EĞİTİM - 30 Eylül 2018 Pazar 12:19

Eğitim alanının en kapsamlı etkinliği “VI. Zeka ve Yetenek Kongresi” Ankara'da başladı

A
A
A
Eğitim alanının en kapsamlı etkinliği “VI. Zeka ve Yetenek Kongresi” Ankara'da başladı

Türkiye Zeka Vakfı tarafından ODTÜ Eğitim Fakültesi iş birliğiyle ODTÜ’de bu yıl 6’ncısı düzenlenen Zeka ve Yetenek Kongresi’nin ana sponsorlarından biri Uğur Okulları oldu.

Türkiye Zeka Vakfı tarafından ODTÜ Eğitim Fakültesi iş birliğiyle ODTÜ'de bu yıl 6'ncısı düzenlenen Zeka ve Yetenek Kongresi'nin ana sponsorlarından biri Uğur Okulları oldu. Kongre'de açılış konuşması gerçekleştiren Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, "Okuma beceri ve alışkanlığı erken yaşlarda kazandıralım ki daha iyi yorum yapabilen, yorumladığını sözlü ve yazılı olarak daha iyi ifade edebilen, müzakere alışkanlığı kazanmış ve müzakere becerisine sahip bireyler gelecekte bizlerin başına gelsinler" dedi.

#benbilmembeyinbilir sloganıyla yapılan, Milli Eğitim Bakanı, aynı zamanda Türkiye Zeka Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk'un da açılış konuşması gerçekleştirdiği VI. Zeka ve Yetenek Kongresi'nde, zeka ve yetenek ile ilgili konularda çalışan akademisyenler, eğitimciler, ebeveynler, öğrenciler ve sanat, edebiyat alanında yetenekleri ile öne çıkan toplum önderleri bir araya geldi.

VI. Yetenek ve Zeka Kongresi'nin açılış konuşmasını gerçekleştiren Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, Türkiye'de okuma alışkanlığının istenilen seviyede olmadığını belirtti. Kulaberoğlu, "OECD'nin yaptığı bir araştırmada okuma alışkanlığı olmayan bir ailenin çocuklarının bir cümleyi okuması ve anlaması için 45 saniye gerekli. Fakat bu alışkanlığa sahip olan ailelerin çocuklarının bunu yapması 13 saniye gerektiriyor. Biz okullar ve eğitimciler olarak bu konuda neler yapıyoruz? Neler yapmamız gerekiyor? Bırakalım 3 boyutlu integralleri, öğrencilerimiz lisede değil üniversitede bunu çözmeye başlasınlar. Ama okuma beceri ve alışkanlığı erken yaşlarda kazandıralım ki daha iyi yorum yapabilen, yorumladığını sözlü ve yazılı olarak daha iyi ifade edebilen, müzakere alışkanlığı kazanmış ve müzakere becerisine sahip bireyler gelecekte bizlerin başına gelsinler. Bu şekilde zeka ve yeteneklerin okullar vasıtasıyla köreltilmesinin de önüne geçmiş olacağız" şeklinde konuştu.

"Velilerimize, toplumumuza okuldan, öğretmenden, eğitimden, sınav sonucundan öte beklentilere sahip olmaları gerektiğini daha iyi anlatalım"

"Sınavların eğitimimizi yönlendirmesi yerine eğitimimizin sınavlarımızı şekillendirecek olduğu bir döneme geçmemiz gerektiğini paylaşmak istiyorum" diyen Kulaberoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bakanımızın göreve gelmesiyle birlikte eğitimciler ve toplum olarak ümitlerimizin bir kere daha ve çok daha fazla yeşermiş olduğunu hepimiz biliyoruz. Okullarımızdan ve eğitimden neler beklememiz gerektiğini daha iyi tartışalım. Velilerimize, toplumumuza okuldan, öğretmenden, eğitimden, sınav sonucundan öte beklentilere sahip olmaları gerektiğini daha iyi anlatalım. Ülkemiz koşullarına baktığımızda merkezi sınav sistemimizin bir süre daha devam etmesi gerektiğini hepimiz kabul ediyoruz. Nüfus sayısına, öğrenci sayısına baktığımız zaman bu bir süre daha devam edecektir ve edilmesi de gerekir. Ancak ortaokuldan liseye geçişte, liseden üniversiteye geçişteki sınavların eğitim öğretimimize öğrenmeyi köreltmesine izin vermeden, sınavların eğitimimizi yönlendirmesi yerine eğitimimizin sınavlarımızı şekillendirecek olduğu bir döneme geçmemiz gerektiğini paylaşmak istiyorum. Öğrenmeyi ölçmek yerine öğrenmek için ölçmeyi denemek, uygulamak ve başarmak zorundayız. Sınavların şekillendirdiği derslerimizden uzaklaşmak ve sadece sınavlara hazırlayan öğretmenler olmak yerine çocukları 2030-2040'lı yıllara hazırlayan her bakımdan donanımlı, entelektüel birikimleri yerinde, kültür sanat alanında başarılı, bilimsel süreç becerilerini kavramış ve uygulayabilen çok ve iyi okuyabilen bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor öğrencilerimizi."

"Ülkemizdeki eğitim sisteminin yaygın, başarılı ve önemli bir aktörüyüz"

Kongre'deki konuşmasının ardından verdiği röportajda Uğur Okulları olarak bu organizasyonda yer alma nedenlerini açıklayan Kulaberoğlu, "Uğur Okulları olarak ülkemizdeki eğitim sisteminin yaygın, başarılı ve önemli bir aktörüyüz. Temel amaç, eğitim öğretimin geliştirilmesi, daha iyi eğitim öğretim verebilmek, daha iyi okullar yapabilmek, geleceğimize daha iyi ışık tutacak öğretmenler yetiştirebilmek amacıyla bir eğitim kurumu olarak burada olmamız gerektiği için organizasyona destek vermek için buradayız" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da bütün konuların, yetenek konusunun, zeka konusunun, eğitim konusunun yeniden üzerinde düşünülüp, kavramlar yeniden gözden geçirilirse mesafe almamak için bir sebep olmadığını belirtti. Bakan Selçuk, "Eğitimin nereye gitmesi gerektiği aslında bürokratik bir işin çok ötesinde. Türkiye eğitimde nicel olarak çok ciddi mesafeler aldı. Artık hevesimiz nitelikle ilgili ve Türkiye'nin bunu başarmaması için hiçbir sebep yok. Sizin hayalleriniz, beklentileriniz hepsi bizim geleceğimiz için bir tuğla. Biz bunu birlikte yapabiliriz" açıklamalarında bulundu.

Kongrenin ikinci gününde atölyeler öne çıkıyor

BAUSTEM Merkezi Direktörü ve Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sencer Çorlu da, Kongre'nin ikinci gününde "Çoklu Zekadan Gelişim Odaklı Zihin Yapısına" konulu konuşmasını gerçekleştirecek. Zeki doğmak ile akıllı olmak arasındaki farkın, bireylerin zihinlerinde oluşturdukları şablon ve inançları ile ilgili olduğunu öne süren araştırmacıların bulgularını, kişisel deneyimleri ile yorumlayacak olan Doç. Dr. Sencer Çorlu, öğretmen ve ailelerin kendi matematiksel travmalarının sınıf, aile ve toplum ölçeğinde oluşturdukları iklimle ilişkisini sorgulayacak.

Kongre'nin ikinci gününde, Uğur Okulları STEM Bölüm Başkanı Senem Süral ve Uğur Okullarının STEM alanında uzmanlaşmış öğretmenleri tarafından, katılımcılara yönelik "Kimyasal Risk Tanımlayıcı Uygulama" workshop etkinliği gerçekleştirilecek. Atölyede, katılımcıların kimya uygulamalarında, iş sağlığı ve güvenliği konusuna bütünleşik öğretmenlik çerçevesinden bakarak, eğitimde STEM uygulamalarının ne şekilde yapılabileceği ile ilgili deneyim kazanmaları amaçlanıyor. Katılımcılar kimya, teknoloji ve mühendislik disiplinleri birleştirerek STEM eğitimindeki bilişsel ve sosyal süreçlerin uygulama ile ön plana çıkaracak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.