SAĞLIK - 02 Eylül 2021 Perşembe 09:43

Erzurum Şehir Hastanesi 1.5 yılda 1 milyon 250 bin hastaya hizmet verdi

A
A
A
Erzurum Şehir Hastanesi 1.5 yılda 1 milyon 250 bin hastaya hizmet verdi

Doğu Anadolu Bölgesinin sağlıkta gözbebeği olan Erzurum Şehir Hastanesi hizmet vermeye başladığı Nisan 2020 tarihinden bugüne kadar 1 milyon 250 bin hastaya ev sahipliği yaptı. Teknolojik alt yapısı ve kapasitesiyle dikkat çeken hastane, pandemi döneminde kentin Covid yükünün yüzde 95’ini üstlenirken, Doğu Anadolu Bölgesinin ise hasta yükünün yüzde 50’sini karşılıyor.

Yapımının tamamlanmasının ardından Nisan 2020’de hizmete açılan 385 bin metrekare kapalı alana sahip, 1572 yatağı, 264 yoğun bakım odası, 310 poliklinik ve 40 ameliyathanesiyle Erzurum Şehir Hastanesi, başta korona virüs olmak üzere diğer alanlardaki servisleriyle Doğu Anadolu Bölgesinin hasta yükünün yüzde 50’sini karşılıyor.

2013 yılında dönemin Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın projelendirmesiyle ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla yapılan Erzurum Şehir Hastanesi teknolojik altyapısı ve kapasitesiyle hizmet vermeye devam ediyor.

700 milyon liraya mal olan, şehir hastanesi tam donanımıyla dikkat çekiyor. Türkiye’de ilk defa 4 bin 500 metrekare olan hilal formatındaki çatısı ise görenleri ihtişamıyla etkiliyor. Hilal şeklindeki çatı yağmur sularını da biriktirerek hastane önünde yer alan bahçenin sulama sistemine aktarıyor. Çatı 2 renk sistemi ile aydınlanıyor.

385 bin metrekare kapalı alana sahip hastanede 925 hasta odası, 264 yoğun bakım odası, 310 poliklinik, 40 ameliyathane ve 3 bin 500 metre kare kapalı otopark yer alıyor. Hastane, üzerinde yer alan güneş panelleri ile de kendi elektriğini üretirken, en şiddetli depremlerde dahi ameliyat yapılabilecek sağlamlıkta inşa edildi.
Nisan 2020 itibari ile hizmete giren Erzurum Şehir Hastanesi geride kalan 17 ay boyunca toplam 1 milyon 250 hasta başvurusu aldı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde ki hastaların yüzde 50’sini karşılayan hastane Erzurum’da kovid 19 yükünün ise yüzde 95’ini karşılıyor. Günlük 75 ila 100 ameliyat yapılan hastanede ayda 75 bin hasta başvurusu alınıyor. 380 hekim, 1700 hemşire ve 6 bin üzerinde personeliyle hizmet veren şehir hastanesinde Da Vinci Robotik Cerrahi ile ürolojik, kardiyak ve onkolojik cerrahilerde yapılıyor.

“Aylık 75 bin hasta başvurusu alırken kentin Covid yükünün yüzde 95’ini karşılıyor”

Şehir Hastanesi hakkında bilgi veren Başhekim Dr. İbrahim Hakkı Tör, şehir hastanesinin pandemi döneminde bir can simidi olduğunu ifade ederek, “Şehir Hastanemiz pandemi döneminde teknolojik altyapısı ve kapasitesiyle hem hastalara hem de sağlık çalışanları için bir can simidi olmuştur. 385 bin metrekare kapalı alanı, 1572 yatak kapasitesi ve 264 yoğun bakım ünitesiyle Erzurum Şehir Hastanesi özellikle salgın döneminde vatandaşlara çok büyük hizmet verdi. Normalleşme dönemiyle birlikte kentin Covid yükünün yüzde 95’ini karşılıyor aynı zamanda diğer birimlerinde de hizmetlere devam ediyor. Günlük 75 ila 100 arasında ameliyat, 4 bin ila 5 bin arasında hasta başvurusu, aylık ise 75 bin hasta başvurusu alıyoruz. Bununla birlikte görüntüleme ve tüm alanlarda laboratuvar sistemiyle halkın ihtiyaçlarını karşılıyor” dedi.

“Takdir edilecek şekilde hizmet sunuyoruz”

Dr. Tör, Pandemi döneminde takdir edilecek hizmet sunduklarını belirterek, “Pandemi döneminde Şehir Hastanesi çalışanlarıyla birlikte takdir edilecek şekilde hizmet sunmuştur. 380 doktor ile birlikte, yaklaşık 1700 hemşiresi ve 6 bin kadar çalışanı ile hizmete devam etti. Bu esnada hastalanıp yoğun bakımlarda yatan arkadaşlarımız oldu. Bizi sevindiren tek nokta onlar adına üzücü bir hadise gerçekleşmemesidir. Tüm çalışanlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Nitelikli servisleri ve tek kişilik odalarıyla hem pandemi döneminde hem normalleşme sürecinde kentin görünen yüzü olmuştur. Geçen yıl tam kapanmada belli kısıtlamalara gidilmesine rağmen bu yıl Covid-19 hastalarına yoğun bakım ve servis hizmetleri devam ediyor. Hastanemizin yapılışı gereği bloklara ayrılarak Covid dışı hastalarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Anne oteli ile annelerin doğum süresince takipleri yapılıyor”

Dr. İbrahim Hakkım Tör, anne oteli hizmeti ile annelerin doğum öncesi takiplerini yaptıklarını kaydederek, “Covid dışı olarak Anjiyo ünitelerimiz, kalp damar cerrahimiz, kadın doğum servisimiz, çocuk yan dallarımız ve diğer servislerimizle hizmete devam ediyoruz. Tam teşekküllü ameliyathanelerimizde Da Vinci Robotik Cerrahi ile ürolojik, kardiyak ve onkolojik cerrahiler yapılmakta. Yine anne oteli hizmeti ile annelerimizin doğum öncesi takipleri yapılmaktadır. Doğum salonlarımızda ise hem anne hem de refakatçısı için dinlenme salonlarımız bulunuyor” şeklinde konuştu.

“17 ayda 1 milyon 250 bin hasta başvurusu”

Tör, açıldıkları Nisan 2020’den berri 1 milyon 250 bin başvuru aldıklarını söyleyerek “Şehir Hastanesine taşındığımız Nisan 2020 tarihinden itibaren hastanemizde 1 milyon 250 bin hastamıza hizmet verdik. Bu süreçte pandemi olmasının yanı sıra normal servislerimizle birlikte günden güne artıyor” açıklamalarında bulundu.

Sefa Tetik - Çağrı Korkmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.