SPOR - 15 Ocak 2019 Salı 12:43

Ergün Penbe: 'Şimdi olsa belki UEFA finalinde ilk penaltıyı atmazdım'

A
A
A
Ergün Penbe: 'Şimdi olsa belki UEFA finalinde ilk penaltıyı atmazdım'

Eski milli futbolcu Ergün Penbe, 2000 yılında ilk defa bir Türk takımının UEFA kupasını kazandığını hatırlatarak, "Belki dünyada inanmayan, o kupayı almamıza imkan vermeyen bir sürü insan varken bizim içimizde o kupayı alacağımıza inanan insanlar vardı. Final maçında 120 dakika boyunca gol olmadı, penaltılara gittik. Fatih hoca yanıma geldi, 'Ergün ilk penaltıyı sen atar mısın' dedi. Ben de; 'Atarım' dedim. Belki şimdi olsa atmam derim ama o gün atarım dedim" dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından belirli aralıklarla gerçekleştirilen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği 'Sporun Mutfağındakiler' paneli eski milli futbolcu ve Teknik Direktör Ergün Penbe, milli güreşçi Metahan Başar, milli okçu Mete Gazoz ve spor yorumcusu Serhan Türk'ün katılımıyla gerçekleştirildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Emre Tilev’in yaptığı panelde, panelistler kendi alanlarıyla ilgili konuşmalar yapıp, öğrencilerden gelen soruları yanıtladılar. Burada konuşan Ergün Penbe, 2010 yılında Mersin İdmanyurdu’nda görev yaptığını söyledi.

2010 yılından 2019 yılına kadar Mersin’in çok değiştiğini kaydeden Penbe, “Çok daha güzel bir şehir olmuş. 2013 yılında da Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapmıştı ve bunun neticesinde birçok spor komplekslerine sahip oldu. Biz burada idman yaptığımız zaman sahamızda çim bile yoktu maalesef. O dönem Mersin İdmanyurdu, 2. Lig'deydi. Sonra Süper Lig'e çıktı, daha sonra ise ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir kulüpte başına gelebileceklerinin en kötüsü geldi. Bunlar sporun içinde olan olağan durumlardır” şeklinde konuştu.

"Belki şimdi atmam derim ama o gün atarım dedim"

2000 yılında aldıkları UEFA kupası ile ilgili de konuşan Penbe, “2000 yılında ilk defa bir Türk takımı UEFA Kupası'nı kazanmıştı. Biz tabii o sürece gelene kadar Şampiyonlar Ligi'nden elendik, UEFA’ya kaldık. Daha sonra ne yaparız diye takım arkadaşlarımızla konuşurken birkaç tane kendine güvenen arkadaşımız biz bu kupayı alacağız dedi. Belki dünyada inanmayan birçok insan varken, o kupayı almamıza imkan vermeyen bir sürü insan varken, bizim içimizde o kupayı alacağımıza inanan insanlar vardı. İnanmak zaten başarmanın en büyük faktörlerinden bir tanesiydi. O kupayı almamızda da bunun büyük rolü olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlık, takım ruhu, takımdaşlık inanılmaz üst seviyedeydi. Tabii finalde Arsenal maçına geldi. O gün inanılmaz bir heyecan vardı. Çünkü o dönem Arsenal yıldızlarla dolu bir takımdı. Hatta futbolcu çıkış tünelinde iki takım yan yana geldiğinde Henry benim yanımdaydı. Ağzından köpük çıkartıyordu. Bende Suat ağabeye dedim ki; ‘Bu adam deterjan mı yutmuş’ dedim. Biz küçükken deterjanlı suyla balon çıkartırdık. Ne oluyoruz filan dedik. Maça çıkarken Suat ağabey kupaya dokundu, 'Ne olur olmaz belki alamazsak kupaya dokunayım' dedi. Bu şartlarda sahaya çıktık. 120 dakika boyunca mücadele ettik. Maçta gol çıkmadı. Tabii maç bitti biz hepimiz yere oturduk. Çünkü psikolojik savaş, efor sarf ediyorsunuz, oturduk kaderimizi bekliyoruz. O ara

Fatih hoca yanıma geldi, 'İlk penaltıyı sen atar mısın' dedi. Bende atarım hocam dedim. Belki şimdi atmam derim ama o gün atarım dedim. Kaçıracağım hiç aklımdan geçmedi. Bir köşe seçtim ve golü attım. Bu gol takıma çok iyi motivasyon oldu. Biz attık, onlar kaçırdı, biz attık onlar kaçırdı ve sonuçta biz kupayı kazandık. İnanılmaz bir duyguydu. UEFA Kupası müzenize geldi. Tarihinde bir Türk takımı kupayı müzesine getiriyordu. Biz o duyguyu sahada çok hissetmezsek de İstanbul’a döndüğümüzde insanların kalabalığını görünce bize hatırlattı ki ne büyük bir şey başarmışız. O zaman dedik ki; 'Vay be biz neler başarmışız'. O duygu inanılmazdı” diye konuştu. 

Metehan Başar: "Hedefim 2020 Tokyo Olimpiyatlarında altın madalya kazanmaktır"

Metehan Başar da 2017 ve 2018 yılında dünya şampiyonu olduğunu vurgulayarak, "Şu anda bir olimpiyat sürecine girdik. Olimpiyatlara 2 yıldan az bir süre kaldı. Önümüzde tekrar bir dünya şampiyonası var. Tabii ona iyi bir şekilde hazırlanıyoruz. Şu anda kamptan izinli olarak geldim. Şu an güreşin iyi bir takımı var her kategoride. Bunların arasından altın madalyaya ulaşabilecek çok iddialı isimler var. Ben de inşallah bunlardan biri olarak kendimi görüyorum. Olimpiyatlar öncesi bu Dünya Kupası önemli. Oraya en iyi şekilde hazırlanmalıyız. Benim hedeflerim arasında 2020 Tokyo Olimpiyatları'na gidip, orada altın madalya kazanmak var" ifadelerini kullandı.

Mete Gazoz ise okçuluğa çok küçük yaşta başladığını belirterek, “Benim annem de, babam da okçu. Doğal olarak ben de okçu oldum. Okçuluk dışında da bazı spor branşları yaptım. Bunların arasında en çok sevdiğim okçuluk oldu. Okçuluğa çok küçük yaşta başladığım için bu spor branşı hep hayatımda oldu. Okçuluk güzel bir spor, okçuluğa başlayabilirsiniz” dedi.
Konuşmaların ardından panelistler öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.

Koray Ünlü 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta kafeslerden 30 ton balık hasat edildi Şırnak’ta hayata geçirilen “Sürdürülebilir Alabalık Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” ile kafes balıkçılığından 30 ton alabalık üretimi gerçekleştirildi. Uludere ilçesinde barajlar su ürünleri yetiştiriciliğine açılarak Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinesinde 7 yatırımcı, 7 çiftlik kurdu. Şırnak Üniversitesi ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce geliştirilen projenin ilk hasadı ise 30 ton balık oldu. Tesisi gezen Vali Cevdet Atay, İl Tarım ve Orman Müdürü Oktay Sezgin’den proje hakkında bilgi aldı. Şırnak’ın zengin su kaynakları, doğal gölleri ve akarsuları ile büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Sezgin, Şırnak Üniversitesi ve Şırnak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliği içerisinde Uludere Barajı üzerinde kafes balıkçılığı alabalık üretimi gerçekleştirmekte olduklarını söyledi. Alabalık üretiminin bölgede yapabilirliğini, hem bölge üreticilerine hem de bu sularda alabalık yetiştirilebileceğini göstermek için örnek bir çalışma hayata geçirdiklerini ifade eden Sezgin, "Bu çalışmalar ile beraber kurduğumuz kafeslerde yılık 29 ton alabalık üretimi gerçekleştirmektedir. Uludere bölgesinde 5 farklı barajda toplamda 8 işletme organize edildi. Bu işletmelerin yasal izinlerini Tarım Ve Orman Bakanlığı su ürünleri genel müdürlüğümüz onayladı. 2024 yılında kurulumları başlayacak. Toplam kapasitemiz 5 baraj üstünde yıllık 294 ton olacaktır. Sularımızda alabalık üretimi oldukça iyi ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. 2023 Kasım ayında kafese bıraktığımız 20 gram yavru balıklar, 5 ayda 350 grama getirebiliyoruz" dedi. Tesislerin her geçen gün artacağını aktaran, "Katma değerli ürünler elde edilecek. Hem bölge ekonomisine hem de istihdama önemli katkılar olacaktır. Alabalık üretimiyle hem su ürünleri yetiştiriciliğini bölgemize sevdirecek, bölge insanıyla beraber kalkınma modeliyle hep birlikte yapabileceğimizi göstereceğiz. Hem de değerli bir besini Şırnak halkıyla buluşturmuş olacağız, istihdam sağlamış olacağız. Katma değerli bir ürün ile yepyeni bir sektörle Şırnak’ta bu işi başarılı bir şekilde götürmeye kararlıyız” ifadelerinde bulundu. Programa, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Murat Bulut, İl Emniyet Müdürü Cemal Dalman, kurum temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
İstanbul Gaziosmanpaşalı çocukların "23 Nisan" coşkusu Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Çocuklar, Gaziosmanpaşa Belediye binası bahçesinde düzenlenen etkinliklerde doyasıya eğlendi. Etkinlikte konuşan Başkan Bahçetepe, “Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer. Çocuklarımız ne kadar mutlu ve başarılı olursa ülkemiz de gelecekte o kadar güçlü olur” dedi. Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Belediye binası önünde düzenlenen etkinliklere, birçok aile çocuklarıyla birlikte katıldı. Etkinlikte Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’ye de eşi Gözde Bahçetepe eşlik etti. Programda ilk olarak, 3 ve 5 yaş arası çocuklar orf gösterisi yaparken, Sanat Akademisi öğrencileri ise tiyatro oyunu sergiledi. Tiyatronun ardından sahneye çıkan çocuklar şiirler okurken, Gaziosmanpaşa Kültür Sanat Merkezi öğrencileri de gitar, bağlama, piyano ve bateri dinletisi yaptı. Ayrıca etkinlikte çocuklar için sihirbaz gösterisi ve GKM Oyunculuk Akademisi oyuncuları tarafından ‘Çöpleri Dönüştürelim Tiyatro Oyunu’ oynandı. Alana kurulan etkinlik çadırlarındaki çeşitli atölyelerde, çocuklar keyifli vakit geçirdi. Çocuklar alandaki oyun alanlarında oynayıp, ikramlıkların da tadına baktı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı festival havasında kutlanırken, çocuklar doyasıya eğlendi. “Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer” Programda konuşan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Aynı zamanda TBMM’nin açılışı olduğu ve Türk milletinin egemenliğini ilan ettiği günün yıl dönümü olarak tarihimizde büyük bir önem tutuyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın dünya sahnesinde barış ve dostluk mesajlarını yaydığı bu günlerde Atatürk’ü yurtta barış dünyada barış idealinin sizlerin yetiştirdiği çocukların omuzlarında yükseldiğini hatırlatmak isterim. Gaziosmanpaşa Belediyesi olarak çocuklarımızın en iyi eğitimi almasını, sağlıklı güvenli bir çevrede büyümesini sağlamak için belediyemizin tüm imkanlarını seferber edeceğimizi bildirmek isteriz. Çocuklarımızın bilgi, sevgi ve güvenle dünya çocukları olmasını ve ülkemizin aydınlık geleceğini şekillendireceğini çok iyi biliyoruz. Sevgili çocuklar bu özel gün sizin gününüz, dilediğiniz gibi eğlenin, dans edin, şarkılar söyleyin. Sizlerin mutluluğu bizlerin mutluluğu ile eş değer. Çocuklarımız ne kadar mutlu ve başarılı olursa ülkemiz de gelecekte o kadar güçlü olur. Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum” dedi. “Burada olmaktan çok mutluyum” Etkinliğe babaannesiyle gelen Zeynep Nur Aydoğdu, “Bugün 23 Nisan. Çok güzel bir gün. Burada resim yaptım ve diğer alanlara gittim. Bugün resim çiziyorum daha bitmedi. Güzel vakit geçiriyorum. Buraya babaannemle geldim. Burada olmaktan çok mutluyum” şeklinde konuştu. “Güzel vakit geçiriyorum” Resim yapmayı sevdiğini söyleyen Sümer Sayan ise, “Biraz oyun oynayıp vakit geçirdim. Güzel vakit geçiriyorum. Oyunlar oynadım. Resim yapmayı seviyorum” ifadelerini kullandı. “Çok eğleniyorum” Etkinliğe anne ve basıyla katılan Yade Karen Özaltun ise, “Bugün 23 Nisan. Burada uçak yaptım, birazdan da ebru yapacağım. Ailemle geldim. Çok eğleniyorum. Çok güzel vakit geçiriyorum. Sabah okuluma gidip gösterileri izledim. Burada da şarkılar dinledim” diye konuştu. “Belediyemize teşekkür ediyoruz” Çocukları ile etkinliklere katılan Hilal Tanju ise, “Bugün çocuklarımı etkinlikler için buraya getirdim. Kitaplarımızı alıp çaylarımızı içtik. Palyaçolar eşliğinde yüzlerimizi boyadık. Belediyemize teşekkür ediyoruz. Çocuklarımız için yapılan etkinliklere katılıyoruz” ifadelerini kullandı.