SPOR - 26 Şubat 2020 Çarşamba 16:03

Fenerbahçe yönetiminden derbi sonrası açıklama

A
A
A
Fenerbahçe yönetiminden derbi sonrası açıklama

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş, derbide taraftarlarının açtığı pankartın yasal izinler alınarak açıldığını belirterek, "Yıllardır mottoları 'Seni sevmeyen ölsün' olan, bunu pankartlarına, marşlarına yansıtanlar; sadece kendilerini sevmediklerini söyleyen insanlara nasıl böyle bir suçlamada bulunabiliyorlar gerçekten hayret ediyorum" dedi.

Fenerbahçe Stat ve Taraftardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş, Galatasaray Kulübü'nün dün resmi sitesinden derbide taraftarının maruz kaldıkları olaylar hakkında yaptığı açıklamalara cevap verdi. Derbide Fenerbahçe taraftarının Maraton tribününde açtığı pankartın gerekli izinler alınarak açıldığını belirten Danabaş, sarı-kırmızıların iddialarını tek tek yanıtladı.

Mücadele sonrası spor gündeminden düşmeyen pankartın gerekli izinler alınarak asıldığını belirten Danabaş, “Ülkemizdeki tüm stadyumlara giren pankartlar öncelikle emniyet güçlerimizin denetiminden geçer, onay alır ve bu işlemlerin ardından tribüne asılır. Derbide de aynı işlemler uygulandı. Konuyla ilgili olarak da emniyet birimlerinden onaylar alınmış ve o pankart asılmıştır. PFDK sevkleri açıklandı. Dikkat ederseniz pankart sebebiyle kulübümüzün herhangi bir sevki olmamıştır. Zaten izinsiz veya sıkıntılı bir pankartla çıkmış olsaydık talimatlar gereğince sevkler yapılırdı. Ayrıca ben bu pankartta toplumu ayrıştırıcı, birbirine düşürücü, düşmanlık ve nefret içeren bir söylem görmüyorum. Taraftarlar kendi samimi duygularını açıklıyorlar. Futbolun içinde olan herkes de bu pankartın ne anlama geldiğini gayet iyi biliyor. Yıllardır mottoları 'Seni sevmeyen ölsün' olan, bunu pankartlarına, marşlarına yansıtanlar; sadece kendilerini sevmediklerini söyleyen insanlara nasıl böyle bir suçlamada bulunabiliyorlar gerçekten hayret ediyorum. Söylediğim gibi pankartla ilgili olarak gerekli mercilerden tüm izinler alınmıştır ve bu prosedürlerin ardından pankart tribüne asılmıştır. Bizim amacımız kimseye hakaret etmek değil. Burada bazı konuları hatırlatmak gerekiyor. Kimse kimseyi balık hafızalı zannetmesin. Geçen sezon kendi sahalarında oynadığımız karşılaşmada camiamızın evladı sevgili Koray Şener’i kalp krizi sebebiyle talihsiz bir şekilde kaybettik. Koray’ın aramızdan ayrıldığı haberinin yayılması ile tribündeki tüm taraftarlarımız maçın ikinci yarısında stattan ayrılmıştı. Olayın tüm sıcaklığının yaşandığı anda yine 'Seni sevmeyen ölsün' diye tezahürat yapanların, yaptıranların bugün bir pankart üzerinden yaptıkları algı operasyonu hayret edici boyutlardadır. Tüm yaşananları görmezden gelip, bu pankarta hangi akılla tepki gösterip suç duyurusunda bulunuyorlar buna şaşırıyorum ben" diye konuştu.

"Deplasman taraftarının sorun yaşamaması için talimat verdim"

Galatasaray taraftarının en hızlı şekilde tribündeki yerlerini aldıklarını söyleyen Danabaş, "Stadımızın fiziki şartları yıllardır aynı şekildedir. Hiçbir değişiklik yok. Sabah eşgüdüm toplantısından sonra özellikle ben talimat verdim bütün turnikelerin açık olması için. Deplasman tribününe en insani şartlarda, en hızlı şekilde girilmesi adına bütün turnikeler açıktı. Bu bizim de menfaatimize zaten. Deplasman taraftarı içeri giremediğinde, yollar çok geniş bölgede kesiliyor. O yüzden bizim de taraftarımızın rahat bir şekilde stadımıza gelmeleri için deplasman taraftarının en seri şekilde içeri girmeleri lazım. Biz de tüm imkanları kullanarak en uygun ve en hızlı şekilde içeri girmelerini sağladık. Ben her sezon kendi taraftarımızın her deplasman maçında yaşadıklarını kontrol ediyorum. Görüyorum ki 6-8 tane turnike var sadece 1-2 tanesi çalıştırılıyor. Yeri geliyor 2 bin 300 taraftarımızı 1-2 kapıdan tribüne sokmaya çalışıyorlar. Taraftarlara eziyet yaşatılıyor. Biz tüm bunlar olmasın diye elimizden geleni yaptık. Dediğim gibi bizzat ben talimat verdim sorun yaşanmaması adına" şeklinde konuştu.

"Sahaya içki şişesi atanların böyle tepki göstermesini hayretle karışılıyorum"

Tribünde küfür olmaması adına gerekli anonsları yaptıklarının altını çizen Danabaş, "Ülkemizde maalesef kötü tezahürat olmayan stadyum yok. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren başkanımızın liderliği ve vizyonuyla tribünlerde küfürlü tezahürat olmaması için büyük çaba gösterdik. Devre arasında anons yaptırdık. Başkanla birlikte izliyorduk maçı, 2 defa merdivenden indi küfür konusunda gerekli uyarıları yaptı. Küfür için elbette hiçbir gerekçe öne sürülemez. Ancak bu açıklamaları yapanlar, kendi statlarındaki küfürleri duymuyor mu? Geçtiğimiz yıllarda oynanan derbide Fenerbahçeli oyuncuların üzerine tonlarca su atan, yüzlerce koltuk fırlatıp futbol sahalarında hiç görülmemiş bir şekilde içki şişesi atanların, bu çirkinliklere imza atanların, şu son maçta sahaya gelen 3-5 tane yabancı maddeye tepki göstermesini hayretle karşılıyorum. Tabii bu bir savunma değil. Atılmaması gerek. Türkiye'de hiçbir sahada olmaması gerekiyor. Ama Fenerbahçeli oyunculara içki şişesi, tonlarca su, binlerce koltuk atanlar; çakılar bıçaklar atılırken görmedim, işitmedim oynayanların bugün bu kadar hassas olmasını anlayışla karşılayamayız" ifadelerini kullandı.

"Rahatsız edici ses seviyesinde müzik olmadı"

Galatasaray Kulübü'nün, taraftarının yüksek sesli müziğe maruz kaldığı açıklamasına da yanıt veren Danabaş, "İstanbul’daki deplasmanlarda taraftarımızın yaşadığı en büyük sorunlardan biri yüksek sesli müziğe maruz kalmalarıydı. Ben bunu çocuklarımla yaşadım. Türk Telekom Stadı'ndan geldiklerinde kaç kere işitme kaybına uğramışlardı. Biz göreve geldikten sonra bize yapılmamasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmama kararı aldık insani olarak. Deplasman takımlarının şartlarının iyileştirilmesi konusunda ilk adımı atan kulüp de bizleriz. Geçen sene de Beşiktaş taraftarları teşekkür yayınladı. Hatta bir Beşiktaş yöneticisi bizzat arayıp insan gibi karşılanıp insan gibi ağırlanıp gönderildiği için teşekkür etti. Galatasaray Başkanı maçtan önce yaptığı açıklamada geçtiğimiz sezon oynanan müsabakada 500-600 taraftarın işitme kaybına uğradığını söyledi. Tamamen asılsızdır. Hiç yüksek sesle müzik çalmadık. Hiçbir şekilde ekstra müzik sistemi yoktu. Galatasaray taraftarına hangi ses seviyesinde müzik gidiyorsa Fenerbahçe taraftarına da aynı gidiyor. Ne maç öncesi ne de sonrası rahatsız edici ses seviyesinde müzik olmadı. Yapılmayan bir şeyi yapılmamış göstermek garip geliyor. Önümüzdeki sene yapmak istediklerine altyapı hazırlamak istiyorlar sanırım başka bir şey olamaz" dedi.

Danabaş ayrıca sarı-kırmızılı kulübün tuvaletler hakkında yaptığı açıklamaya da şu yanıtı verdi:
"Stadımızda tuvaletler 2011 yılında değiştirilmiş. Avrupa’da sık sık bulunan sisteme geçilmiştir. 9 yıldır gündeme gelmeyen bu konunun bugün gündeme gelmesi yine anlam veremediğimiz bir durumdur. Bu değişikliğin sebebi pisuvarların kırılıp sahaya atılmasıdır. 9 yıldır bu şekilde zaten. Herhalde bir şeyler arıyorlar. Bunların hepsi boş çabalardır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.