ASAYİŞ - 23 Mayıs 2022 Pazartesi 23:21

Fatih’te 7 kişinin yaralandığı silahlı kavganın görüntüleri ortaya çıktı

A
A
A
Fatih’te 7 kişinin yaralandığı silahlı kavganın görüntüleri ortaya çıktı

Fatih'te 1'i polis 7 kişinin yaralandığı silahlı kavgaya ait görüntüler ortaya çıktı.

Fatih Beyazıt Çadırcılar Sokak'ta iki grup arasında saat 10.00 sıralarında silahlı kavga çıktı. Kavgaya müdahale etmek isteyen 1 sivil polisin de aralarında bulunduğu 7 kişi yaralandı. Çatışmanın güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri ortaya çıktı. Çatışma esnasında polise ateş edildiği ve polisle birlikte çevredekilerin de ateş ettiği görülüyor. Yaralanan polis, çevredekiler ve meslektaşları tarafından çekilerek olay yerinden uzaklaştırılıyor.

Caner Sönmez - Batuhan Toprak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bozbey: “Kayapa’ya çöplük yapılmayacak” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Kayapa’da çöplük yapılmayacak” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer ilçesi Kayapa Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayapa’da yapılması planlanan Katı Atık Geri Kazanım ve Bertaraf Tesisi’nin vatandaşlar tarafından istenmediğinin altını çizen Bozbey, Kayapa’da çöplük yapılmayacağını dile getirdi. Bilim insanlarına ve bilimsel raporlara göre hareket edilmediği belirten Mustafa Bozbey, “Eğer bilimsel hareket etmiş olsaydılar Hamitler’de yaşayan insanlar o mağduriyeti yaşamazlardı. Onun için merak etmesinler. Hamitler bölgesine de selam gönderiyorum. Oradan yayılan çöp kokusu bütün mahallelere yayılıyor. Zaman zaman koku Özlüce’ye kadar geliyor. Bunları yaşadık, biliyoruz. O çöp alanı rehabilite edilecek ve yeşil alan olacak. Bursalıların kullanacağı yeşil bir alan yapacağız. Kayapa’ya bu mağduriyeti yaşatmak isteyenlere de buradan selam gönderiyorum; sakın ola öyle bir şeye kalkışmasınlar. Seçime çok az bir zaman kaldı. Öyle bir şeye imza atmasınlar. Biz bu sorunu çözüyoruz. Kayapa’ya da çöplük yaptırmayacağız” diye konuştu. Kayapa’ya bağlantı yolunun da yapılacağını belirten Bozbey, sabah ve akşam saatlerinde yoğun trafik olduğu bunu da çözeceklerini ifade etti. Bir vatandaşın toplu taşımada fiyatlardan kaynaklı yaşadığı sorunu dile getirmesinin üzerine Bozbey, “Burada maliyetten öte, insanların zaman ve bir yere güvenli ulaşmasını sağlamamız lazım. İlla belediyenin para kazanacağı bir sistem yapmak zorunda değiliz. Kamu hizmet eder. Kamu para kazanmaz. Bu hizmeti yaparken de en doğru şekilde hizmeti yürütmesi gerekiyor” dedi. Ayrıca Bozbey, Kayapa’da yer alan ormanlık alanın da gerekli yerlerle görüşülerek bir ‘Kent Ormanı’ yapılarak korunacağının altını çizdi.
Samsun Obezite ameliyatı olanların oruç tutması Obezite ve şeker hastalığı ameliyatı geçiren kişilerin oruç tutup tutamayacaklarına doktorlarına danışarak karar vermeleri gerektiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Normal şartlarda ameliyat olmayan bir birey iftarda bir anda tüm açlığını gidermeye çalışırken, ameliyat olmuş bir kişi iftardan sahura kadar yavaş ve bıkmadan kendisini bir sonraki gün ayakta tutacak miktarda gıdayı ve sıvıyı mutlaka ve mutlaka almalıdır” dedi. Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi ve Metabolik Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezite ve şeker hastalığı ameliyatı olmuş kişilerin oruç tutup tutamayacakları konusunda bilgilendirmede bulundu. “Ameliyat sonrası beslenmede farklılıklar yaşanıyor” Prof. Dr. Aktimur, “Bizim hastalarımızın çokça merak ettiği ve çeşitli bilgilerle yanlış algıların etkilediği bir konuda size net ve anlaşılabilir gerçekleri vermeye çalışalım. Öncelikle biz tüm obezite ve şeker hastalığı ameliyatlarını mide ve bazen ince bağırsaklar üzerinde yapıyoruz. Tabii ki beslenme ile ilgili organları ameliyat ile değiştirdiğimiz için ameliyat sonrasında beslenme ile ilgili bazı farklılıklar yaşanıyor. Böyle bir altyapı olduğu düşünüldüğünde, dinimizin gereklerinden olan oruç tutmanın ameliyat olan kişilerde ilk etapta zorlaşabileceğini düşünmek yanlış olmayacaktır” ifadelerini kullandı. “Hastalarımın bazıları oruç tutuyor” Mide ameliyatı uyguladığı hastalarının oruç tuttuğunu belirten Prof. Dr. Aktimur, “Peki, hakikaten ‘ameliyattan sonra oruç tutulamayacak mı?’ Bu soruya yıllardır benim birçok hastam oruçlarını tutarak ‘hayır’ cevabını veriyorlar. Diğer yandan, bazı hastalarım zorlandıkları için oruç tutamıyorlar. Bu noktada zorlayıcı olmak yerine, her kişiyi kendi özelinde değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Obezite ya da şeker hastalığı için yapılan mide ameliyatlarından sonra bazı özel yaklaşımlarla oruç tutmanız mümkün” diye konuştu. “Ameliyat olmuş kişiler gıdaları çok çiğnemeli” Kurallar vermek yerine hastalarının yeni vücutlarında uygulayacakları yaklaşımın mantığını anlatmayı daha doğru bulduğunun altını çizen Prof. Dr. Recep Aktimur, “Hepimizin yaptığı gibi iftardan sahura kadar olan vakti ameliyatlı bir kişinin ameliyat olmayan bir kişiye göre çok daha etkili ve mantıklı kullanması gerekiyor. Yani normal şartlarda ameliyat olmayan bir birey iftarda bir anda tüm açlığını gidermeye çalışırken, ameliyat olmuş bir kişi iftardan sahura kadar yavaş ve bıkmadan kendisini bir sonraki gün ayakta tutacak miktarda gıdayı ve sıvıyı mutlaka ve mutlaka almalı. Tıkanmamak ve rahatsız olmamak için yavaş davranması ve gıdaları çok çiğnemesi oldukça önemli. Bu şekilde kendimizi 1 gün sonra ayakta tutacak temel gıda ve sıvıyı alabildiğimiz takdirde oruç tutmamızda herhangi bir mahsur yok. Dikkatli davranarak birçok hastam yıllardır orucunu tutuyor. Herkese hayırlı ramazanlar dilerim” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.
Ankara IPARD III çağrı takvimi yayımlandı Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili kuruluşu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından 2024 yılında çıkılacak çağrılara ilişkin takvim açıklandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2024 yılından itibaren uygulanacak IPARD III Programı’nın 81 ile yaygınlaştırıldığını belirterek, 7 yıl içerisinde 785 milyon avro hibe desteği kullandırılacağını bildirdi. Bakan Yumaklı yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen ve 2011’den itibaren Bakanlık olarak uyguladıkları IPARD I ve II Kırsal Kalkınma Programları kapsamında, bugüne kadar 25 bin 243 projeye toplam 44,7 milyar lira hibe desteği verildiğini hatırlattı. Bu hibeler sayesinde hayvansal üretimden tarım ve su ürünlerinin işlenmesine, kırsal turizm ve arıcılıktan yenilenebilir enerjiye kadar çok geniş bir yelpazede ülkenin kırsal alanlarına 95 milyar liralık yatırım kazandırıldığını vurgulayan Yumaklı, yaklaşık 100 bin insana da istihdam imkanı sağlandığının altını çizdi. "7 yıl içerisinde 785 milyon avro tutarında hibe desteği kullandıracağız" Yumaklı, yeni bir uygulamaya giderek TKDK tarafından 2024 yılında çıkılacak çağrılara ilişkin takvimi ilk kez yıllık açıkladıklarını bildirip şu bilgileri aktardı: “Başvuru sahiplerimiz projelerinin ön hazırlıklarını böylece rahatça yapabileceklerdir. Sonrasında da başvuru inceleme süreçleri hızlandırılarak, daha etkin olabilecektir. 2024 yılından itibaren uygulanacak olan IPARD III Programı ile de 7 yıl içerisinde 785 milyon avro tutarında hibe desteği kullandıracağız. Yeni Program döneminin en büyük yeniliği ise bugüne kadar 42 ilimizde uyguladığımız IPARD Programı’nın uygulama alanını ülke geneline yaygınlaştıracak olmamızdır. Bu sayede ülkemizin 81 ilindeki girişimcilerimiz, tarım-gıda ve kırsal kalkınma alanında yapacakları yatırımlar için artık IPARD kaynaklarını kullanabilecekler ve ülkemizin her yerindeki yatırımcılarımız ile çiftçilerimiz hibe desteklerimizden faydalanabileceklerdir.” “2024 yılında 248 milyon avro hibe desteği” Avrupa Birliği ile yapılan müzakereler sonucunda, IPARD III Programının finansman kaynağının 555 milyon avrodan 785 milyon avroya çıkarıldığına dikkati çeken Yumaklı, “2024 yılında yayınlanması planlanan başvuru çağrı ilanları kapsamında desteklenecek projeler ile tarım-gıda ve kırsal kalkınma alanındaki yatırımlara toplam 248 milyon avro hibe desteği sağlanması öngörülüyor” ifadelerini kullandı. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, bugün TKDK tarafından 2024 yılında çıkılacak çağrılarına ilişkin takvimi paylaştıklarını belirterek, 21 Mart 2024 Perşembe günü de 66 milyon avro bütçeli ‘Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlara’ ilişkin IPARD III 1. Başvuru Çağrı İlanını yayınlayacaklarını açıkladı. Yumaklı, şunları kaydetti: “Faydalanıcılarımızın yapacakları katkı da dikkate alındığında; IPARD III Programı’nın sadece 2024 yılında çıkılacak çağrı dönemlerinde kırsal alanlarımızda toplam 450 milyon avro tutarında yatırım gerçekleştirilmesini ve ülkemiz ekonomisine 20 bin yeni istihdam alanı kazandırılmasını hedefliyoruz. Böylece, önceki program dönemlerinde olduğu gibi yeni program döneminde de, IPARD Fonları tarım ve gıda sektörlerine yatırım yapmak isteyen girişimcilerimiz için önemli bir finansman kaynağı olmaya devam edecektir. Ayrıca kırsal alt yapı yatırımları ve danışmanlık hizmetlerinin desteklenmesi gibi programa yeni dahil edilen sektörler ile yumurta işleme, yem bitkileri yetiştiriciliği, solucan gübresi üretimi ve tuzlu suda kültür balıkçılığı gibi yeni destek alanları da girişimcilerimize farklı konularda yatırım yapma imkanı sağlayacaktır. IPARD III programına yeni dahil ettiğimiz sektörlerle kırsalı kalkındırmaya devam ediyoruz.” Çağrı ve başvuru dönemleri Yumaklı’nın açıkladığı takvime göre 66 milyon avro bütçeli Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlar için 21 Mart’ta, 80 milyon avro bütçeli Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme için haziran ayında, 90 milyon avro bütçeli Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar için temmuz ayında ve 12 milyon avro bütçeli Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme (Açık Alanda Bitkisel Üretim Projelerine Yönelik Makine Ekipman Destekleri) için ağustos ayında çağrıya çıkılacak; başvuru dönemleri de sırasıyla mayıs, temmuz, ağustos ve eylül ayları olacak.
Şanlıurfa Şanlıurfa’nın yöresel tepsi yemekleri fırınları süslüyor Şanlıurfa’da Ramazan ayının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan tepsi yemekleri, mahalle fırınlarını süslüyor. Kent genelinde iftar saatine doğru binlerce tepsi yemeği, mahalle fırınlarındaki odun ateşinde pişirilerek sofralara sunulurken fırıncılar ise gelen yemek pişirme talebine yetişmekte zorlanıyor. Geniş yemek kültürüne sahip Şanlıurfa, tepsi yemeği kültürüyle öne çıkıyor. UNESCO’nun gastronomi alanındaki ağına aday olan kentte, her köşe başında bulunan pide fırınlarında odun ateşiyle pişirilen birbirinden lezzetli tepsi yemekleri, sevilerek tüketiliyor. Şanlıurfalıların vazgeçemediği fırına tepsi yemeği gönderme geleneğinden dolayı şehirdeki fırınlar, günün her saatinde yoğun olarak çalışıyor. Fırın ustaları, bu geleneğin Ramazan ayının gelmesiyle daha da önem kazandığını belirterek, odun ateşinde pişen yemeğin daha lezzetli olduğunu aktarıyor. Fırın utası Bilal Çalışkan, “Herkes yemeğini getirir, bizde fırında pişiririz. İftar saatine yakın herkes yemeğini alır, afiyetçe yerler. Vatandaşlarımızın bizleri de düşünmeleri çok iyi olur, her zaman fırıncılara yüklenmek iyi değildir. Biraz da evde yemeklerini yapsalar, çok seviniriz. Çok yoğun oluyor, yoğunluktan dolayı ocakçımız yani pişiricimiz çok yoruluyor. Allah yardımcısı olsun. Saat 17.00’den sonra gelen yemelerin pişirimi yetişmiyor. Yetiştiremediğimiz zaman vatandaşlarımıza karşı mahcup oluyoruz. Yemeklerin güzel pişmesi ve iftar saatine yetişmesi için saat 17.00’den önce getirmelerini rica ediyoruz. Şanlıurfa’nın meşhur yemeklerinden olan patlıcan, biber, domates, patates, tavuk, tepsi kebabı, patlıcanlı kebap deriz, lahmacun türü gelir, burada pişiririz” dedi. Fırına tepsi getiren vatandaşlardan Nihat Büyük, “Bu akşam hayırlısıyla lahmacun getireceğiz. Hanım daha yapmamış, yarım saat içinde inşallah nasip olursa bizim lahmacun da buraya gelecek. İftar saatini bekleyeceğiz. Akşam ezanına yakın, iftar saatine yakın buralar bayağı yoğun oluyor. Hemen hemen her çeşit yemek buraya geliyor. Burası iftar saatine doğru adeta ana-baba günü gibi oluyor. Burada tepsiler üst üste yığılıyor, baktığın zaman hayretler içerisinde kalıyorsun. Allah bu fırıncılarımıza yardım etsin, diyorum. Gerçekten fırıncılarımız bu yükümüzü kaldırıyorlar. Genelde lahmacun türü oluyor, pide türü oluyor, kazan kebabı türü oluyor, Harran kubbe türü yemekleri buraya getirip fırında pişiriyoruz” ifadelerini kullandı.