GÜNDEM - 10 Ağustos 2020 Pazartesi 10:34

Genç avukat Beril’den uluslararası başarı

A
A
A
Genç avukat Beril’den uluslararası başarı

İstanbul’da doğup büyüyen, çocukluk hayali hukuk eğitimini başarıyla tamamlayan Beril Boz, çoğu meslektaşının aksine sadece Türkiye ile yetinmedi, New York Eyalet Barosu’nun sınavlarını da geçerek ABD’de avukatlık ruhsatını almayı başardı. Şimdilerde Oxford Üniversitesi’nde doktora yapan Boz, başarısının sırrını çok çalışmak olarak açıklıyor.

Nişantaşı Anadolu Lisesi’nden mezun olan Beril Boz, 2009 yılında, adalet duygusuna verdiği önem nedeniyle çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin yolunu tuttu. Derslerindeki başarısı nedeniyle kısa sürede farkını ortaya koyan Boz, fakülteden yüksek onur öğrencisi unvanıyla mezun oldu. Boz, almaya hak kazandığı, akademik başarı gerektiren ve akademide çok prestijli bir burs olan Fulbright bursuyla da gittiği ABD’deki IVY Lig üyesi University of Pennsylvania’da hukuk yüksek lisansını tamamladı. Hukuk mesleğinde emin adımlarla yükselen Boz, İstanbul Barosu’nun yanı sıra 2014 yılında New York Eyalet Barosu’nun sınavlarını geçti ve iki ülkenin avukatlık ruhsatına sahip olmayı başardı.

Mezun olduğu üniversiteyi bırakmadı
Yaklaşık altı yıldır ticari dava ve hukuk danışmanlığı ile mesleğini yapma şansı bulan Boz, şimdilerde, İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nde kişisel verilerin korunması hukuku alanında doktora yapıyor. Hukuk eğitimi gören öğrencilere de faydalı olmak isteyen Boz, mezun olduğu üniversitedeki Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü'nün (CIFAL) çatısı altında faaliyet gösterecek toplum ve teknoloji laboratuvarının kuruluşunda da yer aldı. Başarısını çok çalışmaya bağlayan Boz, amaçlarının, toplumun her kesiminin gelişen teknolojiler ve bunların toplumsal etkileri üzerinde farkındalığının arttırılması ve ileri seviye çalışma gruplarıyla araştırma projeleri yapılıp bunların kamuoyu ile paylaşılması olduğunu söyledi.

“Her bilgiyi sorgulamamız lazım”
Üniversitede çok kaliteli bir eğitim aldığını, yurtdışındaki önemli enstitülerde hocalık yapan kişilerle bir araya gelme şansına sahip olması nedeniyle farklı hukuk sistemlerindeki benzer konuları inceleme fırsatı bulduğunu dile getiren Boz, “Özellikle gelişen teknolojilerle paralel olarak bildiğimizi sandığımız birçok kavram tekrar sorgulanıyor ve araştırılıyor. Bu anlamda hukuk felsefesi ve teorik derslerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber karşılaştırmalı hukuk çalışmaları yapabilmek adına eğer imkanları varsa hukuk bölümü öğrencilerinin yabancı dil eğitimi almalarını da tavsiye ederim. Teknolojik araçlar hayatımızın büyük bir parçasını oluşturuyor, kişisel verilerin önemi gün ve gün artıyor. İnsanların, hangi bilgileri, hangi amaçlarla ve kimlerle paylaşacağı konusunda bilgi ve kontrol sahibi olması çok önemli. Kişisel verilerimizi paylaşmadan önce, mutlaka bunun amaçlarını, hangi kişi veya kurumlara aktarılabileceğini, ne kadar süre muhafaza edileceğini, otomatik karar alma mekanizmalarına maruz bırakılıp bırakılmayacağımız gibi birçok konuda bilgi talep etmeliyiz, sorgulama yapmalıyız” diye konuştu.


Halka açık hukuk fakültesi
Boz gibi üniversitedeki üstün başarı sınıfından birçok mezun verip önemli yerlerde görev almalarıyla gururlandıklarını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı ve IGUL Direktörü Prof. Dr. Feridun Yenisey, hukuk eğitiminde uygulamanın çok önemli olduğunun altını çizerek, “Bundan sonraki hukuk eğitimi ve hukuk uygulaması sanal olacak. Öğrencinin de sanal ortamda hukuku öğrenmesi gerekiyor. Sanal döneme uygun hukukçu yetiştirilmek üzere özel yapılandırılmış bir bina yapıyoruz. Bunun için teknoloji ile donatılmış sınıflara ihtiyacımız var. O sınıf bir laboratuvar gibi olacak. İlk giriş katında mutlaka uzlaştırma çalışmalarına uygun yapmamız gerekiyor. Halkla bütünleşmesi gerekiyor üniversitenin. Bu klinik çalışmaların anlamı şu, Beşiktaş çevresinde bir insan bir hukuki problemi olduğu zaman gelip hukuk fakültesine sorabilmesi gerekiyor. Buna klinik çalışma diyoruz. Bu yüzden en alt katta odalar yapılacak ve o odalara avukatlar oturtacağız. Öğrencilerle beraber, o avukatlar halka bilgi verecekler. Vatandaşlarımızı adliyelere gitmeden önce her konuda bilgilendireceğiz. Böyle bir model içerisindeyiz” dedi.

 

  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.