GÜNDEM - 27 Mayıs 2020 Çarşamba 10:37

Erzurum’daki kaya mezarlıklarının sırrı çözülüyor, yer altı şehri çıkabilir

A
A
A
Erzurum’daki kaya mezarlıklarının sırrı çözülüyor, yer altı şehri çıkabilir

Erzurum’da Urartular dönemine ait kaya mezarlıklarının sırrı çözülüyor. Defineciler tarafından büyük zarar gören ve 5 yıl önce tescili yapılan mezarlıkların altından yer altı şehri çıkabilir.

Erzurum - Pasinler kara yolunun Hamamderesi mevkinde bulunan, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünce 5 yıl önce 'kaya mezarları' olarak tescili yapılan alanda incelemeler devam ediyor. Kaya mezarları, görüntüsü ve yapılış şekli nedeniyle uzunca bir süredir akademisyen ve tarihçilerin ilgisini çekiyor. Özellikle definecilerin sık sık tahrip ettiği bu alanda inceleme yapan akademisyenler, kaya mezarlarının bulunduğu alanda Anadolu’da ve bölgede yaygın olarak karşılaşılan yer altı şehirlerinden birinin olabileceğini düşünüyor.

Erzurum’daki kaya mezarlıklarının sırrı çözülüyor, yer altı şehri çıkabilir

Son dönemde bu alanda incelemelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Başkanı Prof. Dr. Mehmet Işıklı, kaya mezarlarının bulunduğu alanın konum açısından çok önemli bir noktada bulunduğunu ifade ederek, “Burası uzun zamandır bilinen, bu yüzden de belli başlı çalışmalara konu olmuş bir arkeolojik alandır. Bulunduğumuz nokta, Pasinler Ovası ile Erzurum Ovası’nın ortasında kalıyor. Etrafımıza baktığımızda buranın jeopolitik açıdan da önemli olduğunu görebiliyoruz. Burada büyük bir kaya kütlesinin içerisine oyulmuş küçüklü büyüklü odalar bulunuyor. Yıllarca burası Anadolu uygarlıklarında ve geleneklerinde yaygın olarak kullanım gören kaya mezarları olarak tanımlandı. Bu tür kaya mezarı örneklerini Doğu Anadolu genelinde Urartularda ve onları izleyen Pers ve Geç Antik Çağ dönemlerinde görebiliyoruz. Urartular, özellikle Van bölgesinde yaptıkları kaya mezarları ile biliniyorlar. Oradan yola çıkarak burası hep kaya mezarlığı olarak bilindi” dedi.

Işıklı, alanda yaptığı gözlemlere dayanarak bu alanda kaya mezarlarının yanı sıra sürpriz bir şekilde bir yer altı şehrinin çıkabileceğini kaydederek, “Bu alanda, görüldüğü gibi, birbirleri ile bağlantılı çok sayıda kaya odası bulunmakta. Bu odalar ihtimalle yamaç boyunca geniş bir alanda devam etmekte. Biz şu an en yukarı kesimde kalan mekanları görüyoruz. Odalarda nişler, platformlar ve geçişle ilgili ayrıntılar dikkati çekiyor. Bu kadar geniş alana yayılmış kaya odalarının tümünün mezar olma ihtimali çok zor. Bu kadar büyük bir mezarlık alanını kullanan yerleşim nerede? Ayrıca alanda gözlenen çok sayıdaki çanak çömlek parçası, kemikler burada yaşamın bir süre devam ettiğini bize göstermekte. Tabii ki bunların hepsi şimdilik sadece birer ön görü, kesin bir şey söyleyebilmek için burada sitemli bir kazı ve temizlik çalışması yapılmalı. Özellikle bölgemizde Kars, Bayburt, Muş ve Van gibi birçok yörede yer altı şehirleri var. Erzurum’un güney ilçelerinde de bu tür kaya yerleşim alanlarını ve mezarlarını görüyoruz. Bunların ülkemizdeki en güzel örneklerini Nevşehir’in Kapadokya bölgesinde görüyoruz. Hem mezarlık hem de yerleşim alanı olarak kullanılan bu alanlar daha çok Erken Hristiyanlık döneminde Roma baskısından kurtulmak isteyen ilk Hristiyanlar için bu tür sığınak olarak kullanım görmüştür. Benzeri bir durum bizim yöremiz için de mümkündür" şeklinde konuştu.

Erzurum İli Tanıtma Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Kızılkaya ise “Burayı Erzurum’a ve ülke turizmine kazandırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Erzurum’da benzer birçok yer var. Buraların değerlendirilmesi ve turizme kazandırılması gerekiyor. Çünkü buraları turizme kazandırmazsak defineciler mahvedecek. Buranın koruma altına alınarak bizden sonraki kuşaklara aktarılması lazım. Buranın yapılışının Orta Çağ döneminde olduğu tahmin ediliyor ve daha önce burası hakkında çalışma yapan akademisyenler bu şekilde bilgi verdiler. Bunun netlik kazanması için burada bir arkeoloji çalışması yapılması lazım. Burada bizi yer altı şehri sürprizi bekliyor olabilir” açıklamasında bulundu.

Sefa Tetik - Çağrı Korkmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adana Demirspor ile Galatasaray 40. randevuda Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında deplasmanda oynayacağı Adana Demirspor ile ligde 40. kez karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasının açılış maçında Galatasaray, yarın saat 20.00’de Yeni Adana Stadyumu’nda Adana Demirspor ile karşı karşıya gelecek. Ligde sarı-kırmızılılar 29 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle aldığı 90 puanla liderlik koltuğunda bulunuyor. Mavi-lacivertliler ise 9 galibiyet, 14 beraberlik ve 10 mağlubiyet sonucunda topladığı 41 puanla 11. sırada yer alıyor. Haftaya takipçisi Fenerbahçe’nin 4 puan önünde başlayan Galatasaray, sarı-lacivertlilerin Beşiktaş ile oynayacağı derbi öncesinde farkı 7’ye çıkarmak istiyor. 40. randevu Adana Demirspor ile Galatasaray, Süper Lig’de bugüne kadar 39 kez rakip oldu. Söz konusu müsabakalarda sarı-kırmızılılar 21 galibiyet alırken, Adana temsilcisi de 9 kez rakibini mağlup etti. 9 maçta ise kazanan çıkmadı. Galatasaray’ın attığı 64 gole, Adana Demirspor 32 golle karşılık verdi. Ligin ilk yarısında İstanbul’da oynanan mücadeleyi Galatasaray 3-1 kazandı. Deplasman karnesi Galatasaray, bu sezon Süper Lig’de deplasmanda 16 maça çıktı. Sarı-kırmızılılar bu mücadelelerde 12 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı ve 39 puanla bu alanda ikinci sırada yer alıyor. Cimbom son olarak dış sahada Alanyaspor ile oynadı ve 4-0 yendi. Son 21 lig maçını kaybetmedi Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, oynadığı son 21 maçta rakiplerine kaybetmedi. Son olarak ligin ilk yarısında Hatayspor’a yenilen sarı-kırmızılılar daha sonraki mücadelelerde 19 galibiyet, 2 beraberlik aldı. Cimbom öte yandan son 14 lig karşılaşmasından da 3 puanla ayrıldı. Ligin en az gol yiyen takımı Galatasaray, Süper Lig’de bu sezon savunma performansıyla da dikkat çekiyor. Sarı-kırmızılılar oynadığı 33 maçta kalesinde 21 gol gördü ve bu performansıyla da ligin en az gol yiyen takımı konumunda bulunuyor. Aslan, müsabakaların 17’sinde ise kalesini gole kapadı. Mauro Icardi’den son haftaları boş geçmiyor Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, Süper Lig’de son 5 haftada rakip fileleri 6 kez havalandırdı. Bu sezon ligde 29 maçta görev alan Icardi, 20 gol kaydetti. 31 yaşındaki futbolcu, gol krallığı yarışında 20 gollü Fenerbahçe’nin Bosna Hersekli futbolcusu Edin Dzeko ile birlikte zirveyi paylaşıyor. Sarı-kırmızılılar rekor için sahada Galatasaray, Adana Demirspor’u yenmesi durumunda kendisine ait Süper Lig’de üst üste kazanma rekorunu geçecek. Geçtiğimiz sezon ligde art arda 14 karşılaşmadan galip ayrılan sarı-kırmızılıların kazanma serisi deplasmanda Konyaspor’a 2-1’lik skorla kaybetmesiyle tamamlanmıştı. 7 futbolcu sarı kart sınırında Galatasaray’da, Adana Demirspor karşılaşması öncesinde 7 futbolcu sarı kart sınırında bulunuyor. Sarı-kırmızılılarda Lucas Torreira, Victor Nelsson, Hakim Ziyech, Kerem Aktürkoğlu, Kaan Ayhan, Sergio Oliveira ve Davinson Sanchez, sarı kart sınırında bulunuyor. Bu futbolcular sarı kart görmesi durumunda 35. haftada İstanbul’da oynanacak Sivasspor maçında cezalı duruma düşecek. Okan Buruk ile Hikmet Karaman 5. kez rakip Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ile Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, bugüne kadar resmi müsabakalarda 4 kez rakip oldu. Buruk; Çaykur Rizepor, Gaziantepspor ve Elazığspor’u çalıştırırken, Karaman da Kayserispor, Kayseri Erciyespor ve Rizespor’un başındaydı. İki teknik direktör de 2’şer galibiyet aldı.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan yavru çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıktaki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Uzmanlar, hastalığa karşı arıcıların kovanlarını düzenli kontrol etmeleri gerektiğini söyledi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın bir arı kovanını kısa sürede yok edip, çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Doç. Dr. Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdikleri bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa, bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan ’Varroa’ paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolünün yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu, bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati, bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunu belirtmeleri gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip, bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesle aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu.
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.