GÜNDEM - 12 Haziran 2019 Çarşamba 07:18

F-35 muhatabımız Trump...

A
A
A
F-35 muhatabımız Trump...

Türkiye Gazetesi yazarı Batuhan Yaşar bugünkü köşesinde 'F-35 muhatabımız Trump...' başlıklı yazı kaleme aldı. İşte yazının tamamı...

Yok Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu bilmem ne yardımcısının yardımcısı şöyle demiş..
Yok Pentagon’dan yarbay rütbeli şahıs bunu açıklamış..
Dıdısının dıdısı adamların açıklamaları maalesef Türkiye’de manşetlere taşınıyor..
Türkiye’nin ABD bürokrasisi ile işi yok..
F-35’ler konusunda da muhatabı düşük seviyedeki bu bürokratlar değil!

MEKTUP GELDİ, TÜRKİYE BİTTİ

Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın mektubu bayramda ses getirdi:
-“ABD’den Türkiye’ye ültimatom, büyük tehdit..”
-“2’nci Johnson mektubu..”
Bu başlıklar aslında “doları” hareketlendirmeye yönelikti..
Erdoğan, Davos’ta “one minute” dedikten sonra da benzer manşetleri her yerde görmüştük..
Ne oldu, Türkiye’ye bir şey mi oldu?
Battı mı?

HUKUKİ GEREKÇELER HATIRLATILACAK

Bazı bilgileri aktaralım:
-Türkiye F-35’lerin 570 parçasını 2020 yılına kadar üretecek..
-Programın 9 ortağından birisi..
-100 uçak alacak.. (İlk 1 milyar dolar da ödendi..)
Yüzlerce sayfadan oluşan anlaşma metni var ortada..
ABD’nin imzası da orada duruyor:
1-Türkiye hukuki olarak programdan çıkartılamaz..
2-“F-35’leri Türkiye’ye vermiyorum” da diyemez..
Ankara’daki kaynaklar;
Shanahan’ın mektubunun hukuki bağlayıcılığının olmadığının altını çiziyorlar..
Millî Savunma Bakanlığı, Pentagon’a cevabi mektubu en kısa sürede gönderecek..
ABD tarafının iddialarına tek tek ve açık cevaplar verilecek..
F-35 anlaşma metnindeki hukuki gerekçelerin altı çizilecek..

ASTIĞIM ASTIK

Ama diyeceksiniz ki;
“Bunlar hikâye, karşınızda ABD var..”
Trump, gelir gelmez iklim anlaşmasından çekilmedi mi?
“Vergi koyarım” dedi, koydu..
“Kaldırırım” dedi, kaldırdı..
Bir anda İran’la yapılan nükleer anlaşmayı tanımadığını ilan etti..
Bunları yapan F-35’leri de Türkiye’ye vermeyebilir..
F-35 anlaşmasını da yırtıp atabilir..

GERİ ADIM ATILMADAN DİK DURULUYOR

ABD’ye karşı ilk defa bir ülke geri adım atmıyor..
“Ulusal çıkarlarımı gözetmek zorundayım” diyor..
İçimizdeki Amerikalılar hâlâ inanmasa da..
Milyon kez ve en üst düzeyde yapılan açıklamalar ortada:
“S-400 anlaşması bitti.. A L I Y O R U Z...”
Türkiye rüyasında görüp bir gecede S-400 almaya karar vermedi..
-ABD’nin CAATSA yaptırımlarını devreye sokabileceğini;
-F-35 satışının iptal edilebileceğini biliyordu..
Ortada S-400’ler yokken ‘Stratejik ortak ABD’nin yaptıklarını hatırlamakta da fayda var:
-Madem stratejik ortağız, neden en çok ihtiyaç duyulduğu anlarda Patriotlar, Süper Kobralar ve İHA’lar verilmedi?
-Washington için stratejik ortaklık; tek taraflı ve sadece ABD çıkarlarına hizmet etmek midir?
-Neden ABD, Çekiş Güç’ten beri PKK’ya her türlü desteği veriyor?
-Suriye’de PKK/YPG devleti kurmak için varını yoğunu ortaya koyuyor..
-Türkiye bu kadar önemli olduğu için mi FETÖ hazır kıta bekletiliyor?
Örtülü ambargoların hâlâ devam ettiğini de unutmamak lazım..

MAKE TÜRKİYE GREAT AGAIN...

Darbe girişimi sonrası Türkiye her konuda yerli ve millî stratejiler oluşturdu..
Savunma sanayiden terörle mücadeleye, beyin göçünden, ithal ikamesine kadar..
Bu gözden kaçırılmamalı..
S-400 alımı da bunun bir parçası aslında..
Teknoloji transferi ve ortak üretim şartı gelecekteki kapasitemizi artıracak..
Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli ve dikkat çekici adımlar atıyor..
Her şey Türkiye’nin büyük güç olabilmesi için..
Tam da bu yüzden Batı medyasının hedefinde..

YA TRUMP “F-35’LERİ VERİN” DERSE!

Shanahan’ın mektubu ‘marjinal medya’yı ziyadesiyle memnun etti..
İşin garibi hepsi sözde Amerikan karşıtı, sözde ulusalcı..
ABD’nin Türkiye aleyhindeki açıklamaları en çok da onları memnun ediyor..
Nasıl bir ironiyse artık..
35 yıldır PKK terörü ile bizi kim uğraştırıyor?
Enerjimizi, moralimizi dip yaptırıyor?
FETÖ hâlâ nerede?
Japonya’daki G-20 zirvesinde “çok önemli” görüşme var..
Erdoğan-Trump buluşmasından çıkacak sonuçları beklemek lazım..
CAATSA yaptırımları içinde eften püften olanları da var..
Ayrıca ABD Başkanı bunları 6 aylığına erteleyebiliyor..
Hadi en kötüsü oldu diyelim..
ABD, Türkiye’yi tamamen gözden çıkartabilecek mi?
Türkiye olmadan Atlantik olur mu?
Washington da bunları hesap etti mi?

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasında kuaföre 47 yıl 15 aya kadar hapis talebi Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan kadın kuaförü H.E. hakkında 47 yıl 15 aya kadar hapis cezası talep edildi. İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi olan H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını öne sürdü, ayrıca mesajlar da gönderdiğini belirterek ailesine durumu bildirdi. Aile durumu polise anlatarak şüpheli H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun da ifadesine başvuruldu. H.E. ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. 47 yıl 15 aya kadar ceza talep ediliyor Zonguldak Adliyesi’ne sevk edilen H.E. nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. H.E.’nin işyerinde beceri eğitim aldığı öğrenilen diğer iki çıraklık öğrencisinin de tek taraflı olarak işyeriyle sözleşmesini feshetti. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında, çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından toplamda 47 yıl 15 aya kadar hapis cezası talep edildi. Kendisinden uzak durması için bıçak çekmiş İddianamede H.E.’nin mağdur kız çocuğuna “Seni istiyorum, çok güzelsin” dediği, mesajlar gönderdiği ve zamanla dokunmaya başladığı yer aldı. Herkesi dükkândan çıkartan H.E.’nin kendisini çıkartmadığını, kıyafetlerini çıkartmaya çalıştığını ancak buna izin vermediğini anlatan mağdur Ö.T., kendisinden uzak durması için bıçak çektiğini anlattı. Mağdur çocuk; H.E.’nin bir süre önce de kendisini işyerine kilitlediğini kapıyı ise yedek anahtarla açıp kurtulduğunu ve yaşananları öğretmenine anlattığını aktardı. Suçlamaları reddedip "iftira" dedi Suçlamaları kabul etmeyen H.E. ise Ö.T.’nin işyerinde çıkardığı huzursuzluklardan dolayı uyardığını ve böyle devam ederse işten çıkartacağını söylemesi üzerine kendisine bu şekilde iftira attığını öne sürdü. Tanıklardan B.S., mağdur Ö.T.’nin yaşadıklarını anlatması üzerine polise giderek şikayetçi olması gerektiği iddianamede yer aldı. Öte yandan işyerinin güvenlik kamerasının olay tarihinde tadilat sebebiyle olmadığı, işyerinin çevresinde işyerini gösteren güvenlik kamera sistemine rastlanılmadığı da iddianamede yer aldı. H.E.’nin telefon incelemesinde suç veya suç unsuruna rastlanılmadığı, WhatsApp uygulamasının daha önce kullanıldığı ancak inceleme sırasında telefonda yüklü olmadığı da kaydedildi. Sanık önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
İstanbul Taste Of The World Dünya Lezzetleri CarrefourSA’da buluştu Dünya’nın farklı ülkelerinden lezzetler, Chamber Corner iş birliğinde CarrefourSA’da buluştu. CarrefourSA ev sahipliğinde gerçekleşen Taste Of The World etkinliğinde, Türkiye’de faaliyet gösteren 11 ikili Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Ofisleri geleneksel lezzetleri ile yer aldı. Sabancı Topluluğu ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markalarından CarrefourSA, Türk ve Dünya mutfağının farklı lezzetlerini Fulya CarrefourSA Hiper mağazasında bir araya getirdi. Markanın ev sahipliğinde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ‘Taste of the World’ etkinliğine Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, İsveç, İsviçre, Yeni Zelanda Ticaret Ofisleri ve ikili Ticaret Odaları katıldı. Türkiye ile birlikte 12 ülkenin geleneksel lezzetlerinin tadıldığı etkinlikte misafirler ülkelerin şefleri tarafından hazırlanan özel lezzetleri deneyimledi. “Ülkeler arası ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlıyoruz” Türkiye’nin bir gastronomi ülkesi olduğunu ve ilk kez böyle bir etkinliğin gerçekleştirildiğini ifade eden Kartallıoğlu, “Bu buluşmaya ev sahipliği yapmak bizler için de oldukça değerli. 59 ilde 11 bine yakın çalışanımızla birlikte hizmet verdiğimiz 1000’den fazla mağazamızda "Yeni Nesil Market" vizyonumuz doğrultusunda 40 binden fazla yerli ve global markaların ürünlerini müşterilerimizle buluşturuyoruz. Bugün burada yer alan 11 ülkenin de farklı kategorilerindeki ürünleri mağazalarımızda, raflardaki yerini alıyor. Bu buluşmayla ülkelerin yemek kültürünü paylaşmalarını ve öğrenmelerini amaçlarken, aynı zamanda ülkeler arası ticari ilişkileri de güçlendiriyoruz. Uluslararası ilişkilerde gastrodiplomasinin önemi çok büyük. Bu etkinlikte yemek kültürümüzü ve lezzetlerimizi paylaşırken; ülkelerin ulusal ürünlerini CarrefourSA çatısı altında sunmalarına da destek veriyoruz” dedi. Açılışta ikili ticaret odaları ve ofisleri adına konuşan Türk-Fransız Ticaret Derneği Başkanı Franck Mereyde, etkinlikteki her standın eşsiz bir kültürü ve nesilden nesile aktarılan bir geleneği temsil ettiğine dikkat çekti. Değerli ev sahipliği için markaya ve katkılarından dolayı ülke şeflerine teşekkür eden Mereyde, “Değişik kültürlerden zengin lezzetlerin konuklarla buluştuğu bu gece, üye firmalarımıza uluslararası iş ve pazar geliştirme fırsatlarını da beraberinde sunmaktadır. Kültürel zenginliklerimizi beraber kutlayalım, ticari iş birliklerimizi güçlendirelim” şeklinde konuştu. Lezzet Arası şefleri Türk lezzetlerini tanıttı Yapılan açıklamaya göre, Türkiye dahil 12 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen bu etkinlikte, ülkeler kendi mutfaklarının öne çıkan lezzetlerini sergilemek için hazırladıkları stantlarda kruvasan, sosisli sandviç, cacık, peynir çeşitleri, çikolatalar, cipsler, makaronlar ve daha birçok seçenek ile davetlilere güzel bir gastronomi deneyimi yaşattılar. Türkiye ise Lezzet Arası şeflerinin özel olarak hazırladıkları yaprak sarma, içli köfte ve perde pilavı yemekleriyle Türk lezzetlerini tanıttı.