SAĞLIK - 28 Temmuz 2021 Çarşamba 09:41

Epilepsi hastaları aşı olmalı mı?

A
A
A
Epilepsi hastaları aşı olmalı mı?

Covid-19 aşısı olmaya karar veren epilepsi hastaları için önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. İhsan Kafadar, “Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir. Ancak hastalarımızın bir kısmının kullandığı ilaçlar, aşıya karşı vücutta oluşacak yanıtı baskılayacağı için hasta ile doktorun iyi bir iletişime geçmesi gerekir” dedi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Nöroloji Kliniği İdari Sorumlusu ve Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kafadar, epilepsi hastalarının aşı olması konusunda yaptığı değerlendirmede, epilepsi hastalarının bir kısmının tedavi nedeniyle immunsupresif ilaçlar kullandığını ve bu ilaçların aşıya karşı vücutta oluşacak yanıtı baskılayacağından dolayı hastaların doktorlarına danışarak aşı olmaları gerektiğini belirtti.

Öte yandan hastaların hem BioNTech, hem de, Sinovac aşısı olmasında herhangi bir sakıncanın olmadığını ifade etti.

“Epileptik hastalar risk grubunda kabul edilmiyor”

Epilepsi hastalarının Covid-19 aşısı olmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İhsan Kafadar, “Türkiye’de aşağı yukarı 800 bin ile 1 milyon arası bir epileptik hasta olduğunu düşünürsek, bunların ailesi, akrabaları ve yakınlarıyla birlikte aşağı yukarı 4-5 milyonu ilgilendiren bir bilgi. Şuandaki bilgilerimize baktığımızda epileptik hastalar açısından şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bunlardan ilki şu, epileptik hastalar risk grubunda kabul edilmiyor. Bazı hasta grupları var ki bu hasta gruplarında Covid-19 enfeksiyonu geçirdiğinde bunların ağır hasta olabilme ihtimali daha yüksek. Bu hastalıklar; kronik karaciğer hastalığı, kalp rahatsızlığı, aritmi, hiper tansiyon, koroner arter hastalığı, kanser, astım, ağır obez hastalarında olabiliyor. Bunlar hep ağır hastalık geçirme riski olan hasta grupları. Fakat epileptik hastalar bu hasta gruplarından yani riskli gruplardan sayılmıyor. Şu anda kullanılmakta olan aşıları ki, biz şanslıyız ülkemiz olarak iki farklı aşıyı aynı anda yapabilme ihtimalimiz var. Birçok dünya ülkesinde böyle bir imkan yok” dedi.

Epilepsi hastaları aşı olmalı mı?

“Epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor”

İmmunsupresif ilaçlar kullanan kişilerin doktoru ile iletişime geçtikten sonra aşı olması gerektiğini vurgulayan Kafadar, “Bizim şu andaki bilgilerimize göre anti epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor. Fakat birkaç istisnası var. Burada birincisi epileptik hastalarla sadece epileptik olanları kastediyorum. Epileptik hastalığı dışında başka bir hastalığı olanları kastetmiyorum. İstisnalarımız şu, hastalarımızın bir kısmı tedavi nedeniyle immunsupresif ilaçlar kullanabiliyorlar. Doktorlarına danışmaları lazım, bu ilaçları kullandıklarında bunların aşı olması için bir engel değil. Fakat bu ilaçlar aşıya karşı vücudun oluşturacağı yanıtı baskılayacağı için aşı yapalım mı? yapmayalım mı? veya aşıyı ne zaman yapalım? diye hasta ile doktorun iyi bir iletişime geçmesi gerekir” diye konuştu.

Epilepsi hastaları aşı olmalı mı?

“Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir”

Aşıdan sonra geçirilen geçici nöbetin epilepsi nöbeti olmadığını söyleyen Kafadar, “Aşı yapıldıktan sonra nöbet geçirir miyim, geçirmez miyim? Şimdi buradaki konu bazı insanların aşı yapıldıktan sonra ateşlenme ve ateş sonrası geçici bir nöbet geçirebilme riski olabiliyor. Ama bu epilepsi değil de sadece geçici bir nöbet. Böyle bir riski olan hasta gruplar doktoruna gittiğinde veya aşı olmaya gittiğinde ben daha önceki dönemlerde aşı olduğumda arkasından ateşlendim veya nöbet geçirdim diyebilir ve doktor ile konuşarak buna karşı önlemlerini alabilir.Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir” ifadelerini kullandı.

Sümeyye İnal - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Düğünde yeğenini öldüren sanık: "İsterseniz bana idam verin razıyım" Kocaeli’nin İzmit ilçesinde aralarında husumet bulunan yeğenini düğünde 5 el ateş ederek öldüren sanık, "Çok pişmanım, böyle bir şey olmasını istemezdim. Kardeşler arasında yaşanan kavgada benim suçum yoktu ancak ben sorumlu tutuldum. İsterseniz bana idam verin razıyım, annem için bu yola baş koydum. Annemin cenazesine dahi katılamadım. Beni cezaevinden çıkarın da ablam ile eniştem beni öldürsün ve rahatlasın" dedi. 30 Ekim 2022 tarihinde Kadıköy Mahallesi Bağdat Caddesi’nde bulunan düğün salonunda meydana gelen olayda, daha önce aralarında husumet bulunan Hakan Aydın (45) ile Muharrem Ç. (64) arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Muharrem Ç., yeğeni Hakan Aydın’a 5 el ateş etti. Boyun, göğüs ve bacağından yaralanarak hastaneye kaldırılan Aydın, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Muharrem Ç. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Babam bana Hakan tarafından tehdit edildiğini söylemişti" Olayla ilgili duruşma Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Muharrem Ç. ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen sanığın kızı Burcu, "Olaydan bir hafta önce babam bana geldiğinde Hakan tarafından tehdit edildiğini söyledi. Bana telefondaki aramaları ve mesaj kayıtlarını gösterdi. Mesajlarda, ’Seni yaşatmayacağız, seni İzmit’te barındırmayacağız’ diye tehditlerini ve küfürlerini gördüm. Babaanneme Ankara’daki halamlar bakıyordu. Köyden getirme götürme işlerini babam yapardı. Hakan’ın annesi, diğer kız kardeşleri tarafından annelerine bakmadığı gerekçesiyle suçlanıyordu. Olaydan bir ay öncesine kadar Hakan’ın annesi Sefade ile Ankara’da yaşayan kardeşi arasında annelerine bakma meselesi yüzünden kavga çıkmış. Hakan, annesi Sefade’yi Ankara’ya götürüp, kavgaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle babama tavır almıştı. Olay günü maktul Hakan, babamın masasına koşar adımlarla gittiğini gördüm. Ne söylediğini duymadım ama babam ile itişme kakışmaları oldu. Ayrıca düğün günü Sefade’nin babama el hareketi yaptığını gördüm. Oğullarına ise ’Onu dövün’ dediğini başkalarından duydum" diye konuştu. "İsterseniz bana idam verin razıyım, annem için bu yola baş koydum" Söz hakkı verilen sanık Muharrem Ç., "Çok pişmanım, böyle bir şey olmasını istemezdim. Kardeşler arasında yaşanan kavgada benim suçum yoktu ancak ben sorumlu tutuldum. İsterseniz bana idam verin razıyım, annem için bu yola baş koydum. Annemin cenazesine dahi katılamadım. Beni cezaevinden çıkarın da ablam ile eniştem beni öldürsün ve rahatlasın" şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesine ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
Malatya Başkan Geçit, Özal ve Fendoğlu’yu andı Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile bombalı suikasta kurban giden Malatya eski Milletvekillerinden ve Belediye Başkanlarından Hamit Fendoğlu’nun ölüm yıldönümü dolayısıyla başsağlığı mesajı yayımladı. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit yayınladığı anma mesajında, Türk siyasi hayatına damga vuran merhum Turgut Özal ile Hamit Fendoğlu’nu asla unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Türkiye’ye çağ atlatan ekonomik ve siyasal kalkınma hamleleri gerçekleştirerek vatandaşların gönlünde taht kurduğunu hatırlatan Yeşilyurt Belediye Başkanı Geçit, "17 Nisan 1993 yılında vefat eden 8.Cumhurbaşkanımız, hemşehrimiz Turgut Özal Türkiye’ye değer katan hizmet ve icraatlarının yanı sıra karanlık ve buhranlı yılların ardından ülkemizde demokrasinin tekrar canlanması noktasında büyük katkı sağlamış ve aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuştur. Malatyalı olmasından her zaman gurur duyduğumuz Turgut Özal, ‘Halka Hizmet Hakka Hizmettir’ düsturu ile ömrünü ülkesine ve milletine adamış, aradan geçen 31 yıla rağmen Türkiye’de ve dünyada hatırası minnetle yâd edilen, ismi Türk siyasi tarihine altın harflerle yazılmış önemli bir şahsiyettir. Türk siyasi hayatına damgasını vuran Özal, başta Malatyalılar olmak üzere milletimizin engin sevgisine mazhar olmuştur. Tevazu ve hoşgörü sahibi olan Turgut Özal güler yüzüyle, samimiyetiyle vatandaşlarla hep iç içe olmuş, toplumun her kesiminde büyük bir sevgi ve haklı bir saygı kazanmıştır. Bu vesileyle hemşerimiz merhum Turgut Özal’ı vefatının 31. yıldönümünde saygı, rahmet ve şükranla anıyorum, mekanı cennet olsun” dedi. Anma mesajında, Turgut Özal ile birlikte Hamit Fendoğlu’nun da Türkiye’de demokratik sağduyu ve toplumsal mutabakat noktasında birlik ve beraberliğin sağlanmasında öncü olduğunu dile getiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Geçit, “Türkiye’de karanlık yılların yaşandığı, iç ve dış mihrakların her türlü oyunu oynadığı 1970’li yılların sonunda şehrimizde ve ülkemizde birlik, beraberlik ve kardeşlik ortamının tesis edilmesi açısından büyük fedakarlıklarda bulunan eski Milletvekillerimizden ve Belediye Başkanlarımızdan Hamit Fendoğlu, aziz milletimizin kalbinde müstesna bir yere sahiptir. Hayatı boyunca milletimizin ikbali ve istikbali açısından büyük bedeller ödeyip, üstlendiği tüm görevleri başarıya yerine getirmesi nedeniyle 7’den 70’e herkesin sevgisine mazhar olan merhum Hamit Fendoğlu, Türk siyasetine mertliği ve yiğitliği ile damga vuran önemli bir siyasetçi ve devlet adamıdır. 17 Nisan 1978 yılında gerçekleşen hain ve kalleşçe saldırıda şehit düşen Hamit Fendoğlu ile gelini ve iki torununa Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Fendoğlu ailesinin kıymetli mensupları başta olmak üzere hemşehrilerimize ve tüm milletimize başsağlığı dileklerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Malatya Başkan Taşkın’dan Özal ve Hamido için anma mesajı Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Malatya’nın yetiştirdiği değerli devlet adamlarından 8’nci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ve Malatya Belediyesi eski Başkanlarından merhum Hamit Fendoğlu’nun ölüm yıl dönümünde bir mesaj yayımladı. Türkiye Cumhuriyetinin 8. Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal’ı vefatının 31’inci yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, “Türkiye’nin siyasi hayatında iz bırakan ve ülkemizin geleceği adına devrim niteliğinde adımlar atan, yaptıkları icraatler ile ülkemize ivme kazandırarak uluslararası arenada söz sahibi ülkelerden kılan hemşerimiz, büyük devlet adamı 8’nci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı Türk Milleti her zaman saygıyla ve minnetle yad edecektir. Demokratikleşme ve kalkınma sürecimizde Türkiye’nin kabuğunu kırmasının önünü açan merhum Özal’ın, dönemin zor şartlarında yaptıklarının kıymeti bugün çok daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu vesileyle 8’nci Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal’a bir kez daha Cenab-ı Hak’tan gani gani rahmet ve mağfiret diliyor, kendisini minnet ve saygıyla anıyorum” dedi. Başkan Taşkın ayrıca 17 Nisan 1978’de evine gönderilen bomba ile suikasta kurban giden Malatya Belediyesi eski başkanlarından Hamit Fendoğlu içinde ölüm yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “ Ömrü boyunca Türk siyasetine mertliği ve dürüstlüğü ile damga vurmuş bir siyaset adamı olan Hamit Fendoğlu, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik olarak puslu dönemlerinden olan 17 Nisan 1978 tarihinde bombalı paketin patlaması üzerine şehit edilmişti. Bu alçak saldırıda gelini ve 2 torunu ile birlikte katledilen değerli belediye başkanlarımızdan rahmetli Fendoğlu, Malatya’ya hizmet etme aşkı ile çalışan, yiğitliğiyle ve cesurluğuyla tanınmış, Malatya’mızın yetiştirdiği örnek şahsiyetlerden biriydi. Ülkemizi karanlık günlere götürmek isteyenlere, demokrasiyi hiçe sayanlara karşı cesur duruşuyla daima minnetle anılacak ve mirasına her zaman sahip çıkılacaktır. Bu vesileyle Malatya Belediyesi eski Başkanlarından Hamit Fendoğlu ile gelini ve iki torununu da 46’ncı ölüm yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyor, ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.