SPOR - 04 Ekim 2020 Pazar 22:16

Fatih Terim: 'Ben Galatasaray'ı terk etmedim, oyunu terk ettim'

A
A
A
Fatih Terim: 'Ben Galatasaray'ı terk etmedim, oyunu terk ettim'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, uzatma dakikalarında hakeme tepki göstererek soyunma odasına gitmesiyle ilgili olarak, "Ben sahayı terk etmedim. Ben ne Galatasaray’ı bıraktım ne de takımımı bıraktım. Ben sadece maçı bıraktım" dedi.

Süper Lig’in 4. haftasında Galatasaray, deplasmanda karşı karşıya geldiği Kasımpaşa’ya 1-0’lık skorla mağlup oldu. Müsabakanın ardından Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Deneyimli teknik direktör, takımda genel olarak bir yorgunluğun olduğunu vurgulayarak, “Maalesef yorgunluğun altından kalkamadık. Bazı oyuncular ayakta kaldı ama maalesef birkaç oyuncumuz o yorgunluğun üstesinden gelemedi. Fiziki düşüş beklediğimizin üstünde oldu. Kasımpaşa’yı tebrik ediyorum. Çok da güzel gol bir attılar. Belki oyunun başında girdiğimiz pozisyonu gole çevirebilsek veya beraberliği erken bulabilsek olay başka olurdu ama olmadı. İlk 3 haftaya baktığımızda beklemediğim bir sonuçtu. Lig uzun bir maraton klasik ama söylemek zorundayız. Bunu telafi edeceğiz. İkinci yarı baskılı oynadık, tek kale oynadık ama çift santrfor oynamamıza rağmen net pozisyon bulamadık. Daha etkili olmalıydık” şeklinde konuştu.

“Ben Galatasaray'ı terk etmedim, oyunu terk ettim"

Müsabakanın uzatma dakikalarında soyunma odasına gitmesiyle ilgili de konuşan Terim, şu ifadelere yer verdi:
“Ben sahayı terk etmedim. Ben ne Galatasaray’ı bıraktım ne de takımımı bıraktım. Ben sadece maçı bıraktım. Bana ve Galatasaray’a değil kendine yazık eden bir takım. Artı futbolun ruhuna aykırı bazı durumlar vardı onun için. Bütün mağlubiyetleri bana yazsınlar. Bütün hataların sorumlusu olduğumu yazabilirler. Olanı olmayanı söylesinler. Belki Galatasaray’ın borçları da benim yüzümdendir onu da söylesinler. Ben Galatasaraylılara yakışır, durduğum yerden vazgeçmeyeceğimden herkes emin olabilir. Ben Antep maçında da çıktım. Bu kadar süre yerde dolaşan bir oyunda neye tepki gösterdiğim açık."

“Mevcut kadro ile ocak ayına kadar nasıl gideriz buna bakacağız”

Fatih Terim, transfer sürecinin bitimine saatler kala yeni futbolcu transfer edilemeyeceğini vurgulayarak, “Transferi konuşacağımıza nedenlerini niçinlerini konuşmamız lazım. Israrla söylüyorum. Burada yarım yarım konuşuyoruz. Derdimizi anlatamıyoruz. Bunları imkan olursa milli takım arasında röportajda konuşmayı düşünüyorum. Ben de bu söylemden bıktım. Bu konuyla ilgili düşüncelerimi anlattım. Listeyi hem sezonda hem sezon sonu paylaştık. Fazla bir şey konuşacak halimiz yok. Kimsenin suçu değil. Suçlu benim. Bana yazabilirsiniz sorun yok. Benim yüzümden olmuştur. Borçlar bile bendendir. Şu anda da bunları konuşmak yersiz. 24 saat var ondan sonra ne olacağı da aşağı yukarı belli. Biz mevcut kadro ile ocak ayına kadar nasıl gideriz, nasıl yaparız buna bakalım. Kafamızdaki plan içerisinde yapamadıklarımızı ocak ayına kadar yapar mıyız onun çalışması içinde olacağız” diye konuştu.

Bora Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etabı yıl sonunda açılacak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 50 bin metrekarelik kapalı alanda hizmet verecek Hıfzıssıhha-Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etabının inşaatının tamamlanarak, yıl sonuna kadar açılmasının planlandığını açıkladı. Türkiye’nin "aşı üretim üssü" için çalışmalar devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sağlık Bakanlığı öncülüğünde 50 bin metrekarelik kapalı alanla hizmet verecek olan Hıfzıssıhha-Türkiye Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi’nin ilk etap inşaatı yakında tamamlanıyor" ifadesini kullandı. İnşa çalışmaları hızla devam eden merkezde Türkiye’nin aşı alanında söz sahibi bir ülke olmasının planladığını belirten Bakan Koca, "Ankara Esenboğa Havalimanı yakınlarında 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak merkez, aşının yanı sıra bazı genetik ürünlerin AR-GE ve üretim çalışmalarını da yürütecek" dedi. İlk etabın yıl sonuna kadar açılması hedefleniyor Merkezin inşa çalışmalarının üç etapta ilerlediğini vurgulayan Bakan Koca, "İlk etabın inşaatı tamamlanma noktasına gelirken, bazı araştırma, üretim laboratuvarlarını içerisine alan bölümün yıl sonuna kadar hizmete alınması hedefleniyor. Merkez inşaatının ikinci etabında ise aşı üretim tesisleri yer alacak. Üçüncü etapta cihazların montajı ve ruhsatlandırılması işlemleri yapılacak" dedi. Aşıların "yerli ve milli" olacağına dikkati çeken Bakan Koca, şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığı, yeni Hıfzıssıhha Merkezi ve Türkiye’de aşı üretim süreçleriyle ilgili bilgi birikimine sahip bilim insanlarıyla bilgiyi ürüne dönüştürmeyi, yerli üretim imkanlarını geliştirerek dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Öncelikli olarak çocukluk çağı bağışıklama programındaki kuduz, Hepatit A ve suçiçeği gibi üç aşının teknoloji transferiyle Türkiye’de üretimi planlanıyor." Bakan Koca, merkezin faaliyete geçmesiyle birlikte 2028’den itibaren bağışıklama programındaki aşıların yüzde 86’sının Türkiye’de üretilmesinin planlandığını ifade etti.
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.