EKONOMİ - 20 Mayıs 2022 Cuma 15:08

Evatro’da hedef globale yayılmak

A
A
A
Evatro’da hedef globale yayılmak

Teknoloji, dijitalleşme ve yazılım geliştirme alanlarında pek çok sektöre hizmet veren YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Evatro, önümüzdeki beş yıl içinde kendi alanında hem ABD’de daha fazla kitleye ulaşmayı hem de globale açılmayı hedefliyor.

Yolcuğuna 2011 yılında YTÜ Yıldız Teknopark’ta başlayan Evatro perakende, bankacılık, finans, sigortacılık, otomotiv ve ilaç sektörlerine teknoloji, dijitalleşme ve yazılım geliştirme alanlarında hizmet veren bir firma. 2016 yılında Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) ve British Consulate General Istanbul tarafından düzenlenen "Great Scale Up" yarışmasında "Field Pie" ürünü ile İnovasyon Ödülü alan Evatro’nun kurucusu Alparslan Şengezer ile başarı hikayelerini, sundukları hizmetleri ve hedeflerini konuştuk.

“Saha satış işi uzmanlık alanlarımızdan biri oldu”
Bankacılık ve yazılım alanlarındaki tecrübesiyle Evatro’yu kurmaya karar verdiğini ifade eden Alparslan Şengezer, “Bu alanlarda tecrübemiz vardı ancak piyasanın neye ihtiyacı olduğunu ve nasıl şekilleneceğini bilmiyorduk. 2011 yılı mobilleşmenin başlaması sebebiyle ayrıca önemliydi. İlk müşterilerimiz arasında yer alan bir ilaç firmasının, tanıtım ve siparişlerini tabletler üzerinden alma hayali vardı. Şu anda basit gibi geliyor ama bu işi o zamanlar yapmak zordu. Temsilcinin gittiği yerde internet olup olmadığı, tanıtım yapılırken aynı zamanda sipariş girilebilir mi bunlar hep soru işaretiydi. Bu alandaki ilk projemizi Türkiye’deki önemli bir GSM operatörüyle birlikte yaptık ve başarılı olduk. Bu çalışmanın ardından sahada mobil cihazları kullanarak sipariş alma ve iş süreçlerini takip etme işinin çok büyüyeceğini öngördük. İlaç mümessilleri dışında sahada satış yapan, servise, tanıtıma giden iş kollarına da hitap edebileceğimizi düşündük. İlk hedefimiz perakende sektörü oldu. Özellikle marketlerde gördüğümüz hızlı tüketim mallarının marketlere gelmesi, kontrolü, yerleşimi, stok kontrolü hepsi saha işi ve ciddi bir saha operasyonu gerektiriyor. Biz de Türkiye’deki önemli firmalardan biriyle bir projeye başladık, mobil cihazları kullanarak merchandising işini mobilleştirdik, dijitalleştirdik. Marketlerde kontrolleri sağlayan tüm temsilciler bütün işlemlerini bizim geliştirdiğimiz uygulama üzerinden yapmaya başladılar. Ürünlerin raf düzenleri, stok kontrollerinin dijitalleşmesi ve elde edilen dataların konuşturulması ürün satışlarının artmasını sağladı. Satışların yanı sıra verimlilik de arttı, günde 10 ziyaret yapan temsilci yaptığı işin süresi kısalınca bu sayıyı 15’e çıkarmaya başladı. Projenin başarısıyla çalıştığımız firma sayısı da arttı. Bu firmalardan sahadaki satış, tanıtım ve raf düzeni anlamında çok şey öğrendik ve saha satış işi uzmanlık alanlarımızdan biri oldu.” diye konuştu.

Görsel zeka ile yapay zekayı birleştiren planogramlar
Yapay zekanın ilerlemesiyle ürünlerini bu doğrultuda güncellemeye başladıklarını dile getiren Şengezer, “Görsel zeka ve yapay zekayı birleştirerek planogramları daha kullanışlı bir hale getirdik. Perakende şirketleri planogramı zaten kullanıyordu ancak Türkiye’de bunu yapay zeka ile birleştiren ilk firmalardan biriyiz. Önceden temsilci rafın karşısına geçer ürün var mı yok mu, doğru yerde mi diye bakıp not alırdı, form doldururdu. Bizim uygulamamızla derin öğrenme ve algoritmalar sayesinde temsilci rafın bir fotoğrafını çekip sisteme yükleyerek ‘Bu ürün yanlış yerde’ gibi geri dönüşler alabiliyor. Bunun dışında esnek bir form altyapısı geliştirdik. Kurallara bağlı formlar oluşturduk ve bu formlar her sektörün denetleme işinde kullanabileceği ürünler haline geldi.” dedi.

“Bir musluk tamircisiyle başladığımız ABD yolculuğumuzda bugün 100’den fazla işletmeye hizmet veriyoruz”
Bu projeler sayesinde saha satış, saha yönetimi ve denetimi, iş takibi hizmetlerinde uzmanlaştıklarını belirten Şengezer ABD pazarına giriş hikayelerini ise şöyle anlatıyor:

“Burada yaptığımız işleri ABD’ye taşımaya karar verdik ve 2016 yılında San Francisco/Silikon Vadisinde ofisimizi kurduk. Burada yaptığımız işleri oradaki büyük firmalarla yapmak istediğimizde çok maliyetli olduğunu gördük ve bunun sonucunda küçük işletmelerle çalışmaya başladık. İlk olarak saha yönetimi alanındaki uzmanlığımızı kullandık. ABD’deki evlerin çoğu müstakil ve tamirat, bakım, onarım gibi işler büyük bir sektörü oluşturuyor. Biz de bu sektörü daha dijital bir hale getirmek için çalışmalara başladık. Örneğin, evinizdeki su borusunda bir sıkıntı oldu, konuyla ilgili en yakındaki firma ile iletişime geçiyorsunuz, firma yetkilisi size elemanını gönderiyor, sorun gideriliyor, ödemesi için fatura kesiliyor veya kartla ödeme yapılıyor. Bir de firma açısından duruma bakalım. Sizin 10 tane elemanınız var ve günde 150 tane istek alıyorsunuz. Kimin nereye gideceği, kaç adres ziyaret edeceği iyi bir planlama gerektiriyor. Doğru kişiyi doğru yere gönderdiğinizde işinizi belki de iki katına çıkarabilirsiniz. Bu 10 elemanlı bir firma için nispeten kolay görünebilir ancak daha fazla elemanı olan ve daha fazla iş alan firmalar için durum daha karmaşık bir hal alıyor. İşte biz bu noktada devreye girdik ve geliştirdiğimiz uygulamayla firmalara, gelen işleri en doğru şekilde programlama, elemanlarını en uygun yere gönderme, iş takibi ve ödemeyi anında alarak faturasını muhasebeye iletmelerini sağladık. Bir musluk tamircisi ile başladığımız bu serüvende şu anda bizdeki İSKİ gibi BEDAŞ gibi 100’den fazla işletmeye hizmet veriyoruz. Satışla başladığımız ABD yolculuğumuza servis işimizi de ekleyip, büyütmüş olarak devam ediyoruz.”

“ABD pazarına girince ürünümüzün ne kadar iyi olduğunu anladık”
ABD operasyonlarının yakın zamanda daha da büyüdüğüne dikkat çeken Şengezer, “Geçen sene Oregon Eyaleti tüm su işlerinin saha yönetimini yapacak bir teknoloji firması için ihale açtı. Bizimle birlikte 100’e yakın firmanın katıldığı bu ihalede önce ilk 10’a sonra ilk üçe kaldık. İhaleyi kazanmamız için gerekli kriterlerin bulunduğu listedeki hemen hemen tüm maddelerin ürünümüzde olduğunu gördük. Aslında biz ABD pazarına girince ürünümüzün ne kadar iyi olduğunun farkına vardık. Elimizde çok iyi noktaya gelen bir ürün varmış ancak bunu iyi tanıtamamışız, bunu anladık. Dünyanın pek çok ülkesinden firmanın yer aldığı ve sonucunda 250 bin su saatinin değiştirilme işini kapsayan ihaleyi aldık. Bundan bir ay sonra Kuzey Carolina Eyaleti de bir ihale açtı, bu kez değiştirilecek bir milyon su saati vardı ve biz bu ihaleyi de aldık. 10 sene boyunca bu iki eyaletin su işletmelerinin tüm saha servis işleri bizim oldu. Burada bir mühendislik başarı var ve bu başarıyı artırmamız lazım.” diye konuştu.

Evatro tarafından hayata geçirilen ilkler
Evatro olarak dünyada ilk olan projelerinden de söz eden Alparslan Şengezer, “ABD’de önemli bir su işletmesiyle su borularının, yapay zekayla sesini dinleyerek ‘Üç ay sonra burada bir delik olacak, buraya bir önlem alın” çıkarımına varıyoruz. Binlerce boruyu dinleyerek, büyük veriye bakarak sorun oluşmadan teknisyeni gönderip değişimi yapabiliyorsunuz. Bu şekilde maliyet konusunda verimlilik artıyor ve sorun henüz başındayken çözülmüş oluyor. Bunun dışında yine ABD’de uygulamamızı kullanan firma bir tamir işi için çağrı aldığında yapay zeka tabanlı ürününüz soruna neden olabilecek tüm olasılıkları tespit ediyor ve usta tamir için gittiği yerde olabilecek her soruna uygun ekipmanı yanında götürüyor.” dedi.

Hedef globale yayılmak ve ABD’de daha geniş bir kullanım ağına ulaşmak
ABD’deki saha servis ve saha satış işlerini ikiye ayırdıklarını belirten Şengezer, “YTÜ Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan Startürk oluşumu içinde saha servis işlerini yaptığımız “Field Pie” ve saha satış işlerini yaptığımız “Field Best” isimli iki ayrı şirket kurduk. 2022’de Field Pie için ciddi bir pazarlama bütçesi ayırdık. Ortak veya yatırım alarak ya da yine kendi çabamızla ABD’de büyümek için çalışmalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki 5 sene içinde amiral gemimiz olarak gördüğünüz saha yönetimi, saha servis ve saha satış teknolojilerimizle, ABD’de kendi alanımızda ismi bilinen ve binlerce müşterisi olan bir marka olmak istiyoruz. Bir Türk firması olarak ABD’de ismimizi daha fazla duyurmak istiyoruz. İkinci hedefiniz ise saha satış ve servis hizmetlerinde yapay zekanın da yardımıyla global bir pazara hitap etmek. Bu nedenle Dubai’de ofis açtık. Çünkü sağladığımız hizmetlere sebep olan sorunlar dünyanın her yerinde var. Sahadaki insanların iş yapış şeklini düzenlediğiniz zaman bunu dünyanın her yerine satabilirsiniz.” İfadelerinde bulundu.

“Teknoparkla beraber büyüdük”
Kuruldukları günden bu yana YTÜ Yıldız Teknopark’ta olduklarını söyleyen Şengezer, “Biz her şeyi burada yaptık, beraber büyüdük ve her zaman desteklendik. Teknopark’ın da Türkiye’nin de çok büyük potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Burada çok iyi yazılım firmaları var, bunu daha iyi kullanmamız lazım. Teknopark’taki teknolojileri gruplayıp ünümüzü artırmalıyız. İhracatı artırmak adına tüm teknoparkların çok daha iyi kullanılabileceğini düşünüyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.