POLİTİKA - 10 Temmuz 2020 Cuma 00:24

Fahrettin Altun: 'Hak ve hürriyetlerime yönelik müdahalelere karşı kendimi koruyacağım'

A
A
A
Fahrettin Altun: 'Hak ve hürriyetlerime yönelik müdahalelere karşı kendimi koruyacağım'

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), salı günü yaptığı bir paylaşımda Cumhuriyet gazetesine açtığım davayı çarpıtarak, bu davanın Türkiye’de medyaya yapılan sözde baskının bir parçası olduğunu öne sürmüştür. Hak ve hürriyetlerime yönelik müdahalelere karşı kendimi koruyacağım” dedi.

İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Cumhuriyet gazetesine, gerçekleri çarpıttığı ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden haber yaptığı iddiasıyla açtığı davayla ilgili, Uluslararası Basın Enstitüsü tarafından ortaya atılan iddialar hakkında açıklama yaptı.

Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), salı günü yaptığı bir paylaşımda Cumhuriyet gazetesine açtığım davayı çarpıtarak, bu davanın Türkiye’de medyaya yapılan sözde baskının bir parçası olduğunu öne sürmüştür. Bu iddiayı kategorik olarak reddediyorum. IPI, anlattığı hikâyede aşağıdaki hususları işine geldiği gibi gözardı etmiştir. Cumhuriyet gazetesi, 14 Nisan tarihinde eşim ve dört çocuğumla birlikte oturduğum evin fotoğraflarını yayımlamış, ikâmet adresimizi afişe ederek hayatlarımızı tehlikeye atmıştır.

Kamu görevlilerine yönelik meşru incelemelerin önemine inanan biri olmama rağmen, söz konusu haber, yalnızca gerçekleri çarpıtmakla kalmamış, aynı zamanda bireylerin şerefini, itibarını ve özel hayatını koruyan kanunlarımızı ihlal etmiştir. Dolayısıyla, Türkiye’de tüm vatandaşların yapabileceği üzere, Cumhuriyet gazetesine bir tazminat davası açtım. Hak ve hürriyetlerime yönelik bu tür müdahalelere karşı kendimi sonuna kadar koruyacağım. Bu müdahaleler, ironik biçimde, basın özgürlüğü kisvesi altında yapılmaktadır. Basın özgürlüğü, özel hayatın ihlali veya itibarsızlaştırma değil, kamu adına meşru inceleme yapılmasıyla ilgilidir."

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali: Fındıkta büyük tehdit oluşturan kahverengi kokarca zararlısına karşı Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali, kimyasal mücadele uyarısında bulundu. Yeni fındık sezonu öncesi Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli sorunu haline gelen kahverengi kokarca ile mücadele hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Haldun Gedikali, “Doğu Karadeniz’de sık görülen ve fındığa zirai don, fırtına gibi doğal olayların yanı sıra en çok zarar veren bir etkende kahverengi kokarca oldu. Çin menşeili olan bu zararlılar önce Uzakdoğu’dan Avrupa’ya ve Gürcistan’a geldi. Son 15 yıldır da ülkemizde görülmeye başladı. Bu zararlılar, aslında halk arasında kahverengi kokarca olarak değil de yeşil kokarca olarak bilinmektedir. Yeşil kokarcadan farkı ise daha hızlı adaptasyon sürecini tamamlaması ve üreme kabiliyetinin yüksek olmasıdır. Son yıllarda ülkemizde özellikle fındık bahçelerine çok fazla zarar verdikleri görülmektedir. Kışın evlere ve fındık bahçesi içindeki depo, hayvan barınakları gibi yerlerde çok fazla üreyerek, yazın ise fındık bahçelerine geçerek zarar vermektedir. Bu zararlılar fındığın içine girerek, çürütmekte ve fındığı yok etmektedir ve hatta fındık bahçelerine müdahale edilemezse bahçeyi tamamen yok etmektedir” dedi. "Bahçeleri sürekli gezmeliyiz" Kahverengi kokarca ile nasıl mücadele edileceği konusunda da bilgi veren Gedikali, “Bahçelerimizi sürekli gezerek ve dalları sert bir şekilde silkeleyerek, düşen zararlıları orada bertaraf etme yöntemine gitmeliyiz. Kahverengi kokarca ile ilgi çeşitli devlet kuruluşlarında da önlemler alınmaktadır. Bunlardan en önemlisi kahverengi mücadelenin avcı böceği olan ‘Kafkas Arısı’ doğaya salındı. Bizim kişisel olarak yapmamız gereken en önemli müdahale şekli ise bahçelerimizin sürekli kontrol edilmesi ve kimyasal mücadele olacaktır” diye konuştu.
Erzincan Elektrik direğinin tepesindeki yuva, leylek ailesine 21 yıldır ev sahipliği yapıyor Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Erzincan’ın Mertekli köyünde 21 yıldır aynı elektrik direğinin üzerine yuva yapan leylek ailesinden anne leylek kuluçkaya yattı. Erzincan’ın Mertekli köyü sakinleri, 21 yıldır aynı elektrik direğine yuva yapıp kuluçkaya yatan leyleklerin gönüllü koruyuculuğunu yapıyor. Gelişleriyle baharı müjdeleyen, gidişleriyle kışın habercisi olan ve atasözlerine, deyimlere dahi konu olan leylekler, şubat ayından itibaren Avrupa’dan yola çıkıp Anadolu topraklarına varıyor. Sürüler halinde göçen leylekler, kendileri için belirledikleri uygun noktalarda, ilkbahar ve yaz aylarında konaklayarak yavruluyor. Mertekli köyünde 21 yıldır aynı yere yuva yapan leylekler, bu yıl da yine eski muhtar Mehmet Fırat’ın evinin önündeki elektrik direğine yuva kurdu. Baharın müjdecisi kabul edilen leylekler, yuvalarına dönüşleriyle köy ahalisini yeniden sevindirdi. Mahallelinin gözü gibi baktığı yuvalarında sırayla kuluçkaya yatan leylekler, zaman zaman Karasu Nehri’nde besin bulmak için kanat çırpıyor. Köy sakinlerinden Songül Aydın, “Yıllardır bu leylekler köyümüzde yaşıyorlar. Kışın gidip baharda geri geliyorlar. Vefalı leyleklerimiz. Bizde onları seviyoruz” dedi. Köylülerden Hüseyin Fırat da eskiden bölgede çok sayıda leyleğin bulunduğunu belirterek, sayılarının azaldığını söyledi. Leylekler köylerine gelmediğinde üzüldüklerini dile getiren Fırat, "Bir yıl maalesef leyleğimizin 4 yavrusu elektrik direğine takılarak ölmüştü ve çok üzülmüştük. Biz onları gerçekten çok seviyoruz. Maalesef leyleklerimizden sadece 1-2 tane kaldı. Bizler elimizden geldiği kadarıyla onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ben her sabah kalktığımda onları izliyorum. Leyleklerin yavrularına ve eşlerine karşı olan saygısı ve sadakati çok yüksek. Onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz" diye konuştu.