SAĞLIK - 06 Ekim 2017 Cuma 17:26

Emzirme Haftası’nda bebekli annelere seminer

A
A
A
Emzirme Haftası’nda bebekli annelere seminer

1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla çocuklu anneler Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde seminere katıldı. Seminerde anneleri bilgilendiren Doç. Dr. Serdar Cömert, “Anne sütü enfeksiyon açısından çok önemli bir koruyucu” dedi.

Dünyada her yıl Ekim ayının ilk haftası kutlanan Emzirme Haftası kapsamında Zeytinburnu'nda bulunan Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde etkinlik düzenlendi. Yeni doğum yapan ve bebekli annelerin katıldığı etkinlikte hastanenin Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Cömert, kadınları bilgilendirdi. Cömert, “Anne sütü enfeksiyon açısından çok önemli bir koruyucu” diye konuştu.

En iyi besin anne sütü

Seminerde anne sütünün önemine ilişkin konuşan Doç. Dr. Serdar Cömert, “Anne sütü bebeklerimiz için çok önemli. Anne sütü bebeğin tüm besin ihtiyaçlarını karşılayan eşi benzeri bulunmayan bir besin kaynağı. Normal ve erken doğan tüm bebekler için en ideal besin kaynağı aynı zamanda. Özellikle ilk bir hafta içerisinde bebekler anne sütünü aldıklarında pek çok hastalıktan korunmuş oluyorlar. Yine anne sütü alan bebeklerin çok daha iyi büyüdüklerini, zeka gelişimlerinin de çok iyi yönde geliştiğini biliyoruz. Anne sütünün içerisinde bulunan çok sayıda antikor ve canlı hücreyi de alıyorlar. Kış ayları da yaklaşırken anne sütü enfeksiyon açısından çok önemli bir koruyucu” ifadelerini kullandı.

“Emzirmeyi herkese öneriyorum”

Erken doğum yapan Remziye Karakoca, “Emzirme haftası olduğu için geldim. Benim çocuğum erken doğdu, 26 haftalıkken. 4 buçuk ay kuvözde kaldı, o süre içerisinde sütümü hastaneye getiriyordum. Emzirmeye başladıktan sonra anne sevgisini daha fazla almaya başladı. Emzirmeyi herkese öneriyorum” dedi. 

Harun Basat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.