EKONOMİ - 27 Şubat 2020 Perşembe 16:14

Fikri, sınai ve mülkiyet haklarındaki yükselişi ihracatı ivmelendirdi

A
A
A
Fikri, sınai ve mülkiyet haklarındaki yükselişi ihracatı ivmelendirdi

Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, katma değerli üretimlerde temel parametreler arasında yer alan fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında Türkiye 2019’da önemli bir ivme yakaladığını söyledi.

Türkiye fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında tarihi zirveleri gördü. Bu kapsamda fikri sınai ve mülkiyet hakları alnındaki yükseliş ihracat da yansıdı. Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, katma değerli üretimlerde temel parametreler arasında yer alan fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında Türkiye 2019’da önemli bir ivme yakaladığını ifade ederek, "Türkiye fikri, sınai ve mülkiyet hakları tarihinde zirve noktalara erişilmişti. Bu kapsamda 2019 yılında 181,6 milyar dolarlık ihracata yapılırken, patent alanında genelde yüzde 11’lik, faydalı modelde yüzde 8’lik, marka başvurularında yüzde 13’lük tasarım başvurularında ise yüzde 10’luk artışlar yakalanmış ve mevcut potansiyellerin ihracatın artmasında etkili olduğu dikkat çekmişti." dedi.

"İhracatı niteliksel olarak artırmamız da gerekiyor"
2019 yılında ihracat yeni başlayan firmaların toplam ihracat 4 milyar 345 milyon dolarlık katkı yaptığını ifade eden Akbulut, "Bu rakamların artması hususunda yeni kurulan firmalarımıza fikri sınai ve mülkiyet hakları alanında yapacağımız bilgilendirmeler hem ihracatın kilogrambaşı değerinin artmasına katkı sağlarken hem de niceliğin yanı sıra nitelikli ihracatın da önünü açacaktır. Bunun yanı sıra fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanındaki bilgilendirmelere özellikle stratejik sektör alanında daha fazla ağırlık verilerek bu bağlamda daha etkin perspektifler ortaya konulmalı. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin bu hususta belirleyeceği yol haritası önemli bir yere sahip." diye konuştu.

"PCT ve Madrid Protokolü ihracatçılar için önemli fırsatlar"
Marka ve patent alanında ihracatçı firmaların zaman ve maliyet konusunda avantaj sağlamaları için patent konusunda yapılacak Patent İş Birliği Teşkilatı (PCT) başvuruları ile marka alanında yapılacak Madrid Protokol’üne başvuru süreçlerinin büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Akbulut, "Bu kapsamda Madrid Protokolü tek bir müracaatla birlikte 107 ülkede markanız tescil aşamalarında ciddi avantajlar sağlıyor. Özellikle ihracatçı firmaların Madrid Protokol’üne üye olmaları kendileri bu alanda ciddi avantajlar sağlayacaktır. Patent alanında ise Dünya Fikri Mülkiye Örgütü’nün (WIPO) bir organizasyonu olan PCT yoluyla ülkelere başvuruda bulunan kişi, kurum veya şirketler 152 ülkede patent işlemlerinde bir adım öne geçiyor. Firma olarak yapacağınız bir PCT başvurusu sizi her bir ülkede ayrı ayrı patent araştırması süreçlerinde vakit kaybetme ve ekstra masraflarla karşı karşıya kalmanızın önüne geçer." bilgisini verdi.

"Bazı ihracatçı firmalar uluslararası tescilin fazla bilincinde değil"
Türkiye’de Turquality marka programına dahil olan bazı firmaların markalarını uluslararası alanda ihracat yaptıkları ülkelerde tescil ettirmediklerinin altını çizen Akbulut, "Özellikle hedef pazarlarınızda markanızın tescil işlemini yapmamanızın neticesinde; aynı veya benzer ürünleri yapan bir firmanın sizin adınızı kullanarak satış yapması, ihracatçı firmaların hem prestij hem de pazar kaybı yaşamasına neden olabiliyor. Bu konuda firmalar pazarlama stratejilerini belirlerken ilk sıraya fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında atılacak adımları planlayarak hareket etmeli. Aksi halde yapılacak faaliyetler ihracatçı firmalara hem zaman hem de maliyet yönünden kayıplar yaşamasına neden olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

"Oda ve borsaların kolektif bir şekilde hareket etmesi avantaj sağlar"
Fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsalarının yapacağı bilgilendirme faaliyetleri markalara sahip çıkma konusunda önemli bir yerde bulunduğunu kaydeden Akbulut, şunları söyledi: "Ülkemizin ihracat hedefleri kapsamında Denizli İhracatçılar Birliği’nin (DENİB) yaptığı çalışmalar bu konuda önemli bir yere sahip. Bu kapsamda birlik tarafından yapılan önemli çalışmalardan birisinin Türk havlusunun isminin markalaşması olarak dikkat çekiyor. 2014 yılından beri ‘Turkish Towels’ markası ile hem bilinirlik hem de katma değer oluşturma konusunda önemli hamleler yapan DENİB bu sürecin sürdürülebilir olması açısından bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarına da yoğunluk vermiş durumda. Ürün geliştiren ve buluş yapan birçok kurumun sanayi alanında faaliyet gösterdiği görülüyor. Bu kapsamda yapılan buluşların sanayicinin ihtiyaçlarını karşılıyor olması ürünlerin ticarileşme süreçlerini hızlandırıyor. Diğer taraftan bir çok sanayi kurumu yüksek ve orta seviyede icat edilen buluşlara verilen desteklerin düşük teknolojili ürün geliştiren firmalara da verilmesini istiyor. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar sanayide yerlilik oranlarının daha da yukarılara çıkmasında etkili olurken, ihracat alanında da kilogrambaşı değerlerin artmasında etkin bir rol oynayacaktır. 2023 için belirlenen ihracat hedeflerine ulaşılmasında fikri, sınai ve mülkiyet hakları alandaki çalışmalara daha fazla ağırlık verilmeli."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası’nın basın lansmanı yapıldı Kepez Belediyesi sponsorluğunda gerçekleşecek Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası ’nın basın toplantısı düzenlendi. Dünya Takımlar Yürüyüş Şampiyonası Antalya’daki EXPO 2016 alanında yarın başlıyor. 52 ülkeden toplam 431 sporcunun katılacağı şampiyonanın basın lansmanı DokumaPark’ta yapıldı. Gerçekleşen toplantıya Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, World Athletics (WA) Üst Yöneticisi (CEO) Jon Ridgeon, dünya ve olimpiyat şampiyonu Robert Korzeniowsk, milli atletler Meryem Bekmez ve Salih Korkmaz da katıldı. Antalya Valisi Hulusi Şahin, son dönemde Antalya’nın birçok turizm ve spor organizasyonuna ev sahipliği yaptığını ifade ederek, “Antalya ve Türkiye için çok önemli bir organizasyon. Ev sahipliği için büyük bir memnuniyet ve onur duyuyoruz. Böyle önemli ve büyük bir organizasyonun Antalya’da yapılmasını karar veren Dünya Atletizm Birliğine teşekkür ediyorum. Bu organizasyonu hayata geçiren, büyük emek veren Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar ve ekibine de çok teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar ise, yürüyüş adına dünyada bir tarih yazıldığını ifade ederek, “Bu tarihi dünya atletizmiyle birlikte Antalya’da yazacağız. Bu organizasyonu bize veren ve destek olan dünya atletizm ailesine teşekkür ediyorum. Sporculara başarılar diliyorum" diye konuştu. Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Gaziantep Kalp sağlığına dikkat SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetin, kalp sağlığı için düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Kalp sağlığıyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Çetin, “Ülkemizde de diğerülkelerde olduğu gibi yaşam kayıplarının önde gelen nedenleri arasında kalp hastalıkları bulunmaktadır. Bu hastalıklarla ilgili yaşam kayıplarındaki artış ise kalp hastalıkları konusunda çok daha bilinçli olmamız gerektiğinin en somut örneğidir” dedi. Prof. Dr. Çetin, kadınlarda 55, erkeklerde 45 yaş üzeri, ailede genetik kalp hastalığı öyküsü, sigara tüketimi, hipertansiyon, yüksek kolesterol, sedanter (hareketsiz) yaşam şekli, depresyon, diyabet, obezite, stres ve erken menopozun risk faktörlerinin başında geldiğine dikkati çekti. Kontrol altına alınabilecek bir takım risk faktörleriyle kalp sağlığının korunabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Çetin, şu bilgileri paylaştı: “Kalp rahatsızlıkları gelişiminin bir kısmı kontrol altına alınabilirken, bir kısmı ise kontrol dışı gelişebilmektedir. Önceliğimiz kontrol altına alabileceğimiz risk faktörleriyle ilgili farkındalık oluşturarak, bilinç oluşturmaktır. Erkeklerin kadınlara göre daha fazla risk taşıması, genetik olarak ailede kalp hastalıklarına yatkınlık gibi değiştiremeyeceğimiz, kontrol dışı gelişen faktörler yanında, sigara tüketimi, obezite, hipertansiyon (Yüksek tansiyon), şeker (Diyabet) hastalığı gibi kontrol altına alabileceğimiz risk faktörlerini mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışmalıyız.” Her yaşta görülebiliyor Kadınlar ve erkekler kadar günümüzde gençlerde de çok görülmeye başlayan kalp hastalıkları konusunda mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetin,şöyle devam etti: “Günümüzde çağdaş teknolojinin kullanılmasının bir sonucu olarak dijital dünyanın hareketsiz yaşamı, yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlıkları, stresin yoğun yaşanması, hastalığın genetik miras olarak aktarımı, deprem, pandemi gibi yaşamı olumsuz etkileyen, düzeni bozan olumsuzluklar her yaştan insanı kalp sağlığı olarak da negatif şekilde etkilemektedir. Değiştirilebildiğimiz yani kontrol altına alabileceğimiz risk faktörleri için temel ailede atılıyor. Ailenin bilinçli olması çocuk ve gençlerin yaşamını da olumlu etkiliyor.Düzenli bir yaşam, beslenme şeklinde yapılacak olumlu düzenlemeler, doktorlar tarafından kalp rahatsızlıklarına yönelik verilecek ilaçların düzenli bir şekilde kullanılmasıyla kalp hastalıklarının görülme oranı da azalabilecektir.” Prof. Dr. Çetin, alınabilecek önlemler ve yapılabilecekleri şöyle özetledi: “- Sağlıklı beslenin, hareket etmeyi ihmal etmeyin, sigara tüketimini bırakın, stresten uzak durun, düzenli doktor kontrolleri yaptırın, tuz tüketimini azaltın, aşırı kilo almamaya dikkat edin, kan şekerinizi ve kolesterolünüzü dengede tutmaya özen gösterin, olumlu bir yaşam şekli benimsemeye çalışın.”
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yarın Antalya’da başlayacak 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yarın Antalya-Antalya etabıyla başlayacak. Dünyaca ünlü yarışmacılara ev sahipliği yapacak organizasyon 28 Nisan’da İstanbul-İstanbul etabıyla Sultanahmet Meydanı’nda sona erecek. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 59. yılında 21-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenecek. Antalya’dan başlayacak yarış, Kemer, Kaş, Fethiye, Marmaris, Bodrum, Kuşadası, Manisa ve Çeşme’den geçerek İzmir’e gelecek. Buradan İstanbul’a taşınan profesyonel bisikletçiler, finişi Sultanahmet Meydanı’nda yapacak. 14 ülkeden 25 takım, 175 bisikletçi yarışacak Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olan 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, Antalya’dan Kemer ve Kaş’a, Fethiye’den, Marmaris’e, Bodrum’dan Kuşadası’na, Manisa’dan (Spil Dağı), Çeşme ve İzmir’e uzanan parkuruyla son olarak İstanbul etabıyla son bulacak. 14 ülkeden 25 takım, 175 bisikletçi yaklaşık 2 bin kişilik dev organizasyonda kıyasıya yarışacak. 1963 yılında Marmara Turu olarak başlayan, 1965 yılında uluslararası nitelik kazanarak 1966 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı himayelerine alınan, Türk bisikletinin gelişimine katkı sağlayan ve dünya bisikletinde önemli bir yeri ve marka değeri olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, dünyaca ünlü bisiklet takımlarını Türkiye’nin doğal ve tarihi güzellikleri içinde ağırlayacak. Organizasyon 13 dilde 700 milyon haneye ulaşacak Dünyaca ünlü takımlara ve bisikletçilere ev sahipliği yapacak 8 etaplı organizasyonda, bisikletçiler Antalya’dan İstanbul’a 8 günde bin 188 kilometre mesafe boyunca pedal basacak. Yaklaşık 5 kıtada, 190 ülkede, 13 dilde 700 milyon haneye ulaşacak organizasyonu, 100’e yakın yerli-yabancı medya mensubu da yerinde takip edecek. Çocuklara yönelik eğitim verilecek Organizasyonun ilk gününde saat 10.00-12.30 arasında Jandarma Genel Komutanlığı Trafik Daire Başkanlığı ve Antalya İl Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü emrinde görevli Mobil Bisiklet Eğitim aracıyla eğitici Trafik Jandarması personellerince 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 1. Etap start bölgesinde çocuklara yönelik Bisiklet Trafik Güvenliği eğitimleri verilecek. 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 2024 parkuru şu şekilde olacak: 21 Nisan - Antalya - Antalya - 134,7 km 22 Nisan - Kemer - Kalkan (Kaş) - 190,6 km 23 Nisan - Fethiye - Marmaris - 156 km 24 Nisan - Marmaris - Bodrum - 137,9 km 25 Nisan - Bodrum - Kuşadası - 177,9 km 26 Nisan - Kuşadası - Manisa (Spil Dağı) - 160,1 km 27 Nisan - Çeşme - İzmir (Karşkıyaka) - 125,4 km 28 Nisan - İstanbul - İstanbul - 105.4 km
Giresun Fındığın başkent Giresun’da salep hasadı yapıldı Dünyanın en kaliteli tescilli fındığının üretildiği Giresun’da fındığa ek gelir olarak salep üretimi yaygınlaştırılıyor. Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 43 çiftçiye yüzde 50 hibe destekli toplam bin 325 kg salep yumru dağıtımının ilk hasadı yapıldı. Tirebolu ilçesinin Halaçlı köyünde Mehmet Davut’a ait salep bahçesinde 1 metrekarelik alandan 1 kilo 670 gram gibi yüz güldüren hasat elde edildiği belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafında ülke genelinde yürütülen Tarım Arazilerinin Kullanımın Etkinleştirilmesi Projesi (TAKEP) kapsamında Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce hazırlanan “Giresun İlinde Salep Üretimini Geliştirme’’ alt projesinin ilk hasadı yapıldı. 1 metrekareden 1 kilo 670 gram salep elde edildi “Giresun İlinde Salep Üretimini Geliştirme’’ projesiyle ilgili bilgi veren Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, “TAKEP projesinin temel amacı ve hedefi tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi için boş bırakılan, nadasa ayrılan ve işlemeli tarıma uygun olmayan alanlar öncelikli olmak üzere, uygun tarımsal üretim yöntemleri kullanmak suretiyle katma değeri yüksek bitki türlerinin üretimini artırmak, hasat sonrası kayıpları azaltmak ve ürün işlemeye yönelik yatırım projelerinin desteklenmesidir. Bu amaçla geçtiğimiz yıl içinde proje dahilinde 43 çiftçimize yüzde 50 hibe destekli toplam bin 325 kg salep yumru tohumluğu dağıtılmış olup hasat edilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda Tirebolu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz koordinasyonunda uzmanlarca üretim ve bakım tekniklerini anlatımı eşliğinde hasat etkinliği gerçekleştirildi. Halaçlı köyü çiftçilerinden Mehmet Davut’un bahçesinde diğer salep üreticilerimizin de katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, ‘şansa bağlı örnekleme metoduyla’ seçilen 1 metrekarelik kısımdan elde edilen ürün tartılmış ve 1 kilo 670 gr gibi oldukça iyi bir verim elde edildiği görülmüştür” denildi.