ASAYİŞ - 06 Aralık 2021 Pazartesi 20:17

Eşi tarafından rehin alınan kadın yaşadığı dehşet dolu o anları anlattı

A
A
A
Eşi tarafından rehin alınan kadın yaşadığı dehşet dolu o anları anlattı

Gaziosmanpaşa’da dini nikahlı eşi tarafından silahla rehin alınan ve özel hareket ekiplerinin operasyonuyla kurtarılan kadın, yaşadığı dehşet anlarını anlatarak, “Seni öldüreceğim, seni vuracağım dedi. Bu sefer beni boğmaya tokatlamaya başladı. Ben darp raporu da aldım. Beni silahla esir aldı. Polisler geldikten sonra bir şekilde kurtuldum” dedi.

Gaziosmanpaşa’da Pazar sabahı saat 07.00 sıralarında Yıldıztabya Mahallesinde İsmail G., dini nikahlı eşi Ayşegül G.’nin kaldığı eve gelip zorla içeriye girmişti. Eve girmesiyle eşi tarafından saldırıya uğrayan Ayşegül G. o esnada İçişleri Bakanlığının Kadın Destek Uygulamasını (KADES) arayarak polise ulaşıp yardım istemişti. KADES uygulamasındaki çağrıyı alan polis ekipleri kısa sürede olay yerine gelip güvenlik önlemi almış, özel hareket ekipleri ise eve yönelik operasyon düzenlemişti. Ayşegül G., özel hareket ekiplerinin operasyonunda İsmail G.’nin dirseğinden vurularak etkisiz hale getirilmesiyle kurtarılmıştı.

4 çocuk annesi yaşadığı dehşet anlarını anlattı.

Eşi tarafından silahla rehin alınan Ayşegül G., yaşadığı o korku dolu anları İHA muhabirine anlattı. Daha önceden de darp edildiğini söyleyen Ayşegül G., “Gece başladı olay. Ben günlerdir haftalardır hep evdeyim dışarı çıkmıyorum. Kızlar, arkadaşlarım, komşular zorladılar. Hatta evden çık hava al diye de para verdiler. Gittik kız arkadaşımla. Eve geldiğimde o eve girmiş yatak odasına gizlenmiş. Yatak odasında bekliyormuş benim haberim yoktu. Ben mutfağa su içmeye gittiğimde gördüm. Belinde silahı vardı. Hapları atmış çenesi oynuyordu. ‘Seni öldüreceğim, seni vuracağım’ dedi. ‘Vur’ dedim. Bu sefer beni boğmaya tokatlamaya başladı. Ben darp raporu da aldım. Dün tekrar şikayetçi oldum. Sabaha kadar esir aldı. Arkadaşımı evden kovdu. Telefonumu KADES uygulamasına basarken kırdı. En son polisler geldi. Bu defa silahla esir aldı beni. Bir şekilde kurtuldum” dedi.

“Polis gelince beni eve sakladılar”

Polisler onu ikna etmek için bayağı mücadele ettiğini kaydeden Ayşegül G., “Sonra buraya polis özel harekat polisleri geldi. Beni de buradaki eve sakladılar. Sonra onu vurmuşlar. Vurduktan sonra hastaneye götürdüler. Bende çıkıp gittim buradan” şeklinde konuştu.

“Beni çok darp etti, çok işkence yaptı”

Daha önce de kendisine işkence yaptığını ifade eden Ayşegül G., “Beni döve döve babasının mezarına götürmüştü. Oradaki mezarı kazdırmıştı. ‘Kendi ellerinle kazacaksın seni buraya gömeceğim’ demişti. İki gün alıp beni otele götürmüştü. Tüm pisliklerini, işkencelerini yapmıştı. Şikayetçi olmuştum. Cezaevine girmişti. Sonra ben şikayetimi geri almıştım. Bunu cezaevinden çıkarttırdım. Sürekli haber gönderiyordu. İşte çocukları var diye acıdım.

Pişman olmuştur dedim. Ben gideceğim artık sana yaklaşmayacağım dedi. 11 Haziran’da çıktı mahkemeden. O günden beri de yapıyor. Beni çok darp etti, çok işkence yaptı. Polisi çağırıyordum, karakola gidiyordum şikayetçi olmuyordum. Hani bana daha kötüsünü yapmasın vazgeçsin diye. O bundan güç alarak nasıl olsa bir şey yapamaz. İçeri girmem her türlü kaçarım kurtulurum diye bu zamana kadar istediğini yaptı ama dün son oldu. 2 senedir hayatımda imam nikahlı evliyiz. Burası da benim evim zaten. O bir ev tutup, eşya alıp bir eve girmedik” diye konuştu.

Selim Bayraktar - İsmet Aktaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.