POLİTİKA - 05 Haziran 2015 Cuma 18:54

Elibol: 'Sandığa gidin, kirli oyunu bozun'

A
A
A
Elibol: 'Sandığa gidin, kirli oyunu bozun'

AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, yeni Türkiye’ye karşı uluslararası güçler ve yerli işbirlikçilerinin kirli bir ittifak içinde olduklarını belirterek, tüm seçmenlerin sandığa gidip oyunu kullanarak bu kirli ittifaka karşı cevap vermelerini istedi.

İçerisinde İsrail televizyonlarının, Ermeni diasporasının, Fransız Komünist Partisi’nin, Amerika’daki bazı gazetelerin ve yerli işbirlikçilerinin bulunduğu kirli bir ittifak olduğunu kaydeden Nuri Elibol, “CHP, MHP, HDP, paralel yapı, İstanbul’daki bazı işadamları, merkez medya ciddi bir ittifak içindeler. Eski Türkiye’ye dönme ittifakı bu. Milletimiz yarın sandığa gitsin, eski Türkiye ittifakını bozsun. Biz siyasetçiler olarak bu kirli ittifakı deşifre ettik, millete düşen sandığa gidip yeni Türkiye’ye karşı kurulan bu kirli tezgahı bozmak. Onlar 7 Haziran akşamı için medya baronlarına, İstanbul’daki para babalarına, Yahudi lobilerine, aklınıza gelebilecek her türlü Türkiye karşıtı güce güveniyorlar, biz milletimize güveniyoruz” dedi.
Paralel yapının medya kuruluşlarının cep telefonlarına mesaj göndererek “Sandığa gitmeyin” çağrısı yaptığını ifade eden Elibol, “Onlar biliyorlar ki, sandığa gidenlerin sayısı artarsa HDP’nin baraj altında kalacağını biliyorlar. Bu ülkenin geleceği için herkes sandığa gitsin ve bu kirli ittifakı bozsun. Biz 8 Haziran sabahı huzurlu, istikrarın devam ettiği, Türkiye’nin yatırımlarına devam ettiği, yeni anayasa umudunun doğduğu, çözüm sürecinin hızlıca ele alındığı bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz. Aydınlık bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz, gri bir Türkiye’ye uyanmak istemiyoruz. Koalisyon demek gri bir Türkiye demektir, kaos, belirsizlik, güven bunalımı, istikrarsızlık demektir. Koalisyon demek yüksek faiz, işsizlik demektir. Kimse bir başkasına kızarak Türkiye’nin geleceğini karanlığa teslim etmesin” diye konuştu.

“DEVLET BAHÇELİ’NİN DAVRANIŞLARI MHP’NİN TABANINA AYKIRI GELEN DAVRANIŞLAR”
MHP ile CHP’nin mümkün olduğu kadar seçim çalışması yapmadığının altını çizen ve CHP ile MHP’nin seçim atmosferini sakin tutmaya çalıştığını ifade eden Nuri Elibol, Türkiye’de özgürlüklerden, yeni bir anayasadan yana, vesayete karşı olanların; paralel yapının, HDP’nin, CHP’nin ve MHP’nin AK Parti’ye hücum etmelerinin ardından safları sıklaştırmaya başladığının altını çizdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin MHP tabanının alışık olmadığı işler yaptığını kaydeden Elibol, “MHP Lideri konuştukça MHP’nin oylarını aşağıya düşürüyor. MHP’nin alışık olmadığı işler yapıyor. MİT TIR’ları ile ilgili yaptığı açıklama, devletin gizli faaliyetlerini ifşa eden MHP tarihinde ilk MHP’lidir Devlet Bahçeli. Bunlar MHP tabanına aykırı gelen davranışlar. HDP’ye en ufak bir eleştiri getirmemiş olması, kampanya boyunca HDP yerine AK Parti ile uğraşması MHP’yi aşağıya çekiyor” dedi.
Paralel örgütün, İsrail televizyonlarının, Ermeni diasporasının, Amerika’daki bazı gazetelerin HDP’ye oy istediğini belirten Elibol, “Hala terör örgütünün kontrolünde olan bir yapıya baraj atlatmaya çalışıyorlar” açıklamasında bulunarak, yedi düvelin kirli ittifak yapmasına milletin tepki gösterdiğini ifade etti.

“HDP’Yİ PKK VE KCK YÖNETİYOR”
Kandil’in eskiden sadece Kalaşnikof kullandığını, şimdi ise siyaseti de silah gibi kullandığını kaydeden Elibol, “Dağı da terk etmiyor, siyaseti de terk etmiyor. HDP her ne kadar şeklen bir siyasi parti görünümünde de olsa öyle değil, dağ ile irtibatı var, eş başkanın kardeşi dağda. Aslında HDP adına hala dağ konuşmaya yetkili, eş başkanlar sadece memur. KCK ve PKK yönetiyor bu yapıyı. KCK ve PKK’nın yönettiği bir yapı siyasi parti mi oluyor? Onların silahı bıraktığı yok, onların bir eli dağda, bir eli siyasette. Silahtan vazgeçsinler ovada siyaset yapsınlar. Hepsinin dağ ile ilişkisi var, 'demokrasi hayranı', 'barışsever', 'popstar' edasıyla sunuyorlar bize” diye konuştu.
HDP’nin bir mitinginde açılan “Ya barajı aşarız ya da dağa çıkarız” yazılı pankarta ilişkin soruyu cevaplayan Elibol, “Bir siyasi partinin ‘Türkiye’yi yönetmeye adayım, sorunları siyaset yoluyla çözeceğim’ diyen bir siyasi parti böyle pankart açar mı? Bu Kürt halkına tehdittir aslında” şeklinde konuştu.

“HDP MAĞDURU OYNAMAK İSTİYOR”
HDP’nin Erzurum mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olayları değerlendiren ve “Kesinlikle bu olayları doğru bulmuyorum, kimse hukuk sınırlarını zorlamamalı” açıklamasında bulunan Elibol, HDP ve PKK’nın Türkiye’de bu tip olayları moda ettiklerini kaydetti. Elibol, “Sen kalkıp da ‘bu mahalleye HDP dışında hiçbir siyasi parti giremez, girmesi tehlikeli ve yasaktır’ pankartını asarsan, Doğu ve Güneydoğu’da HDP’nin dışında kimsenin siyasi faaliyet yapmasına izin vermezsen, seçim propagandası yapan HÜDAPAR’lılara ateş edip iki kişiyi öldürürsen, AK Parti’nin seçim ofislerine saldırırsan birileri de sana bunu yapar. Bunu doğru bir şey olduğu için söylemiyorum, bu bir etki tepki meselesi. Buradan tüm siyasi partililere sesleniyorum, HDP mağduru oynamak istiyor, asla kimse saldırmasın. HDP tam da bunu istiyor. Doğu ve Güneydoğu’da HDP’nin dışında rahatça seçim propagandası yapan bir siyasi parti yok. Bu memlekette kurtarılmış mahalleler, kurtarılmış şehirler olamaz” dedi.

“SANDIĞA GİDİP OY KULLANMAYAN VEBAL ALTINDA KALIR”
Paralel yapının sandık güvenliği ile ilgili bir algı oluşturmaya çalıştığının altını çizen Elibol, “Paralel yapı kendi medyasında seçim yasakları kalktıktan sonra HDP’nin barajı aştığını, AK Parti’nin oylarının düştüğünü açıklayacaklar. Gerçek sonuçlar gelip HDP’nin barajı aşamadığı, AK Parti’nin oylarının da yüksek olduğu ortaya çıktığında ‘sandıkta hile yaptılar’ diyecekler. Böyle bir algı operasyonu yapacaklar. Ama herkes sandığa güvensin. Bu dönem sandık güvenliğine ilişkin birçok tedbir alındı. Sandıkta arzu ettiği oyun çıkmayacağını bilenler hileden bahsediyor. Türkiye seçim güvenliği konusunda Batı’daki en demokratik ülkelerden birisidir” diye konuştu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gerekirse sandıkların üzerine oturun” açıklamasını değerlendiren Elibol, “Kılıçdaroğlu haberi yok herhalde, artık sandıklar şeffaf, kimse üzerine oturmasın, kırılırsa birinin bir yerine bir şey olur, buna gerek yok” diye konuştu.
Herkesin sandığa giderek desteklediği siyasi partiye oy vermesi gerektiğini belirten ve seçime katılım oranı ne kadar yüksek olursa HDP’nin barajı geçme imkanının o kadar azalacağını söyleyen Elibol, “Eğer sandığa gitmezseniz, 8 Haziran sabahı Türkiye bir koalisyona mahkum olursa veya HDP gibi bir elinde silah olan bir yapı barajı aşarsa sandığa gitmeyenlerin hepsinin vicdanı sızlar, hepsi vebal altında kalır. Hangi partiye oy verirseniz verin ama sandığa gidip oyunuzu kullanın” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.