SPOR - 12 Mayıs 2019 Pazar 14:52

Fikret Orman: 'Hakem Galatasaray yöneticisi olsa, öyle yönetmezdi'

A
A
A
Fikret Orman: 'Hakem Galatasaray yöneticisi olsa, öyle yönetmezdi'

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, gündeme ilişkin konuştu. Çaykur Rizespor-Galatasaray maçının hakemine değinen Orman, “O maçı Galatasaray yöneticisi yönetse, vicdanı rahatsız olur o kararları vermezdi. Bu hakemler gençlere örnek olursa, rezillik olur” ifadelerini kullandı.

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Olağan Seçimli Kongre’de oy kullandıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kongrenin hayırlı olmasını söyleyen Orman, dün yapılan mali genel kurulda söylediği ‘Karı gibi arkadan konuşmayacaklar’ sözüyle ilgili açıklamada bulundu. Beşiktaş’taki son kongre olduğunu söyleyen Orman, “Göreve geldikten sonra yapılan tüzük değişikliğiyle 3 dönemden fazla başkanlık yapılmıyor. Çok da iyi oldu. Her gelen gitmesini de bilmeli.

Seçim sonuçlarına göre bir açıklama daha yapacağım. Hayat niyetle alakalıdır. Dün kongre elektriği içinde söylediğim bir laf başka yerlere çekildi. Niyetim o değildi. Ben bu kulübü yönetirken birçok iftirayla karşı karşıya kaldım. Yurt dışına kaçan birisiyle Kanada’da altın işi yapıyormuşum, bir sürü yalan var. Her gün bir yalan üretiyorlar. Mesele bizi iyi çalıştırmamak. Muhalefetse eğer bu, biraz vicdansızca yapılıyor. Dün de mali genel kurul biraz elektrikli geçince, yüzümüze konuşamıyorlar, arkadan konuşuyorlar derken istemediğim bir laf ağzımdan çıktı. 2 kızım var, 2 ablam var, annem var. Hayatım kadınlarla geçiyor. Bütün kadınlardan özür diliyorum, maksadını aşan bir ifade oldu ama niyetim o değildi” diyerek kadınlardan özür diledi.

“Galatasaray yöneticisi olsa, o kararları vermezdi”

Çaykur Rizespor-Galatasaray karşılaşmasının hakemiyle ilgili olarak konuşan Fikret Orman, “Beşiktaş’ın bütün şampiyonlukları çok temiz ve berraktır. Benim başkanlığımda 2 şampiyonluk yaşadık. Bu sürede ne kimseyle kavga ettik, ne de kimseyle laf dalaşına girdik. Futbolu güzelleştirmek, bizim olduğu gibi başta federasyonun, teknik direktörlerin ve hakemlerin işi. Son haftalara girerken hakemler aktörlüğü almaya başladılar. Yazık. Ben üslubuyla konuşuyorum ama bundan ne taraftar ne de kamuoyu tatmin oluyor. Çok ağır sözler kullanmak mümkün. Ama futbolun marka değerine hizmet etmez. Dünkü maç için de geçerli bu. Maça çıkmadan maçı kafasında oynayan hakemlerle bir yere varılmaz. Yeni bir MHK’miz var. Lig sonunda bunları temizlemezlerse o koltukta durmasınlar. Artık hakemlerin elinde hesap makinesi, hangi maçtan kaç para alacağım, VAR’dan kaç para alacağım bunu hesaplıyor. Bu paraları veren de biziz. Federasyon bizim alacaklarımızdan kesip ödüyor.

Bizim paramızla bizi kıyıyorlar. Bu yaşlarını doldurmuş, bence kötü niyetli hakemlerin artık Türk futbolundan elinin eteğinin çekilmesi gerekiyor. Bunların yerine genç çocuklar gelsin. En azından hata yaptı deriz. Genç çocuklara da bunlar örnek olacaksa, rezillikten başka bir şey değil. Dünkü maçta o hakemin yerine Galatasaray yöneticisi olsa ve VAR’da da Galatasaray yöneticisi olsa, vicdanları müsaade etmez o şekilde yönetmeye. Futbolu bilmeyen VAR hakemi var. Hakemi çağırıyor ama niye çağırdığını bilmiyor. Futbolu bilse o pozisyonda çağırmaz. Yaptıkları hatalarla takımların gelecekleriyle ligin kaderleriyle oynuyorlar” diyerek hakemlere sert çıktı. 

“Federasyonu yönetenler de adam gibi yönetecek”

Beşiktaş Başkanı olarak hiçbir takımla münakaşaya girmediğini söyleyerek sözlerini sürdüren Fikret Orman, “Kaç senedir şampiyonluk mücadelesi veriyoruz, hiçbir takımla da münakaşaya girmedim. Geçtiğimiz dönemde münakaşaya girdiğimiz sadece 1 başkan vardı, Aziz Bey, bizle uğraştığı için biz de bir şeyler söylüyorduk. Beşiktaş camiası böyle şampiyonlukları zaten istemez. Türk futboluna, emeklere, bizim paramızla bize eziyet edilir mi? Bülent Yıldırım’ın yaptıkları Bunu dünyada kimse yemedi. Şimdi federasyondan insanları arattırıp ‘Bülent iyi çocuk, maç verilsin’ dedirtiyor. Ne iyisi ya. Beşiktaş’ı, Türk sporunu, hakemliği katletmiş adamın bir an evvel Türk futbolundan ayrılması gerekiyor. Sezon sonundan sonra bu ve bunun gibiler, isimlerini federasyon biliyor. Federasyon için de bir şeyler söyleyeyim. Öyle hafta içi gel, hafta son git olmaz.

Bunu Hüsnü Güreli için söylemiyorum, yönetimi için söylüyorum. Paralar gelsin. Öyle yönetilecek yer değil. Bu iş ciddi bir iş. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray başkanlarının yönetiminin anası ağlıyor. Sabahtan akşama kadar uğraşıyoruz. Bu işten para kazanan hakemler itibarlı, oyuncular itibarlı, teknik direktörler itibarlı, hiçbir şeye para harcamayan federasyon itibarlı, en zor durumda olan biziz. Böyle şey olur mu ya? Federasyonu yönetenler de adam gibi yönetecekler. Mıy mıy mıy olmayacak. Hakem sayısını atrıracaklardı, 20 günde hakem sayısını artıramadılar. 1 gecede Caner için kural çıkardılar. 20 günde ne kuralı değişemiyor. Çok çalışacaklar. 3 hafta sonra seçim var, 3 hafta içinde çok çalışacaklar. Bu işe aday olacaklar da buraya çalışmak için gelecekler. Federasyon kimsenin zaman geçireceği bir yer değildir. Bütün kulüpler o kişilerden güç bekliyor, bir şeyleri çözmelerini bekliyor. Kulüpler Birliği’nin de 2 hafta içinde toplantısı var, bunları detaylıca konuşacağız” ifadelerini kullandı.

“MHK istifa etmesin, önce bu hakemleri düzeltsin”

Yabancı hakemle ilgili olarak hiçbir zaman taraf olmadığını söyleyen Orman, “Ama bir geçiş döneminde kötü niyetli eski hakemleri göndereceklerse, bu süreci geçebilmek için yurt dışından da hakem getirsinler, fark etmez” derken hakemlerin kötü niyetli olduğunu da sözlerine ekledi. Hakem hataların bireysel hatadan öte olduğunu ifade eden Orman, “Ben hakem hatalarının bireysel ama kötü niyetli olduğunu düşünüyorum. Bülent Yıldırım tecrübesindeki bir hakem gelip o hataları yapar mı? Ben yemiyorum, yorumcular yemiyor, hakem hocaları yemiyor, kimse yemiyor, MHK de yemiyor. Biz Galatasaray’a ilk kez yenilmedik, ilk kez de yenmeyecektik. Ama maçı katletti. Beşiktaş’ın da hataları var.

Beşiktaş, 2 tane taçtan gol yemez. Ama bu demek değildir ki hakem maçın ilk dakikasından itibaren katletmedi. İkinci yarıda da rahatladı ve Beşiktaş lehine çalışmaya başladı, bunu da görüyoruz. Bunların artık futboldan silinmesi lazım. Günü kurtaralım değil. MHK’nin arkasındayız. Bu hakemlerle lig daha uzun gitmez. Onların da bir kariyeri var. Mustafa Çulcu’nun, Sabri Çelik’in bir kariyeri var. MHK istifa edecek diyorlar niye istifa etsin, önce bunları düzeltsin” dedi. Son olarak teknik direktör konusuyla ilgili konuşan Fikret Orman, “Teknik direktör konusunda şu anda konuşmaya gerek yok. Seçim bittikten sonra yeni gündemimiz oluşacak. Bu ana kadar böyle bir gündemimiz yoktu. Bundan sonra var” diyerek sözlerini tamamladı.  

Bozhan Memiş - Bora Akyol - Mehmet Şirin Topaloğlu


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.