EĞİTİM - 19 Mart 2019 Salı 10:17

Geliştirdiği eğitim modeliyle Türkiye’yi Romanya’da temsil edecek

A
A
A
Geliştirdiği eğitim modeliyle Türkiye’yi Romanya’da temsil edecek

Eğitim sistemine yenilikçi bir bakış açısı kazandıran üniversite öğrencisi Cihan Buğdaycı, hayata geçirmek üzere olduğu eğitim modelini anlattı. Buğdaycı, tasarladığı eğitim modelinin 0-6 yaş grubu çocukların eğitiminde oldukça etkili olacağına inandığını kaydetti.

Çocukların 21. yüzyıl becerilerini kazanmaları için çağın ihtiyaçlarına uygun bir eğitim modeli uygulanması gerektiğini ifade eden İstanbul Esenyurt Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Cihan Buğdaycı, geliştirdiği eğitim modeliyle 0-6 yaş grubu çocukların gelişiminde etkili olacak uygulamalar hayata geçirmeye hazırlanıyor. Geliştirdiği eğitim modeliyle Mayıs ayında Romanya’da düzenlenecek olan ve 40 ülkenin yer alacağı IFIA VE WIIPA Federasyonları yarışması EUROINVENT 2019’da Türkiye’yi temsil edeceğini söyleyen Buğdaycı, tasarladığı eğitim modelinin; anaokulu konseptini, paket uygulama modelini, dijital ortam da ise mobil modeli kapsadığını belirtti.

“0-6 yaş grubu çocukların eğitiminde ciddi bir boşluk var”
Buğdaycı, eğitim modelini geliştirme sürecini şu ifadelerle anlattı: “İnsan beyninin en hızlı geliştiği evre 0-3 yaş evresidir. Ancak bizim eğitim sistemimizde 0-3 yaş aralığından ziyade daha çok lise ve üniversite eğitimi için yatırımlar yapılıyor. Bu eğitim sistemimiz için büyük bir problem. Bu problem üzerine ebeveynlerin kolaylıkla ulaşabileceği 0-3 yaş grubu için bir mobil uygulama geliştirdim. Modelimi New York’ta düzenlenen bir yarışmaya sundum ve projem seçildi. Bu kapsamda New York’ta girişimcilik eğitimi aldım. Eğitimden sonra Türkiye’ye geldim ve saha araştırmalarında bulundum. Yaptığım araştırmalarda eğitim modelimi 0-6 yaş grubuna çıkarmam gerektiğini gördüm. Çünkü Türkiye’de eğitim alanında 0-6 yaş grubunda ciddi bir boşluk var. Bu boşluğu doldurmak için bir anaokulu modeli geliştirdim. Ancak herkes çocuğunu anaokuluna gönderemeyebilir. Bu nedenle mobil eğitim modelini de 0-6 yaş aralığına kadar çıkardım” diye konuştu.

Mobil uygulama çocuk gelişiminde temel bilgileri içeriyor
Mobil uygulamanın neler içerdiğini anlatan Buğdaycı, “Mobil uygulamamızda hamile kadınlar için içerikler var. Bu uygulama hamile bir kadının gebelik sürecinde beslenmesinden yapacağı spora kadar bebek gelişimini takip eden bir model. Bunun yanı sıra ebeveynler bu uygulamayla çocuklarının duygusal, sosyal gelişiminin nasıl olması gerektiği konusunda da bilgiler edinebilecek. Ayrıca online oyunlarla içe içe olunan günümüzde uygulamamızda çocukları da düşündük. Çocuklar için bir oyun alanı tasarladık. Birçok online oyun var ve aileler bu oyunlar açısından oldukça tedirgin. Çünkü yanlış oyun seçimi ileride çocuğun gelişimini oldukça olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle mobil uygulamamızda 3-6 yaş grubundaki çocukların, sosyal ve motor becerilerini geliştirebilecekleri oyunlar tasarladık. Aileler ücretsiz olarak mobil uygulamamızdan temel bilgilere ulaşabilecekler” ifadelerinde bulundu.

Buğdaycı şöyle devam etti: “Mobil uygulamayı kullanmak istemeyenler için bir paket uygulama hazırladık. Bu modelde mobil uygulamadaki içerikler yer alıyor. Aslında bakıldığında mobil uygulamamızın somut hali diyebiliriz. Bu model çocuğun doğumundan sonra 1. aydan başlayarak, 36. aya kadar anne ve bebeğe gerekli olan içeriklere sahip. Bu model, her ay için ayrı olarak hazırlanan paketlerin üyeliği olan ebeveynlerin evlerine ulaştırılması şeklinde planlandı. ”

“Türkiye’yi Romanya’da temsil edeceğiz”
Projelerini Eylül ayında Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) sunacaklarını da belirten Buğdaycı, “Hedefimiz; doğum öncesinden başlayarak, 6 yaşına kadar bir eğitim modeli geliştirmek ve daha sonra bunu 18 yaşa kadar çıkarıp, 18 yıl boyunca devam eden ve ömür boyu etkisi olan bir eğitim modeli uygulamaktır. Eğitim modelimiz birçok platformda yenilikçi bulundu. Son olarak Mayıs ayında Romanya’da düzenlenecek olan ve 40 ülkenin yer alacağı EUROINVENT 2019 yarışmasına katılmaya hak kazandık. Türkiye’yi Romanya’da temsil etmekten dolayı gurur duyuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

SEMA FİSON-MEHMET BAL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.