SPOR - 03 Temmuz 2022 Pazar 21:26

Emre Mor: "Türkiye'de oynamak istediğim tek kulüp Fenerbahçe'ydi"

A
A
A
Emre Mor: "Türkiye'de oynamak istediğim tek kulüp Fenerbahçe'ydi"

Fenerbahçe'nin yeni transferi Emre Mor, sarı-lacivertli takımda olduğu için çok mutlu olduğunu belirterek, "Türkiye'de oynamak istediğim tek kulüp Fenerbahçe'ydi" dedi.

Yeni Emre Mor, Avusturya kampında yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe'nin akşam antrenmanı öncesi düzenlenen basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yeni sezon öncesi yapılan hazırlıklarla ilgili değerlendirmeler yapan 24 yaşındaki kanat oyuncusu, transfer süreci, forma rekabeti ve gelecek sezon hedefleriyle ilgili konuştu. Emre Mor, “Fenerbahçe’de olduğum için oldukça mutluyum çünkü Türkiye’de oynamak istediğim tek kulüp Fenerbahçe’ydi” dedi.

"İdmanlarımız sıkı bir şekilde devam ediyor"

Kamp değerlendirmesiyle sözlerine başlayan Emre, “Zor ve sıkı bir şekilde idmanlarımızı sürdürüyoruz. Ben de birkaç gün önce buradaydım. Benim açımdan sonradan gelip buradaki idman temposuna adapte olmak biraz daha zor oluyor ama şu an itibarıyla iyi gidiyor. Oynadığımız hazırlık maçlarında da iyi sonuçlar çıkardık, iyi performanslar ortaya koyduk. Dün de aynı şekilde Partizan’ı yendik. İyi ilerliyoruz. Önümüzde oynayacağımız bir hazırlık maçımız daha var, onun için hazırlanıyoruz. İdmanlarımız sıkı bir şekilde devam ediyor. Ciddi bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz ta ki oynayacağımız Dinamo Kiev maçına kadar” dedi.

"Kendimi çok mutlu hissediyorum"

Fenerbahçe’den teklif aldığında neler hissettiğini ve sonrasında gelişen süreci anlatan Emre Mor, “Elbette ki kendimi çok mutlu hissediyorum. Bir önceki röportajımda da söylediğim gibi geçen sezon bir plan oluşturulmuştu ve bu plan sene sonunda Fenerbahçe’ye gidebilmekti. Planım belliydi ve ben bu plan doğrultusunda hareket ettim ve buna odaklandım. Gerçekleştiği için gerçekten çok mutluyum. Fenerbahçe’de olduğum için oldukça mutluyum çünkü Türkiye’de oynamak istediğim tek kulüp Fenerbahçe’ydi. Şanslıyım ki Fenerbahçe de aynı şekilde bana ilgi duydu ve sonrasında buraya geldim. Bu şekilde devam etmek istiyorum, iyi bir şekilde Fenerbahçe’ye katkı sağlamak istiyorum ta ki bir sonraki seviyeye ulaşana kadar” şeklinde konuştu.

"Mental olarak kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum"

Geçmişe göre çok fazla şeyin değiştiğini ve kendisini olgun hissettiğini belirten Emre Mor, “Açıkçası profesyonel olarak futbol oynamaya başladığınızda kalitenin sizi yukarıya kadar çıkaracak tek unsur olduğunu düşünüyorsunuz ama açıkçası bu durum böyle değil. Mental olarak da kendinizi hazır halde bulundurmanız gerekiyor ki bu konuda benim açımdan eksiklik vardı. Bana da bu oldu, ben de bu olayı yaşadım ama bunu değiştirmeyi başardığımı düşünüyorum. Özellikle geçen sezon itibarıyla göstereceğim en iyi performansa geri dönmek için elimden gelenin en iyisini yaptım ve sadece buna odaklandım. Çalıştığım insanlar doğru insanlardı ve Karagümrük’te oynamış olmam da benim açımdan iyi bir eşleşme oldu. Aramızda iyi bir uyum oldu. Yeniden doğmak istiyordum, bunda da başarılı olduğumu düşünüyorum. Mental olarak kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Tabii ki şu anda kendimi daha olgun hissediyorum geçmişe nazaran” diye konuştu.

"Benim başarımdaki en büyük sebeplerden bir tanesi Volkan hocayla çalışmaktı"

Milli takımı özlediğini de belirten Emre Mor, geçtiğimiz sezon Fatih Karagümrük’te Volkan Demirel’le yakaladığı uyumu ise şu sözlerle aktardı: “Başarımda herkesin etkisi oldu. Volkan hocamın da keza bu konuda çok büyük etkisi oldu. Açıkçası Karagümrük’e geldiğim dönemde kendimi çok fazla fit hissetmiyordum. Uzun bir süre takımla idman yapmamıştım, takım antrenmanı yapmamıştım. Dolayısıyla bu bir sabır süreciydi. Bu sürecin sonunda da benim açımdan oldukça olumlu bir süreç gerçekleşti. Bazen çalıştığınız hocalarla iyi bir uyum yakalarsınız ve bunun sonucunda da başarı ortaya çıkar. Volkan hocada da aynı bu şekilde oldu. Uyum içinde çalıştığımızı düşünüyorum. Sezon içerisinde birbirimizle çok fazla konuştuk. Her hocanın mantalitesi farklıdır. Bazı hocalarla daha farklı iletişimler yakalayabilirsiniz. Biz açıkçası harika bir uyum yakaladık. Benim başarımdaki en büyük sebeplerden bir tanesi Volkan hocayla çalışmaktı. Şu an burada da Volkan hocama teşekkür etmek istiyorum. Zira kendisi benim başarımda büyük bir paya sahipti. Ben Karagümrük’e gelmeden önce hocanın duymuş olduğu bazı şeyler vardı benim zor bir oyuncu olduğumla alakalı olarak. Ama beni tanıdıktan sonra bu söylentilerin doğru olmadığını da bana söylemişti. Volkan hocanın yaptığı şey şuydu; bana her gün ‘sen en iyi bir futbolcusun’ gibi cümleler kurmadı. Daha çok benim futbol oynamama izin verdi ve futbol oynamam noktasında beni destekledi. Dolayısıyla benim de ihtiyacım olan buydu, futbol oynamaktı. Buna ihtiyacım vardı. Bunun doğrultusunda süreç bu şekilde gelişti.”

"Ben her zaman rekabete açığım"

Forma rekabetine de değinen Emre Mor, “Fenerbahçe gibi büyük camialarda bu tip rekabetlerin olması normal. Tek bir oyuncuyla sezonu devam ettirmez büyük kulüpler. Tabii ki önümüzde sezon içinde oynayacağımız çok fazla maç var ve herkesin de pozisyonlarında fırsat bulacağını düşünüyorum. Dolayısıyla benim açımdan bir problem teşkil etmiyor. Ama bahsettiğiniz bazı isimler orijinal anlamda benim pozisyonumda oynayan futbolcular değiller. Ben her zaman rekabete açığım. Zaten futbolun da zor tarafı bu rekabet ortamının olması. Rekabet olmamış olsaydı zaten tek bir oyuncu sezon boyunca oynamış olurdu. O zaman da bir zorluk ortaya çıkmazdı. O yüzden rekabet benim için önemli ve güzel” ifadelerini kullandı.

"Benim ilk geldiğim zamanı görüyorum Arda’da"

Arda Güler’le ilgili değerlendirmeler yapan Emre Mor, “Birlikte çok fazla antrenman yapma fırsatı bulamadık ama geçen sezondan takip ediyordum. Takımımızda gerçekten çok iyi oyuncular var. Arda özelinde konuşacak olursam benim ilk geldiğim zamanı görüyorum Arda’da. Ama zaman içerisinde çok daha iyi tanıyacağımı düşünüyorum ve aynı şekilde şüphesiz ona da yardımcı olacağım. Benim yaptığım yanlışları, hataları yapmaması konusunda kendi tecrübelerimi ona aktaracağım. Etrafımdaki insanlara bu anlamda yardım etmeyi seviyorum” diye konuştu.

"Umuyorum hep birlikte iyi bir sezon çıkarırız"

Gelecek sezon ve hedeflerle ilgili kısa bir değerlendirme yapan Emre Mor, “Fenerbahçe gibi büyük camialarda daima baskı olur. Bizler de her antrenmanımızı sıkı bir şekilde yapıyoruz daha iyi olmak için hazır olmak adına. Kalitemizle de bunun üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz ama sadece kalitenin yeterli olduğunu düşünmüyorum aynı zamanda mantalitenin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geçen yıla baktığımızda sezon içerisinde bütün takımlar birbirini yenebildi. Dolayısıyla daha küçük takımlara karşı oynarken de her zaman hazır ve konsantre olmamız gerekiyor. Şu anda şans ve ihtimaller orada duruyor. Umuyorum hep birlikte iyi bir sezon çıkarırız, Türkiye Ligi’nde ve Şampiyonlar Ligi’nde başarılı sonuçlar elde ederiz” dedi.

"Oynarken taraftarları da eğlendirdiğimi, keyif verdiğimi düşünüyorum"

Son olarak oyun stiliyle ilgili konuşan Emre Mor, “Arda özelinde konuşursam Arda çok kaliteli bir futbolcu. O da benim gibi bu tip hareketleri, oyun şeklini seven bir oyuncu. Birlikte oynarsak bunların olup olmayacağını göreceğiz. Benim oyun şeklim belli, stilim belli. Oynarken taraftarları da eğlendirdiğimi, keyif verdiğimi düşünüyorum. Dolayısıyla ben bu oyun şeklimi elbette değiştirmeyeceğim” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Girdi maliyetleri yüzünden çifti üretimden vazgeçmektedir" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, finansal sorunlarla mücadele eden çiftçinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçtiğini söyledi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan, temel gıda ürünlerinin üretimiyle doğrudan ilişkili olan ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik bir role sahip olan tarım sektörünün sorunlarına değindi. Doğan, "Gübre, tohum, ilaç ve yakıt gibi girdi maliyetlerindeki artış, tarımsal üretim maliyetlerini yükseltmekte ve üreticilerin kar marjlarını azaltmaktadır. Finansal sorunlarla mücadele eden çiftçi üretimden vazgeçmektedir. Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık ve yanlış su kullanımı, özellikle sulama gerektiren tarım alanlarında verim kayıplarına neden olmaktadır. Toprak erozyonu, arazi parçalanması ve mülkiyet sorunları gibi arazi sorunları tarım arazilerinin verimli kullanımını engellemektedir. Adil fiyatlarla pazarlanmayan ürünler ve dağıtım kanallarına erişimde yaşanan zorluklar gibi pazarlama ve lojistik sorunlardan dolayı üreticiler ürünlerini satmakta zorlanmaktadır. Yaşanan finansal sorunlarla modern tarım teknikleri ve makineleşmeye kaynak ayıramayan üretici, üretim verimliliğini ve kalitesini arttıramamaktadır" dedi. Doğan, şöyle devam etti: "Tarımsal üretimin büyümesi için devlet destekleri ve tarım sigortası gibi mekanizmalar güçlendirilmeli, üreticiler piyasa dalgalanmalarına karşı korunmalıdır. Su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik adımlar atılmalı, su yönetimi ve sulama tekniklerinde iyileştirmeler yapılmalı, su tasarrufu teşvik edilmelidir. Toprak koruma uygulamaları ve arazi planlaması gibi alınacak önlemler tarım arazilerinin verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Tarım ürünlerimizin ulusal ve uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak lojistik ve pazarlama altyapısının geliştirilmesi için gerekli araştırmalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim tekniklerinin modernizasyonu için verilecek destekler ve üreticilere yönelik eğitim programları, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Tarım sektörünün karşılaştığı sorunların giderilmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlanması için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir."
Uşak Bakan Bayraktar açıkladı: "Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraklar, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraklar, bir dizi ziyaret ve inceleme için Uşak’a geldi. Sektör Temsilcileri ile İstişare Toplantısı’na katılan Bayraktar, yaptığı konuşmada “2020 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfini çok şükür yaptık. Sakarya gaz sahasında bugün 3,7 milyon metreküp günlük gaz üretiyoruz ama daha yolun başındayız. İnşallah oradaki gaz üretimimizi günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız. Bu sayede bugün 1,4 milyon haneye yeten oradaki doğal gaz üretimimiz 15 milyon haneye kadar çıkacak yani nerdeyse 60 milyonluk nüfusun kullanabileceği doğal gazı kendimiz üreteceğiz” dedi. Bakan Bayraktar, Sakarya gaz sahası yakınlarında yeni keşfedilen gaz kuyusundan bahsederek, "Dün akşam itibarıyla ‘Göktepe 1’ adını verdiğimiz yeni bir kuyu kazmaya başlıyoruz. Ramazan ve Uşak’ın bereketiyle, bu kuyumuzdan önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv inşallah buluruz. Bütün çalışmamız, gayretimiz bu yönde olacak. Dolasıyla Göktepe 1 kuyumuz da bu anlamda hayırlı olsun. Bu bir keşif kuyusudur, arama kuyusudur. Şu anda Sakarya gaz sahasının daha kuzeybatısında bir sahada bu arama faaliyetimize başladık. Çok yeni başladık. İlk kez kamuoyunda sizlerle paylaşmış olduk” dedi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek" dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Ümraniye Nikah Sarayında Doğu ve Güneydoğu iftar programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, İlçe Başkanı Salim Çetinkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Yılmaz, Büyükşehirler arasında yatırım oranı en fazla azalan ilin İstanbul olduğunu ifade etti. “Kimlikleri siyasetin malzemesi haline dönüştürmüyoruz” Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Hiçbir zaman kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimlikleri siyasetin malzemesi haline de dönüştürmüyoruz. Kimliklere sonuna kadar saygılıyız ama kimlik siyaseti yapmıyoruz. Kimliklerimizin ve farklılıklarımızın ötesinde geniş bir ortak zeminimiz var. Aynı tarihten gelen, aynı değerleri paylaşan ve aynı gelecek ufkuna sahip, kederde, tasada ve sevinçte bir olan bir milletiz” ifadelerini kullandı. “Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı” Cumhurbaşkanlığı seçiminde oluşan muhalefet masasına değinen Cevdet Yılmaz, “Tabiri caizde 7 düvel birleşti, olmadık masalar kuruldu. Ne oldu seçimden sonra? Masa kaldı mı ortada? Dağıldı gitti. Sağlam bir temele oturmayan bir masaydı. Hatta bazı insaflı muhalifler seçimden sonra ‘iyi ki biz kazanmamışız’ dediler” ifadelerini kullandı. “İstanbul’un ikinci bir 5 yıla daha tahammülü yok” 31 Mart seçimlerine değinen Yılmaz, “Büyükşehirler arasından yatırım oranı en fazla azalan il hangisi olmuş biliyor musunuz? İstanbul. Bir önceki dönem AK Parti döneminde yatırımların toplam harcamalar içinde oranı yüzde 55. Bu dönemde ne olmuş diye baktığınızda yüzde 38’e düşmüş. Tam 17 puan yatırımlarda bir düşüş olmuş. Bundan daha güzel bir gösterge olamaz. Laf ile bunu kapatabilir misiniz? Şovlarla, polemiklerle, kutuplaştırıcı bir takım söylemler ile bu gerçeğin üstünü örtebilir misiniz? Örtemezsiniz. İstanbul’un çok ciddi anlamda yatırıma ihtiyacı var. 5 sene yatırım yapmadan idare edebilirsiniz. Eskiden gelen bir sermaye var, o sermayeden yiyerek 5 yıl daha idare edebilirsiniz ama ikinci bir 5 yıla daha İstanbul’un tahammülü yok. İnşallah İstanbul 31 Martta gerçek belediyecilik diyecek” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.