SAĞLIK - 14 Ekim 2021 Perşembe 12:35

'Erken tanı ve tedavi ile meme kanserine bağlı ölümlerin önüne geçmek mümkün'

A
A
A
'Erken tanı ve tedavi ile meme kanserine bağlı ölümlerin önüne geçmek mümkün'

Meme kanserine dair açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, erken tanı ve tedavi ile meme kanserine bağlı ölümlerin önene geçilebileceğini vurguladı.

Medicana Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, meme kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. Çok sık görülen bir hastalık olan meme kanseri nedeniyle her yıl ülkemizde yaklaşık 8 bin kadının hayatını kaybettiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ünal Sabancı, ''Erken tanı ve tedavi ile meme kanserine bağlı ölümlerin önüne geçmek mümkün'' ifadelerini kullandı.

Meme kanserinin belirtileri
Meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması meme kanseri olarak adlandırılıyor. Meme kanserinin hem Türkiye’de hem de dünyada en sık rastlanan kanser türü olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Ünal Sabancı, ''Meme kanserini erkeklerde de görebiliyoruz ancak meme kanseri vakalarının yüzde 99’undan fazlasını kadınlar oluşturuyor. Meme kanseri, meme dokusunda yer alan duktal ya da tübüler gibi farklı tiplere ayırabileceğimiz hücrelerden köken alıyor. Kanserin hangi hücre tipinden köken aldığı, tümör boyutunun ne kadar olduğu, kanserin nerelere yayılım gösterdiği hastalığın ilerleyişine etki ediyor. Meme kanseri semptomlarını genellikle hasta kendi fark ediyor. Hastaların sıklıkla bize tariflediği şikayetler; meme dokusunda ele gelen kitle, meme görünümde veya boyutunda değişiklik, meme cildinde farklılık, meme ucunun içe çökmesi gibi durumlar. Meme başından kanlı akıntı gelmesi, meme cildinin soyulması, renk değiştirmesi de yine hastaların farkına vardığı değişiklikler arasında yer alıyor'' dedi.

Meme kanseri tanısı nasıl konulur?
Meme kanseri teşhisinde ilk adımı hastanın tıbbi hikayesi ve muayenesi oluşturuyor. Muayenede memedeki değişiklikleri incelediklerini aktaran Doç. Dr. Sabancı, ''Hasta genellikle memede değişim fark edince bize başvuruyor. Biz de hastanın şikayetlerini dinleyerek meme muayenesi yapıyoruz ve meme dokusunu ayrıntılı olarak değerlendiriyoruz. Bazen hastanın bir şikayeti olmasa da hikayeden şüphelenip rutin muayenede de memede kitle tespit ettiğimiz oluyor. Sadece muayene meme kanseri tanısı için yeterli olmaz. Kanser tanısını kesinleştirmek için ultrason, mamografi ve MR gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanıyoruz. Memede gördüğümüz kitlenin iyi huylu mu kötü huylu olduğunu anlamak için memeden örnek doku yani biyopsi alarak patolojiye gönderiyoruz. Patoloji raporu kitlenin özelliklerini anlamamızı sağlıyor. Teşhisi koyduktan sonra kanserin yayılımını görmek için ise farklı görüntüleme yöntemleri kullanıyoruz'' şeklinde konuştu.

Meme kanserinde tedavi yöntemleri
''Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri tedavisinde de uygun tedavi yöntemini kanserin evresi belirliyor. Cerrahi meme kanseri tedavisinde ilk tercih edilen yöntem'' diyen Doç. Dr. Sabancı, ''Tedavide lumpektomi dediğimiz, toplumda meme koruyucu cerrahi olarak da bilinen memeden sadece tümör dokusunun çıkarıldığı ameliyatı uygulayabiliyoruz. Bu ameliyatı genellikle daha küçük tümörlerde yapıyoruz. Mastektomi yani meme dokusunun tamamen çıkarıldığı cerrahi ise büyük tümörler için uygun bir yöntem. Eğer tümör çevre lenf bezlerine yayılım gösterdiyse bu lenf bezlerini de çıkarmak, temizlemek gerekiyor. Meme kanseri tedavisinde cerrahi dışında kemoterapi, radyoterapi, hormon replasman terapisi de uygulanabiliyor. Radyoterapi yani ışın tedavisi, cerrahi sonrası meme dokusunda ya da lenf bezlerinde kalan az sayıda kanserli hücrenin yok edilmesi amacıyla kullanılıyor. Kemoterapi ameliyat öncesi büyük boyuttaki tümörlerin küçültülmesi amacıyla tercih edildiği gibi ameliyat sonrası sistemik tedavi amacıyla da kullanılabiliyor. Hormon terapisi, immünoterapi gibi daha güncel tedaviler de meme kanserinde kullanılan yöntemlerden. Hastanın durumu, tümörün büyüklüğü gibi durumları göz önünde bulundurarak tedaviyi planlıyoruz'' şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.