SPOR - 15 Ekim 2021 Cuma 10:33

Emin Müftüoğlu, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanlığı'na yeniden aday

A
A
A
Emin Müftüoğlu, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanlığı'na yeniden aday

Bir dönem Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanlığı yapan Emin Müftüoğlu, yapılacak olan seçimlerde başkan adayı olduğunu açıkladı.

Daha önce Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanlığı görevini üstlenen Emin Müftüoğlu, yapılacak seçimlerde yeniden başkan adayı olduğunu açıkladı.

Yazılı bir açıklama yapan Müftüoğlu, "Geçtiğimiz yıllarda yoğun mesleki faaliyetlerim nedeniyle, emek harcadığım bisiklet sporundaki gelişmeleri dışarıdan izleme imkanı buldum. Bu dönemde dahi Olimpiyat Oyunları ve Dünya Şampiyonaları da dahil, önemli müsabakalarda protokolde yer aldım ve ülkemizi temsil ettim, diğer yandan yerel takımlar ve antrenörlere destek vererek, bisiklet dostu otel sertifikası gibi girişimler ile ulusal düzeyde bisiklet altyapısına elimden geldiğince destek olmayı sürdürdüm. Bu süre içinde bu spora hizmet veren bisiklet emektarı dostlarımıza da minnettarım. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar" dedi.

"Aday olmayı sorumluluk olarak gördüm"

Aday olmayı bir sorumluluk olarak gördüğünü dile getiren Müftüoğlu, "Bu seçim döneminde ise adaylığımı açıklamayı bir sorumluluk olarak gördüm. Yıllarca emek verdiğimiz bisiklet sporuna, sporcusuna, antrenörlerine, idarecisine, özetle bu ülkeye ve bisiklet sporunun gelişmesine karşı sorumluluğumuzun büyük olduğunu düşündüm. Yıllar içinde Olimpiyat oyunları, Avrupa şampiyonalarında kürsü hedefimizde yaklaşmamız gerekirken, sporcu sayımızın azalması, yarışların sayı ve nitelik olarak istenilen seviyede olmaması hatta iptal edilmesine; sporcularımızın ve antrenörlerimizin gelecek ile ilgili ümitsizliğe kapılmasına neden olan bu olumsuz gidişata karşı önlem almak zorundayız. Uluslararası ilişkileri istenilen düzeyde sürdürmek görevde olduğumuz dönemde yönetimimizin önem verdiği konulardan birisiydi. Yaptığımız girişimler sonucu üst düzey yarışlar ve dünyaca tanınan seçkin sporcuları ve kulüpleri ülkemize getirebildik. Türkiyenin ilk profesyonel bisiklet takımlarının kurulmasına öncülük yaptık ve uluslararası takvimine kayıtlı onlarca uluslararası müsabaka düzenleyerek sporcularımızın puan almasını amaçladık. Tüm bu girişimler sporcularımıza Olimpiyat yolunu açtı. Dağ bisikletinde 32 yıl, yol bisikletinde 40 yıl aradan sonra bisikletçilerimiz bayrağımızı Olimpiyatlara taşıdı" diye konuştu.

"Sunduğumuz projeler takdir ve destek gördü"

Müftüoğlu, sporcu gelişim projelerine antrenör ve fon desteği sağladıklarını vurgulayarak, "Yönetimimizde Gençlik ve Spor Bakanlığımıza sunduğumuz projeler takdir ve destek gördü. Ülkemizde veledrom yokluğunda Avrupa şampiyonu çıkardık, tarihimizde ilk kez bu ülkenin federasyon başkanı olarak dünyada en üst Bisiklet organı olan UCI Yönetim Kurulu üyeliği, Balkan Bisiklet Federasyonu Başkanlığı ve UCI Dağ Bisikleti komisyonuna başkanlık yaptım. Bugün bu ilişkilerim halen başarı ile devam etmektedir. Bu sayededir ki bizim yönetimimiz döneminde World Tour seviyesine kadar çıkardığımız göz bebeğimiz Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 5 güne indirilmesi baskılarına göğüs gerebilmiştik. Ankara ve Kapadokya'da düzenlediğimiz Avrupa şampiyonaları ardından Manavgat ve Sakarya’da Dünya Şampiyonası adaylıklarımız kabul edilmesi için yoğun mesai harcadık. Avrupa Bisiklet Birliği genel kurulunu ülkemizde düzenledik. Tüm Avrupa Bisiklet Federasyonu başkanlarını ağırlayarak birlikte çalışma ve ülkemizi tanıtma fırsatı bulduk. Bugün İtalya ve İspanya gibi, Antalya ve özellikle Alanya bölgesi bisiklet kamplarının merkezi haline geldi. Uluslararası takımlarla yakın ilişkilerimiz sayesinde yine Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turunda 9 Pro Tour takımı, ve Grand Tour’larda kürsü gören yıldız sporcular ağırladık. Bu gelişmeler hem ulusal hem uluslararası basının ilgisini çekerken ülke genelinde bisikletin televizyon ekranlarında yer bulması ile bisiklet sporuna kadın, erkek her yaşta ilginin artmasına neden oldu" şeklinde konuştu.

"Olumsuz gidişata dur demek için yeniden aday oldum"

Geçmiş dönemde başarılara kolay ulaşılmadığını söyleyen Emin Müftüğoğlu, "Bunlar bisiklet ailesinin desteği ile mümkün oldu. Yakından izlediğimiz ve maalesef bisiklete yakın çevrelerce de olumsuz olarak değerlendirilen gidişata dur demek için bugün yeniden aday oldum. Yeni dönemde bisiklet ailesi olarak hep birlikte hatalardan ders çıkarmalı, kimseye haksızlık yapmadan var gücümüzle bisiklet sporunun kalkınması için birlikte çalışmalı, yeni başarılara imza atmalıyız. Emektar idareci, antrenör, mekanisyen, hakem ve görevli tüm ekiplerin bu spora hizmet etmesi temel gayemizdir. Aramıza yeni katılanlar olacağı gibi sporun içinden yetişen kişilerin geçmişten getirdiği tecrübeyi yeni nesillere aktarabilmesi için ayrım yapmaksızın, kişileri ya da grupları gözeten değil, katılımcı, sizlerin katkılarını bu sporun gelişmesi için kullanan çoğulcu ve objektif bir sistem kurmayı hedeflediğimi belirtmek isterim. Bugun UCI sayfasına baktığınızda 9 farklı bisiklet branşı ve alt disiplinleri olduğunu göreceksiniz. Ülkemizde şimdiye kadar tüm yatırımımız büyük ölçüde yol ve dağ bisikletine yoğunlaştı. Halbuki, özellikle pist bisikleti olmak üzere, BMX, salon bisikleti, trial, cyclo-cross gibi bisikletin diğer disiplinleri de uluslararası başarıya ulaşmak için önemli fırsatlar sunuyor. Göz bebeğimiz olan yol ve dağ bisikletinde istenilen düzeye gelemediğimiz gibi dünyadaki gelişmeleri izlemede de yetersiz kalındığını üzülerek görüyorum. Değişen dünyada bizim bu sporun yöneticileri olarak öncelikle ülke genelinde kız ve erkek çocuklarına bisiklet sporunu tanıtmak, genç ve elit kategorilerde kadın ve erkek sporcularımıza antrenman ve yarışma olanağı ile antrenör desteği sunmak gibi önemli bir misyonumuz olmalı. Türk gençlerine Avrupa ve Dünya kupaları, şampiyonaları düzenlenen tüm bisiklet disiplinlerini tanıtmak, onlara yeteneklerini ortaya koyabilecekleri yeni fırsatlar sunmak zorundayız. Bir yandan tesisleşme konusunda çalışırken, diğer yandan sporcu yetiştirmek ve yarışmalar düzenlemek, antrenör yetiştirmek ve bilimsel antrenman yaklaşımlarını tanıtmak, teknolojik gelişmelere ayak uydurmak hepimizin sorumluluğu olmalı" açıklamasını yaptı.

Müftüoğlu son olarak, "Değerli bisiklet ailesi, kıymetli basın mensupları, bugün önümüzdeki 4 yıllık seçim dönemi için adaylığımı açıklarken, sahip olduğumuz tecrübeyi kullanarak sizlerin desteği ile bisiklet sporuna hizmet etmeye talip olduğumu içtenlikle belirtmek isterim. Türk bisikletini hak ettiği seviyeye taşımak için şahsım ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım adına elimizden gelen gayreti göstereceğimiz konusunda da sizlere söz veriyorum. Hedefimiz sizlerin de desteğiyle birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla bisiklet sporunda yeniliklere imza atmak, sporumuzu ve sporcumuzu zirveye taşımak olacaktır" ifadelerine yer verdi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.