EKONOMİ - 15 Ocak 2020 Çarşamba 08:56

Esnaf Maslak CEO’su Atilla Bingöl: 'Yiyecek içecek sektörüne ilgi artıyor'

A
A
A
Esnaf Maslak CEO’su Atilla Bingöl: 'Yiyecek içecek sektörüne ilgi artıyor'

Esnaf Maslak CEO’su Atilla Bingöl, yiyecek içecek sektörüne ilginin arttığını belirterek, "Biz de yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz." dedi.

AVM'lerin ve yaşam yerlerinin sayıları gün geçtikçe artıyor. Buna bağlı Türkiye’de yeme içme sektörü zincir markaların ve büyük kurumsal şirketlerin yatırım yaptığı bir sektör haline geldiği belirtiliyor. Esnaf Maslak CEO’su Atilla Bingöl, yiyecek içecek sektörüne ilginin arttığını ve kendilerinin de yatırımlarının hızla devam ettiğini söyledi.

Atilla Bingöl, yaptığı açıklamada son 15 yılda internet, bilgisayar ve cep telefonu teknolojilerinin gelişmesinin ardından insanların bir mekanda sabit olma ihtiyacının ortadan kalktığını ve bunun neticesinde zamanlarını bu mekânlarda geçirmeye başladığını belirterek: "Örnek verecek olursak, 15 yıl önce Türkiye’de sadece birkaç uluslararası kahve markası şubesi varken, şimdi binlerce şube var. Aynı şekilde yemek sektörüne baktığımızda, 10 yıl önce belki 1-2 tane şubesi olan mekânların bugün 50-100 civarında şubeleri olduğunu görüyoruz. Büyük yatırımcılar ilgi gösterdikçe sektörün kalitesi artmaya başladı." dedi.

"Sektöre 3,5 milyon euro yatırım yapıyoruz"

Atilla Bingöl sözlerine şöyle devam etti: "Esnaf Maslak ve Esnaf Alaçatı olarak Türkiye'nin en bilinir markaları arasında yer aldık. 2020 yazında bünyemize hem Bodrum'u hem de Mykonos'u ekleyeceğiz. Mykonos'taki hedefimiz öncelikle ülkemizi, mezelerimizi ve Türk lezzetlerimizi eğlence eşliği ile yurtdışında tanıtmaktır. Sonra da 'Türk usulü eğlence nasıl olur' onu da göstermektir. Mykonos'ta yapılacak tüm yatırımın ülkemize katkısı büyük olacaktır. Sonuçta firmamızın merkezi Türkiye'dir.

Yüzde 100 Türk sermayesiyiz. Bu markayı yüzde 100 Türk olarak dünyaya tanıtmak bize her şeyden daha çok gurur veriyor. İstanbul'da günlük ziyaretçi sayımız 300 kişidir. Alaçatı'da, Bodrum ve Mykonos ile birlikte bu yaz hedefimiz bin 500 kişi olacak. Toplamda 3,5 milyon euroluk yatırım yapıyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.