KÜLTÜR SANAT - 26 Aralık 2018 Çarşamba 15:02

Fazıl Say ‘İzmir Süiti’ İKÜ’de

A
A
A
Fazıl Say ‘İzmir Süiti’ İKÜ’de

İstanbul Kültür Üniversitesi, 2019’un ilk konserinde dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ı konuk edecek.

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ), 2019’un ilk konserinde dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ı konuk ediyor. Say, 8 Ocak Salı akşamı, Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde vereceği konserde, 2018 yılında bestelediği eseri “İzmir Süiti Opus 79”u izleyicilerle buluşturacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 150.’nci Kuruluş Yılı sebebiyle sanatçıya sipariş ettiği eser, ilk kez 30 Ekim 2018’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde izleyici ile buluşmuştu.

Fazıl Say’ın piyano için bestelediği İzmir Süiti Opus 79; Körfez Dalgaları, Brahms İzmir’de, Kordon’da Sessiz Sabah, Chopin İzmir’de, Urla Şiiri, Rahmaninov İzmir’de ve Final Caz- Zeybek bölümlerinden oluşuyor. Sanatçı ayrıca konserde, Beethoven sonatlarından ve kendi eserlerinden örnekler de yorumlayacak.

Biletleri aylar öncesinden tükenen konser, 8 Ocak Salı akşamı saat 19.00’da İKÜ Ataköy Yerleşkesinde bulunan Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.