ASAYİŞ - 20 Şubat 2017 Pazartesi 21:35

FETÖ’den yargılanan avukatlar: Gülen’in Allah belasını versin

A
A
A
FETÖ’den yargılanan avukatlar: Gülen’in Allah belasını versin

Samsun’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün avukat yapılanmasıyla ilgili 12’si tutuklu 26 sanıklı davaya başlandı.

Samsun’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında "FETÖ örgütünün yöneticisi olmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütüne finans sağlamak ve örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullanmak" suçlarından 12.5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen 23’ü avukat, 1’i emekli öğretmen, 1’i psikolog ve 1’i de avukat katibi toplam 26 kişinin yargılanmasına başlandı. Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşması sanık sayısı fazla olduğu için adliyenin konferans salonunda yapıldı. Davanın ilk duruşmasında tutuklu bulunan avukatlardan F.C.Ş., S.Ş., K.Y., Ö.M.E., M.K.A., M.S.Ö., Y.Z., M.Y., Z.A., S.K. M.A. ve avukat katibi R.B. ile tutuksuz olan Ü.Ö., Y.Ş., S.B., T.K., F.G., R.K., N.Y., G.S., E.K., H.T., B.K., F.Ş. ile emekli öğretmen Y.Ş. ve psikolog E.Ç. hakim karşısına çıktı.

"Gülen’in Allah belasını versin"

FETÖ’nün avukat yapılanmasının yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan avukat F.C.Ş, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "FETÖ/PDY ayrı ayrı analiz edilmesi lazım. FETÖ örgütünü bilmiyoruz. Türkiye’de bir Fetullah Gülen gerçeği var. Fetullah Gülen okullar açmış, yurtlar açmış, insanlara yapmış olduğu bir faaliyet var. Gazetelerde sürmanşetlerde haberlerim çıkıyor. ’Örgütün 800 milyon lira parası ele geçti’ diye. ’Lüks evi var’ diye. Ne böyle bir para var ne de lüks ev ve arabam. Beni bu işin içine çekmeye çalışıyorlar. FETÖ/PDY’nin yöneticisi de değilim. Ben silahlı terör örgütüne üye ve yönetici de değilim. Dosya kapsamında hiçbir şey yok. Bank Asya’da param olduğu iddiası ise bu paranın bir lirası benim kendi hesabım değil. İş yerimde maaş ödeme hesabı ve başka müşterilerin hesapları. Başka bankalarda da hesabım var. Neden Amerika’ya gittiğim sorgulanıyor. Oğlum Amerika’da okuyor ve onun okul ve öğrenci işleri için gidip geldim. Tahkim Derneği ve KASİAD üyeliğim ile ilgili de birçok derneğe üyeliğim var. Çalışanlarımdan FETÖ için burs ve yardım parası istemedim. FETÖ/PDY’nin avukatlar Karadeniz sorumluğunu de hiç yapmadım. 15 Temmuz’da her kim darbe girişiminde bulunmuş ise Allah belasını versin. Fetullah Gülen de bu işin içindeyse Allah onun da belasını versin. ByLock da kullanmadım. Suçsuzum" dedi.

Avukat S.Ş. ise, "Pişmanlık hükümleri için dilekçe verdim. Bu yapının insanları kandırdığını düşünüyorum. Bu düşüncemi sosyal paylaşım sitelerinde de paylaştım. ByLock ile ilgili birçok bilgiyi de sundum. Allah rızası için hizmet eden kuruluş olarak görüyordum. Savcılığın bulamayacağı bilgileri verdim. S.C. avukatların sorumlusu olduğu bir kişi. S.C. benim telefonuma bir şeyler yükledi. ByLock diye adlandırılan bu sistem FETÖ’nün pisliklerini aklamak için kullanıyordu. Bize örgütü aklayan gazete yazıları gönderiyorlardı" diye konuştu.

Avukat K.Y. ise, "Ben aklını kiraya veren biri değilim. Bu yapı gerçekten ülkeye zarar verecek, dünyaya zarar verecek hale geldi. Dilekçede bildirdiğim kişilerin araştırılması, soruşturulması gerekiyor. Bu yapıya yurt içinde ve dışında eğitim verdiği için ilgi duydum. Ben bu yapının tehlikeli bir yapı olduğunu söylediğim yığınla tanık getirebilirim. KHK ile kapatılmadan önce çocuğumu Feza Okullarından alıp başka okula verdim. Darbe gecesi birçok siyasinin cesaret edemediği sosyal paylaşım sitesinde paylaşımlar yaptım. 15 Temmuz şehitleri için bağış kampanyasına katıldım. FETÖ’nün ülke için ne kadar tepkileri olduğuna dair Hüseyin Gülerce dahil gazetecilere mektup gönderdim. 2,5 yıldır bu oluşumun sohbetlerine katılmadım" şeklinde konuştu.

Psikolog E.Ç., "Ben bu yapının içine dini inançlardan dolayı girdim. Dini cemaat diye sohbetlere devam ettim. Poliste doğruları söylemedim ancak savcıya doğruları anlattım. İbadet diye Allah, Kur’an diye inandım. Böyle bir yapı olmadığını sonradan anladım" ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek kendilerini savundular. Sanıkların ifade vermelerinin ardından avukatları da müvekkillerinin mağdur olduklarını ve tutuklu bulunanların tahliyelerini talep ettiler. Saat 09.45’te başlayan duruşma, öğlen 40 dakika verilen aradan sonra saat 20.00’ye kadar devam etti. Mahkeme heyeti, avukatlar S.Ş., K.Y., M.S.Ö., M.Y., M.A. ve Z.A.’nın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerine karar verdi. Avukatlar S.Ş., K.Y. ve M.S.Ö.’nün ise Etkin Pişmanlık Yasası kapsamında tahliye oldukları öğrenildi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Muammer Ay 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da çocuklar "Minik Eller, Büyük Hayaller" ile el sanatlarına uzanıyor Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nin öncülüğünde hayata geçirilen "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesi kapsamında Şeyh Edebali İlkokulu öğrencileri, geleneksel Türk el sanatlarının büyülü dünyasıyla tanıştı. Proje kapsamında Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret eden minik misafirler, çini, kilim dokuma, naht ve filigrafi kurslarını gezerek bu sanat dallarının inceliklerini keşfetti. Deneyimli eğitmenler rehberliğinde uygulamalı çalışmalara katılan çocuklar, el becerilerini geliştirirken hayal güçlerini de harekete geçirdi. Etkinliğin heyecanı mini bir konserle doruğa ulaştı. Çocuklar, sevdikleri şarkılar eşliğinde keyifli vakit geçirirken, Türk kültürünün zengin mirasına da katkıda bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, Halk Eğitim Merkezlerinin sadece kurslar sunmakla kalmadığını, aynı zamanda geleneksel değerlerimizi de yaşattığını vurguladı. Kökrek, "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesinin bu açıdan büyük önem taşıdığını ve çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlayacağına inandığını belirtti. Proje kapsamında Ağrı’daki diğer ilkokulların da Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret etmesi ve geleneksel el sanatlarıyla tanışmaları hedefleniyor. Bu sayede Ağrı’nın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılırken, çocukların el becerileri ve hayal güçleri de gelişmeye devam edecek.