SPOR - 17 Eylül 2020 Perşembe 22:49

Fatih Terim: 'İyi ki hayatımda Galatasaray var'

A
A
A
Fatih Terim: 'İyi ki hayatımda Galatasaray var'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Neftçi Bakü'yü 3-1 mağlup etikleri maçın ardından, "İyi ki hayatımda Galatasaray var. Avrupa’daki 100. galibiyet. İkisi bir arada denk geldi. Ne kadar gurur duyarsam azdır" dedi.

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu’nda deplasmanda karşılaştığı Azerbaycan ekibi Neftçi Bakü'yü 3-1 mağlup ederek tur atladı. Sarı-kırmızılılar 3. Ön Eleme Turu'nda Hırvat ekibi Hajduk Split ile mücadele edecek.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, maçın ardından basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Oyundan memnun olduğunu belirten Fatih Terim, “Oyunun kontrolü özellikle bizde olduğu için ilk yarıda iyi bir başlangıç yapıp hem rakibi oynatmayıp hem de pozisyon üstüne pozisyon bulunca rahat geçti. Oyuncularımdan memnunum. Daha iyi mücadele ettiler. Bol da pozisyon bulduk, bir tane kornerden top yedik onun dışında, turu garanti edecek bir oyun tarzını ortaya koydular. Onun için belki hafta sonunu düşündüler, belki nasılsa kazanırız diye düşündüler ama ben mücadeleden memnunum” diye konuştu.

"Bazı oyuncularımızın oynamaya ihtiyacı var"

Fatih Terim, “Zaten basın mensuplarının beklediği 11 çıkmazmış. Bazılarının oynamaya ihtiyacı var, Luyindama gibi. Dolayısıyla 6-7 oyuncumuz nispeten dinlenmiş oldu. Bunu zaman zaman yapmak zorundayız. Doğru rotasyon önemli. Bugün mesele turu geçip evimize gitmekti. Kazasız belasız bir maç oldu. Mesele bugün turu geçip evimize gitmekti. Kazasız, belasız bir maç oldu. Allah'a şükür kimsenin ağır bir sakatlığı yok. Ama oyuncu değişiklikleri hayatımızda olacak artık” dedi.

Neftçi’nin iyi mücadele ettiğine değinen Terim, “Baya yüksek tempodan cevap verdiler bize. Kutluyorum, başarılar diliyorum. Bizim onlardan daha iyi olmamız, oyunu daha iyi kontrol etmemiz kadar doğal bir şey yok. Burada başka netice olursa sürpriz olurdu, bizim yenmemiz değil. Ama karşımızda dişli ve ciddi bir takım bulduk” şeklinde konuştu.

"İyi ki hayatımda Galatasaray var"

Azerbaycan’a her geldiğinde en güzel şekilde ağırlandığını vurgulayan Fatih Terim, “Kardeş Azerbaycan'dan kardeşçe ayrılıyoruz. Herkese çok teşekkür ediyoruz. Onlar bizim candaşımız, kardeşimiz. Her şey için teşekkür ediyoruz. Bugün benim 500. maçım teknik direktör olarak. Bunu kelimelerle anlatmak çok zor. En kısa tanım şu olabilir: İyi ki hayatımda Galatasaray var. Avrupa’daki 100. galibiyet. İkisi bir araya denk gelmiş. Ne kadar gurur duyarsam azdır. Dediğim gibi en kısa tanımım hayatımdaki Galatasaray” dedi.

"1-0 devam ettirsek böyle olmayabilirdi"

"İkinci yarının başında duran toptan yediğimiz gol, bizi uyandırmış olabilir" diyen Terim, “1-0 devam ettirsek böyle olmayabilirdi. Bizim bu uzun yolda birlikte oynama kültürünü kazanmak öncelikli amacımız. Çok önemli bu bizim için bu uzun yolda. Girenin çıkanın fark etmemesi için hangi anlayışla, hangi felsefeyle, ne yapmak istiyoruz, herkesin bu kültürü öğrenmesi uzun vadede bizim başarılarımızda büyük pay sahibi olacak. Esas amacımız buydu. Dediğiniz gibi goller uykudan uyandırabilir bizi. Golü çabuk bulmamız da oyunun kopmasına sebep oldu zaten. O yüzden oynama kültürünü beraber geliştirmemiz ve bu alışkanlığı sürdürmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

"Hajduk Split'e dikkat etmemiz gerekecek"

Terim, “Hajduk Split maçının bir devresini otelde seyrettim, sonra maça kadar soyunma odasında seyrettim. Diğer rakipten çok daha iyiydi. Sonuçta çok eski ve tarihi önemli bir kulüptür Hajduk Split. Hırvatistan’ın dünya futbolunda yeri ve ismi olan bir ülkenin takımı. Dikkat etmemiz gerekecek.Çünkü artık kendi seyirci avantajımız var da diyemiyoruz. O yüzden her maç her şeye açık. Pandemi dönemi geçiriyoruz. O yüzden şimdi arkadaşlarımla beraber döner dönmez daha rahat bir analiz yapacağız. Biz zaten aşağı yukarı Hajduk Split’in düşeceğini biliyorduk. 1-0 bitti ama zaten diğer takımın önünde bir takımdı. Ama İstanbul’da, Ali Sami Yen’de geçeceğiz turları. İlk hedefimiz Allah nasip ederse gruplara kalmak ve ondan sonrasına hayırlısıyla bakarız” ifadelerini kullandı.

Kamil Nadirli


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.