EĞİTİM - 12 Mayıs 2021 Çarşamba 11:35

Enerjiden sağlığa, navigasyondan elektrik enerjisi üreten cihaza, geleceğe umudu öğrenci projeleri taşıyor

A
A
A
Enerjiden sağlığa, navigasyondan elektrik enerjisi üreten cihaza, geleceğe umudu öğrenci projeleri taşıyor

TÜBİTAK, lise öğrencilerini Antarktika ve Arktik bölgelerde kutup bilimleri konusunda çalışmalar yapmaya teşvik etmek amacıyla ilk kez kutup araştırmaları proje yarışması düzenledi. 4 ana ve 14 tematik alanda düzenlenen proje yarışmasında İTÜ ETA Vakfı Doğa Kolejinin 5 kampüsünden 12 öğrenci finalde yarışacak.

İTÜ hocalarının kılavuzluğunda TÜBİTAK projelerinde müthiş bir yıl yaşayan öğrenciler, bölge finallerinde sergilenen eserlerden finallere kadar, her aşamada bilimsel vizyonun değerini yaşadılar.

İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Genel Müdürü Ali Rıza Lüle, bu büyük motivasyon kaynağını saygıyla karşıladıklarını söyledi. Genel Müdür Lüle, “İTÜ, 250. yılını biz de 20. kuruluş yıl dönümümüzü kutlamaya hazırlanıyoruz. Ülkemizin bu büyük bilim ve kültür değeri, K12 seviyesinde, yani ilkokuldan liseye, öğrencilerimize yol gösteriyor. Hocalar, büyük birikimi çocuklarımızla paylaşıyor. Bu gurur, ülke geleceğine hizmete dönüşüyor. Sorgulayan, araştıran genç zihinler, TÜBİTAK yarışmalarında da bizi mutlu ediyor“ dedi.

Elektrik üreten cihaz geliştirdiler
İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Acıbadem Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri Berra Avcılar, Zeynep Sude Üstün ve Nehir Naz Tabaş Fizik Öğretmeni Merve Tekin’in danışmanlığında “Piezo Üreteç Destekli Termohalin Döngüsü Takip Cihazı” projesiyle finale davet aldı. Tasarlanan üreteç ile dalga enerjisinden elektrik elde edildi. İklim değişikliklerinin görüldüğü günümüzde, gelecek vaat eden ve temiz bir enerji kaynağı olan su dalgası enerjisinden yararlanılacak.

İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Tuzla Kampüsü öğrencileri Berke Çiçek ve Alper Çamlı “Antarktika Atmosferinde Uv Işığının Ozon Konsantantrasyonu Üzerindeki Etkisinin Ölçülmesi (Piricet)” projesiyle finale kaldı. Fizik Öğretmeni Selami Eraslan danışmanlığında geliştirilen projede, UV ışığının değerlerindeki değişimin ozon konsantrasyonu üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Mevsimsel olarak değişen atmosferik dinamikler takip edilerek bu değişimlerin UV ışın ölçümü ve ozon konsantrasyonu üzerindeki etkisinin analiz edilmesi planlandı.

Otonom bakteri toplayıcı projesi
Finale kalan diğer bir proje ise, İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Samsun Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri Muhammet Emir Aydın ve Kerime İrem Pıçaklı’nın geliştirdiği “Bakteri Örneği Toplayan Kutup Otonom Aracı” projesi oldu. Otonom araç, kutup yüzeyinde oluşan bakteri araştırmaları için örnek alınmasına olanak tanıyacak. Projenin, Türkiye’nin kutup bölgelerindeki bilimsel araştırmalara ivme kazandırması hedefleniyor.

Kanser araştırmalarına destek
İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Çanakkale Biga Kampüsü öğrencileri Zeynep Doğan ve Miray Yılmaz “Peto Paradoksuna Biyoinformatik Yaklaşım” projesiyle final daveti aldı. Biyoloji Öğretmeni Selen Şahin Coşkun’un danışmanlığında geliştirilen projeyle öğrenciler kutup bölgelerinde yaşayan canlılar ve insan arasındaki homoloji benzerlikler saptadı. DNA’daki hataların düzeltilmesiyle kanser araştırmalarına farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyorlar.

Konum paylaşımı kaybolmaların önüne geçecek
İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Bostancı Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri Batu Özer, Duru Çağatay ve Kuzey Yalnız “Kutuplarda Sağlıklı ve Zinde Kal” projesiyle finalde yarışacak. Biyoloji Öğretmeni Mesude Arıyan’ın danışmanlığında geliştirilen projeyle, kutuplar gibi zorlu koşullarda çalışan bilim insanlarının hayatlarını kolaylaştırmak hedeflendi. Telefon uygulamasında bulunan kontrol listesiyle yolculuk öncesinde gerekli eşyaların kontrolü kolaylaşacak. Spor, meditasyon ve farkındalık bölümü fiziksel ve zihinsel dinçlik için fayda sağlayacak. Konum paylaşım özelliği, saha çalışmaları sırasında etkili iletişim kurulmasını sağlarken aynı zamanda da kaybolma gibi durumlarda hızlı çözüm sunacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Medeniyetler beşiği 4 bin yıllık Harput’ta ilkbahar güzelliği Elazığ’da yazılı kaynaklara göre 4 bin yıllık medeniyet ve kültürün ortak noktası olan Harput Mahallesi, ilkbaharın gelişiyle birlikte farklı bir güzelliğe büründü. Elazığ’da ilkbahar mevsimiyle doğa ve tarihi mekanlar rengarenk görüntüye kavuştu. Özellikle tarih ve kültürün iç içe geçtiği Harput, içinde barındırdığı Urartular, Hurriler, Asurlular, Selçuklular, Bizans ve Osmanlı gibi medeniyetlerden kalma tarihi yapılarıyla bir açık hava müzesini andırıyor. Yaklaşık 6 yıl önce UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesine alınan medeniyetler beşiği Harput, 4 bin yıllık geçmişi ile tarihe ışık tutuyor. Harput’ta, M.Ö. 8’inci inci yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan Harput Kalesi, İtalya’da bulunan Pisa Kulesinden daha eğri olan Ulu Cami minaresi ve tarihi konakları, ilkbaharın gelişiyle birlikte ayrı bir güzelliğe büründü. Güzel havayı fırsat bilen bazı vatandaşlar ise soluğu tarihi mahallede aldı. Dört mevsim hem yurt içi hem de yurt dışından çok sayıda ziyaretçi kabul eden tarihi mahalledeki eşsiz manzara fotoğraf karelerin yansıdı. ’’Doğuda ilk gelmeleri gereken yer diyebilirim’’ Ailesiyle birlikte İstanbul’dan gelerek Harput Mahallesi’nde konaklayan ve tarihi mahalleyi gezen Atilla Sezgin, ’’Bayram dolayısıyla Elazığ’a gelmek istedik. Geldiğimizde dedikleri gibi burası harika bir yer. Harput’a girdiğiniz gibi maneviyatı da hissediyorsunuz. Her yer birbirine yakın. Biz burada EBUAŞ’a ait Harput konukevlerinde kaldık. Buradaki çalışanlar ve herkes gayet iyi insanlar. Hatta bugün burada beşinci günümüz, gideceğimiz için üzülüyoruz. Tesisleri çok güzel yapmışlar. Burası 5 yıldızlı otelden daha güzel ve her yere konumuyla yakın bir yerdeyiz. Video çekmekten yoruldum. Çok güzel bir yer. İlkbahar ve hava çok güzel. Doğuda ilk gelmeleri gereken yer, diyebilirim’’ dedi. ’’Harput, bütün medeniyet bir tarihin, Anadolu kültürünün burada harmanlandığı Türkiye’nin eşsiz beldelerden bir tanesidir” İlkbaharla birlikte oluşan manzaranın keyfini çıkardıklarını dile getiren Çiğdem Aslanmirza ise ’’Burası, medeniyetler beşiği Harput 4 bin yıllık belki de daha fazla bir tarihi olan güzel bir belde. Burayı, hayal ile gerçeğin birleştiği, insanın ruhunu saran bir güneş olarak nitelendiriyorum. Burası, bütün medeniyet bir tarihin, Anadolu kültürünün burada harmanlandığı Türkiye’nin eşsiz beldelerden bir tanesidir. Evliyalarıyla, bilim insanlarıyla, kültürel varlıklarıyla herkesin mutlaka görmesi gereken önemli bir belde. İlkbahar burada yaşanıyor. Burada çok güzel meltemler var. İnsanlar özellikle yaz mevsiminde gezmek, görmek ve tanımak için buraya akın ediyor” diye konuştu. (RY-YRT