EKONOMİ - 22 Ekim 2021 Cuma 10:41

Esra Eczacıbaşı Coşkun’a 'Yılın Dijital Dönüşüm Lideri' ödülü

A
A
A
Esra Eczacıbaşı Coşkun’a 'Yılın Dijital Dönüşüm Lideri' ödülü

Eczacıbaşı Topluluğu Dijital Dönüşüm Koordinatörü ve Holding Yönetim Kurulu Üyesi Esra Eczacıbaşı Coşkun, IDC jürisi tarafından ‘Yılın Dijital Dönüşüm Lideri’ seçildi.

Dijital dönüşüm zirvesi IDC 2021 Dijital Dönüşüm Ödülleri’nde Eczacıbaşı Topluluğu ve kuruluşları dört ödüle layık görüldü. Eczacıbaşı Topluluğu Dijital Dönüşüm Koordinatörü ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Esra Eczacıbaşı Coşkun “Yılın Dijital Dönüşüm Lideri” seçilirken, Eczacıbaşı Holding Dijital Mentor uygulaması da “İşin Geleceği” kategorisinde birinciliği elde etti. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri de VitrAmax projesi ile “Dijital Altyapının Geleceği” kategorisinde, VitrA Dijital Dönüşüm projesi ile de “İşletmenin Geleceği” kategorisinde iki ayrı üçüncülük ödülünün sahibi oldu.

International Data Corporation (IDC) Türkiye tarafından bu yıl "Dijital Ekonominin Yükselişi ve CEO'ların Yeni Gündemi" teması ile düzenlenen Dijital Dönüşüm Ödülleri’nde 150’den fazla proje yarıştı.

Eczacıbaşı Topluluğu bünyesinde 2018 yılında dijital dönüşümü başlatan, ilk günden itibaren yolculuğa liderlik eden Eczacıbaşı Topluluğu Dijital Dönüşüm Koordinatörü ve Holding Yönetim Kurulu Üyesi Esra Eczacıbaşı Coşkun, IDC jürisi tarafından “Yılın Dijital Dönüşüm Lideri” seçildi.

Topluluk bünyesinde hayata geçirilen dijital dönüşüm projeleri, pandemi döneminde tüketicilerin ve çalışanların hayatını kolaylaştırmak için geliştirilen uygulamalar, kültür ve yetkinlik gelişimi için düzenlenen dijital eğitim müfredatları, farkındalık etkinlikleri, teşvik mekanizmaları ve yeni iş modelleri yatırımları ile hızlanan dijital dönüşüm yolculuğu sonucunda Esra Eczacıbaşı Coşkun bu ödüle layık görüldü.

Ödülden duyduğu memnuniyeti dile getiren Esra Eczacıbaşı Coşkun, Eczacıbaşı Topluluğu’nda dijital dönüşüm ve iş stratejisini ayrı ayrı ele almadıklarını, dijital dönüşümü bir proje olarak değil iş stratejisinin odak noktası olarak gördüklerini vurguladı. Dijital çağ için dönüşümün, içinde bulunulan iş alanlarının geleceğini hayal etmeyi ve stratejinin her yönü hakkında farklı düşünmeyi gerektirdiğine dikkat çeken Coşkun, “Dijital dönüşüm vizyonumuz, dijital teknolojileri ve veriyi tüm iş süreçlerimizde içselleştirerek içinde bulunduğumuz iş alanlarının geleceğini şekillendirmek. Bunu yaparken müşterilerimize değer katmayı ve verimlilik artışı sağlamayı amaçlıyoruz. Yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz, kendimizi yolun başında görüyoruz" dedi.

İşin Geleceği Kategorisi Birincisi - Dijital Mentor

Dijital dönüşümün en önemli bileşenlerinden birinin, kültür değişimi ve çalışanların yetkinliklerinin gelişimi olduğu anlayışından yola çıkılarak geliştirilen Dijital Mentor uygulaması, dijital dönüşüm konularında bilgi birikimine sahip çalışanlar ile bu alanlarda kendilerini geliştirmeye istekli çalışanları, online platformda bir araya getiriyor. 483 menti ve 50 mentorun bulunduğu platformda, birbirinden öğrenme ekosistemi oluşturmanın yanı sıra, hiyerarşi ve fonksiyonlar arası sınır olmadan genç çalışanlar üst yönetimle doğrudan bağlantı kuruyor.

Dijital Altyapının Geleceği Kategorisi Üçüncüsü - Eczacıbaşı Yapı Gereçleri/VitrAmax

VitrAmax, Eczacıbaşı Topluluğu’nun banyo iş alanındaki Türkiye dahil dört ülkedeki tüm iş süreçlerinin ve 3.000’e yakın çalışanın günlük operasyonlarının sadeleşip hız kazanarak yönetilmesine olanak tanıyan uluslararası bir dijital dönüşüm projesi.

Proje, banyo iş alanında 15 senedir kullanılan mevcut kurumsal kaynak planlama (ERP) sistemine akıllı teknolojilerle süreçsel yenilikler sağlarken, operasyondan üretime, finanstan satışa her fonksiyona dokunuyor, tüm süreçleri dijitalleştirerek hızlı aksiyon alınmasını mümkün kılıyor. Dijital araçların gücü ile verimlilik oluşturulan süreçlerle, şirketin dijital çekirdeğini oluşturuyor.

Pandemi şartlarında 13 ay gibi kısa bir sürede uygulamaya alınan proje, yaklaşık 200 kişilik Eczacıbaşı ekibi ve 100 kişilik danışman ekip tarafından, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin Almanya, Fransa ve İngiltere ofisleri de dahil olmak üzere beş lokasyonda yürütüldü. Vitramax, tamamen Türkiye’den yönetilen global bir dijital dönüşüm uygulaması olarak ülkemizde örneğine az rastlanan bir proje deneyimini de ortaya koyuyor.

İşletmenin Geleceği Kategorisi Üçüncüsü - Eczacıbaşı Yapı Gereçleri/VitrA Dijital Dönüşümü
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, 2018 yılında Topluluk bünyesinde başlatılan dijital dönüşüm yolculuğu kapsamında faaliyetlerine başladı. Geçen süre boyunca VitrAmax ile süreçlerini ve altyapılarını yenileyen Eczacıbaşı Yapı Gereçleri dijital dönüşümde hız kazandı.

Altyapılarını güncelleyen şirket, tüketici ihtiyaçlarından hareketle sunduğu V-design, online mağaza ve yetkili servis randevusu gibi uygulamaları, iş ortaklarına sunduğu dijital araçları, üretim ve tedarik zinciri süreçlerinde hayata geçirdiği otomasyon ve Endüstri 4.0 uygulamaları gibi başarılı projeleri hayata geçirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davası sanığı: “Sözde tetikçiliğimi yapan adamlarla bir alakam yoktur” Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edilirken savunma yapan sanık Fethi Koyuncu, “Ne Bora Kaplan’ın benimle, ne de sözde tetikçiliğimi yapan adamlarla bir alakam yoktur” dedi. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı 1 günlük verilen aranın ardından yargılamanın sanık ifadeleriyle devam edeceğini belirtti. Bora Kaplan’ı tanımadığını ancak ismen bildiğini söyleyen tutuksuz sanık A.E., 2019 yılında “Loop” adlı mekanda çalıştığını söyledi. A.E. mekanda çok fazla ekip değişikliği olduğundan dolayı “Ayhan” adlı kişiyi tanımadığını iddia etti. “Eğlence mekanlarına çöktüğüme dair delil yok” 2018 yılından itibaren “Albüm” ve “Tren” isimli mekanlarda ek gelir için valelik yaptığını söyleyen tutuklu sanık Fethi Koyuncu, “1 yılı aşkın çalıştım sonra pandemi dönemi başladı. 2020 yılında eğlence sektörünü bıraktım. Kızılay’da bir bijuteri dükkanım vardı. Sadece orayla ilgileniyordum. Ardından eğlence mekanları olan Cemil Kumaşçıoğlu ve Emre Topel ile ortak oldum. Kızılay’daki dükkanımı kapattım. Bana operasyon yapıldı. Polis memuru suçlandığım maddeleri okuduğunda şok oldum. Taksi duraklarına çökmüşüm, eğlence mekanlarının hepsi benimmiş. Benim bu suçları işlediğime dair bir delil yoktu” iddialarına yer verdi. Koyuncu, örgüt lideri olduğu öne sürülen sanık Kaplan’la bir samimiyeti olmadığını iddia ederken, Kaplan’ın tanınan birisi olduğu için fotoğraf çektirdiğini söyledi. “Sözde tetikçiliğimi yapan adamlarla bir alakam yoktur” Güvenlik ekiplerince yapılan operasyonlara rağmen telefon numarasını değiştirmediğini söyleyen Koyuncu, “Beni her aldıklarında benim telefonum incelemeye gitti. Ama bir şey bulamadılar. Daha ne olabilir ki diye düşünürken yine bir dosyayla geldiler ve cinayetten de yargılandığımı söylediler. Ne Bora Kaplan’ın benimle, ne de sözde tetikçiliğimi yapan adamlarla bir alakam yoktur. Bana ait olan İletişim Tespit Tutanağında suç unsuru olan bir şey olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullanarak beraatini talep etti. Diğer tutuklu sanık İsa Aktaş ise örgüt üyeliği suçlamalarını kabul etmeyerek, mahkemeden beraatini talep etti. Olayın yaşandığı 22 Temmuz 2016 günü Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Komiser olarak görev yapan tutuksuz sanık Umut Ö., dosyanın mağdurlarından Erkan Doğan’ın polis merkezine geldiği sırada odasında oturduğunu, şahsın karakola gelerek kaçırıldığını ve işkence gördüğünü söylediğini anlattı. Doğan’ın sorulan sorulara cevap vermediğini söyleyen sanık Umut Ö., Organize Suçlarla Mücadele ekiplerine teslim edildiğini söyledi. Aradan geçen 7 yılın ardından evinde gözaltına alındığını ifade eden Umut Ö., “Konunun ne olduğunu söylemediler. Organize şubeye götürdüler. Üstümü aradılar, nezarete attılar. Daha ortada HTS yok. Hiçbir şey yok. Şahsın teslim edilmesi talimatı, Gasp Büronun talimatıdır dedim. Müştekiye benim 2008 yılındaki fotoğrafımı gösteriyorlar ve teşhis ediyor. Daha sonra ben gözaltındayım canlı teşhis yaptırılmıyor. Olay gün ki şahıs katıldığı televizyon programında diyor ki bana Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünde ki polis Ayhan Bora’nın yanında halay çeken şahıstır diyor” dedi. Sanık Umut Ö., alıkonularak işkenceye maruz kaldığı iddia edilen Doğan’la konuşmadığını söyleyerek, mahkeme heyetinden beraatini talep etti. Örgütle bir alakası olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mahmut Gökhan Çanga, Bora Kaplan’ı avukat olarak girdiği bir duruşma esnasında gördüğünü anlattı. Çanga, Maktul Semih Arslan’ın hayatını kaybettiği dairenin kendisine ait olduğunu ve tek suçunun da Arslan’ı evine aldığını söyledi. Maktul Arslan’ın hayatını kaybettiği günü anlatan Çanga şunları iddia etti: “Olay günü Muhammed ve Semih geldi. Semih, ‘Bir kavgaya karıştım birini bacağından vurdum kalacak yere ihtiyacım var’ dedi. Zaten evimde geniş değil iki üç koltuk var, bir de esrar yetiştirdiğim bir odam var. içeri aldım. Sonra bunlar markete gitti geldi. Geldiklerinde hiç ‘nereye gidiyorsunuz’ diye sormadım yedek anahtar bile verdim. Sercan ve Semih geldi. ‘Muhammed nerde?’ dedim. ‘Teslim oldu, ben de teslim olacağım’ dedi. Ardından duş aldı, oturduk bana ‘ceza evi nasıl bir yer’ diye sordu. Ben de ‘Oğlum ben firariyim hiç bilmiyorum’ dedim. Kız arkadaşının olduğunu söyledi, ’Seni seviyorsa bekler rahat ol’ dedim. Sonra dışarda oturuyorduk bunları konuşurken, uyuya kalmışım kalktım tuvalete girdim Semihe baktım yoktu. Balkona çıktım, dışarı doğru baktım sonra karartı gördüm dikkatli baktığımda Semih’i gördüm aşağıda hemen Sercan’ı uyandırdım ’Semih intihar etmiş’ dedim. Olaya ait görgüm bu kadardır. Beraatimi talep ediyorum.” Sanık beyanlarının ardından duruşmaya 15 dakika ara verildi. Verilen arada Organize Şube ekiplerince Bora Kaplan’a ait telefon kendisine verilerek şifresinin açılması istendi. Kaplan, hatalı şifre girerek telefonun süreli olarak kitlenmesine neden oldu. Tutuksuz sanıklar Muammer Ç., Gürkan Ü., Metehan O. ve tutuklu sanıklar Muhammet Kaplan ile Murat Sağlam’ın beyanlarının ardından mahkeme başkanı duruşmanın yarım devam etmek üzere ertelendiğini bildirdi.