43

Efsane, efsane ile vedalaştı

A
A
A
Efsane, efsane ile vedalaştı

Trabzonspor Akyazı Stadı'nın yapılması ile birlikte Hüseyin Avni Aker Stadyumu'na vedaya hazırlanırken, bordo-mavili kulübe taraftar, futbolcu, teknik direktör ve başkan olarak hizmet ederek her hikayesinde yer alan Özkan Sümer, belki de son kez Hüseyin Avni Aker Stadı'nı gezerek duygusal anlar yaşadı.

Trabzonspor'un tarihine şahitlik eden iki efsane Hüseyin Avni Aker Stadyumu ve bordo-mavili kulübün her hikayesinde yer alan Özkan Sümer, son kez buluşarak vedalaştı. Trabzonspor’a, taraftar, futbolcu, teknik direktör ve başkan olarak uzun yıllar hizmet eden Özkan Sümer’in Avni Aker’e vedasını İHA kameraları görüntüledi. Duygusal anların yaşandığı vedalaşmada Sümer, yaşadıklarını ve anılarını anlattı.

Özkan Sümer’i görevliler kapıda karşıladı
Trabzonspor efsanesi Özkan Sümer’in Hüseyin Avni Aker’e geleceğini haber alan stadyum görevlilerini büyük bir heyecan sardı. Kapıda karşılanan Sümer, her biriyle tek tek tokalaştı. Samim geçen buluşmada, Avni Aker’e bugüne kadar büyük bir emek veren çalışanlar aradan uzun yıllar geçse de Özkan Sümer'e karşı duydukları sevgi ve saygı gözle görülmeye değerdi. Birlikte yaşanan anıların akıllara geldiği sırada Sümer, sessizliğe bürünerek duygusal bir yoğunluk yaşadığı gözlendi.

Avni Aker’deki anılarını yeniden yaşadı
Çalışanlarla yaptığı keyifli sohbetin ardından Hüseyin Avni Aker’i son kez gezerek, yaşadığı anıları gözünde yeniden canlandıran Sümer, ilk olarak Avni Aker’in çimlerine bastı. Daha sonra taraftarlar olarak yer aldığı türbinlere çıkarak sahaya baktı. Çocukluk yıllarında maçları izlemek için tırmandıkları duvar aklına geldi. Futbol oynadığı sahanın zeminine basarak, teknik direktör olarak görev yaptığı kulübenin önüne gelen Sümer, yedek kulübesinden tekrar sahaya baktı. Trabzonspor ile yaşadığı şampiyonluklar ve elde ettiği başarılar aklına geldi. Üzüntüler ve mutluluklarla dolu geçen yıllarda Avni Aker ile vedalaşması kolay olmadı.

2001’de Kulübün en tepesinde yer aldı
Trabzonspor’un efsane ismi Özkan Sümer, taraftar, futbolcu ve teknik adam olarak kulübün her alanında hizmet ettiği yıllarda, bordo-mavili kulübün içinde bulunduğu sıkıntılı süreçte severek yaptığı teknik direktörlük görevinden vazgeçerek 2001 yılında Trabzonspor’un en tepe noktası olan başkanlık koltuğuna oturdu. Sümer’in başkanlık dönemi ise diğer hizmetleri kadar uzun sürmese de, aldığı tepkilere ve eleştirilere rağmen Avni Aker’deki tel örgüleri kaldırarak Türk futbolunda devrim gibi bir karara imza attı. Avni Aker’e ve bordo-mavili taraftarlara ayrı bir değer kattı.

Avni Aker'e veda etmek...
Trabzonspor’un her hikayesinde bulunan efsane isim Özkan Sümer, Hüseyin Avni Aker’de yaşadıklarını anlatırken zaman zaman durakladığı ve kelimeleri seçerken yaşadığı duygusallık kurduğu cümlelere yansıdı. Sümer, Avni Aker’e veda etmenin kendisi için hiç kolay olmayacağını belirterek, “Elbette benim için kolay olmayacak. Her yönüyle ve her seviyede Avni Aker'i yaşadık. Çok muhteşem günler yaşadık. Üzüntülü günler yaşadık. Farklı ortamlarda bulunduk, farklı görevlerde bulunduk ve bugünde artık veda dönemine geldik. Elbette ki yaşadıklarımızın bizde bir ezikliği oluyor, kolay olmuyor. Çünkü bizi var eden bir atmosfer bugün terk etmemiz gereken bir stat, o yünüyle kolay olmuyor” dedi.

"Çocukken Avni Aker'in duvarlarına tırmanırdık"
Hüseyin Avni Aker'e çocukluk yıllarında tırmanarak girdiğini anlatan Sümer, "Küçükken bilet alacak halimiz yoktu. Ama futbola yakınlığımız bu konuda bir kısım zorlukları göze almamızı sağlardı. Taraftarlarlığımız o dönemde başladı. Avni Aker'in ilk günlerinde ona ulaştığımı söyleyebilirim. Avni Aker'den önce olan Yavuz Selim sahası orada yapılan müsabakalara da yine çocuk halimizle giderdik. Herkes yürüyerek ve eş dostla müsabakalara gelirdi. Çok olağanüstü bir ortam vardı. İnsanların hem birbirine saygısı hem de heyecanı ve kendi takımlarına karşı bütünlük sağlamış olmaları gerçekten kayda değer güzelliklerdi” diye konuştu.

"Futbola ilgim buradan doğdu"
Çocukluk yıllarında futbolculuğa eğiliminin bulunduğunu ancak teknik direktör ve başkan olma gibi bir hayali ve düşüncesinin olmadığını belirten Sümer, "Çok küçük yaşta kaleci olarak futbola başladım. Futbola yakınlığım oldu. Hatta yakınlığında öte bir tutkum vardı. Başkan olmak veya antrenör olmak aklımdan geçmiyordu. Sonra önce futbolcu ardından antrenör ardından da başkan olarak bu kulübe hizmet etmek nasip oldu" şeklinde konuştu. 

Özkan Sümer, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda teknik direktör bir çok anısının olduğunu hatırlatarak "İlk profesyonel takımı çalıştırma görevine getirildim. O dönemde bir kısım önemli oyuncularımız ayrılmak durumunda kaldı. Onlarda kitle tarafından çok sevilen ve becerileriyle çok umut bağlanan oyunculardı. Onların ayrılması sonucu kitlede bir çözülme oldu. Sonuçlarda artık böyle şampiyon olan bir Trabzonspor değil de, medyanın ifadesiyle 'Trabzonspor kümede kalsın, yeter' şeklinde yaklaşımlar vardı. O mevsim bizim için yeniden var olma mücadelesiydi. Kalan oyuncular olağanüstü bir performans ortaya koydular, büyük bir fedakarlık ortaya koydular ve dağılmış olan o kitleyi daha sonraki müsabakaların kalitesiyle, iddiasıyla ve sonucuyla toparlayabildik ve sonunda daha da güçlenen bir camia, daha da güçlenen bir takım olduk. O mevsim çektiğimiz zorlukları ve tabi sorumluluğun getirdiği kaygıları unutmamız mümkün değil. Trabzonspor'un o günlerini bugün için de dikkate alınması gereken, ders alınması gereken bir dönem olarak düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

"Hüseyin Avni Aker'de tel örgüleri kaldırarak örnek olduk"
Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda tel örgülerin kaldırılmasının kendisinin başkanlığı döneminde gerçekleştiğini kaydeden Sümer, o günleri şöyle anlattı:
"Tel örgüleri kaldırmamızdaki amaçlardan bir tanesi takımla o kitleyi bütünleştirmekti. Kalkıp da tel örgülerin arkasında insanlar, böyle telin engellediği bir kesim değil, tam tersine takımıyla birleşen bütünleşen ve katılan bir kitle olsun istedim. Haklı olarak birçok insan kaygılıydı bu yönde. Trabzon bu yönde çok gergin bir kitleye sahip, böyle bir kısım saldırgan tutumlar izlenmiş bir stat. O bakımdan bunu büyük bir endişe ile karşıladı büyük bir kesim. Medya bilhassa bu yönde çok kaygılı olduğunu dile getirdi. Söylediğim sebeplerden ötürü yönetim kurulumuzla birlikte bu bütünleşmeye ihtiyaç olduğu düşüncesindeki ısrarımız vardı. Pat diye olan bir durum değildi. Yönetim kurulumuz içinde de bunu tartışarak karar verdik. Bu uygulamanın iyi olduğu düşüncesindeyim. Trabzonspor bir örnek olma yönünde bu hamleyi yaptığı düşünülebilir. Artık kitleler zararıyla değil de yararıyla öncelikle dikkate alınmalı. Bizim uygulamamıza kadar kitleyi sakıncalı görüp, onu pasifize etmek ve engellemek için bir kısım düşünceler söz konusuydu. Daha sonra insanların sorumluluk alıp takımlarına daha çok katkı yapacağı bir ortam sunduğumuzu düşünüyorum."

"Başkanlık dönemimde yeni stadyumun Avni Aker'in olduğu yere yapılmasından yana oldum"
Özkan Sümer, yeni yapılacak stadın geçmişte Avni Aker'in etrafının kamulaştırıp, yeni stadyumun burada yapılmasından yana olduğunu da hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben öteden beri Avni Aker'in çevresinin kamulaştırıp yeni stadyumun burada yapılmasından yana oldum. Başkanlık dönemimde tanık olduğum statlar kadar görkemli olmasa bile iyi bir stat ve bir kısım iş yerleri barındırabilecek, yaşamı başka alanlarda da sürdürebilecek bir stadyum için çabamız oldu. O günlerde sponsorlar da yoktu. Reklama dönük yaptığımız teşebbüslerde çok sonuç vermedi. O özlemim o günlerde çok üst seviyedeydi. Bugün geldiğimiz noktada bu durum beni hala rahatsız eder. Çünkü o zaman Avni Aker'i gerçek manada modern bir stadyum haline getirebilmiş olsaydık. Bugün yeni bir stat yerine ve bu değişikliğe ihtiyaç olmayacaktı. Çünkü Avni Aker'in özelliklerini yeni stadyuma taşımak mümkün değil. Kent Avni Aker'e gruplar halinde yürüyerek gelirdi. Yürüyerek gelirken, bir takım değerlendirmeler yapardı. Maçtan sonra yine gruplar halinde ayrılıp maçın değerlendirmesini ve bir takım eleştiriler yaparlardı. Ortak bir vizyon oluşturma yönünde Avni Aker'i çok özel bir yeri var. Yeni stadyumda herhalde farklı düşünceler hayata geçecek."

"Avni Aker'de bir kültür oluştu"
“Avni Aker'de bir kültür oluştuğunu kabul etmek gerekir" diyerek sözlerini sürdüren Sümer "Bu kültürü tümüyle, özüyle ve biçimiyle yeni stadyuma aktarmak imkansız. Ama orada başka şeyler yaşatmak gerekiyor. Kitlenin destek olmak bilinciyle Trabzonspor takımına el alması ve yaklaşması mümkün olabilir. Mekan, ulaşım ve güvenlik açısında iyi olduğu kabul edilmesi gerek. Ama bu iyilikler sportif başarı üretme noktasındaki ihtiyaç sağlanmadığı takdirde mekanlarla da çok tatmin edici olmuyor. Mekan değişikliğinden önce bana göre, Trabzonspor'un düşünce değişikliğine ihtiyacı var. Doğru düşünce değişikliğini yakaladığı takdirde mekan değişikliğinin çok üretken olacağı anlayışı içerisindeyim. Yeni stadyumla ilgili bizim de merak ettiğimiz taraflar var. Kitle nasıl yaklaşacak ? Neleri anlayacak ? Bir bütünlük sağlanabilecek mi ? takım desteği konusunda o ihmal giderilebilecek mi ? gibi düşüncelerimiz var. Bu soruların cevabını ilerde bulacağız. Çünkü Avni Aker'in bir kültürü vardı. Bu kültürün her bölümünde yer almış olmak ve bu stadı terk ediyor olmak benim için hiç de kolay değil. Zor bir hadise şüphesiz. Çok şeyler yaşadığımız bir dünya, ortam ve bir alan. Nihayetinde bizim anılarla yaşatacağımız bir Avni Aker söz konusu. Ulaştığım bütün yüksek değerler Avni Aker'de yaşandı. Bunlar kolay terk edilecek değerler değil. Biz de bu değerin bir parçası olduğumuz için hem övünç duyuyoruz hem de dediğim gibi böyle bir yalnızlaşma duygusu içeresinde de üzüntü duyduğumuz kabul etmemiz gerekir” dedi. 

Trabzonspor’un efsane ismi Özkan Sümer, Avni Aker’in yaşatılmasını beklediğini de belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Fizik şartların bir kısım değişiklikle, ticari alanların da içinde olacağı imkanlar oluşturulmasından yanayım ama futbolunda bu alandan yaşatılması yönünde bir arzum var. İnşallah bu yönde Avni Aker hizmetini devam ettirebilir. Ya da yetkililer bunu dikkate alarak Avni Aker’in ruhuna ve üretim değerine saygı göstererek burada futbol yaşatma adına Trabzon’a özgü bu potansiyeli ihmal etmeksizin bunun sürdürülebilirliğini bekliyorum.” 

Gökmen Şahin - Ozan Köse

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Önyargılara meydan okuyan Ağrı’nın tek kadın futbol takımı zirveye yükseliyor Ağrı Aile ve Sosyal Hizmetler Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar 3. Lig 2. Grup’ta mücadelesine devam ediyor. Gösterdikleri kararlılıkla 2. Lig yolunda emin adımlarla ilerleyen takım, önyargılara da meydan okuyarak, önemli başarılara imza atıyor. Yeşil sahalarda gösterdikleri performans ve sosyal sorumluluk projelerindeki katkılarıyla 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan teşekkür plaketi alma başarısını gösteren cesur kadınlar, sahadaki başarılarını Ağrı’yı ve Türkiye’yi gururlandırmak için kullanıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki ASP Gençlik ve Spor Kulübü ile spora adım atan takım, büyük bir kısmı erken yaşta ve zorla evliliklerle karşı karşıya kalan yaşıtlarının aksine, futbol oynama tutkularını gerçeğe dönüştürüyor. Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un destek ve katkıları, takımın moral ve motivasyonunu zirveye taşıyor. Neslihan Gül Koç, kadın futbolcularla sık sık bir araya gelerek, maçlarını izliyor ve yanlarında olarak onlara güç veriyor. Futbolculardan Merve Kurt, "Futbola ilk başladığımda ailem buna çok karşıydı. Sonradan hocalarımın ve arkadaşlarımın desteğiyle bu engeli aştık. Futbola sadece erkeklerin oynayabileceğini düşünmek yanlış. Biz bunu başardık ve kanıtladık. Hedefimiz şampiyonluk ve bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’a, hem yardımlarından hem de maç esnasındaki desteklerinden dolayı en içten dileklerimizle teşekkür ederiz" dedi. Takım kaptanı Kader Şimşek ise, "Biz Ağrı’nın tek kadın futbol takımıyız ve çok da başarılıyız. Seyirciler bizi izleyerek kadınların futbola karşı olan ön yargılarını yıkıyorlar. Bu bize ilham veriyor ve örnek oluyoruz. Daha fazla seyirciye ve desteğe ihtiyacımız var. Bu sayede farkındalık oluşturabilir ve daha fazla kızın bu spora katılmasını sağlayabiliriz" şeklinde konuştu. Takımın antrenörü Önder Tunay da, "Hedefimiz ikinci lige yükselmek. Bu zor bir hedef ancak kızlarımızın azmi ve kararlılığıyla bunu başaracağımıza inanıyorum. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadın futbolunun zorluklarının farkındayız. Fakat futbol kızlarımıza birçok imkan sunuyor. Spor lisesine geçişlerde önemli rol oynuyor, üniversite imkanı sunuyor ve beden eğitimi öğretmenliği gibi alanlarda iş imkanları oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un desteğine değinen Tunay, "Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç hanımefendi bize çok büyük destek oluyorlar. Bu sayede şampiyonluk hedefimiz daha da güçlendi. Onların desteğiyle Ağrı’ya ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne bu şampiyonluğu getirmek istiyoruz" cümlelerine yer verdi.
İzmir Medical Point araç tercihini ‘çevreden’ yana kullandı ‘Gezegenin sağlığı eşittir insan sağlığı mottosuyla’ yoluna devam eden İEÜ Medical Point Hastanesi’nde çevre dostu elektrikli araç TOGG, makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Medical Point Hastaneleri olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak fosil yakıt üretmeyen TOGG’u tercih etmek oldu” dedi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında sıcaklık artışını 1,5 C ile sınırlı tutmak için, sera gazı salımını 2030’a kadar yüzde 45 azaltmak, 2050 yılına kadar da net sıfır hedefine ulaşmak hedefleniyor. Medical Point Hastaneler Grubu da net sıfır hedefinde önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Uyguladığı enerji politikaları sonucunda geçtiğimiz yıl "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası" almaya hak kazanan İEÜ Medical Point Hastanesi’nin bahçesine elektrikli araçlar için iki adet şarj istasyonu da kuruldu. “Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz” İEÜ Medical Point Hastanesi, makam aracı tercihini de ‘çevreden’ yana yaptı. Yerli ve milli üretim, çevre dostu elektrikli araç TOGG, hastanede makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Tamamen elektrikli olan TOGG’un karbon salınımı, geleneksel yakıt tüketen araçlara oranla çok daha düşük. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba ‘net sıfır karbon’ hedefiyle çevre dostu uygulamaları hayata geçirdiklerinin altını çizdi. Kubba, “Son yıllarda dünyada iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Bu da bize her geçen gün gelecek için sorumluluk almanın aciliyetini hatırlatıyor. Medical Point Hastaneler Grubu olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak TOGG’u tercih etmek oldu. TOGG, yerli ve milli olması dolayısıyla bizleri gururlandırmakla kalmıyor, fosil yakıt tüketmediği için de çevreyi de kirletmiyor” diye konuştu.
Gaziantep Büyükşehir’den İskenderun’a altyapı ve üstyapı desteği Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, deprem sonucunda ciddi hasar gören İskenderun’un altyapı çalışmalarına destek amacıyla yaklaşık 10 gündür bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar gören Hatay’ın İskenderun ilçesinde normalleşme sürecini hızlandırmak ve kentin daha yaşanabilir bir ortama kavuşmasını sağlamak için harekete geçti. Gaziantep Büyükşehir, İskenderun’un altyapı ve üstyapı sürecindeki mesaisine hem teknik açıdan destek veriyor hem de personel takviyesinde bulunup sürecin hızlı ve koordineli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlıyor. Gaski ilçedeki atıksu sorununu çözdü “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan 6 Şubat depremleri dolayısıyla altyapıda hayati öneme sahip olan atıksu çalışmalarına Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü ekipleriyle destek olup iyileştirme çalışmalarını tamamlayan Büyükşehir, ayrıca Fen İşleri Daire Başkanlığı, Kent Estetiği ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı ekipleriyle de ilçedeki teknik desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve teknik ekibi, ilçeye ziyarette bulunup İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez ve ekibiyle saha gezisi ve istişare toplantılarına katıldı. Bölgenin eksikleri ve yapılan çalışmalar konusunda bilgi alınarak yeni destekler konusunda talepler dinlendi.
Erzurum ETÜ’de TÜBİTAK’tan destek alan öğrenciler için ödül töreni düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi’nde (ETÜ), 2023 yıllarında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) “2209-A Üniversite Öğrencileri Destekleme Programı” kapsamında destek almaya hak kazanan proje ekipleri için ödül töreni düzenlendi. Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, Prof. Dr. Ceren Sultan Elmalı, dekanlar, akademisyenler ve projeleri kabul edilen öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Çakmak, ETÜ’de geliştirilen ve kabul alan proje sayısının her geçen dönem arttığına dikkat çekerek: “Malumunuz olduğu üzere TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları üniversitemiz ev sahipliğinde düzenleniyor. Onları gördüğümde sizin küçüklüğünüz aklıma geliyor. Çünkü proje kültürü o yaşlardan itibaren kazanılmaya başlıyor. Proje denildiğinde genelde akademisyenler tarafından hazırlanan Ar-Ge faaliyetleri akla gelirdi. Ancak son dönemde TÜBİTAK’ın da desteğiyle bu anlayış değişti ve artık öğrenciler tarafından hazırlanan projeleri de konuşuyoruz. Bu noktada sizlerin elde ettiği başarılar üniversitemizin tanınırlığına ve bilinirliğine önemli katkılar sunarken kariyerleriniz açısından da çok önemli kazanımlar sağlayacaktır. Çünkü mezun öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimlere baktığımızda iş verenlerin akademik başarının yanı sıra takım çalışmasına yatkınlık ve proje kültürüne sahip olmak gibi kriterlerine de öncelik verdiğini görüyoruz. İnanıyorum ki aynı kararlılık ve azim ile kabul alan proje sayımız önümüzdeki süreçte daha da artacak. Bu vesileyle başta siz değerli öğrencilerimiz olmak üzere bilgisi ve tecrübesiyle size yol gösteren danışman hocalarımıza teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum” diye konuştu. Program Rektör Çakmak’ın ve Rektör Yardımcılarının öğrencilere ve danışmanlarına teşekkür belgelerini takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.