ASAYİŞ - 26 Haziran 2019 Çarşamba 10:28

FETÖ’nün iş dünyası yapılanması davasında ara karar çıktı

A
A
A
FETÖ’nün iş dünyası yapılanması davasında ara karar çıktı

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu FETÖ’nün iş yapılanması davasında ara karar çıktı. Mahkeme sanıklar Tolga Güven, Mustafa Zenginer ve Çetin Tekdemir’in tahliyesine karar verirken, 25 sanığın dosyasını ayırdı.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik yargılama sürecine devam edildi. Aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay, Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 86 sanık arasından duruşmada hazır bulunan sanıkların savunmaları alındı. 

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi Kampüsü’nün karşısında yer alan duruşma salonunda dün görülen davada 7’si tutuklu 16 sanık ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Cumhurbaşkanlığı avukatı ile müşteki avukatları da katıldı. 

“Suç olduğunu zannetmiyorum” 

Duruşmada savunma yapan sanık Ömer Faruk Kavurmacı, “Söylediklerimde en ufak yalan beyanım varsa bana ne söyleseniz başım gözüm üstünde yeri vardır. Benim terör örgütü FETÖ ile bir ilişkim olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu örgüte tavır olarak yapabileceğim her şeyi yaptım. FETÖ’nün okullarından çocuklarımı aldım. Mart 2014 seçimlerinde şirketimin önce cephesine Başbakanımızın ve Kadir Topbaş’ın fotoğraflarını astım. FETÖ ile irtibatlı firmalarla ilişkimi kestim. Benim onlarla tek bir paydam olmadı. Banka hesapları, imzalar didik didik incelendi. Sonuç olarak benimle ilgili delil ortaya konmuş değildir. Bugün burada adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. 3 yıl süren tutukluluğuma son vereceğinize inanıyorum. Şirketlerim üzerindeki tedbir ve kayyum kararlarının kaldırılmasını talep ediyorum. Kendi hesaplarımın üstünde, babamın hesaplarının üstünde, eşimle ortak hesaplar üzerinde tedbir vardır. Bu mağduriyetimize son vermenizi istiyorum. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum” dedi. 

“Bende Bylock yok dolar yok” 

35 aydır tutuklu olduğunu belirten sanık Faruk Güllü, “Bende ByLock yok, dolar yok. Bank Asya hesaplarında artış yok. Örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya’ya para yatırmadım. Bana en büyük kriz çıkaran banka Bank Asya’dır. Beni çalışamaz hale getirmiştir. 1 Mart 2014’te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’na katılmadım. Ev ve iş yeri aramalarında bir kitap bulunmuştu. Bu kitabı avukatım duruşmada sipariş vererek aldı, yasaklı kitap olsa alamazdı. Gizli tanık Demir’in beyanlarının yanlış olduğu, farazi bilgiler olduğu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı. 

“Tahliyemi talep ediyorum” 

Savunmasına devam eden sanık Güllü, “15 Temmuz’dan sonra gazetelere ilan verdik. Benim örgütle ufak bir ilişkim olsa çıkar giderdim. Benim alnım ak. Biz 180 yıllık, 6 nesildir devam eden bir firmayız. Örgütle bir ilgim yoktur, tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. 

Mahkeme savunmaların alınmasının ardından ara kararını açıklamak üzere kısa bir ara verdi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Tolga Güven, Mustafa Zenginer ve Çetin Tekdemir’in tahliyesine karar verdi. 

Heyet, FİADER soruşturması kapsamında 25 sanığın dosyalarının ayrılmasına ve bilirkişi raporunun beklenmesine hükmetti. 

Duruşma 7 Ekim’e ertelendi. 

İddianameden 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek’ suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar, ‘örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik’ suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi. 

İddianamede Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. 

İddianamede MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile Boran, Demir ve Berat kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5’inci Olağan Genel Kurulu sandık kaydı ile hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, Bylock raporları Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, İl Dernekler Müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri kanıt olarak yer alıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.